> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah  (Okunma Sayısı 977 defa)
19 Mart 2011, 17:03:55
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 19 Mart 2011, 17:03:55 »



TAKVA, ÎMAN VE AMEL-İ SALİH KONUSUNDA SÜNNETULLÂH
(ÎMAN, TAKVA VE SALİH AMEL KÂNUNU)

Takvanın Tanımı:
 
Şeyhu'l İslâm İbn-i Teymiyye (662/1263) şöyle! demektedir: "Takva, Allah'ın emrettiği şeyi yapmakla nehy ettiğini terketmeyi bir arada toplar. [1]

Müfredat sahibi de "Takva, şeriat örfünde, nefsi günâha götüren şeylerden korumaktır ki, bu da haramların terkiyle olur [2]" demektedir.

Takvâ'yi, "nefsi, beraberinde ceza olan günâhtan korumaktır. Buda şer'an vacip olanı yapmak, haram olanı    terketmekle olur" şeklinde tanımlamakla mümkündür. [3]

 Îman'ın Tanımı:
 
İman, nefsin (kişinin) tasdîk yolu (doğruluğunu kabul etmek) üzere hakkı bilmesidir. Bu da üç şeyin birleşmesiyle olur: Kalb ile tasdîk, dil ile ikrar ve istenilen tarzda organlarla amel. İtikâd, doğru söz ve salîh amelden her birine îman denir. Allah Teâlâ "Allah îmanınızı zayi edecek değildir" buyuruyor. Yâni "namazınızı boşa çıkaracak değildir" demektir. Bir başka âyette de "Doğru da söylesek sen bize inanmazsın" buyurmaktadır. Yâni, "bizi tasdîk edici degilsin.[4]

 Salih Amel'in Tanımı:
 
Amel, canlılar tarafından kasden yapılan iştir. "Fiil'den daha husûsi (ehas) dir. Çünkü fiil, bâzan canlıların kasıt olmadan yaptıkları işlere de nisbet edilirken, cansızlara da nisbet edilir. "Amel"in ise bu nisbeti azdır. Amel, hayvanlarda, sadece (arapların) şu (el-Bakaru'l evâmil): Çalışan inekler sözlerinde kullanılmıştır. Amel, iyi ve kötü işlerde kullanılır. Allah (c.c.) "inanıp sâlih amel işleyenler" [5] ve "Kötü ameller yapıp daha sonra tevbe edenler. .."[6]    buyurmaktadır.[7]

 Müttekîler İçin "Furkan" Takva Semeresidir:
 
Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"Ey inananlar, Allah'tan korkarsamz O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir" [8]

"Furkan" kelimesi, "Takva" gibi mutlak ve kapsamlı bir kelimedir. Takvâ'yı meyve veren ağaca benzetirsek, Furkan da onun meyvesidir, deriz.

(Furkan) lügatta, aslen iki veya daha çok şeyler arasını açmaktır. Buna göre âyetin mânâsı şöyledir:

"Dîni, şeriatı ve mahlûkatın nizâmı konusundaki sünneti (kânunu) gereğince korkulması vacip olan her şeyde Allah'tan korkarsanız, bu takva sebebiyle size hak ile bâtılı ayıracak ilmî bir meleke (bilgi ve maharet), hidâyet   ve kalplerinizde nûr verir; mü'minleriazîz, kâfirleri zelîl etmek suretiyle de ehl-i hak'la ehl-i bâtıl'ın arasını ayıracak bir yardım, şüphelerden arındıracak bir çıkış yolu, dünyevî sıkıntılardan ve uhrevî azaptan kurtuluş nasîb eder.  [9]

 Kim Allah'tan Korkarsa Allah Ona Çıkış Yolu Gösterir:
 
Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

"Kim Allah'tan korkarsa (Allah) ona bir çıkış (yolu) yaratır. Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a güvenirse, O, ona yeter" [10]

Yâni, Allah, emrettiğini yapmak, yasakladığından kaçınmak suretiyle Allah'tan korkan kimseye her türlü sıkıntıdan (kurtulacak) bir çıkış yolu verir, ummadığı yerden onu rızıklandırır ve verdiği şeylerde bereket nasîb eder. Kim Allah'a tevekkül eder, yâni İşini O'na havale ederse, önemsediği şeyleri temin konusunda Allah ona yeter. [11]

 Allah'ın Müttekîlerle Beraber Oluşu:
 
Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"Çünkü Allah, (azabından) korunanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir." [12]

Allah, desteği, yardım ve hidâyetiyle muttakîlerle beraber olur. Bu, muttakîlerle özel bir beraberliktir. Peygamber (a.as.) da Hira Mağarası'nda, Allah Teâlâ'nın (Kur'ân'da) anlattığı gibi, Ebûbekir Sıddîk'a (r.a.), şu îkazda bulunuyordu: "Hani yalnız iki kişiden biri olduğu halde kendisini çıkardıkları sırada ikisi mağarada iken arkadaşına 'Üzülme, Allah bizimle beraberdir!' diyordu"  [13].

(Korunanlarla iyilik edenler) den maksat, haramları terkedip, vacipleri işleyen kimseleri Allah korur, destekler ve düşmanlarına galip kılar, demektir. [14]

 Allah'ın Harpte MuttakîlereYardım Etmesi:
 
Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"O zaman sen mü'minlere: 'Rabb'inizin, size indirilmiş üç bin melek ile yardım etmesi, size yetmez mi?' diyordun" [15]

"Evet, sabreder, (Allah'tan) korkarsanız; onlar hemen şu dakikada üzerinize gelseler, Rabb'iniz size nişanlı beş bin melekle yardım eder" [16]

Yâni, düşmanla karşı karşıya kalma konusunda sabır gösterir, her hususta günahtan sakınırsanız, âyette ifâde edildiği şekliyle, Allah, sizi destekler. [17]

 Rahatlık İmân Ve Takva İledir:
 
Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

"(O) ülkelerin halkı inanıp korunsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluk açardık; fakat yalanladılar, biz de onları kazandıklarlyla yakaladık"   [18].

Yâni, kent halkı Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanıp, Allah'ın haram kılarak yasakladıklarından kaçınırsa yağmur ve bitki vererek yerden ve gökten bereket kapılarını açarız. Fakat, peygamberlerini yalanlayınca Allah, küfür ve mâhiyetlerinin bir cezası olarak, onları kuraklık ve kıtlıkla yakalayıp cezâlandırdı. [19]

 Müttekî Mü'minin Ecri Sevabı Dünyâ Ve Âhirettedir:
 
"...Güzel davrananların ecrini zayi etmeyiz, inananlar ve korunanlar için elbette âhiret yurdu daha hayırlıdır"  [20]

Yâni, Allah (c.c.) îmanla takvayı birleştiren muhsin/güzel davranan kullarının ecrini verir. Onlara dünyâda ve âhirette ecir verir. Âhiret ecri onlar için daha hayırlıdır; Çünkü devamlıdır. Dünyâ ecri ise geçicidir.

Süfyân b. Uyeyne der ki:

"Mü'min, yaptığı güzel işlerin dünyâ ve âhirette sevabına nail olurken, kâfire dünyevî mükâfatı önceden verilir, âhirette artık onunbir payı olmaz. [21]

 Allah'ın Mü'minlere Yardımı:
 
Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünyâ hayâtında, hem de şâhidlerin (şâhidîiğe) duracakları günde yardım ederiz"[22]

Yâni, dünyâ ve âhirette mü'minlere yardım ederiz. Dünyâda savaş ve (şüphe götürmez) hüccetle düşmanlarına  üstün  gelirler.  Allah  tarafından bir imtihan olarak bazen yenilgiye uğrasalar da, aslında âkibet (güzel ve mutlu son) onlarındır. [23]

 Allah'ın Mü'minleri Kurtarması:
 
Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"Onlar sâdece kendilerinden önce gelip geçenlerin başlarına gelen günler gibi (acı günler) bekliyorlar öyle mi? De ki: 'O halde bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!'"  [24]

"Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Böylece üzerimize düşen bir borç olarak mü'minleri kurtarırız" [25]

Yâni, Ey Muhammed (a.s)! Şu senin azâb ve intikam haberini yalanlayanlar, kendilerinden evvel gelip geçmiş, peygamberlerini yalanlayan milletlerin başlarına gelen acıklı hâdiseleri mi beklemekteler? Şöyle ki, Allah onları helak ederken, peygamberlerini ve onlara tâbi olan mü'minleri kurtarmıştı. İşte biz mü'minleri böyle kurtarır, müşrikleri de benzerlerini helak ettiğimiz gibi helak ederiz. Sünnetullâh, hep böyle cereyan etmiştir. Allah (c.c.) bir milleti cezalandırdığı zaman, aralarında peygamberleri ve inananları çıkararak kurtarmıştır. [26]

 En Üstün İnananlardır:
 
Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

"Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer (gerçekten) inanıyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz"[27].

Yâni, Ey Muhammed Ashabı! Kuvvetten düşmeyiniz. Her hâlu kârda düşmanınızla cihâddan korkmaymız. Uhud Muharebesi'nde başınıza gelen hezimet ve musibetten ötürü de üzülmeyiniz (siz üstünsünüz). Yâni, sonunda zafer sizindir (inanıyorsanız). Çünkü îman, kalbe güç verir, Allah'la olan irtibatı artırır ve düşmanlarına aldırış etmemeyi öğretir. [28]

 Kâfirler, Mü'minlere Yol Bulamazlar:
 
Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"Ve mü'minlere karşı kâfirlere asla yol vermeyecektir"   [29].

Yâni, kâfirler kâfir olarak, îmanın gereğini yapan ve îman yoluna tâbi olan mü'minler üzerine, mü'min olmaları   hasebiyle, yol bulamazlar. Yol (Sebil) kelimesi burada, nefyin (olumsuzluk) siyakında nekre (belirsiz) olarak bulunduğu için umûm ifâde eder. Kâfirlerin mü'minler üzerine yol bulamaması, dünyâ ve âhireti kapsayan bir   durumdur. Öyleyse kâfirler mutlaka (hiç bir şekilde) mü'minler üzerine yol bulamazlar; siyasî harplerde, teorik   ve pratik sebeplerinde, kâfirler olarak, müslümânlara üstünlük sağlayamazlar. Ne var ki onlar, Allah'ın mahlûkatı hakkındaki kânunu iyi bilen durumda olmuşlar, bu konuda gayret göstermişler; fakat müslümânlar bütün bunları terkedip durmuşlarsa, o takdirde kâfirlerin üstünlük sağlamaları mümkün olacaktır. [30]O Mânânın şöyle de olması mümkündür: Yâni, Allah, kâfirlerin, bâzı zamanlar üstünlük sağlasalar da, dünyâda mü'minlere musallat olarak, tamamen ortadan kaldıracak şekilde istilâ ve işgal etmelerine yol vermez. Çünkü dünyâ ve âhirette mutlu son mü'minlerindir. Allah Teâlâ "Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünyâ hayâtında, hem de şâhidlerin (şâhidliğe) duracakları günde yardım ederiz" buyurmaktadır. Âyetin dünyâ ve âhirete olan kapsamı ortadadır. Çünkü bu, kâfirlerin mü'minlere yol bulamayacağına açık bir va'addir. Mü'minler, îmanın hakikatini yüreğinde yaşatan, sonra bu gerçek îman, Allah'ın razı olduğu ameller, Allah yolunda cihâd, O'na tam bir ihlâs ve samîmeyetle şeriatına tam bir teslimiyet tarzında dışarıya yansıyan kimselerdir. Öyle ki, onların yaşantılarında âlemlerin Rabb'i olan Allah'a ve O'nun dosdoğru şeriatına boyun eğmekten başka bir şey bulunmaz. Bâzı zamanlarda kâfirlerin, İntikam olarak mü'minlere yol bulmaları, îmanlarının hakîkatında meydana gelen gedikten olmuştur veya olabilir. Mühimmat a...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah
« Posted on: 01 Mayıs 2024, 04:13:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah rüya tabiri,Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah mekke canlı, Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah kabe canlı yayın, Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah Üç boyutlu kuran oku Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah kuran ı kerim, Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah peygamber kıssaları,Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullah ilitam ders soruları, Takva İman ve Ameli Salih Konusunda Sünnetullahönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes