> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi >  Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi  (Okunma Sayısı 1079 defa)
13 Şubat 2011, 15:58:54
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Şubat 2011, 15:58:54 »



Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi

 Daha önce de ifade ettiğimiz üzere ümmetin asıl kök an­lamlarında, bir amaç etrafında toplanma, bir hedefe doğru yönelme, bir önder ve o önderin arkasından gitme, merkezde bulunan bir şeye mensubiyet anlamları bulunmaktadır. İnsanla­rın bir arada toplanmasını gerektiren durumlar da zaman, mekan, ırk, din, dil, gelenek vb. gibi hususlardır. Diğer bir ifade ile genel olarak ümmetin, birisi topluluk diğeri de onları bir araya getiren şey olmak üzere iki öğesi bulunmaktadır. Kur'an'da da ümmet genellikle bu iki öğeyi bünyesinde topla­yacak bir anlamda kullanılmaktadır. Ümmetin az ya da çok topluluk ifade eden anlamlarının dışındaki kullanımı ise oldukça azdır. Topuluklar -az ya da çok olsun- nitelik ve nicelik açısın­dan değişik bir takım yapısal özelliklere sahiptirler. Farklı isimlendirilmeleri de bu özelliklere dayanmaktadır. Gerek nicelik ve gerekse nitelik açısından olsun her bir topluluğun bir isimlen­dirme yönü bulunmaktadır. Değişik özelliklere sahip olan ve farklı kelimelerle ifade edilen topluluklardan bir kısmı, Kur'an'da ümmet kelimesiyle anlatılmaktadır. Dolayısıyla ümmet kelimesi her geçtiği âyette aynı topluluğu anlatmamaktadır. Bu sebeple biz de ümmet kavramını hem nicelik ve hem de nitelik açısından incelemeye tâbi tutacağız. Ancak şunu belirtmeliyiz ki ümmet kelimesinin karşıladığı anlamların genel­de her iki yönü de bulunduğundan bazen bunları bir arada belirtmemiz gerekecektir. Örneğin ümmet kavramını nicelik bakımından ele alırken daha sonra tekrardan kaçınmak için bazen onun nitelik yönünü de orada ifade etmeye çalışacağız. [135]

Nicelik Bakımından Ümmet

 Topluluklar az ya da çok oluşlarına göre farklı adlandı­rılmaktadır. Biz de Kur'an'da geçen ümmet kelimesini öncelikli olarak bu yönden değerlendirmeye çalışacağiz. Ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi yerine göre niceliğinden söz ederken bazen onun nitelik yönünü de burada ele alacağız. [136]

 1- Grup-Cemaat

 Yapı ve büyüklüğü değişebilen, sayısal olarak az ya da çok sayıda insanlardan oluşmuş birlikleri ifade eden grup[137] şu şekillerde tanımlanmıştır: "Bir bütünün bir sınıflandırmadaki türdeş bölümü"[138]; "Bir bütünü oluşturan ve ortak özellikleriyle tanımlanan şeyler"[139]; "Benzerliklerin ya da ortak amaçların birleştirdiği kimselerden oluşan topluluk."[140] Niceliği bakımın­dan gruba en yakın anlamlı kavram ise cemaattir. Cemaat de, "Aynı inanç, değer ve davranış kalıplarını benimsemiş, karşılıklı olarak yakın, içten, yüz yüze ve samimi ilişkilerle birbirine bağlı insanlardan oluşan homojen insanlar topluluğu."[141] şeklinde tanımlanmaktadır.

Ümmet kelimesi aşağıdaki âyetlerde "toplum içinde bir grup, cemaat" ya da "küçük bir topluluk" anlamındadır.

"İçinizden insanları hayra çağıran iyiliği emredip kötülükten men eden bir ümmet (grup/cemaat) olsun...."[142] mealindeki âyette geçen ümmet, toplum içinde bir grup ve cemaat anla­mındadır.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi Kur'an'da genel olarak az ya da çok topluluk anlamı bulunan ümmet kelimesi, her geçtiği âyette aynı anlamı ifade etmemektedir. Söz konusu kelimenin anlamı yer aldığı âyetteki içerik ve bağlama göre değişiklik arz etmektedir. Ele aldığımız bu âyette de âyetin içerik ve bağla­mından ümmet kelimesinin "toplum içinde bir grup" anlamını ifade ettiği anlaşılmaktadır. Bu anlamın verilmesine temel teşkil eden asıl unsur, âyetteki (min) harf-i ceri'nin yüklendiği anlam­dır. Burada söz konusu harf-i cer'in yüklendiği anlam hususun­da alimler arasında, (min)'in açıklamak (tebyîn) ve kısmilik (teb'îz) için olduğu şeklinde iki görüş bulunmaktadır. (Min) 'in açıklamak (tebyin) için olduğunu söyleyenlere göre, iyiliği emir, kötülükten nehiy bütün müslümanlar üzerine vaciptir. Âl-i İmrân sûresi 110. âyet buna delil olarak zikredilmektedir, Bu­nunla beraber bu vazife her ne kadar bütün müslümanlar üzerine vacip ise de içlerinden bir grup bu vazifeyi yerine geti­rirse o zaman sorumluluk diğerlerinden düşer. Buna göre, söz konusu görevin yerine getirilmesi bir grubun veya toplum içerisinde bir cemaatin sorumluluğuna terkedilmiş olmaktadır. (Min)"in azlık, kısmilik (teb'îz) için olduğunu söyleyenlere göre, toplumu teşkil eden insanların tamamının, iyiliği emir ve kötü­lükten nehiy görevini yerine getirmeleri beklenemez. Zira top­lum içinde hastalar, âcizler ve câhiller bu görevi yapamazlar.[143] Dolayısıyla bu mükellefiyet bu görevi yapabilecek olan din âlimleri içindir. Zira âlimler de topluluğun bir kısmını teşkil etmektedir.[144] Müfessirlerimizin büyük çoğunluğuna göre (min) harf-i ceri, azlık, kısmilik (teb'îz) içindir. Bu görüşte olan müfessirler buradaki ümmet kelimesine, "grup, âlim ve davetçiler ce­maati" gibi anlamlar vermişlerdir.[145] Bu anlamı veren müfessirlerden Râgıb el-İsfahânî (502/1108) ve Fîrûzâbâdî (817/1414), bu grubun niteliklerine de işarette bulunarak bura­daki ümmete "ilim ve sâlih amel sahibi ve başkalarına örnek olabilecek bir cemaat" şeklinde anlam vermektedirler.[146]

Bize göre de âyette geçen ümmet kelimesiyle "toplum için­de bir cemaat" kastedilmektedir. Bunlar da din âlimlerinden oluşan bir topluluktur. Çünkü âyette emrolunan hayra davet, iyiliği (ma'ruf) emretme, kötülükten (münker) sakındırma görevini yapacak kişiler neyin hayır, neyin ma'ruf ve münker olduğunu bilmek durumundadırlar. Ayrıca bu görev bilginin yanında tecrübe, sabır, olgunluk, güzel ahlâk ve güzel konuşma gibi özellikleri gerektiren bir görevdir. Bunlar da ancak müslümanlar arasında yetişmiş, seçkin bir toplulukta bulunabilir.[147]

Câhil kişiler bunlan bilemeyeceklerinden çoğu kez insanlan iyilikten uzaklaştırıp kötü yollara sevk edebilirler. Ayrıca iyilik ve kötülüğü ayırt edecek bilgiden yoksun olanlar nerede ve nasıl davranacaklarını da pek bilemezler. Mesela yumuşak davranacakları yerde sert ve kırıcı davranarak belki de bir kısım insanla­rın dinden daha da uzaklaşmalarına sebep olurlar.[148] Bu âyette­ki ümmet kelimesini, "Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grup (nefer) dinde (dini ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimle­ri (savaştan) döndüklerinde onlan ikaz etmek için geride kalmahdır. Umulur ki sakınırlar.[149]" âyetinde grup anlamında olan nefer kelimesi güzel bir şekilde açıklamaktadır.[150]

Ümmetin "grup" anlamında olduğunu ifade eden bir diğer âyet de şöyledir; "Hepsi bir değildir. Ehl-i kitabın içinde, istika­met sahibi bir topluluk (ümmetün kâimetün) vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar."[151]

Ayette geçen ümmetün kâimetün dosdoğru, hakşinas, âdil, müstakim, Allah'ın emrini yerine getiren topluluk anlamındadır.[152] Görüldüğü gibi bu âyette ehl-i kitaptan iman edip salih amel işleyen kimseler, ümmet kelimesi ile (ümmetün kâimetün) ifade edilmektedir. Ayrıca bu âyeti takip eden âyet­lerde söz konusu kimselerin şu özelliklerinin vurgulandığını görmekteyiz: "Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emre­derler, kötülükten sakındırırlar. Hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir. Onlar ne hayır işlerlerse, hiç bir zaman mahrum bırakılacak değillerdir. Allah takva sahiple­rini bilir." [153]

Müfessirlerin çoğunluğunun tercihine göre buradaki ehl-i kitaptan maksat, Mûsâ (a.s) ve İsâ (a.s)'a iman etmiş olan yahudi ve hiristiyanlardır.[154] Bir kısım müfessirler ise bunu, kendilerine kitap verilmiş olan müslümanları da kapsayan genel bir ifade[155] diye yorumlamışlardır.

Bu âyetin iniş sebebi hakkında birkaç rivayet nakledil­mektedir. Bir rivayete göre, Abdullah b. Selâm, Sa'leb b. Saîd ve Üseyd b. Ubeyd gibi zatlar müslüman olunca, diğer bazı yahudiler bunları kötülemeye başlamış, âyet de bu müslümanların faziletini bildirmek üzere inmiştir. Bir başka rivayete göre ise âyet, hıristiyanlardan müslüman olan yetmiş beş kişi hak­kında nazil olmuştur.[156] Beraber bu âyetin, kitap ehlinin hepsi­nin aynı olmadığını, içlerinden güzel özelliklere sahip kişilerin bulunduğunu bildirmek için indiği de söylenmiştir.[157] Yine müfessirlerden bir çoğundan nakledilen meşhur görüşe göre sözü edilen âyet, ehl-i kitap bilginlerinden iman eden bir grup hakkında nazil olmuştur.[158]

Yukarıda zikredilen iniş sebeplerini de göz önünde bulun­durarak âyeti şöyle yorumlamak mümkündür: "Daha önce kötülenen ehl-i kitap[159] ile, onlar arasından iman eden kimseler (ümmetün kâimetün) aynı seviyede değildirler."[160] Bu açıkla­malardan da burada geçen ümmet'in "toplum içinde bir grup, cemaat" anlamında olduğu anlaşılmaktadır. Bir çok müfessir de âyette geçen ümmetin bu anlamı ifade ettiğini belirtmektedir.[161]

Konumuzla ilgili ele alacağımız bir diğer âyet de şudur:

"Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rableri tarafından kendilerine indirileni dosdoğru uygulasalardı, şüphesiz hem üstlerinden, hem de ayaklannın altından (bol bol nzık) yiyeceklerdi (yeraltı ve yerüstü servetlerinden istifade ederek refah içinde yaşarlar­dı). Onlardan mu'tedil bir zümre (ümmetün muktesidetün) vardır; fakat çoğunun yaptıkları ne kötüdür!"[162]

Bu âyette geçen ümmet kelimesi muktesidetün ifadesi ile farklı bir nitelik kazanmıştır. Ne yapacağını bilen, ifrat ve tefrit­ten sakınarak ölçülü davranan, işlerinde adalet üzere hareket eden topluluk anlamında[163] olduğu belirtilen ümmetün muktesidetün'ün kimler olduğu hakkında iki görüş bulunmak­tadır.

Birinci görüş: Bu görüşte olanlara göre bunlar, Yahudi ve Hıristiyan gibi Kitap ehlinden iman eden kimselerdir.[164]

İkinci görüş: Bu görüşte olanlara göre ise bu topluluktan maksat, "Ehl-i kitaptan öyle ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 06:19:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi rüya tabiri, Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi mekke canlı, Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi kabe canlı yayın, Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi Üç boyutlu kuran oku Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi kuran ı kerim, Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi peygamber kıssaları, Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifi ilitam ders soruları, Ümmet Kavramının Niceliği Ve Niteliği Bakımından Tasnifiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes