> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi >  Tevekkül
Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tevekkül  (Okunma Sayısı 4875 defa)
19 Şubat 2011, 23:07:26
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 19 Şubat 2011, 23:07:26 »



Tevekkül

 İslâmde, uluhiyyet ile ubudiyyetin sınırını ayı­ran bir inanç vardır ki kader bahsiyle çok alaka­lıdır. Bu tevekküldür. Kur'an'a göre

“Müminlerin Allah'a tevekkül etmeleri gerekmektedir.”[1121] [1122] Hüküm, Allah'ın olduğu­na göre, tevekkül de O'na olur [1123] Tevek­külde, hayır-şey herşeyin Allah'ın takdiriyle oldu­ğuna, onları geri çevirmenin mümkin olmadığına iman[1124], Allah'ın kazasına teslimiyyet, yardı­mını temenni[1125] vardır.

Tevekkül, “Vekâlet” kelimesinden müştâkdır. “Falan, işine falanı tevkil etti, işini ona havale et­ti ve ona güvendi.” denir. Ki işine vekil ettiği kişiye inanır, onu bir kusurla itham etmez, onda ku­sur ve acizlik bulunmadığına kanaat getirdiği müddetçe bu hal devam eder, Demek ki tevekül, vekile itimâddan ibaretir. Allah'a olan tevekkül de böyledir. Eğer gönlünde keşifle veya kesin bir itikadla gerçek, failin Allah olduğunu inanır, ilim ve kudretinin kullarına karşı tam olduğunu bilir, herkese sonsuz rahmet ve atıfetine inanır, il­minin, kudretinin ve rahmetinin üstünde ilim, kudret ve rahmet olmadığını bilirse kalbinde yal­nız O'na dayanır, başkalarına iltifat etmez. Hatta kendi kuvvet ve kudretine hiç kıymet vermez.[1126] İşte tevekkül budur. Yanlış anlaşılmaması için Allah Teala Kur'an'da:

“(Bir işe) azmettiğin zaman Allah'a tevekkül et.” [1127] bu­yurur. Demek ki tevekkül, bir meskenet ve uyuşukluk vesilesi değil, mühim teşebbüslerde, rastgele çalışmadan öte azimle beraber bulunması gereken bir inançtır.[1128] Yakub (a.s.)'ın davranı­şı tevekkülün nasıl anlaşılacağı hususunda açık­tır.[1129] O, oğullarının kötü birşeyle karşı­laşmalarından endişe ediyor, bunun için şehre ay­rı kapılardan, girmelerini tavsiye ediyor. Fakat yi­ne de herşeyin Allah'ın takdirine bağlı olduğunu, O'nun hükmünü hiç kimsenin bozamayacağını, O'na güvenmek gerektiğini ilave ediyor.[1130] Devesini salıverip, Allah'a tevekkül ettiğini iddia eden bedeviye, aynı şekilde Resullâh (a.s.):

“Hayır, onu bağla, ondan sonra tevekkül et.” diyerek[1131] tevekkülün gerçek islâm! veçhesini gösteriyor. Bir­çok Batılı ve Batı hayranı kimseler, islâmiyyetteki tevekkülün, müslümanların tembelliğine, gerilemesine ve zelil, perişan hallere düşmesine sebeb ol­duğunu söylerlerken, Kur'an ve hadisteki tevek­küle değil, tevekkülü yanlış anlayarak tembellik eden, uyuşuk müslümanlardaki yanlış tevekkül anlayışına bakmışlardır. Tevekküle ayrı bir ehem­miyet veren mutasavvife bile, onu bir tembellik meselesi olarak anlamamışlardır.[1132] “Tevek­kül, tecelli eden kaderin hükmüne teslim olmak­tır”[1133] demişler, “Tecellî edecek hükmü tembel tembel beklemektir.” dememişlerdir.

Fiillerinin ve âlemdeki herşeyin idarecisinin Allah olduğunu bilen, başkasına tevekkül edebilir mi? Biliyoruz ki insanın cüzî iradesi var ve Allah Teala onu ibadetle ve ibadetlerine göre cezalana­cağına inanmakla mükellef tutmuştur. Bundan do­layı insana yakışan, Allah'ın sebebler alemindeki sünnetine göre, nefsinin işlerini ve ibadetlerini yürütmesi, sebeblerin ancak Allah'ın izniyle sebeb olduklarını bilmesidir. Fakat sebebleri terkederek ve Allah'ın mahlukâtı hususundaki âdet-i ilâhiyyesini hiçe sayarak, tevekkül ettiğini iddia etmesi Allah'ı bilmemektedir.[1134] Herhangi bir hususta bütün sebebleri yerine getirip, beşer tedbîri bi­ter ve yine de istenen olmazsa, kul, Allah'a tevek­kül etmiştir. “Ne yapalım kader böyle imiş.” diye­bilir. Bu onun için bir teselli kaynağıdır. İslâmî itikad budur. İslâmiyette kaderi inkâr, küfür oldu­ğu gibi, tevekkül ediyorum diye cebr derecesinde kadere dayanmak da küfürdür.[1135] İşte bu nokta, kader ile tevekkülün ayrıldığı yerdir. Biri uluhiyyetin, diğeri ubudiyyetin tezahürüdür. Şu misal­ler çok manidardır. İslâm kahramanlarından biri, harbe giderken vezirleri “Sen galip geleceksin, Allah seni muzaffer edecek.” demişler, o da “Ben Allah'ın emriyle cihad yolunda hareket etmeye memurum. Allah'ın vazifesine karışmam, muzaffer etmek veya mağlup etmek onun vazifesidir.” demiştir. Rivayet edilir ki şeytan, İsâ (a.s.)'a:

“Madem ki ecel ve herşey Allah'ın takdiriyledir, sen kendi­ni yüksek bir yerden at bakalım nasıl öleceksin.” demiş O da şu güzel cevabı vermiş:

“Allah kulunu tecrübe eder, kulun Allah'ı tecrübe etmeye hakkı yoktur.” “Ben böyle yapsam, sen şöyle yapar mısın?” diye tecrübe vâ'rî bir surette Cenab-ı Hakk'ın rububiyyetine karşı imtihan tarzı sû-i edebtir, ubudiyyete zıttır[1136] Bunun için Hz. Ömer, veba has­talığı olan Şam'a girmemiş, “Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?” hayretine “Evet, Allah'ın kade­rinden kaçıyorum.” cevabını vermişti.[1137]

İnsan, kaderi bahane ederek, kötü işlerini gü­zel gösteremez. Bu, Allah'la çekişmek, kulun efen­disi aleyhine delil getirmeye kalkması, günahını kadere yüklemesi manasına gelir.[1138] Kader, in­san için bir delil olsa, bütün insanlar için her yap­tıkları işte delil olur. O zaman insan, kendisine ya­pılan her türlü kötülüğü, zulmü, haksızlığı ve ahlaksızlığı hoş görmeli değil mi? Buna razı olacak tek insan bile olmadığına göre, aklen bile, kader insana bir delil olamaz.[1139] İnsan, aleyhine bir hüküm tahakkuk etmemesi için kaderi bir hüccet kabul eder; menfaatine aykırı düşüp, başkası aley­hine bir hüküm tahakkuk etmemesi için kaderin hüccet olduğunu kabul etmez ise, bu hissi ve nefsî bir davranış olur.

Bir haberde şöyle vârid olmuştur: “Kul günah işlese ve:

“Ey rabbim, bu senin takdirin, onu sen bana takdir ettin, sen hükmettin, sen bana yazdın,” derse; Allah Teala da:

“Sen kazandın, sen istedin, sen gayret sarfettin, onun için seni o günah sebe­biyle cezalandıracağım der.” Eğer kul; 

“Ya Rabbi, ben zulmettim, hatâ ettim, azgınlık ettim bu gü­nahı ben yaptım, derse Cenab-ı Allah: 

“Onu sa­na ben takdir ettim, ben hükmedip ben yazdım. Yi­ne ben seni affediyorum,” der. Kişi, iyi bir amel iş­lediğinde:

“Ya Rabbi ben yaptım, ben tasadduk ettim, ben namaz kıldım, ben itaat ettim,” derse, Allah:

“Sana ben yardım ettim, seni ben muvaffak kıldım,” der. Eğer:

“Ya Rabbi sen bana yar­dım ettin, sen beni muvaffak kıldın ve beni nimetlendirdin.” derse Allah: 

“Sen yaptın, sen istedin, sen kazandın, der.”[1140]


[1121] Maide: 5/11, 24; Enfal: 8/3.

[1122] Kuşeyrî, Letâif, 2/112.

[1123] Yusuf: 12/67.

[1124] a. g. e., 2/112; Râzi, 16/175; S. Kutub, 13/27.

[1125] Taberî, 6/90.

[1126] Gazâlî, 4/322.

[1127] Âl-î İmran: 3/159.

[1128] M. Sabri, Dinî Müceddidler, 114.

[1129] Yusuf: 12/67.

[1130] S. Kutub, 3/27.

[1131] Heysemî, 10/303.

[1132] Kuşeyri,  Risale, 257-268; Kelâbâzî,  151-152; Gazâlî 4/329 - 338.

[1133] Kelâbâzî, 151.

[1134] R. Rıza, 9/547.

[1135] F. Kam, Dinî Felsefî Sohbetler, 145.

[1136] S. Nursi, Lem'alar, 121   (Maverdi, Edebüd-Din ve'd. Dünya, 27)

[1137] Buhari, Tıb, 30 (4/11); Müslim, Selâm, 32 C4/1740); Ebu Davud Cenâiz, (3/186).

[1138] İbn Kayyım, 1/183.

[1139] ibn Teymiyye, 2/90.

[1140] İbn Kayyım, 1/184

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tevekkül
« Posted on: 04 Mayıs 2024, 05:31:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tevekkül rüya tabiri, Tevekkül mekke canlı, Tevekkül kabe canlı yayın, Tevekkül Üç boyutlu kuran oku Tevekkül kuran ı kerim, Tevekkül peygamber kıssaları, Tevekkül ilitam ders soruları, Tevekkülönlisans arapça,
Logged
02 Kasım 2014, 14:14:59
fatmanur7b

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 165


« Yanıtla #1 : 02 Kasım 2014, 14:14:59 »

ödevim için çok yararlı oldu çok teşekkür ederim

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
05 Aralık 2015, 20:34:12
SeLiNaY 8
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.465


« Yanıtla #2 : 05 Aralık 2015, 20:34:12 »

Selamun aleykum
Tevekkul ;Yüce Allah'a guvenmek , inanmak , guvenmek ve siginmak demektir. Bizlerde tevekkul edelim insallah .
Allah razi olsub
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
05 Aralık 2015, 20:46:55
Mustafa/Samed
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.832



« Yanıtla #3 : 05 Aralık 2015, 20:46:55 »

Ve Aleykümüsselam. Allah'a tevekkül etmek yürekten Allah'a bağlanmak demektir. Rabbim tevekkül eden kullarından eylesin bizleri.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR...
05 Aralık 2015, 20:48:53
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 05 Aralık 2015, 20:48:53 »

Aleykumselam.Tevvekkul Allaha sonsuz bir iman ile ona inanmak ve onun emirlerine uyamaktir.Her seyin ondan geldigini bilmek ve onun icin sukur etmek,tevekkul gostermektir.Her zaman Allaha sonsuz teslimiyet icinde olan ve ona tevekkule den kullardan oallim insallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes