> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > İslam Peygamberi > Medine dışındaki yahudiler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Medine dışındaki yahudiler  (Okunma Sayısı 1263 defa)
14 Ocak 2011, 14:17:06
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 14 Ocak 2011, 14:17:06 »



Medine Dışındaki Yahudiler


Hayber

960. Hayber, Medine’nin kuzeyinde yer alır. Burasını arkadaşlarımla ziyaret ettiğimde, arabamızın kilometre sayacı Medine’de 36949, Hayber’de ise 37133’ü gösteriyordu ki, bu yaklaşık 184 km.lik bir mesafe olduğu anlamına gelir. Hayber, volkanik ovalarla çevrili geniş bir vahadır. Vadiler ve bölgenin yağışlı iklimi burada sulama kanallarının inşasına imkân sağlarken, derelerden çağlayan kaynak suları da burada çiftçilerin imdadına yetişmektedir. İslâm’ın yayılmaya başladığı sıralarda, Hayber 20.000 savaşçı çıkaracak bereketli bir yer idi. Biraz ilerde de göreceğimiz gibi, burada yedi sekiz tane müstahkem kale bulunmaktaydı. Bunlar arasında Kamus adını taşıyan ve Merhab ibn el-Hâris’e ait olduğu bildirilen bir kale Hısnu Merhab adıyla bugün hala ayaktadır ve buradaki Suudî Arabistan valisi tarafından lojman olarak kullanılmaktadır.

961. Hayber’in tarihsel kökeni hakkında elimizde herhangi bir bilgi mevcut değildir. Bugüne kadar ele geçen en eski belge Harran’da bulunmuş olan ve MS 568 yılına ait bir kitabe olup, üzerinde, Hayber kalesinin yıkılmasından bir yıl sonra yazıldığı bilgisi yer almaktadır.1276 Bildiğimiz kadarıyla bu yıkım işi Gassan hükümdarı el-Hâris ibn Ebî Şamir Cebele’nin düzenlediği bir sefer sırasında gerçekleşmiştir.1277 Bizans’ın koruması altındaki bu hükümdarın Hayber’e neden böyle bir sefer düzenlediği ise bizce meçhuldür. Bu olaydan altmış yıl sonra burada sadece Yahudiler yaşamaktaydı. Yoksa burada oturan Arap nüfus el-Hâris tarafından tamamen saf dışı mı bırakılmıştı? İslam’dan önce Hayber zengin bir ticaret merkezi olarak bilinmekteydi: Örneğin, Mekkeliler düğün törenleri için büyük ziyafet tencerelerini ve kadınların mücevher ve takılarını kira yoluyla Hayberlilerden sağlarlardı. Bir defasında mücevherler kaybolmuş ve Hayberlilere onbin altın dinar tutarında tazminat ödemek zorunda kalmışlardır.1278

962. Hayber bölgesi nemli bir yer olduğundan burada sıtma hastalığı yaygındı. Eski insanlar bu bulaşıcı hastalıktan nasıl kurtulacaklarını bilmedikleri için, yabancılar bu bölgeye seyahat etmeye çekinirlerdi. Bu yörede oturan Yahudilere kötü iklime rağmen sağlıklı olmalarının sırrı sorulduğunda, onlar alaylı bir biçimde, şehre girerken durup on kere eşek gibi anırmak gerektiği cevabını verirlerdi. Saf yürekli Bedeviler onların sözüne inanır ve Hayberlileri büyük bir zevke gark eden bu sihirli sesleri çıkartırlardı. Buna ta’şîr (onlama) denilirdi. Ancak ünlü Arap şairi ‘Urve es-Sa’âlik bir istisna teşkil etmiş ve eşek gibi anırarak gülünç duruma düşmektense sıtmaya yakalanarak ölmeyi tercih ettiğini belirten dizeler kaleme almıştır.1279

963. Bu konuyla ilgili bir başka hikaye de şudur: En büyük salgın hastalıklar, Araplara göre Süreyya takım yıldızının batışı ile doğuşu arasına rastlayan dönemdir. Onların “ulusal doktoru” (tabîbu’l-’Arab) şöyle diyordu: “Bana Süreyya takım yıldızının batışı ile doğuşu arasını emniyetli kılın, ben de size yılın geri kalan kısmını sağlıklı kılayım.” Hayberli Yahudilere “Hayber’de sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?” diye sorulduğunda, onlar: “Şarap içerek, sarımsak yiyerek, yüksek yerlerde oturarak, alçak ve basık vadilerden uzak durarak ve Süreyya takım yıldızının batışından doğuşuna kadar Hayber’den dışarı çıkarak” diye karşılık verirlerdi.1280

964. Şu anlatım ise daha az önem taşımaktadır: Bir gün, Resulullah (AS)’ın sahabesinden Ebû Hureyre, arkadaşlarını yeni moda olmuş giysiler içinde görünce onları şöyle uyardı: Siz bugün bu taylasân’larla Hayberli Yahudilere benzemişsiniz.1281

965. Rivayete göre1282, Resulullah (AS)’ın büyük dedelerinden Hâşim, Hayberli bir Yahudi kızıyla evlenmiş ve ondan iki oğlu dünyaya gelmişti: Seyfî ve Ebû Seyfî. Bu hanım Hâşim’in kardeşi Abdu’l-Muttalib’le de evlenmiş (ancak yazar bunun önce mi sonra mı olduğunu açıklamaz) ve ondan da Mahrama adında bir oğlu olmuştur. Mahrama da Dâse adında bir başka Hayberli Yahudi kızıyla evlenmiş ve ondan Kays adında bir oğlu dünyaya gelmiştir. Aynı yazar, İslam’dan önce Mekkelilerce nikahlanan Medineli Yahudi kadınların durumu hakkında da bilgi vermektedir.

966. Abdu’l-Muttalib’in, şayet Allah kendisine on erkek çocuk verirse bunlardan birini kurban edeceğine dair adağıyla ilgili hikayeyi biliyoruz. O bu konuda kâh Medine’de kâh Hayber’de oturan bir kahin kadına başvurmuştu.1283

967. Medineli Benu’n-Nadîrlerin buraya göçmesiyle, Hayber’deki Yahudi nüfusu hem sayıca artmış, hem de servetçe daha zenginleşmiş oldu. Bu yeni gelenlerin Hendek Savaşını çıkararak İslam Devleti’ni yok etme girişimleri boşa çıktıktan sonra bile, halkın sahip olduğu güç ve kudret etkisini hiç kaybetmedi. Klasik İslam Tarihçisi Sarahsî, bu konuda şöyle derin bir tespitte bulunmaktadır:

        “Mekkelilerle Hayberliler arasında bir uzlaşma vardı: Şayet Muhammed (AS) bu iki topluluktan birisi üzerine yürüyecek olursa, diğeri Medine’ye hücum edecekti. O zaman Resulullah (AS), Hayber üzerine yürüyeceği sırada, bu cepheyi güven altına almak için, Mekkelilerle bir barış anlaşması (Hudeybiye) imzaladı.”


        Medine’nin, Mekke ile Hayber’in tam arasında yer aldığını biliyoruz. Hudeybiye Anlaşmasından hemen sonra, Müslümanlar bu sürekli ve görünür tehditten kurtulmak için Hayber’e karşı savaş hazırlıklarına başladılar (H. 7 yılı Muharrem ayı).

968. Müslümanlar yolda Gatafânlıların arazisinden geçtiler. Bunlar Hayberlilerle müttefik oldukları için, Resulullah (AS) kendilerine, tarafsız kalmaları karşılığında bir miktar Medine hurması vermeyi önerdi. Ancak onlar bunu reddedip, Hayber’i savunmak üzere kuvvetli bir askerî birliği yola çıkardılar. Bunun üzerine Resulullah (AS) güzergâhını değiştirip, Gatafânlıların oturduğu bölgenin tam merkezine yöneldi. Askerî güçler Hayber’e gönderildiği için burada geriye sadece kolay bir ganimet olabilecek durumdaki kadınlar, çocuklar ve sürü hayvanları kalmıştı. Haberi öğrenen Gatafânlı birlik derhal Hayber’den kendi memleketine döndü ve harekat tamamlanıncaya kadar da yerinden hiç kıpırdamadı.1284 (Olaylar daha sonra şöyle gelişti: Hayber’in fethinden sonra, Resulullah (AS) dönüş yolu üzerinde bulunan Gatafânlıların arazisinden geçtiği sırada, onlar kendisine bir heyet göndererek, Hayber Savaşında tarafsız kalmaları karşılığında vermeyi vaat ettiği hurmaları ondan istediler. Onların bu şekilde zoraki hareketsiz kalmış olmalarının gönüllü bir tarafsızlık anlamına gelip gelmediğini bilmiyoruz ama, Siyer kitabı yazarı Şe’mî’nin bildirdiği gibi Resulullah (AS)’ın gönderilen heyeti huzurundan kovmuş olduğuna da şaşmıyoruz.

969. Kuşatmacılara karşı kendilerini savunabilmek için ellerinin altında mancınıklar da bulunan Hayberli 20.000 savaşçının,1285 bu seferde Muhammed (AS)’ın komuta ettiği İslam Ordusu karşısında tutunamamış olması gerçekten şaşırtıcıdır. Müstahkem kaleler birbiri arkasına teslim oldular.1286 Ele geçen ganimetler arasında Müslümanların yararlandığı tahıl ürünü stokları da bulunuyordu. Bir gün, bu hisarlardan birinden 20-30 kadar eşek çıktı ve Müslümanların eline geçti. Herhalde ortalığı kasıp kavuran açlık nedeniyle bunları kesip pişirme hazırlıklarına giriştiler. Oradan geçmekte olan Resulullah (AS), onların bu halini görünce, her türlü işte kullanılan ehlî bir eşeğin etini yemenin İslam’da haram olduğunu belirterek, içindekilerle birlikte tencerelerin devrilmesini emretti (Makrîzî, I, 317). Kalelerin Hayberliler tarafından teslimi sırasında yapılan görüşmelerde, Resulullah (AS) şu konularda uzlaştı:

        “Canları bağışlanacak, aileleri hiçbir şekilde incitilmeyecek, üzerinde taşıdıkları dışında bütün giysilerini, arazilerini, paralarını, silahlarını ve kumaşlarını Resulullah (AS)’ın yararlanmasına bırakarak çıkıp gidebilecekler ve ondan hiçbir şeyi gizlemeyecekler.”1287

        Ebû Dâvûd’da geçen metin ise bazı küçük farklılıklar içerir:


        “Hayber seferi sırasında Resulullah hurmalıkları ve tarlaları ele geçirip kaleleri kuşatınca, burada oturanlar, altın, gümüş ve silahların Resulullah (AS)’a bırakılması, bunun yanı sıra Hayberlilerin, hiçbir şeyi gizleyip saklamaksızın, yük hayvanlarının taşıyabileceği her şeyi beraberlerinde götürebilecekleri, aksi takdirde her türlü himaye ve güvenceyi kaybedeceklerini kabul ettiler.”

970. Durum ne olursa olsun, bölgenin tamamen İslam idaresine geçmesi üzerine, vahanın bakımsızlıktan bir çöle dönüşmemesi için yeni bir tüzük yürürlüğe konuldu. Çünkü, Ebû Dâvûd’un da belirttiği gibi, Müslümanlar arasında çiftçilikle uğraşan pek kimse yoktu. Buna göre, yerli halk, yeni ve kesin bir karar alınıncaya kadar, ziraî gelirlerinin yarısını her yıl İslam hükümetine vermek koşuluyla, yerlerinde bırakıldı.1288 Daha sonra hasat sırasında ürünleri paylaştırmak için Medine’den bir memur gönderilmiş, yerli çiftçiler bu memuru boş yere yanıltmaya çalışmışlardır. Tahsildarın izlediği adaletli yöntemden memnun kalan çiftçiler şöyle söylemişlerdir:

        “İşte bu yüzden gökler yere düşmüyor!”1289

971. Hayber Anlaşmasının imzalanmasından kısa bir süre sonra, yenilgiye uğrayan halk tüm medenî haklarını elde etmeye başlamıştır. Tarihi belgelerde okuduğumuza göre, bazı Müslüman askerler hala bahçe ve hurmalıklara girerek, hiçbir ödemede bulunmaksızın ürünlerden yemeyi sürdürüyorlardı. Yahudilerin şikâyeti üzerine Muhammed (AS) adamlarına, derhal bölge ahalisine ait olan hiçbir şeye kesinlikle el sürmemelerini emretmiştir.1290

972. Aynı şekilde, ganimet olarak ele geçirilen Tevrat nüshaları Yahudilere geri verilmiştir.1291

973. Kuşatma sırasında Hayberli bir köle-çoban İslam ordugâhına sığınarak, İslam’ı kabul etti. Resulullah (AS) ondan, efendisine ihanet etmemesini ve ber...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Medine dışındaki yahudiler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 23:39:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Medine dışındaki yahudiler rüya tabiri,Medine dışındaki yahudiler mekke canlı, Medine dışındaki yahudiler kabe canlı yayın, Medine dışındaki yahudiler Üç boyutlu kuran oku Medine dışındaki yahudiler kuran ı kerim, Medine dışındaki yahudiler peygamber kıssaları,Medine dışındaki yahudiler ilitam ders soruları, Medine dışındaki yahudilerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes