> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Mudarebe
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mudarebe  (Okunma Sayısı 762 defa)
07 Mart 2010, 18:24:54
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Mart 2010, 18:24:54 »




MUDÂREBE




Arapça "durb" kökünden mufâale vezninde bir mastar olup, kök anlamı; gitmek, uzaklaşmak, rızık peşinde koşmak demektir. Bir terim olarak; bir taraftan sermaye, diğer taraftan işletme olmak üzere oluşturulan emek-sermaye ortaklığını ifade eder. Sermaye sahibine"rabbü´l-mâl", işletmeciye ise "mudarib" denir.

Asr-ı saadette İslâmî ticaret ortaklıkları kurum hâlini alırken, Irak ekolü emek-sermaye ortaklığına Kur´ân´daki kök anlamı (el-Müzzemmil, 73/20) ve medaribi esas alarak "mudarebe"; Hicaz ekolü ise sermayenin işletmecinin tasarrufuna havale edilmesine bakarak "mukaraza" veya "kırâz" adını vermiştir (es-Serahsî- el-Mebsût, Beyrut, t.y., XXII, 17, 21, 24; el-Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanâyi´, Beyrut 1394/1974, VI, 79, 80; Mecelle, Madde, 1404).

İslâm´da mudarebe ortaklığı uzun veya kısâ vadeli her çeşit krediyi sağlamak için elverişli bir yöntemdir. Toplumda, elinde büyük meblağlara ulaşan nakit parası olan bir çok kimse bunu işletmek, ticarî bir işte kullanmak ister. Ancak bilgisi, tecrübesi veya sağlığı elverişli olmadığı için bu arzusunu gerçekleştiremez. Yine toplumda bilgili, yetenekli ve ticaret işine yatkın bir çok kimse de sermaye yokluğundan dolayı ticarete atılamaz. İşte, mudarebe, birbirine muhtaç olan bu iki unsuru bir araya getirir ve iki taraf da bundan kârlı çıkar. Toplumda muattal kalan sermayeler ve iş bulamayan kabiliyetler değerlenmiş olur. Bu çeşit ortaklık güvene dayanır.

Mudarebe; Kitap, Sünnet ve İcmâ delillerine dayanır.

Kur´ân´da şöyle buyurulur: "Allah diğer bir kısım insanların yeryüzünde kendi lütfundan rızık aramak üzere yolculuk yapacaklarınr bilir" (el-Müzzemmil, 73/20); "Cum´a namazı kılındığı zaman, yeryüzünde dağılınız ve Allah´ın lütfundan rızık arayınız" (el-Cum´a, 62/10); "Hac mevsiminde, ticaret yaparak Rabbinizin lütfundan rızık istemenizde size bir sakınca yoktur" (el-Bakara, 2/198). Bu âyetlerin genel anlamı sermayenin mudarebe yoluyla işletilmesini de kapsamına alır.

Abdullah b. Abbas (r.a)´ın şöyle dediği nakledilmektedir; "Efendimiz Abbas b. Abdulmuttalib (ö.32/652) mudarebe için sennaye verdiği zaman, işletmeciye bu sermaye ile deniz yolculuğuna çıkmayı, bir vâdide konaklamayı ve canlı hayvan ticareti yapmayı yasaklardı. Eğer bu şartlara uymazsa ana parayı tazmin edecekti. O´nun mudarebe sözleşmesine koyduğu bu şartlar Hz. Peygamber´e ulaşmış ve O, buna icazet vermiştir" (el-Heysemî, Mecmau´z-Zevâid IV,161). Hz. Muhammed´e risâlet gelince, toplumda mudarebe uygulaması devam ediyordu. O, bu uygulamayı takrir buyurdu (es-Serahsî, a.g.e., XXII, 19).

Bir sahabe topluluğu yetimlere ait nakit paraları mudarebeye verip işletmişlerdir. Hz. Ömer (ö. 23/643). Hz. Osman (ö. 35/655). İbn Ömer (ö. 73/692) ve İbn Mes´ud (ö.32/652) bunlardandır. Kendi devrinde, bunlara karşı çıkan olmadığı için, bu konuda icma meydana gelmiştir (el-Kâsânî, a.g.e., VI, 79; el-Bâcî, el-Müntekâ, V, 151; ez-Zeylâî,Nasbu´r-Râye,IV,113). Diğer yandan Hz. Ömer devrinde Irak´tan beytü´l-mâl´e ait paranın Hicaz´a mudarebe yoluyla gönderildiği bilinmektedir (es-Serahsî, a.g.e., XXI, 18; el-Kâsânî, a.g.e., VI, 60).

Kasım b. Muhammed (ö.102/720) şöyle demiştir: Bizim Hz. Aişe nezdinde bir sermayemiz vardı. O, bunu mudarebe yoluyla işletmeye verirdi. Allah O´nun gayreti sebebiyle sermayemizi bereketli kılıyordu (es-Serâhsî, a.g.e., XXI, 18).

Mudarebenin rükünleri icab ve kabuldür. Bu akit "mudarebe, mukaraza, kırâz, muâmele" veya bu anlamı ifade eden sözcüklerle meydana gelir. "Şu sermayeyi al, mudarebe yoluyla işlet, kârı aramızda şu şekilde paylaşırız" teklifini, mudâribin kabul etmesiyle akit oluşur. Sermaye mudâribin elinde nakit para olarak bulundukça emânet sayılır. Mala yatırım yapılınca, mudarible sermaye sahibi (rabbul-mâl) arasında vekâlet ilişkisi doğar; kâr meydana gelince de, kâr üzerinde ortaklık söz konusu olur (es-Serahsî, a.g.e., XXI, 19; el-Mevsılî, el-İhtiyâr, III, 19, 20; el-Kâsânî, a.g.e., VI, 87; Mecelle, mad. 1405, 1413).

Mudarebe çeşitleri:

Mudarabe ortaklığı, tarafların özel şartlar koyup koymamasına göre, mutlak ve mukayyed olmak üzere ikiye ayrılır.

1) Mutlak mudarebe: Sermaye sahibinin ana parayı, mudaribe verirken, onu ticaret işinde serbest bırakması, sadece kârın paylaşılma şeklini belirlemekle yetinmesidir. "Şu sermayeyi al, yıl sonunda kârı yarı yarıya paylaşmak üzere mudarebe yoluyla çalıştır" sözleriyle bu ortaklık doğar. Burada mudarib (işletmeci), sermayeyi çalıştırırken, İslâmi hükümlere uymayı da üstlenmiş olur. Kasıt, kusur veya ihmali bulunmadıkça, meydana gelecek zarara, sadece emeğinin karşılığını alma şeklinde katlanır. Çünkü güvenilen (emîn) kimsedir (el-Kâsânî a.g.e., VI, 87; Mecelle, mad.1406).

2) Mukayyed mudarebe: Sermaye sahibi, ana parayı mudareb´e verirken özel bir takım şartlar koyabilir. Abbas b. Abdülmuttalib´in mudareb´e koyduğu bazı şartları Hz. Peygamber´in tasvip ettiğini yukarıda belirtmiştik. Hz. Ömer´in yetim mallarını, Hakim b. Hızâm´ın kendi mallarını mudarebe´ye verirken de, özel şartlar öne sürdükleri nakledilmektedir (es-Serahsî, a.g.e., XXI,18). Diğer yandan Nebi (s.a.s): Müslümanlar kendi aralarında belirledikleri şartlara uyarlar. Ancak helâlı haram, haramı helâl kılan şart müstesnadır" buyurmuştur (Buhârî, İcâre, 14; Tirmizî, Ahkâm, 17; Ebû Dâvud, Akdiye, 12). Tarafların düzenleme yapmadıkları hususlarda örf varsa, ona uyulur. Mecelle´de şu kaideler bunu ifade eder: "Örfen ma´ruf olan, şart kılınmış gibidir" (mad. 43). "Beynettüccâr ma´ruf olan şey beynlerinde meşrût gibidir" (mad. 44). "Örf ile tayin nass ile tayin gibidir" (mad. 45).

Mudarebe şu noktalarda özel şartlara bağlanabilir:

Ebû Hanife (ö.150/767) ve Ahmed b. Hanbel´e (ö. 241/855) göre:

a)
Yer sınırlaması: Ana paranın belirli bir beldede işletilmesi şart koşulabilir. İş yerinin Bursa´da açılması gibi... Sermaye sahibi, işi kontrolü altında tutmak için bu sınırlamayı getirebilir (Mecelle, mad. 1407).

b) Ticaret çeşidini belirleme: Yalnız sarraflık veya gıda maddeleri ticareti yapmak gibi...

c) Mudarebe süresini belirleme: Bir yıl süreyle sınırlamak gibi... Ancak bu taktirde uygun ticaret çeşidini seçmek gerekir. Yıl sonunda sermaye nakde dönüşmemiş olursa, ya mal taksimi yoluna gidilir veya malın nakde dönüşmesi için mudaribe ek süre verilmesi gereklidir.

d) Malın kimden alınıp kime satılacağı belirlenebilir: Bu; pazarlama, acenta., şube vb. ticaret faaliyetlerinin kârdan pay alma kârşılığında yapılabileceğini gösterir.

e)
Mudarebeyi gelecek zamana izafe etmek mümkündür. Sözleşme yapıldıktan altı ay sonra, ticaret faaliyetinin başlamasını şart koşmak gibi...

İmam Şâfiî ve Mâlikîlere göre son üç madde, yani mudârebe süresini belirlemek, mal alınıp satılacak kimseleri tesbit etmek veya akdi gelecek zamana izafe etmek geçerli değildir (el-Kâsânî, a.g.e., VI, 86; İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 62, 63; eş-Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, 386; el-Heysemî, Mecmau´z-Zevâid, IV, 161.)

Mudaribin ana parada tasarrufta bulunmadan önce kendisinin veya sermaye sahibinin mudarebe akdini feshedebileceği konusunda görüş birliği vardır. Ana parada tasarrufta bulunduktan sonra, akdin bağlayıcı olup olmadığı ise ihtilaflıdır.

İmam Ebû Hanîfe (ö.150/767), İmam Şafiî (ö. 204/819) ve İmam Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855)´e göre mudârebe akdi bağlayıcı (lâzım) değildir. Taraftarlardan her biri tek yanlı iradesiyle bu akdi feshedebilir. Çünkü sermayedâr vekâlet veren; mudârib ise vekil durumundadır. Ancak fesih sırasında ana paranın nakit para halinde olması ve karşı tarafın feshi öğrenmesi de şarttır. Ana para menkul veya gayri merkul mal halinde ise, ya aynî taksim yapılır veya mudaribe ek süre vermek yoluna gidilir.

İmâm Mâlik (ö. 179/795)´e göre, Mudârib ana parada tasarrufta bulunduktan sonra mudâribe sözleşmesi bağlayıcı (lâzım) olur ve miras yoluyla da intikal eder. Mudâribten sonra çocukları veya güvenilir kişiler sermayeyi işletir (el-Kâsânî, a.g.e., VI, 109; İbn Rüşd, Bidâyetü´l-Müctehid, II, 237).

Mudarebenin şartları:

1)
İnancın mudarebeye etkisi: Mudarebede tarafların müslüman olması şart değildir. İslâm ülkesinde, (dâru´l-İslâm) müslümanla zimmî (gayri müslim teba) veya harbî müste´men (pasaportlu yabancı) arasında emek sermaye (mudarebe) ortaklığı kurulabilir. Dârul-harpte bulunan pasaportlu müslüman bir gayri müslimin sermayesini mudarebe yöntemiyle işletebilir. Böyle bir durumda, aralarında ülke farkı, kalmamış olur (el-Kâsânî, a.g.e., VI, 81, 82).

2) Ana para ile ilgili şartlar: Ebû Hanîfe ve Ebû Yusuf´a göre, mudârebede ana paranın altın (dinar) veya gümüş (dirhem) para kabilinden olması gereklidir. Bu iki çeşit para, piyasada gerçek maden değeri ile dolaşır ve satın alma gücünü korur. Faiz yasağı, bunlarda nominal (itibarî) değer oluşmasına engel teşkil eder. İmam Muhammed ise, altın ve gümüş dışındaki madenî paralar (fülûs)´ın da mudârabe sermayesi olabileceği prensibini benimser. Felsler, maden değeri dışında nominal değerle dolaşır. Günümüzdeki kağıt paralar daha çok fels (çoğulu fiilûs) benzeri nakit paralardır. İbn Ebi Leylâ ve el-Evzâi´ye göre misli (standard) ticaret eşyası da ortaklıkta sermaye olabilir. Buğday, arpa gibi. Bu son görüşü, çoğunluk hukukçular, kâr hesaplama zorluğu yüzünden kabul etmezler.

Ana paranın miktarının belirlenmiş olması yanında, onun mevcut bir para olması, alacak (deyn) kabilinden bulunmaması gerekir. Ana paranın mudârib´e teslim edilmiş olması da gereklidir (es-Serahsî, a.g.e., XXI, 2...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mudarebe
« Posted on: 09 Mayıs 2024, 09:02:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mudarebe rüya tabiri,Mudarebe mekke canlı, Mudarebe kabe canlı yayın, Mudarebe Üç boyutlu kuran oku Mudarebe kuran ı kerim, Mudarebe peygamber kıssaları,Mudarebe ilitam ders soruları, Mudarebeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes