>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
Usulü Fıkıh Eserleri
>
İslam Hukuku - İmam Gazali
>
İslam Hukukunda Deliller
Sayfa: [
1
]
2
3
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: İslam Hukukunda Deliller (Okunma Sayısı 5734 defa)
07 Nisan 2010, 13:55:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
İslam Hukukunda Deliller
«
:
07 Nisan 2010, 13:55:44 »
İslam Hukukunda Delilller ve Yorum Metodolojisi
El-Mustasfa Çevirisi Üzerine
Mütercimin Önsözü
Tercümede İzlenen Metod
Fıkıh Usulünün Tarihçesi Ve Mustasfa Hakkinda Birkaç Söz
Fıkıh Usulünün Tarihçesi
Mustasfa Hakkında
Yeni Bir Yorum Metodolojisi Mümkün Mü?
Giriş.
Başlangıç.
A. Fıkıh UsûlününTanımı
B. Fıkıh Usulünün Mertebesi ve Diğer İlimlere Nisbeti
C. Fıkıh Usûlü İlminin Dört AnabÖlüme (Kutup) Ayrılması
D. Fıkıh Usûlünün Tüm Konularının Dört Anabölüm Altında Toplanması
E. Mukaddime ve Bu Mukaddimenin Fıkıh Usûlü ile İlgisi
Mukaddimetu´l-Kitab
Nazarı Bilgilerin Kaynakları
I. Tanım (Had)
A. Kanunlar
B. İmtihanlar (Denemeler)
{Kanunların Ayrıntılı Tanımlarla İrdelenmesi}
Birinci İmtihan
İkinci İmtihan
Üçüncü İmtihan
Önbilgi
A. Sevabık {İlk Ölçüler}
1. Sözcüklerin Anlamlara Delâleti
Birinci Taksim
İkinci Taksim
Üçüncü Taksim
2. Tekil Anlamların İncelenmesi
3. Müellef Anlamların Hükümleri
B. Maksatlar
1. Burhân´ın Sureti (Biçimi)
Birinci Nazım (Düzen)
İkinci Nazım
Üçüncü Nazım
İkinci Şekil (Nemat): Telâzüm metodu
Üçüncü Nemat = Teânüd metodu
2. Burhanın Maddesi
C. Levahık [İkinci Dereceden Ölçüler]
EL-MUSTASFA
İSLAM HUKUKUNDA DELİLLER VE YORUM METODOLOJİSİ
Mustasfa Çevirisi Üzerine
İslâm´ın ana kaynaklarından, ALLAH Tealâ´nın kullarına öğretmeyi murad ettiği hüküm ve bilgileri bize taşıyan delillerden hareketle, bunların irşad ve ışığında akıl yorarak dînî hüküm ve bilgilere ulaşmanın metodolojisi (usul ve yöntem bilimi) demek olan Fıkıh Usûlü, klasik İslâm İlimlerinin önemlileri içinde yer almaktadır. Elde bulunan, bize kadar ulaşan ilk Usûl kitabı "Şafiî´nin Risalesi"nden günümüze kadar bu dalda sayısız denecek çoklukta kitap yazılmıştır. Bunlar kullandıkları metod açısından "Fıkıhçılar Usûlü, Kelâmcılar Usûlü ve Karma Usûl" şeklinde üç gruba ayrılmıştır. Gazzâlî´nin Müstasfâsı genellikle tümdengelim usûlünü kullanarak yazılmış bulunan kitapların seçkin örneklerinden biridir. Gazzâlî, Eş´arî ve Şafiî mezheplerinde yetişmiş bir âlim olmakla beraber sırf mu-kallid olmayıp zaman zaman ittibâ ve ietihad derecelerine ulaşmış bir muhakkiktir. Onun yalnızca Fıkıh ve Kelâm ile yetinmeyip Tasavvuf ve Felsefe dalları ile de -eser verecek ve mütehassıslarını tenkid edecek ölçüde- meşgul olması eserlerine açıklık ve zenginlik getirmiştir. Ancak bu açıklık (vuzuh) ifadesinin basitliğinden değil, mevzulara hakimiyetinden kaynaklanmaktadır. Genç, zekî ve gayretli akademisyen Doç. Dr. H. Yunus Apaydın, Gazzâlî´ye öğrencilik etmişçesine kitabı doğru anlamış ve içimizde, çağımızda yaşayan bir yazar olarak da - anlaşılır bir dil ile - onu Türkçe´ye çevirmiştir.
Dr. Mehmet Erdoğan´ın Şâtıbrden yaptığı el-Muvafakât tercümesi, Şah Ve-liyyullah´tan Hüccetullah çevirisi, Ibn.Aşur´dan (V. Akyüz´le) çevirdiği İslam Hukuk Felsefesi ve Apaydın´ın Müstasfa tercümesi, Türkçe okuyanlar için, İslam Hukuk Metodolojisi ve Felsefesi alanında mevcut boşluğu Önemli ölçüde doldurmuştur. Şafiî´nin Risâle´si, İbnu´l-Kayyim´in İ´iâm´ı Şevkânî´nin İrşâd´ı ve Küçük Sadruşşerîa´nın Tavdîh´i de tercüme edilirse klasikleşmiş Usul kitaplarının en güzel örnekleri Türkçeye aktarılmış olacaktır. Bunlara çağdaş, özgün, ilk müetehid-lerin kendi çağlarında yapıp başardıklarını günümüzde yapan ve karşılayan çalışmalar eklenince İslam Hukukunun Felsefesi, Metodolojisi ve dinamikleri daha İyİ anlaşılacak, ondan istifadenin yolları açılmış olacaktır. Apaydın nice gün ve gecelerini bir ilim cihadı olan bu çalışmaya vererek ümmete hizmet etmiştir. Hizmet ve başarılarının devamını diliyor, "Sa´yi meşkûr olsun!" diyorum.
10.12.1993 İstanbul
Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN[1]
Mütercimin Önsözü
Temel klasiklerin tercümesinin, Türkiye´de yeterince ciddiye alındığı söylenemez. Üstelik, bu tür çeviri faaliyetlerinin gerekli olup olmadığı konusunda bir görüş birliği dahi yoktur. Tercüme işine karşı çıkanlar, çevirisi yapılacak kitapların ihtiva ettiği bilgilerin anlaşılamayacağı, her önüne gelenin ahkam keseceği ve yanlışlara düşüleceği endişesini taşırjar. Dolayısıyla bunlara göre, temel eserlerdeki bilgiler, anlayanların yani erbabının süzgecinden geçirilerek halka ulaştırılmalıdır. Bu endişeye belli oranda bir haklılık payı. tanınabilir. Fakat öte yandan temel eserlerin, vaktinde, tercüme edilmeyişinin sıkıntıları şu anda fiilen yaşanmakta ve gözlemlenmektedir. Bir kere süzgeçten geçirme işi başarılamamış ve yapılan birçok çalışma eskinin yetersiz bir tekrarı olmaktan öte gidememiştir. Esasen Türkiye´de, kısaca İslam Bilimleri olarak adlandırılan alandaki çalışmaların sistemli, düzenli ve amaçlı olduğu da tartışma götürür.
Temel klasiklerin tercümesinin birbirine bağlı açık iki yararı olacağını düşünüyoruz. Birincisi; İslambilimsel kültürün belli bir düzeyde toplum nezdinde yaygınlık kazanmasıdır. Bugün doğru ve yeterli bilgilenme eksikliğinin doğurduğu sıkıntılar ayan beyan ortadadır. Bu sıkıntıların başında bilim adamı ve toplum arasındaki bilgilendirme-bilgilenme bağının kopması gelmektedir. Bilim adamları, sadece kendileri için ve kendileriyle sınırlı bilim yapmakla meşgul oladursun,-bu boşluk temelsiz ve asılsız bilgilendirme kaynaklarınca doldurulmaktadır.
İkincisi ise, temel klasiklerin yaygınlaşması sonucunda, bilim adamları bir ölçüde, ister istemez, tekrardan kurtulacak; mevcudu aşma, geliştirme hiç değilse doğru uyarlama yönünde adımlar atma gereğini hissedeceklerdir. Bütün bunların sonrasında, ilgili bilim adamlarınca yapılacak yeni çalışmaları ve üretilen düşünceleri, kabul eden de reddeden de gelişigüzel değil, ne yaptığının farkında olarak (ala basiretin min emrihi) tercih yapacaktır.
Kelimenin tam anlamıyla bir fıkıh usulü klasiği olan Mustasfâ´yı Türkçe-ye çevirme girişimimiz, İslam Bilimleri alanındaki her branşın temel kaynaklarının, eğrisiyle doğrusuyla, Türkçeye aktarılmasının bir gereklilik olduğu yönündeki kanaatimizin bir gereği olmakla birlikte, özellikle ve öncelikle Mustasfa nm tercih edilmesi Rey Yayınlarının sahibi dostumuz Yusuf Yerli´nİn ve Aydın Bey´in ısrarlı ricalarının sonucunda olmuştur.
Bu tercümenin, Türkiye´de, mevcut tercümelere rağmen bu alanda hissedilen boşluğu önemli ölçüde dolduracağını ümit etmekle birlikte, yeterli olduğu kanaatinde değiliz. Buna ve mevcutlara ilaveten, özellikle Hanefî ve Hanbelî ekollerine, hatta Mutezile ve Zahirî ekollerine ait birkaç temel fıkıh usulü eserinin bu kervana katılmasının yararlı olacağını düşünüyoruz.
Tercümenin hatasız olmasına özen gösterdiğimizi söyleyebiliriz. Tercümenin hatasız olup olmadığı ise, ancak erbabının tenkitleriyle anlaşılabilecektir. Bu itibarla, rastladıkları hatayı tarafımıza iletme işini, erbab okuyucuların boyunlarına -´biîimsel aynî vacip´ olarak- borç saydığımızı da belirtmek isteriz.
Bu arada, Mantık Mukaddimesinin müsveddelerini okumak zahmetine katlanan Prof. Dr. Hasan Şahin´e, Yrd. Doç. Dr. Turan Koç´a ve Öğr. Görevlisi Sey-fullah Sevim´e; yine hadislerin tahrici konusunda yardımcı olan İslam Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Menderes Gürkan´a, Doktora öğrencisi Selma Uzatma´ya ve Yüksek Lisans öğrencileri Davut îltaş ile Ömer Akmanşen´e teşekkür borçlu olduğumu belirtmeliyim.
Kayseri 6 Kasım 1993[2]
Tercümede İzlenen Metod
Tercümede Mustasfâ´nm, Bulak 1322-1324 tarihlerinde el-matbaatu´l-cmîriyyede. Fevâtihu´r-Rahamût ile birlikte iki ayrı cilt olarak basılan nüshası esas alınmıştır.
Tercümede, imkan Ölçüsünde akıcı ve anlaşılır bir üslup yakalamaya çalışmakla birlikte, yetersiz bir karşılıkla kısırlaştırmak endişesiyle Şer´, Sem´, Sâri vb. bazı terim ve deyimleri korumak gereğini hissettik; kolay anlaşılır eksik tercüme yerine nisbeten zor anlaşılır doğru tercümeyi hedeflediğimizi söyleyebiliriz. Esas itibariyle, teknik özellikteki kitapların belli ölçüde ağır bir üsiup taşımasını yadırgamamak gerekir.
İlke olarak, terim ve tabirlerin türkçeleştirilmesinin gerekliliğine inanmakla birlikle, henüz bilim çevresinde bu yönde bir anlayış ve çaba birliği sağlanamamış olduğundan, İslam bilimleri terminolojisine vakıf olanların okuma zevkini ve kavrama kolaylığını zedelememek ve anlam kaymalarına ve yanlış anlamalara yol açmamak için, genelde, bir çok terim ve tabir ya -parantez içinde yakın görülen bir türkçe karşılık verilerek- orijinal biçimiyle korunmuş ya da yakın türkçe karşılıkla ifade edilerek orijinalleri parantez içinde verilmeye çalışılmıştır. Bunun yanında teabbüd, şüphe ve meslek gibi bazı arapça kelimelere net türkçe karşılık bulmakta zorlandığımı belirtmeliyim. Gazâlî, hocası İmamu´l-Harameyn el-Cüveynî´nin kullanım üslubu doğrultusunda, şüphe kelimesini, yeterli ve tutarlı olmayan delil, gerekçe anlamında kullanmıştır. Biz bunu bazen ´muhaliflerin delilleri -veya gerekçeleri- şeklinde, bazen de ´muhaliflerin şüpheleri´ şeklinde tercüme ettik. Meslek kelimesinin kullanımı da buna yakındır. Teabbüd kelimesi de sözlükte, ibadet etmek, taat ve ibadete davet etmek gibi anlamlara gelmektedir. Fakat biz bu kelimeyi bazen -yerine göre- mükellef tutmak, amel etmeyi istemek, emretmek gibi karşılıklarla çevirdik bazen de olduğu gibi kullandık.
Mustasfâ´nın görebildiğimiz iki baskısında da, eserin iki cilde ayrıldığı yer, üçüncü kutbun emir bahsinin ortalarıdır. Bu bölme işinin Gazâlî tarafından yapılmış olamayacağı kanaatini taşıdığımız için, tercümede birinci ve ikinci kutuplar birinci ciltte, üçüncü ve dördüncü kutuplar ise ikinci ciltte verilmiştir. Tercümenin kenarında eserin arapça ba...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: İslam Hukukunda Deliller
«
Posted on:
03 Mayıs 2024, 02:42:50 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
İslam Hukukunda Deliller rüya tabiri,İslam Hukukunda Deliller mekke canlı, İslam Hukukunda Deliller kabe canlı yayın, İslam Hukukunda Deliller Üç boyutlu kuran oku İslam Hukukunda Deliller kuran ı kerim, İslam Hukukunda Deliller peygamber kıssaları,İslam Hukukunda Deliller ilitam ders soruları, İslam Hukukunda Deliller önlisans arapça,
Logged
07 Nisan 2010, 13:57:39
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: İslam Hukukunda Deliller
«
Yanıtla #1 :
07 Nisan 2010, 13:57:39 »
Giriş
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hanıd. Kâdir güçlü. yardımcı dost; kahredici-latif, affeden canlandıran, bâtın-zâhir, evvel-âhir olan Allah´adır. Ki O, aklı, sahip olunan şeylerin en üslü-nü; ilmi, en kârlı kazanç, en büyük övünç kaynağı, övgüyle ve saygıyla yadcdil-me sebebi ve uğrakların en hayırlısı kılmıştır. Kalemler ve mürekkepler ilmi is-bat sayesinde şereflenmiş, mihraplar ve minberler onu duymakla süslenmiş, kağıtlar ve defterler onun rakamlarıyla bezenmiş, bunun şerefi sayesinde küçükler büyüklerin önüne geçmiş, gönüller ve vicdanlar onun ışığıyla aydınlanmış, kalpler ve basiretler onun nurlarıyla nurlanmış, onun ışığı yanında güneşin dönüp duran felek üzerindeki parlak ışığı sönük kalmış, onun gizli ışığı yanında gözbebeklerinin ve gözlerin ışığı cılız kalmış; hatta gözler çaresiz kalsa ve üzerine örtüler ve perdeler çekilse bile, kalbe ve nefse gelen düşünceler (havâtır) ilmin ışığı sayesinde gizliliklerin derinliklerine dalmıştır.
[I, 3] Salât O´nun resulünedir. Ki Resul, tertemiz madde (soy), açık asalet, tasdik-lenmiş şeref ve sürekli kerem sahibi; müminlere beşîr, kafirlere nezîr olarak gönderilmiştir; getirdiği Şer´ (şeriat) ile önceki şeriat ve dinlerin hepsini neshet-miştir; dinleyenin ve okuyanın usanmadığı, zenginliğinin künhünü hiç bir şair ve yazarın kavrayamayacağı, hiç bir nitelendirme ve açıklamanın, akla durgunluk veren güzelliklerini kuşatamayacağı ve en edip kişilerin bile sırlarını anlama zevkini tam anlamıyla tatmaktan eksik kalacağı Kur´ân-ı Mecîd ile teyit edilmiştir. Sayısız ve sınırsız salat O´nun âl ve ashabına da olsun.
İmdi; azledilmeyen ve değiştirilemeyen hakim konumunda olan akıl (kâdı´l-akl) ile tezkiye edilmiş ve adil kılınmış şahit konumunda olan Şer´ (Şâhİdu´ş-Şer´)´ söyleşerek, dünyanın günü gün etme yeri değil, aldatıcı olduğuna; tembellik değil, çalışma bineği olduğuna; bir gezinti yeri değil, konaklama yeri olduğuna; imar yeri değil ticaret yeri olduğuna ve ticaret eşyası ´tâat´, kazancı da kıyamet gününde "kurtuluş´ olan bir ticarethane olduğuna karar verdiler.
, Tâat´in, biri ´amel´, diğeri ´ilim´ olmak üzere ı´ki çeşidi vardır. Bu iki tâat çe-şidt içerisinde en kârlısı ve en kazançlısı ilimdir. Zaten ilim de aynı zamanda bir çeşit ´amel´dir. Hem de, uzuvların en değerlisi olan ´kalbin ameli´ ve dînin bineği ve emânetin taşıyıcısı olması sebebiyle eşyanın en şereflisi olan ´aklın çabası´dır. Zira ´emanet´ yere, göğe, dağlara arzedilmiş, onlar bunun sorumluluğundan çekinerek bu emaneti taşımaktan şiddetle kaçınmışlardır.
tümler ise üç çeşittir;
1) Şer´in doğrudan teşvik etmediği ve yönlendirmediği, matematik, hendese (geometri) ve astronomi gibi ´sırf aklî´ olan ilimler. Bu tür ilimler, istikrarsız aldatıcı zanlar ile yararsız doğru bilgiler arasında yer alır. Yarar sağlamayan ilimden Allah´a sığınırız. Menfaat, yok olup gidecek olan şu andaki arzularda ve gösterişli nimetlerde değildir, gerçek menfaat ahiret yurdunun sevabıdır.
2) Hadis ve Tefsir gibi ´sırf nakli´ ilimler. Bu tür ilimleri edinmek kolaydır. Çünkü bu ilimlerde c/.bcr kuvveti yeterli olduğu için ve akla pek yer olmadığı için büyük küçük herkes bu ilimleri elde etme açısından eşit durumdadır.
3) İlimlerin en şereflisi ise, kendisinde ´akıl´ ve ´Sem"in eşleştiği ´rey´ ve ´Şer"in birlikte bulunduğu ilimdir. İşte fıkıh ve fıkıh usulü bu tür ilimlerdendir. Çünkü fıkıh ve fıkıh usulü doğru yolu, Şer´in ve aklın Özünden alır. Bunun anlamı şudur; bu ilim Şer´in tasvip etmediği şekilde sırf akıl ile tasarruf olmadığı gibi aklın desteklemediği ve düzeltmediği sırf taklid üzerine de kurulu değildir. Fıkıh ilminin bu üstünlüğünden dolayı Allah insanların bu ilmi talep etmesi için bir çok sebepler hazırlamıştır; alimler bu ilim sayesinde diğer alimlere nazaran en yüksek makama yükselmişler, sayıca en fazla tâbi ve yardımcıya sahip olmuşlardır.
Bu ilmin hem din ve hem de dünyaya ilişkin olması, gençliğimin ilk yıllarında beni ömrümün bir devresini ona ayırmaya sevketmiş, bunun sonucunda fıkıh n 41 ve fıkıh usulü alanında birkaç kitap yazmıştım. Daha sonra ´âhiret yolunun il-mİ´ne ve ´dinin batınî sırlarını bilme İlmi´ne yöneldim ve bu konuda da fhyâu (Jlûmiddîn gibi geniş, Cevâhiru´l-Kur´ân gibi kısa ve Kimyâ-i Saadet gibi orta büyüklükte kitaplar yazdım. Sonraları takdir-i ilâhî beni eğitim ve öğretimle meşgul olmaya sürükledi. Bu esnada, fıkıh ilmi ile uğraşan birileri benden tertip ve tahkik arasını birleştirmeye, bir yandan bıkkınlık verecek ölçüde uzun olmamasına, diğer yandan manayı bozacak şekilde kısa olmamasına özen göstererek Teh-Zibu´t-Usûi´dcn kısa, el-Menhûl´dcn geniş, kolay anlaşılabilir bir fıkıh usulü kitabı yazmamı ısrarla istediler. Allah´tan yardım dileyerek onların bu isteklerine olumlu cevap verdim ve kolay anlaşılabilmesi için hem tertibe hem de tahkike riayet ederek bu kitabı yazdım. Bu kitapta değişik ve güzel bir sistem getirdim. Bu sistem sayesinde okuyucu daha ilk anda usûl ilminin maksatlarını kavrayabilecek ve göz attığı yerleri kolayca anlayabilecektir. Hangi ilim olursa olsun, öğrenci ilk bakışta o ilmin konu ve temel ilkelerine hakim olamıyorsa, o İlmin sırlarını elde etmeye hiç bir arzusu ve iştiyaki kalmaz. Bu kitaba el-Mustasfâ min fltni´l-Usût adını verdim. Başarıya ulaştıracak ve düzgün yola götürecek olan Allah´tır. İsteyenlerin isteğini yerine getirmek de O´na yakışır. [20]
Başlangıç
Fıkıh usulü denilen bu ilmi, bu kitapta derleyip düzenledik ve onu bir Mukaddime ile dört kutup (anabölüm) üzerine bina ettik. Mukaddime bir bakıma bu dört anabölüm için bir Ön hazırlık ve önbilgi (temhid) olarak düşünülmüştür. Fıkıh usulünün özünü, söz konusu dört kutup içermektedir.
Bölümlere geçmeden önce, sırasıyla fıkıh usûlünün, anlamını, tanımını ve hakikatini; mertebesini ve diğer ilimlere nisbetini; Mukaddime ve dört anabölü-me nasıl bölümlendiğini; bu dört anabölüm altında nasıl toplandığını ve Mukaddime ile olan ilişkisini açıklayacağız. [21]
A. Fıkıh UsûlününTanımı:
Fıkıh usûlünün manasını anlayabilmek için önce fıkh´ın manasını bilmek gerekir. Fıkıh sözcüğü, dildeki ilk konulusu ve kullanılış itibariyle bilmek ve anlamaktan ibarettir. Mesela; Fulanun yefkahu´l-hayr ve´ş-şerr denilir ve bununla, o kişinin hayır ve şerri bilip anladığı kastedilir. Fakat âlimlerin yaygın kullanımı II, 5] sebebiyle fıkıh lafzının anlamı, ´mükelleflerin yapıp-etmelcrine (fiiller) ilişkin olarak sabit olan şer´î hükümleri bilmek´ten ibaret hale gelmiş ve bu teamülün sonucu olarak fakîh İsmi, mütekellim, filozof, nahivci, muhaddis ve müfessir hakkında kullanılmayıp, insan fiilleri için sabit olan ´vücûb´, ´hazr (tahrîm)´, ´ibâha´, ´nedb´, ´kerâhe´; akdin ´sahih ve fasid veya batıl olması´; ibadetin ´kaza´ ve ´edâ´ olması gibi şer´î hükümleri bilenler hakkında özelleşmiştir.
Fiillerin birtakım ´aklî´ yani akılla idrak edilebilen hükümleri de vardır. Mesela fiilin araz olması, yer kaplaması, hareket ve sükun gibi oluşlar olması gibi hükümler böyledir. Bu gibi hükümleri bilenlere fakîh değil mütekellim denir. Fiillerin vâcib, haram, mübâh, mekruh ve mendûb olması gibi hükümlere gelince; işte fakîhin açıklamasını üstlendiği hükümler bunlardır. Bunlar anlaşılınca, fıkıh usulünün, bu hükümlerin delillerinden ve bu delillerin hükümlere tafsili olarak değil de icmâlî olarak delalet yönlerinden ibaret olduğu da anlaşılmış olur.
Hilaf ilmi de aynı şekilde fıkıh ilminden olup, hükümlerin delillerine ve bu delillerin delalet yönlerine şamildir. Şu farkla ki. hilaf ilminin delillerle ve delalet yönleriyle ilgilenmesi tafsil itibariyledir. Mesela, velisiz yapılan nikah akdi meselesinde Özel bir hadisin özelliğe (husus) delalet etmesi; besmelesiz kesilen hayvan meselesinde özel bir ayetin yine özelliğe delalet etmesi böyledir.
Usûl ilmi ise, bu gibi meselelere örnekleme yoluyla dahi değinmez. Aksine
bu meseleler hakkında Kitâb, Sünnet ve icmâ´a; bunların sıhhat ve sübût şartlarına ve icmâlî olarak delalet yönlerine, yani bu delaletin sıyga itibariyle mi, lafzın mefhumu itibariyle mi, siyak itibariyle mi, yoksa lafzın makulü itibariyle mi -kî bu sonuncu kıyastır- olduğuna temas eder ve bunu yaparken özel bir meseleye değinmez. İşte fıkıh usulü, fıkhın füru´undan bu suretle ayrılır.
Buraya kadar hükümlerin delillerinin Kitâb, Sünnet ve icmâ´dan ibaret olduğunu Öğrenmiş oldun. İşte fıkıh usulü denen ilim bu üç aslın sabit olma yollarını, sıhhal şartlarını ve hükümlere delalet yönlerini bilmekten ibarettir. [22]
B. Fıkıh Usulünün Mertebesi ve Diğer İlimlere Nisbeti:
İlimler tıp, matematik, hendese gibi ´aklî´; kelam, fıkıh, fıkıh usuiü, hadîs, tefsir ve bâtın ilmi yani kalp ve kalbi kötü huylardan arındırma ilmi gibi ´dînî´ olmak üzere iki kısma ayrılır. Aklî ilimler bizim maksadımız değildir.
Gerek aklî gerekse dinî ilimler kendi içerisinde ´küllî´ ve ´cüz´î´ kısımlarına ayrılır. Kelam ilmi, dinî ilimler içerisinde ´küllî ilim´, diğerleri ´cüz´î ilimler´dir. Çünkü müfessir yalnızca Kitâb´ın anlamı, muhaddis yalnızca hadisin sübut yolu, fakih yalnızca mükelleflerin fiillerinin hükümleri, usulcü yalnızca hükümlerin delilleri, mütekellim (kelama) ise en genel şey yani "varolan" (mevcûd) üzerinde (1,6) düşünür ve onu inceler.
Kelama varolanı önce ´kadîm (öncesiz)´ ve ´hadis (önceli, sonradan olan)´ olmak üzere ikiye ayırır. Sonra, sonradan olanı (muhdes) ´cevher´ ve ´araz´ olarak bölümler. Daha sonra arazı, kendisinde hayat, ilim, irâde, kudret, işitme ve görmenin şart olduğu araz ve renk, koku ve tad gibi, bu şartlara İhtiyacı olmayan araz şeklinde ikiye ayınr. Cevher´i de hayvan, bitki ve cansız olmak üzere üç kısma ayırır ve bunların türlere veya arazlara göre de...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
07 Nisan 2010, 13:59:09
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: İslam Hukukunda Deliller
«
Yanıtla #2 :
07 Nisan 2010, 13:59:09 »
Nazarı Bilgilerin Kaynakları
Nazarî bilgilerin kaynaklan (algılama yollan) tanım ve burhandan ibarettir.
Şeylerin algılanması (idrak) iki çeşittir: Birincisi; tekil özlerin (müfred zatlar) algılanması olup, ´cisim´, ´hareket´, ´âlem´, ´hadis´ ve ´kadîm´ gibi tekil isimlerle gösterilen şeylerin anlamını bilmek böyledir.
İkincisi; bu tekillerin birbirlerine nefy (olumsuzlama, yokluk) veya isbat (olumlama, varlık) yoluyla nisbetlerinin İdrak edilmesidir. Birer tekil terim olan ´âlem´ ile ´hadis´ ve ´kadîm´ terimlerinin anlamlarını önceden bilip, bunlardan birini diğerine olumsuzlama veya olumlama yoluyla nisbet etmek böyledir. Mesela ´kadîm´ sözcüğünü, ´âlem´ sözcüğüne olumsuzlama yoluyla nisbet ettiğinde, "Alem kadîm değildir" dersin. Yine ´hâdİs´ sözcüğünü, ´âlem´ sözcüğüne olumlama yoluyla nisbet ettiğinde "Alem hadistir" dersin. Bu ikinci çeşit idrak için ´doğrulama (tasdik)´ ve ´yanlışlama (tekzîb)´ söz konusudur. Ancak birinci çeşit idrakin doğrulama ve yanhşlaması yapılamaz. Çünkü doğrulama ancak ´hüküm bildiren önerme´de (haber) sö/. konusu olur. İki tckjl sözcükten meydana getirilebilecek en alt bileşik ise ´nitelik´ ve ´nitelenen´den (vasıf ve mevsûftan) ibarettir. Nitelik, olumsuzlama veya olumlama yoluyla nisbet edildiğinde ya doğrulanır ya da yanlışlanır. Fakat, bir kimsenin, ´hadis´, ´cisim´ veya ´kadîm´ şeklindeki sözünde, bu sözcükler tekil olduğu için doğruluk ve yanlışlık olmaz.
Bu iki çeşit idraki, daha başka tabirlerle ifade etmek de mümkündür. Zaten gereken, değişik durumlara delalet eden sözcüklerin de değişik olmasıdır. Zira sözcükler anlamlar gibidir. Dolayısıyla sözcüklerin bu anlamlarla paralellik ar-zetmesi en uygunudur. Mantıkçılar tekil şeyleri bilmeyi ´tasavvur´, iki tekil şey arasındaki haberi nisbeti bilmeyi de ´tasdîk´ olarak adlandırmışlar ve "bilgi (ilim), ya tasdîk ya da tasavvurdur" demişlerdir. Bazı alimlerimiz ise, birinci tür idraki ´ma´rifet (tanıma)´, ikinci tür idraki de ´ilim (bilgi)´ olarak isimlendirmişlerdir. Bu sonuncular bu isimlendirmeyi yaparken nahivcilerin şu sözlerine göre hareket etmişlerdir. Nahivcilcr derler ki; "Ma´rifet sözcüğü bir nesne (mefu!) alır. Bu yüzden sen ´Zeyd´i tanıyorum´ dersin. Zann sözcüğü ise, iki nesne alır. Buna göre ´Zeyd´i aîim zannettim´ dersin. Fakat, ´Zeyd´i zannettim´ veya ´Alim zannettim* diyemezsin. İlim sözcüğü de, dildeki yapısı itibariyle, zann grubu sözcüklerinden olduğu için ´Zeyd´in âdil olduğunu biliyorum´ dersin.
İdrak çeşitlerine ilişkin olarak birbirinden farklı bir terminoloji oluşmuştur. Eğer iki idrak çeşidi arasındaki farkı anladıysan isimler üzerinde durup bunları tartışmaya gerek yoktur.
Bütün bunlardan sonra diyoruz ki: İdrakler, ´ma´rifet´ ve ´ilim´den, diğer bir ifadeyle ´tasavvur´ ve ´tasdik´ten ibarettir. Her bilginin doğrulaması yapılabilir. Ancak bu doğrulamanın yapılabilmesi için, önceden iki ma´rifet´in yani İki tasav-vur´un biliniyor olması gerekir. Tekili (müfred) bilemeyen kimse, bileşiği (mü-rekkeb) hiç bilemez. Alem´in anlamını, hâdİs´in anlamını bilmeyen kimse, ´alemin hadis oluşu´nu nasıl bilecektir!
Tekillerin bilinmesi de iki kısımdır;
a) Evveli bilgi: Araştırma yoluyla talep edilmeyen bilgi
Bu çeşit bilgi, hiçbir araştırma ve talep olmaksızın anlamı nefiste resmedilmiş bulunan bilgidir. Mesela ´varlık (vücûd)´ ve ´şey´ terimleri ile ´duyulurlar´ın (mahsûsât) bir çoğu böyledir.
b) Matlub bilgi:
İsmi, kendisinin ayrıntısız ve açıklamasız biçimde bütün (icmâlî) bir durumunu gösteren (ismi, tanımını tamamen içermeyen) bilgi olup, bu tür bilginin tefsiri tanım yoluyla talep edilir.
Aynı şekilde bilgi de ´evvelî bilgi´ (zaruriyât) ve ´matlup bilgi´ (nazariyat) olmak üzere iki kısma ayrılır.
Ma´rilctin matlub çeşidi, ancak ´tanım´ yoluyla elde edilebildiği halde, doğ- rj rulama ve yanlışlaması yapılabilen bilginin matlûb çeşidi, ancak ´burhan´ yoluyla elde edilebilir. Buna göre, burhan ve tanım, diğer matlub bilgilerin edinilmesine yarayan aletten ibaret olmaktadır. Bu itibarla, akılların algılama yollarını (medâriku´1-ukût) açıklamak amacıyla kaleme alman bu mukaddime, biri ´tanım*, diğeri ´burhan´ konusunda olmak üzere iki bölüme şamil olmalıdır. [30]
I. Tanım (Had)
Tekilleri bilme, bileşikleri bilmeden önce geldiği için "tanım´ konusunu ´burhan´ konusundan Öne aldık. Bu bölüm, biri ´kanunlar´ diğeri bu kanunların ´denemeleri/irdelemeleri (imtihânât)´ olmak üzere iki alt bölümü içermektedir.[31]
A. Kanunlar
Kanunlar altı tanedir.
Birinci kanun: Tanım ancak, karşılıklı konuşmada bir soruya cevap olarak zikredilir. Bu itibarla tanım, her soruya değil bir kısım sorulara cevap olur. Soru bir taleptir ve her sorunun kuşkusuz, bir istenileni (matlub) ve bir kalıbı (sıyga, kip) vardır. Her ne kadar kalıplar ve matluplar sayıca çok olsa da, istek kalıplarıyla istenilen şeyler genel olarak dört grupta toplanabilir.
1) ´Hel? (mi?, midir?)´ kalıbı ile talep olunan şeyler: Bu kalıp ile iki şey talep olunur;
a) Bir şeyin varolup olmadığı;
Mesela "Allah var mıdır?" sözü böyledir.
b) Varolan bir şeyin durumu ve niteliği;
Mesela "Allah beşerin yaratıcısı mıdır?", "Allah konuşan, emreden ve yasaklayan mıdır?" sözü böyledir.
2) ´mâ (ne?, nedir?)´ kalıbı ile talep edilen hususlar: Bu kalıp İle üç şey taleb edilebilir;
a) Bir sözcüğün şerhedilmesi;
Mesela arap dilinde şarap (hamr) anlamına gelen ´ukâr´ sözcüğünü bilmeyen kimsenin "Ukâr nedir?" demesi böyledir. Eğer bu şahıs ´hamr´ sözcüğünü.biliyorsa ona "Ukâr, hamrdir" diye cevap verilir.
b) Sorulan şeyi diğer şeylerden ayıran uygun ´cami´, ´mâni´ bir sözcüğün istenmesi. Söz nasıl olursa olsun, isler sorulan şeyin zatının "ilineksel nitelikler´inden (avarız) veya zatının hakikatinden uzak ´ayrılmaz nitelİkler´inden (levâzim), isterse zatının hakikatından ibaret olsun farketmez. Zatî vasıf ile arazî vasıf arasındaki fark aşağıda ele alınacak.
Mesela, "Hamr nedir?" diye sorana, "Hamr, köpükle atılan, sonra mayalanmış hale dönüşen ve küpte saklanan sıvıdır" denilmesi böyledir. Amaç, şarabın hakikatine değinmeksizin şarabın genel hatlarıyla kendisine denk düşecek olan ilineksel ve ayrılmaz niteliklerini, şarabı dışarda bırakmayacak ve şarap olmayanı dahil etmeyecek şekilde toplamaktır.
c) Bir şeyin mahiyetinin ve zatının hakikatinin talep edilmesi;
Mesela "Hamr nedir?" diye sorana, "Hamr, üzümden sıkılarak elde edilen sarhoş edici içkidir" denmesi böyledir. Bu söz, şarabın hakikatini ortaya koyar. Kuşkusuz bu sözü, temyiz işlemi takip eder.
İşte, tanım ismi, yaygın olarak, bu üç hususta müştereken kullanılmaktadır. Biz bunlardan her biri için ayrı birer isim oluşturalım ve birinciye ´lafzî (sözel) tanım´ diyelim. Çünkü soran kişi, sadece sözcüğün açıklanmasını istemektedir. İkinciye ´resmî (biçimsel) tanım´ diyelim. Çünkü bu, şeyin hakikatini kavramaya arzu duymaksızın şeyin biçimsel bilgisini istemektir. Üçüncüsünü de ´hakikî tanım´ olarak isimlendirelim. Çünkü talip, bununla, şeyin hakikatini kavramayı istemektedir. Bu üçüncü tür tanımın şartı, yapılan tanımın şeyin tüm zatî nitelikle- [1-13] rine şamil olmasıdır. Mesela, canlının tanımı sorulduğunda, "Canlı, d\ıyarlı cisimdir" denirse zatî bir niteliği söylenmiş olur. Fakat bu nitelik, cem1 ve men1 hususunda yeterli olmakla birlikte yine de eksiktir. Aksine bu cevaba ´iradeyle ha- -reket eden´ kaydının da eklenmesi gerekir. Çünkü akıl, canlının hakikatinin özünü, ancak bu iki temel özelliğin toplamıyla idrak edebilir. Bir şeyi diğer şeylerden ayırabilecek bir biçim oluşturmak isteyen kişi ise (mürtesim), canlının tanımında, ayrıca ´cisim´ demese de ´duyarlı´ demekle yetinir.
3) ´lime? (niçin?)´ sözcüğüyle istenenler:
ilerde geleceği üzere, bu tür soru, illetin sorulması ve bu soruya burhan ile cevap verilmesidir.
4) ´eyyü? (hangi, hangisi?)´ sözcüğüyle1 istenenler:
Bu kalıp ile, genel hatlarıyla bilinen bir şeyin, kendisine karışan diğer şeylerden temyizi (ayırım) istenir.
Mesela, "Ağaç nedir?" sorusuna, "Ağaç bir cisimdir" diye cevap verilmesi durumunda, "Hangi türden cisim?" diye yeni bir soru sorulması uygun düşer. Hangi cisim sorusupa da "büyüyen, gelişen" diye karşılık verilir.
Keyfe? (nasıl?), eyne? (nerede?), meta? (ne zaman?) gibi soiu/kalıpları ´hel?´ kalıbına dahildir. Çünkü bütün bu kalıplarla istenen husus, ´varlığın sıfa-ti´dır.
İkinci Kanun: Tanım yapan kişinin, zatî, arazî ve lâzimî sıfatlar arasındaki farkı iyi biliyor olması gerekir. Bu, gizli ve derin olduğu için açıklanması lüzumludur. Bunun için diyoruz ki; mana kendine vasıf olabilecek başka bir manaya nİsbet edildiğinde, vasıflanana izafetle ya ´zatî´ olarak bulunur ve buna ´sıfatu nefs (Öz nitelik)´ denir, ya ´ayrılmaz (lâzım)´ olarak bulunur ve ´tâbi´ adını alır, ya da varlıkta ondan ayrılması düşünülebilen ´arız (ilinek)´ olarak bulunur. Bu nisbetin çok iyi kavranması gereklidir. Çünkü bu nisbet hem tanım hem de burhan hususunda yararlıdır.
Zatî vasıf:
´Zatî (özsel)´ sözü ile bir şeyin mahiyetine (neliğine) ve hakikatine dahil olan ve mananın anlaşılması kendisine bağlı olan şeyi kasdediyoruz. Mesela siyahlık için ´renklilik´, at ve ağaç için ´cisimlik´ böyledir. Ağacı anlayan kişi, Özel bir cismi anlamış olur. Bu itibarla cisimlik, varlıkta kıvamını sağlayacak bir biçimde ağaçlığın zatına dahildir. Akıl, bu cisimliğin olmayabil iri iğ İni varsayarsa, ağaçlığın varlığı batıl olur. At için de aynı şey söz konusudur. Cisimliğin zihinden çıktığı takdir edilirse, zihindeki ağaç ve at kavramları yok olur. Bu durumda olan niteliklerin, şeyin tanımına dahil ...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
07 Nisan 2010, 14:00:08
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: İslam Hukukunda Deliller
«
Yanıtla #3 :
07 Nisan 2010, 14:00:08 »
B. İmtihanlar (Denemeler)
{Kanunların Ayrıntılı Tanımlarla İrdelenmesi}
Biz Mi´yânı´l´lfm ve Mihakkıt´n-Nazar adlı kitaplarımızda hu hususa ilişkin pek çok Örnek verdik.
Burada sadece, tanım´ın tanımını, ilmin tanımını ve vacib´İn tanımını vermekle yetineceğiz. Bu kelam yöntemi, usûl ilmine sokuşturulmuş olduğu için, bunun burada derinlemesine İncelenmesi uygun değildir.
Birinci İmtihan:
Bilginler, tanımın tanımında ihtilaf etmişlerdir. Kimileri, "şeyin tanımı, onun hakikati ve zatıdır" derken kimileri, "şeyin tanımı onun manasını ´câmî ve mâni bir şekilde´ açıklayan terimdir" demiş, kimileri de "bu mesele tartışmalıdır (hilâfî)" diyerek, iki tanımdan birinin diğerinden üstün olduğunu isbatlamaya çalışmışlardır. Bak! Bu üçüncü düşüncenin sahibinin aklı nasıl şaşmıştır! Bu adam daha, ihtilafın, daha önce bir nokta etrafında toplanılmasından (tevârüd) sonra tasavvur edilebileceğini bilmiyor. Halbuki ilk iki tanımın sahipleri, hiç bir zaman bir nokta etrafında toplanmış olmayıp, aksine birbirine uzak ve aykırı noktalardan hareket etmişlerdir. Bu yanılgının kaynağı, ilerde zikredileceği üzere, ´müşterek ismi´ tanımamaktır. Şöyleki "ayn" kelimesinin "görme yoluyla renkleri algılayan organ" şeklindeki tanımı, hiç bir şekilde onun "en değerli para olan madeni cevher" şeklindeki tanımına, hatta birincinin hakikatine tamamen zıt başka bir tanıma aykırı değildir. Bu iki husus, sadece "ayn" isminde müşterektirler. Bu hususu çok iyi anlamalısın. Zira bu çok yararlı bir kanundur.
"Peki tanımın tanımı hususunda, sence doğru olan tanım hangisidir?" diyecek olursan, derim ki; manaları terimlerden çıkarmaya uğraşan ki§i boşuna uğraşmış olur. Böyleleri tıpkı, batıyı ararken batıya sırtını dönen kişi gibidir. Önce anlamlan aklında tesbit edip, sonra bu anlamlan terimlere yükleyen kimse doğru yoldadır. Öyleyse biz önce anlamlan teshil etmek, durumundayız. Bunun için diyoruz ki: Şeyin varlık açısından dört mertebesi vardır:
1) Şeyin kendi nefsindeki hakikati [I, 22]
2) Şeyin hakikatinin örneğinin (misal) zihinde sabit olması ki buna ´bilgi (ilim, bilme)´ denmektedir.
3) Şeye delalet eden harfler ile bir sesin oluşturulması. Bu, zihinde olan misale delalet eden ibaredir.
4) Görme duyusuyla algılanan ve söze (lafız) delalet eden işaretlerin (rukûm) oluşturulması ki bu da yazıdır.
Yazı, söze delalet etmesi sebebiyle, söze tâbîdir; Söz, bilgiye delalet ettiği için, bilgiye tabidir. Bilgi de, bilinenden sonra gelir. Çünkü bilgi, bilinene uygun ve onunla örtüşük (mutabık) olur.
Bu dört husus, birbiriyle örtüşük ve muvazidir. Ancak ilk ikisi, asırlara ve milletlere göre değişmeyen hakiki varlıktır. Son ikisi yani söz ve yazı ise, zamanlara ve milletlere göre değişir. Çünkü bu ikisi seçip benimseme yoluyla konulmaktadır. Şu kadar ki, oluşturulan bu konuluşiar (evdâT) biçimleri yönüyle birbirinden farklı olsalar da, kendileriyle ´hakikate mutabık olma´nın kasdedilmesi yönüyle müttefiktirler.
Tanım anlamında kullanılan ´hadd´ kelimesinin, başlangıçta engelleme, mani olma anlamında kullanıldığı bilinen hususdur. Daha sonraları ise, aynı kelime, "engelleme" anlamında müştereklikleri sebebiyle, bu anlamlarda İstiare yoluyla kullanılmıştır.
Şimdi de had kelimesindeki engelleme anlamının yukarıda ´şeyin varlık dereceleri´ olarak sayılan dört maddede bulunup bulunmadığına bakalım.
Birinci maddede geçen ´hakikat´ kavramına baktığında hakikatin, şeye özel ve sadece ona münhasır olduğundan kuşku duymazsın. Çünkü her bir şeyin hakikati, kendi dışında olan bir şeye değil, kendisine ait bir özelliktir. Bu yönüyle hakikat, ´câmî ve mâni"dir. Yani, ´kendine ait özellikleri toplayan, kendine ait olmayan özellikleri ise dişarda bırakarak kendisinden sayılmasına engel olan´dır. Hakikatin zihinde oluşan misaline, ki bu bilgidir, baktığın zaman onun da böyle olduğunu görürsün. Çünkü bu misal, ´engelleyici (mâni´) hakikat´e mutabıktır. Mutabakat ise, engelleme hususunda da ortaklaşalığı gerektirir.
Bilgiyi dışarıya yansıtan ´ibare´ye baktığın zaman, aynı şekilde onun da ´hasredici´ olduğunu görürsün. Çünkü ibare, hakikate mutabık olan bilgiye mutabıktır. Mutabıka mutabık olan da mutabıktır.
Yazıya baktığın zaman, onun "hakikate mutabık olan ilime mutabık olan söze mutabık´ olduğunu görürsün. Bu suretle, yazı hakikate mutabık olmaktadır.
Böylece, bu dört şeyin hepsinde engelleme {men´) anlamının bulunduğunu görmüş oldun. Ancak, âdet, tanımın ´yazı´ ve ´ilim´ için kullanılması yönünde. cereyan etmemiş, "hakikat´ ve ´söz/sözcük´ arasında müşterek kalmıştır. İki hakikat arasında müşterek olan her sözcük için, birbirinden farklı iki tanımın bulunması gerekir. Nitekim, "ayn" sözcüğü böyledir. Yani böylesi sözcükler, bir kaç anlam hususunda müşterek olduğu için ayrı ayn tanımlanması gerekir. Buna göre, şeyin kendisine ıtlak edildiğinde tanımın tanımı, ´şeyin hakikati ve zatı´ olur. İkinci kullanışa göre ise, tanımın tanımı ´câmî ve mâm söz´ olur. Bununla birlikte, ´lafzı´, ´resmî´ ve ´hakîkî´ tanımlardan bahsederken belirttiğimiz gibi, bunu söze ıtlak edenlerin ıstılahları da birbirinden farklıdır.
Mevcuda ´şey´, ilme ´ma´rifet´ ve harekete de ´yer değiştirme´ denmesinde olduğu gibi, sözcüğün tekrarlanabileceği kanaatinde olanlara göre, tanımın tanımı şöyledir; "Bir sözcüğü, cami ve mani olmak kaydıyla, soran açısından daha açık ve anlaşılır başka bir sözcükle değiştirmektir".
Resmî tanımları benimseyenlere göre ise tanımın tanımı; "Bir şeyi başka şeylerden muttarid ve münakis olarak ayırabilecek bir şekilde, zatî veya ayrılmaz niteliklerini sayarak açıklayan söz´1 şeklindedir.
Tanımı sadece hakiki tanımı ifade için kullananlara göre ise, tanımın tanımı; "şeyin mahiyetinin tamamına delalet eden ve bu hususta tard ve aksin zikredilmesine ihtiyaç duymayan söz"dür. Çünkü bunlar zaruri olarak mahiyete tabi oldukları için ayrıca ayrılmaz ve ilineksel niteliklerin belirtilmesine gerek yoktur. Çünkü bunlar, mahiyete delalet etmezler. Mahiyete delalet eden ise sadece zatî özelliklerdir.
Buraya kadar verilen bilgilerden ´had´ isminin, tıpkı ayn isminin değişik anlamlarda müşterekliği gibi, ıstılahlarda, "hakîkat", "terimin şerhedilmesi", "ilineksel niteliklerin toplanması" ve "mâhiyete delalet" arasında müşterek bir isim Tl 23] ocuğunu anlamış oldun. ´Ayn´ sözcüğünün farklı şeylere delalet etmesi gibi, bütün bunlar da birbirinden farklı dört ayrı şeydir.
Şimdi sıra tanımlama tekniğini Öğrenmeye geldi. Sana bir isim söylenerek, bunun tanımı istense, bakacaksın, eğer bu isim müşterek bir isim ise, müşterek-likligin bulunduğu bir kaç anlamı arayacaksın. Diyelim ki bu ismin müşterek olduğu anlamlar üç tane ise, bunlar için üç ayrı tanım yapacaksın. Çünkü, hakikatler eğer değişiyorsa, bunların tanımlarının da değişmesi gereklidir.
Mesela sana "İnsan nedir?" diye sorulsa, hemen bir tek tanım yapıp bırakma arzusunda olma. Çünkü, insan kelimesi bir kaç şey arasında müşterektir. Şöyle ki, insan ismi, bir ´casus (ayn)´ için kullanılabilir ve bunun bir tanımı vardır; Tanınmış insan için kullanılabilir, bunun da ayrı bir tanımı vardır; Ölmüş insan için kullanılabilir, bunun daha ayrı bir tanımı vardır. Mesela ´kesilmiş el´e de el denir, fakat bu isimlendirme, elin kesik olmaması durumundaki isimlendirme gibi değildir. Çünkü el, kesilmemiş durumda iken, kavrama, tutma aleti olması sebebiyle el olarak adlandırılmıştır. Halbuki, kesildikten sonra ona yine el denmesi, şekil itibarıyla tutma aletinin şekline benzedeği içindir. Böyle olduğu içindir ki, bir kaç defa kesilmek suretiyle şeklini yitirdiği zaman artık ona el denemez. Yine, kesilen elin yerine tahtadan veya taştan el yapılsa, şekil olarak benzediği için buna da el denilir.
Yine sana "aklın tanımı nedir" diye sorulsa, bir tek tanımla kestirip atma. Böyle yapmak hafif akıllılık sayılır. Çünkü, ´akıl´ ismi, bir kaç anlama gelen müşterek bir isimdir. Nitekim akıl şu anlamlar için kullanılmaktadır;
a) Bazı zaruri bilgiler anlamında.
b) İnsani nazarî bilgileri kavramaya hazırlayan zihnî canlılık (garîze) anlamında.
c) Tecrübeyle elde edilen bilgiler anlamında. Öyle ki tecrübelerin, bu yönüyle eğitip olgunlaştırmadığı kişiye akıllı denmez.
d) Oturup kalkmasında, konuşmasında bir heybet, vakar ve sekîne bulunan kişi anlamında. Bu anlamda olmak üzere, "fulan işi akıllıdır" denir ve bununla onda bulunan sükûnet kasdedilir,
e) Ameli ilimle birleştiren kişi anlamında. Bu yüzden bozguncu, son derece zeki olsa bile ona akıllı denilemez. Mesela Haccâc´a akıllı denmez, aksine ´dâhi´ denebilir. Aynı şekilde kâfire, bütün tabu ve hendesî ilimleri ihata etmiş olsa bile akıllı denmeyip ´fâdıl´, ´dahî´ veya ´zeki´ denebilir.
Istılahlar değiştiği zaman zaruri olarak tanımların da değişmesi gerekir. Mesela zikredilen bir kaç anlamından birisi açısından aklın tanımı yapılırken, Kadı Ebubekir el-Bâkıllânî´nin de dediği gibi, "akıl, mümkün şeylerin imkanını, imkansız şeylerin imkansızlığını bilmek gibi, bazı zaruri bilgilerdir (ilim)" denilebilir. Yine ikinci kullanımı itibariyle akıl, "ma´kûlatı incelemeye/anlamaya yarayan garîze" olarak tanımlanabilir. Diğer anlamların da kendine göre ayrı ayrı tanımları vardır.
Eğer dersen ki, "Biz insanların tanımlar hususunda farklı görüşlere ayrıldıklarını görüyoruz. Bu söz, neredeyse tanım konusunda görüş ayrılığının meydana gelmesini imkansız kılmaktadır. Sen tanım hakkında görüş ayrılığına düşenlerin akıllı olmadıkları görüşünde misin?"
Bilesin ki, tanım hususunda ki ihtilaf iki yerde tasavvur olunabilir;
a) Söz/sözcük, Allah Teâlâ´nın kitabı veya Peygamberinin Sünneti ya da imamlardan birinin sözü gibi, ne k...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
07 Nisan 2010, 15:34:49
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: İslam Hukukunda Deliller
«
Yanıtla #4 :
07 Nisan 2010, 15:34:49 »
II. Burhan [I, 29]
(Araştırma ve İnceleme yoluyla elde edilmek istenen tasdiki bilgilere ulaştırmaya yarayan burhan)
Bu başlık altında, önce bir önbilgi (temhid) yer-afacak, ardından ´sevâbık, "maksatlar´ ve ´Icvâhık´ olmak üzere üç alt bölüm bulunacaktır.[35]
Önbilgi:
Bilesin ki; burhan, özel bir şartla özel bir biçimde telif edilmiş Özel sözlerden ibaret olup, araştırıcının araştırma yoluyla elde etmek istediği kanaati (rey) sonuçlar. Bu sözler, elde edilmek istenen (matlub) şeyin kendilerinden iktibası amacıyla burhan kalıbına konulduğunda, ´mukaddimât (önermeler)´ adını alır.
Burhandaki kusur, bazen bizzat mukaddimeler yönünden olur. Zira mukaddimeler, gerekli şartları bazen taşımayabilirler. Burhandaki kusur, bazen de, her ne kadar mukaddimeler sarih ve yakînî olsalar bile, nazım ve tertip keyfiyetinden olur. Bunun yanında burhanın her iki yönden de aynı anda kusurlu olması mümkündür.
Bunun duyularla algılanabilen şeylerdeki örneği, ´bina edilmiş ev´dir. Bu ev, terkip edilmiş bir şey olup, duvarların eğri, tavanın çökük olması gibi yapılış tarzındaki bir sebcbtcn dolayı kusurlanrruş olabilir. Bu şekildeki ev, her ne kadar taşları, direkleri ve diğer malzemeleri sahih olsa bile şekil yönünden bozuk olur. Bazen de ev. dört köşeli yapısı, duvarları ve tavanı itibariyle, sahih şekilli olur, fakat bu defa da, direklerin gevşekliği, kerpiçlerin yarılmış olması yönünden kusurlu olabilir. İşle burhan, tanım ve terkip edilen bütün şeylerin hükmü budur. Yani kusur ya bunların terkip tarzında, ya terkibin dayandırıldığı asılda olur. Mesela gömlek için kumaş, sandalye için ağaç, duvar için kerpiç, tavan için direk birer asıl mesabesindedir..
Nasıl ki, kusursuz bir ev yapmak isteyen kişi önce, direk, toprak ve kerpiç gibi tek tek malzemeleri hazırlamaya, sonra kerpici istediğinde, kerpicin saman, toprak, su ve kalıp gibi malzemelerini hazırlamaya gerek duyuyor ve önce tekil parçalardan başlayarak onları terkip edip, en sonunda terkibi amaçlanan nesneyi meydana getiriyorsa, aynı şekilde, burhan elde etmek isteyen kişi de, burhanın nazın ve şekline ve kendisinde nazm ve tertibin bulunduğu mukaddimelere bakmak durumundadır. Düzgün bir burhan oluşabilmesi için bulunması gereken asgari malzeme "iki mukaddime´dir. İki mukaddime derken, doğrulama ve yanlış-laması yapılabilen iki ´bilgi´yi (ilim) kastediyorum. Bir mukaddimenin oluşabilmesi için de en az iki ´marifet´e gerek olup, bu marifetlerden biri ´kendisinden haber verilen´ olarak, diğeri ´haber ve vasıf olarak konulur.
Böylece burhan iki mukaddimeye, her bir mukaddime ise biri diğerine nisbet edilen iki marifete böiümlenmiş olmaktadır. Her müfret, birer anlam olup, kuşkusuz her biri birer sözcük ile gösterilir. Öyleyse zaruri olarak, önce tekil anlamlara ve kısımlarına bakmamız, sonra tekil terimlere ve bunların delalet yönlerine [I, 30] bakmamız gerekir. Sözcüğü ve anlamı tekil olarak anladığımız zaman, iki manayı birleştirip ikisini bir mukaddime haline getiririz. Bu mukaddimenin hükmüne ve şartlarına baktıktan sonra iki mukaddimeyi bir araya toplayıp, ikisinden bir burhan yaparız ve sahih burhan yapma tekniğinin keyfiyetine bakaru. Burhan´ı bundan başka bir yolla Öğrenmeyi isteyen kişi, imkansızı arzulamış olur. Bu kişinin durumu, tıpkı, kelime yazamayı beceremediği halde veya kelimeleri yazıp harfleri güzel yazmadığı halde, düzgün yazılar yazan bir hattat olmayı arzulayan kimse gibi olur.
Buraya kadar söylenenler sözler parçalardan terkip edilen tüm şeyler için ge-Çerlidir. Çünkü mürekkebin parçaları zaruri olarak mürekkebden öncedir. Halta Kâdir-i Ekber (olan Allah) bile, ilmi, tek tek şeylere başvurmaksızın terkib edilmiş biçimde yaratmaya muktedir olmakla vasıflanmaz. Zira O. kelimeleri öğretmeye değil de düzenlenmiş yazıları öğretmeyi kadir olmakla vasıflanamaz.
İşte bu zaruret sebebiyle, burhan başlığı altında ´scvabık´, ´mekasıd´ ve le-vahık´ konuları da ayrı ayrı ele alınacaktır.[36]
A. Sevabık {İlk Ölçüler}
Bu başlık altında üç konuya yer verilecektir.
1. Sözcüklerin Anlamlara Delâleti
Bundan maksadın ne olduğu bir kaç taksim ile açıklığa kavuşabilir.
Birinci Taksim:
Sözcüğün anlama delaleti üç yöne münhasır olup, bunlar ´mutabakat´, ´ta-zammun´ ve ´ikizam´dır. ´Ev´ sözcüğü, evin anlamına mutabakat yoluyla, tavana ise tazammun yoluyla delalet eder. Çünkü ev, tavan ve duvarlardan ibaret olduğu için, tavanı da tazammun etmektedir. Yine at sözcüğünün cisme delalet etmesi de böyledir. Çünkü her at aynı zamanda bîr cisimdir.
İltizam yoluyla delalet ise, tavan sözcüğünün duvara delaleti gibidir. Şu var ki. tavan sözcüğünün duvara delalet etmesi, duvar sözcüğünün duvarı ifade etmesi gibi olmadığından, tavan sözcüğü duvara mutabık değildir. Yine msl. tavan ve duvarların evin birer parçası olması gibi, duvar, tavandan bir cüz olmadığı için, tavan sözcüğü duvarı tazammun da etmez. Fakat duvar, tavanın zatının dışında olan ve tavanın kendisinden ayrılması düşünülmeyen mülazım bir arkadaş gibidir.
Yapman gereken şey, iltizam yoluyla delalet eden sözcükleri aklî incelemede (nazaru´1-akl) kullanmayıp, mutabakat ve tazammun yoluyla delalet eden sözcüklerle yetinmektir. Çünkü, iltizam yoİuyla delalet, bir tanıma münhasır değildir. Nitekim tavan, duvarı; duvar, temeli; temel de yeri gerektirir ki bunun sonu yoktur.
İkinci Taksim:
Sözcükler, anlamın özel oluşuna (husus) ve kapsamına (şümul) izafetle şu kısımlara ayrılır;
a) Bir tek şeye (ayn) delalet eden sözcük ki biz buna ´muayyen´ adını veriyoruz. Mesela ´Zeyd´, ´bu ağaç´, ´bu at´, ´bu siyahlık´ gibi sözler böyledir.
b) Bir anlam altında birleşen birçok şeye delalet eden sözcük ki buna ´mut- [i 311 lak´ adını vermekteyiz.
Muayyen sözcüğün tanımı şöyledir;
Muayyen sözcük, mefhumu sadece bizzat bu bir tek şey olan sözcüktür. Şayet başka şeylerin de buna müşterek olmasını kastedecek olursan bizzat sözcüğün meflıumu buna engel olur.
Mutlak ise, mefhumu, manasında iştirak vuku bulmasına mani olmayan sözcüktür. Siyah, hareket, at ve insan sözcükleri böyledir.
Özetle ifade etmek gerekirse, arap dilinde, başına elif-lam (harfi ta´rif) getirilen tekil isim umûm (genellik) içindir. Başlarında elif-lam bulunmasına rağmen, ´el-îlâh´, ´eş-şems´ ve ´el-ard´ gibi sözcüklerin tek bir şeye delalet ettiği öne sürülerek az önceki ifademizin pek yerinde olmadığı söylenebilir. Bilesin ki; bu tenkit bir yanılgıdır. Çünkü bu sözcüklerde ortaklığın mümkün olmayışı, sözcüğün mefhumunun kendisi sebebiyle değildir. Aksine, lügati koyan şayet ilahın bir kaç tane olabileceğini mümkün görüyor idiyse, el-îlah sözcüğünün da bütün bu ilahlar hakkında genci olduğu kanaatinde olurdu. Eğer şümul imkansız ise bu im-kansızJık, sözcüğün konulusu yüzünden değil, ikinci bir ilahın varlığının imkansızlığı sebebiyledir. Demek ki, el-ilah sözcüğünde ortaklığın İmkansızlığı sözcüğün mefhumu sebebiyle değildir. Güneş sözcüğünde, iştirake mani olan husus ise, yalnızca bir tek güneşin bulunmasıdır. Şayet, bir kaç alemin ve bu alemlerin herbirinde birer güneş ve birer yer olduğunu varsaysak, ´eş-şems´ sözümüz, bu güneşlerin hepsine şamil olur. Bunu iyi düşün! Çünkü bu husus bir çok nazari konularda kaygan bir zemindir. ´Siyah´ sözcüğü ile, ´bu siyah´ ´eş-şems (güneş)´ sözcüğü ile ´hazihi´ş-şcms (bu güneş)´ sözü arasındaki farkı bilmeyen kişi, nazari konularda, hiç ummadığı ve bilmediği noktalardan büyük yanılgılara düşer.
Üçüncü Taksim:
Değişik birkaç adlanmış´a (müsemma) izafetle değişen sözcükler, dört guruptur. Biz bunların her birisi için birer terim uyduralım. Bu terimler şunlardır: ´Müteradif (eşanlamlı) sözcükler1, ´mütebâyin (uyuşumsuz) sözcükler´, ´mütevâti (uyuşumlu, içerimli) sözcükler´ ve ´müşterek (eşharfli, eşsesli) sözcükler´.
Eşanlamlı sözcükler ile, bir müsemmayı ifade eden sözcük ve sıygaları kastediyoruz. Msl. ´hamr´ ve ´ukar´ sözcükleri ´şarap´ anlamında, ´leys´ ve ´esed´ sözcükleri ´aslan´ anlamında, ´sehm´ ve ´nüşşâb´ sözcükleri ´ok´ anlamındadır. Kısaca söylemek gerekirse, bir adlanmış´in iki ismi varsa ve bu isimlerden her biri bu adlanmışı, -arada hiç bir fark olmaksızın- diğerinin ifade ettiği şekilde ifade ediyorsa, bu iki sözcük birbirinin eşanlamlısı olur.
Uyuşumsuz terimlerden maksadımız, değişik anlamları ifade eden değişik isimlerdir. Msl. siyah, kudret, aslan, anahtar, gök, yer vb. isimler böyledir. Sayıca en çok olan terimler bu tür terimlerdir.
Uyuşumlu terimler ise, sayıca farklı olmakla beraber, ismin konulduğu manaca birbirlerine uygun düşen birkaç şeyi ifade eden terimlerdir. Mesela ´adam´ ismi böyledir. Adam ismi, hem Zeyd, hem Amr, hem de Halid için kullanılır. Cisim ismi de hem gök, hem yer, hem de insan için kullanılır. Çünkü bu şeyler, cisim sözcüğünün karşılığında konulmuş olan ´cismiyet´ anlamında müşterektir. [I, 32] Muayyen olmayan her mutlak isim, uyuşum yoluyla birçok adlanmişmdan her biri için kullanılabilir. Mesela siyahlık, beyazlık ve kırmızılık açısından ´renk´ sözcüğü böyledir. Çünkü bunlar, rengin renk olarak adlandırılmasına sebeb olan anlam hususunda birbirlerine uygun düşmektedirler. Bu tür kullanım elbette ortaklık (iştirak) yoluyla değildir.
Müşterek sözcükler, tanım ve hakikat hususunda ortaklığı bulunmayan değişik adlanmışlara ıtlak edilen isimlerdir. Mesela ´ayn´ sözcüğü, hem görme organı, hem tcra/.i, hem göze, hem altın ve hem de güneş anlamına gelir. Yine ´müşteri1 sözcüğü, hem satım akdini kabul eden anlamında hem de bu adla bilinen yıldız anlamında kull...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
2
3
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...