> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Tefrika ve İhtilâf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tefrika ve İhtilâf  (Okunma Sayısı 1923 defa)
16 Şubat 2011, 16:17:24
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Şubat 2011, 16:17:24 »



Tefrika - İhtilâf

 Bir noktada insanlık tarihinin en önemli olayları­nın akış yönü ve biçiminin ifadesinde yol gösterici en önemli iki kavram olan Tefrika ve İhtilâfı özet ola­rak sunmak belki çoğu noktaların kapalı kalmasına yol açacaktır. Fakat, bu kitabın hacmi çerçevesinde Kur'an'da çok önemli yeri olan bu iki kavrama da yer ver­meden geçemeyeceğiz.

Tefrika'nın kökü olan (Fe-Ra-Ka' fiilinin masda-rı 'fark' 'felg' gibidir; şu farkla ki, 'felq' 'parça parça olma'yı ifade ederken, 'fark' 'ayrışma'yı ifade eder:

 “Sizin için denizi fark etmiştik  (varmıştık)” (Ba­kara: 50).                                       

 “Fırk”, 'ayrışan taraf, kıt'a, bölük', 'fırka' ise 'in­sanlardan ayrılan topluluk' demektir. İslâm tarihinde bu kelime teknik anlamda 'mezhep’ kelimesiyle bir yer­de eş anlamlı olarak kullanılmıştır, 'ferîg' 'diğerlerin­den ayrılan topluluk’ anlamına gelir:

“Ne zaman bir rasûl canınızın istemediği bir şey getirse büyüklük taslıyor, bir ferîk'i (bir kısmını yalanlıyor, bir kısmını da öldürmüyor muydunuz?” (Bakara: 87).

'Feraktü beyn'eş-şey'eyn' 'iki şey arasını açtım, gözle veya basiretle farklı olduklarını farkettim, iki şe­yi birbirinden ayırdım' demektir:

“Bizimle  fasıklar  kavminin arasını ayır” (Maide: .25).

“Yemin olsun ayırdıkça ayıranlara” (Mürselât:  4).

Bu ayette sözü edilen 'ayıranlar' bir kavme göre meleklerdir;. çünkü onlar yeryüzüne  inip helâlla  ha­ramın arasını veya Allah'ın emrettiği şekilde eşyanın arasını ayırırlar.

'Tefrîg' 'ayırıp çoğaltma' ifade eder. Bu şekilde bir ayırımın sonunda çeşitli vücut veya gruplar ortaya" çı­kar, birbirlerinden koparlar:

“Dinlerini tefrik edip taraf taraf oldular; her hizb elindekiyle sevinir gider” (Rum: 32).

Ayette sözü edilen gruplar dinin bir yanına sahip çıkıp, hem dini parçalamakta ve parçaları dinin tama­mı gibi kabul etmekte, hem de kendileri birer grup bi­rer parti halini almaktadırlar.

“O ikisinden kişiyle eşinin arasını açacak şeyler öğreniyorlardı” (Bakara:  102).

“Rasûllerinden hiç biri arasında ayırım yapmayız” (Bakara: 285).

Bu ayet rasûllerden herhangi birinin veya birkaçı­nın diğerlerinden farklı tutulamayacağını ve hepsinin aynı şekilde ele alınıp hepsine inanılacağını belirtmek­tedir.

Firak 'ayrılık' anlamına gelir:

 “Bu benimle senin aramızın ayrılmasıdır” dedi” (Kehf: 78).

“Ve bilir ki, artık o ayrılıktır” (Kıyamet: 28).

'Fürkan' 'fark'tan daha beliğ ve daha açıktır; hakkla batılın arasını açmada kullanılır. 'Racülûn kun'ân’ ifadesindeki 'kendisine inanılan, iyice itimad edilen’ anlamındaki 'kun'ân'ın kullanılışı gibidir. Hakkla ba­tılın ayrılmasına yol açan olaylar ve ayrıldığı zaman­lar için kullanıldığı gibi, bizzat hakkla batılı ayıran. şeyler, bu arada özellikle îlâhî Kitaplar için kullanılır:

“Eğer Allah'a ve fürkan günü iki topluluğun kar­şılaştığı gün  kulumuza  indirdiğimize  inanmışsa..”(Enfal: 41)

“Ey iman edenler,' Eğer Allah'tan sakınırsanız si­zin için fürkan kılar, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar..” (Enfal: 29)

Ayetten de anlaşılabileceği gibi, mü'minler takva. sahibi oldukları zaman Allah kalplerinde doğruyu eğ­riden, hakkı batıldan ayıracak bir nur, bir tevfik ve anlayış var eder; işte kalpteki bu ayırtedicinin adı fürkan'dır.

“Belki hidayete erersiniz diye Musa'ya kitap ve fürkan vermiştik” (Bakara: 53).

“Alemler için uyarıcı olsun diye kuluna fürkan'ı indiren ne mübarektir”(Fürkan: l).[298]

'İhtilâf kelimesinin türediği 'halefe' (h noktalı, genizden gelen h) 'nin masdarlarından 'half 'önün, ön­de olanın zıddı, yani arka, arkada olan' demektir.

“Önlerinde olanı da arkalarında olanı da bilir” (Ba­kara: 255).

“Biz de bugün seni bedeninle bir tepeye atacağız ki, arkandakilere (senden sonrakilere) ayet olsun” (Yunus: 92).

'Ha-le-Fe' - 'half, 'geride kalmak, geride kalan, sonradan gelen' anlamını da verir; bu noktada 'selefin zıddıdır, Türkçe'de 'halef sözcüğüyle karşılanır:

“Arkalarından bir half (halef nesil) halef oldu (yer­lerine geçti) ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular” (Meryem: 59).

Fiil 'halâfe(t)' masdarıyla kullanılırsa, 'bir derece eksikliği veya ahmaklıkla geride bulunma'yı ifade eder.

'Netaka halfen' 'sözü, konuşması fasit oldu' demektir.

'Halefe fülânün fülânen' 'yerine geçti, makamına oturdu’ demektir ki, masdarı 'hilâfet'ir.

Fiilin masdarı 'hılfet' olduğunda, “sonrakinin ar­dından gelip üzerini örten, bir diğerini takip eden şey’ demektir:

“Ve O, öğüt almak veya şükretmek dileyenler için gece ile gündüzü hılfet (birbirini izler) yapandır” (Fürkan: 62). 'İhtilâf ve 'muhalefet' 'her birinin söz ve halinde yek diğerine zıt bir yol tutması’ demektir. 'Hilaf 'kar­şıt’ anlamındadır ki, 'zıt'tan daha geneldir; çünkü her iki zıt 'muhteliftir, fakat her iki 'muhtelif şey birbiri­ne zıt değildir.

'Ahlefe' 'sözünde durmamak, va'dinden caymak' anlamındadır:

“Muhakkak Allah va'dinden caymaz” (A. İmran: 9).

'Halleftühû' 'onu ardında bıraktım' demektir. 'Tah­lif 'geride kalma, birlikte gitmeyip, arkada bırakılma'

anlamındadır:

“Ve geri bırakılan(hulüfû) o üç kişinin de tevbelerini kabul buyurdu” (Tevbe: 118).

“Bedevilerden geride bırakılanlara( muhallefin) de;”(Feth: 16).                        '

'Halif 'bir eksiklik veya kusurdan dolayı geride kalan' demektir:

“Öyleyse halifler'le beraber oturun” de” (Tevbe: 83).

(Bu ayette halifler'in kadınlar olduğu belirtilmiş­tir. Çünkü, onlar kadın olduklarından harple mükellef değildirler ve seferden kadınlıkları dolayısıyla geri kal­mışlardır.) [299]

Dil bakımından bu kısa açıklamalardan sonra, şu ayet-i kerimeyle konuyu açalım:

“İnsanlar tek bir ümmetti de Allah uyarıcılar ve müjdeleyiciler olarak nebiler ba's etti ve beraber­lerinde ihtilâf ettiklerinde insanlar arasında hük­metsinler diye kitabı indirdi. Kendilerine onun-kitap) verildiği kişiler onun hakkında ancak kendi­lerine apaçık deliller geldikten sonra sırf birbirle’rine olan bağy yüzünden ihtilâf ettiler. Allah iman edenleri hakktan ihtilâf ettikleri noktada izniyle doğruya iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir” (Bakara: 213).

Bu ayet-i kerime'yi şu ayetler çerçevesinde ele alalım:

“İnsanlar ancak tek bir ümmetti de ihtilâf ettiler. Eğer Rabbinden bir kelime geçmemiş olsaydı, ih­tilâf ettikleri şeylerde aralarında hüküm verilip gitmişti” (Yunus:  19).

“Allah katında din İslâm'dır. Kendilerine kitap ve­rilenler ancak birbirlerine olan bağy yüzünden ken­dilerine ılm geldikten sonra ihtilâf ettiler” (A. İm­ran: 19).

“Sana Kitabı ancak ihtilâf ettiklerini kendilerine açiklayasın diye ve iman eden topluluk için rahmet ve hidayet olarak indirdik”(Nahl: 64).

“Dinlerini parça parça (fırka. fırka; edip. taraf ta­raf olanlar, sen hiç bir şeyle onlardan değilsin. On­ların durumu Allah'a aittir, sonra yapmakta ol­duklarını kendilerine haber verir” (En'am: 159).

“Dinlerini parça parça edip taraf taraf olanlar, her grup elindekiyle sevinir gider” (Rum; 32).

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra fırka fırka olup ihtilâfa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır” (A. İmran: 105),

“(Çeşitli)  yollara uymayın; sizi O'nun yolundan ayırıp fırka fırka eder” (En'am: 153).

“Nuh'a tavsiye ettiğini vb sana vahyettiğimizi ve İbrahim'e, Musa ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi dini ayakta tutun ve onda fırka fırka olmayın diye si­zin için dinden bir şeriat kıldık Kendilerini çağır­dığın şey müşriklere ağır geldi. Allah dilediğini Kendi'ne seçer ve yöneleni Kendisi'ne iletir” (Şuara: 13).

Bir de şu ayetlere bakalım:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında ve geceyle gündüzün ihtilâfında... akleden bir kavm için ayetler vardır” (Bakara:  164).

“O'nun ayetlerindendir göklerin ve yerin yaratıl­ması ve dillerinizin ve renklerinizin ihtilâfı” (Rum: 22).

Demek ki, iki tür ihtilâf karşısındayız; bunlardan biri yaratılışta görülen ve kâinatın işleyişinde ve in­sanların hayatında önemli bir yeri olan İhtilâf. Kâinat' taki ihtilâf her şeyin çift yaratılmış olmasıdır; gece-gündüz, aydınlık-karanlık, yaş-kuru, sert-yumuşak vs. Bir diğer ih'tilâf da yerin bitirdiklerinin farklı oluşu­dur; aynı ışığı alan, aynı toprakta biten, aynı suyla su­lanan meyvelerin, bitkilerin gerek tad, gerek koku, ge­rek yapı yönünden farklı oluşu Allah'ın ayetlerindendir ve bunlar olumlu ihtilâflardır. İnsan hayatında gerekli olan ihtilâfsa. yeteneklerin, becerilerin, arzu ve istekle­rin, fikirlerin değişik oluşudur. Böyle olmaz ve her insan her bakımdan birbirinin aynısı olursa insan haya­tı olmaz. Çünkü, bu tür ihtilâf insanların toplumsal hayatı için gerekli olan meslekleri doğurur; ayrıca be­ceri ve fikirlerin ihtilafıyla, da hayat için gerekli me­safeler alınır, ilerlemeler kaydedilir. Öte yandan, dil­lerin ve renklerin ihtilâfı da Allah'ın ayetlerinden ola­rak yerilen değil, yeryüzündeki hayatın gerekli şartla­rından olan bir ihtilâftır.

Bakara Suresi 213 ve Yunus Suresi 19'uncu ayet­lerde ifade edildiği gibi, insanlar baştan tek bir ümmet­ti; yani hepsi bir arada, aynı amaca yönelik ve aynı amaca yönelik ve aynı doğrultuda davranan bir toplu­luk halindeydiler. Allah'ın önlerine serdiği yeryüzü sof­rasında kavgasız nizasiz bir arada yiyip İçiyor ve her­hangi bir ayrılığa düşmüyorlardı. Hayat bütün gizlilik­lerini kendilerine henüz açmamıştı. Birbirlerini istis­mar etmiyorlar ve fıtrî bir hayat sürüp g...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tefrika ve İhtilâf
« Posted on: 26 Nisan 2024, 13:24:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tefrika ve İhtilâf rüya tabiri,Tefrika ve İhtilâf mekke canlı, Tefrika ve İhtilâf kabe canlı yayın, Tefrika ve İhtilâf Üç boyutlu kuran oku Tefrika ve İhtilâf kuran ı kerim, Tefrika ve İhtilâf peygamber kıssaları,Tefrika ve İhtilâf ilitam ders soruları, Tefrika ve İhtilâfönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes