> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslam Devletler Hukuku > Eman konusunda muhayyerlik
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Eman konusunda muhayyerlik  (Okunma Sayısı 865 defa)
18 Şubat 2011, 13:12:36
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Şubat 2011, 13:12:36 »



Eman Konusunda Muhayyerlik


 

587- İmam Muhammed dedi ki:   Müslümanlar bir kaleyi kuşatır ve kale komutanı: Kaleyi size açmam için bana on ki-siye eman verin, der ve müslümanlar da: Dediğin olsun, karşı­lığını verir ve o da kaleyi açarsa, onunla birlikte on kişiye eman verilir.

Çünkü bana eman verin, demekle kendisini, "on kişi" kelimesi de koşulan şart olup kendisiyle birlikte ayrıca belirsiz on kişiyi kasdetmiş sayılır. Buradan da anlıyoruz ki, bu on kişi kendisinin dışındadır.

Bu on kişinin arasına kimlerin alınacağını ise, eman isteyen kale komu­tanı tayin eder.

588- Kale halkından on kişiye eman verin, derse, dilediği on kişiyi seçme hakkına sahiptir. Kendisinin yanında dokuz kişi daha seçebilir. Ama kendisi dışında on kişiyi seçerse dışarıda kalacağından, kendisi fey olur.

Çünkü eman isterken bizzat kendisini zikretmemiş, belirsiz on kişi için eman istemiştir. Lakin "bana, on kişi için eman verin" demekle kendi şahsını da şart koşmuş olur ve kendisine bir pay ayırmış olur. Ama direkt olarak on kişi için eman istemişse, kendisi pay sahibi değildir. Ondan, kendisini de içine alan bir talepte bulunsaydı o zaman pay sahibi olurdu. Ama kendisini ifadesine katmamışsa kendi şahsı için eman meydana gelmez.

589- On kişi içinde kendini de tayin etmişse, eman altında olur.

Tıpkı kendisiyle beraber belirlediği diğer dokuz kişi gibi.

590- Şayet kendisi dışında belirli on kişi için eman talebinde bulunmuşsa, o on kişiye eman verilmiş olur ve kendisi bu ema-nin dışında kalarak fey1 olur.

Tıpkı eman dışında kalan diğer kale halkı gibi.

Sözünden, "On kişiye eman verin ve bana da bu on kişiyi tayin yetkisini tanıyın" anlamı çıkmaktadır.

İmam Muhammed dedi ki: Nucayr günü el-Eş'as b. Kays'tan buna benzer bir söz bize nakledildi.

Hadis ehlinden de buna benzer bir rivayet Muaviye den nakledilmiştir.

Başta kalenin üstünden "on kişiyi emanım altında tutmak karşılığında kapıyı size açıyorum" veya "kale içindekilerden on kişi emanım altında olsun" şeklinde deseydi, durum aynı şekilde olurdu. Her iki halde de bu ve bir önceki durum aynıdır.

591- "Kale içindekilerden on kişiye eman vermemi kabul ederseniz" yahut "on kişi içinde bende eman altında olayım" karşılığında size kapıyı açayım, derse durum aynıdır. Her iki durumda da eman altında olup dokuz kişi de beraberinde eman altında olur.

Çünkü Arapça'da "fi" harfi zarfiyet içindir. Kendini de emin olmalarını istediği on kişi içinde saymıştır. Bu da onunla beraber sadece dokuz kişiyi kapsar. Çünkü ondan başka on kişiyi içine alsaydı kendisi onbir kişi içinde olmuş olurdu. Halbuki birinci durum böyle değildir. Çünkü orada kendini on kişi içinde saymamıştır.

Burada "on kişi" lafzını kendisi için zarf yapmıştır. Zarf ise mazruftan ayrıdır, diye itiraz edilse, deriz ki;

Zarfın kelimelerinde bu böyledir. Sayılarda ise bu ancak belirttiğimiz yolla tahakkuk eder. O da kendisinin on kişiden biri olması ve sözünün "beni de eman vereceğiniz on kişi içinde sayınız" şeklinde anlaşilmasıdır.

Hakiki zarf anlamında kabul edilmezse "maa" anlamında sayılması ge­rekir. Şu ayette olduğu gibi: "Kullarımla beraber gir"[9] Yahut "Alâ" anlamında kabul edilmesi gerekir. Şu ayette olduğu gibi: "Kesinlikle hurma dallarında sizi asacağım."[10] Her iki şekle itibar edilmesi durumunda da kendisinden ayn on kişiye eman sabit olur, diye itiraz edilse, deriz ki;

Kelime hakikaten zarf içindir ve mümkün olduğu kadar böyle anlaşıl­malıdır. O da kendisinin on kişi içinde kabul edilmesidir. Onun için bu zarfı mecaza saymıyoruz.

Burada onunla beraber diğer dokuz kişiyi seçme yetkisi devlet baş-kanımndır. Bu yetki kaledeki düşman komutanının değildir.

Çünkü kendini de on kişiden biri saymıştır. Diğer dokuz kişiyi tayin etme yetkisi olmadığı gibi kendinin de yetkisi yoktur. On kişiden kendine pay ayır­ması, sadece onlara verilen emanm kapsamı içinde kendisinin de sayılmasın­dan ibarettir. Yoksa kendisinin onları tayin etmesi demek değildir. İstediği de yerine gelmiştir. Geri kalan dokuz kişinin emanım devlet başkanı verecek ve onları eçecektir.

592- Bana ve on kişiye eman verin, yahut bana ve on kişiye eman verirseniz size kapıyı açarım, derse kendisiyle beraber on kişi daha eman kazanmış olur.

Çünkü bu ifadede kullandığı "vav" harfi atıf içindir. Kurala göre bir şey yine kendisi üzerine değil, başkasına atfedilir. Sözünde on kişinin kendisinden ayrı olduğu açıkça belirtilmiştir.

Kalede ancak o kadar veya daha az sayıda kişi varsa hepsi eman altında olurlar.

Çünkü sayı belirtilerek verilen eman, şahıslar ayrı ayrı gösterilerek veri­len eman gibidir.

Kaledekiler çok ise aralarından seçme yetkisi devlet başkanınındır,

Çünkü konuşan adam on kişi içinde kendine pay ayırmamıştır. Sadece emanlarmi kendi emanına atfetmiştir. Onlara emanı verecek devlet başkanının kendisi olduğu için seçecek de odur.

Devlet başkanı bu on kişiyi kadın ve çocuklardan seçebilir.

Çünkü onlar da kalededirler. Ama konuşan adam bunların sadece erkek­lerden seçilmesini şart koşmuşsa, o zaman sadece erkeklerden seçilir.

593- Bana kaledekilerden on kişi ile eman verin, der ve "be" harfiyle söylerse, hükmü yukarıdakinin aynısıdır.

Çünkü "be" harfi beraberlik içindir. On kişinin emanım kendi emanına bitiştirmiştir. Bu da ancak on kişinin kendisinden ayrı olduğu zaman gerçek­leşir. Ancak metnin ibaresinde bir yanlışlık vardır ve yazar yanlışlıkla "be" harfini yazmıştır.

Halbuki "fe" harfi atıf harflerinden olup birlikteliği ve arada boşluğun olmamasını gerektirir. Onun için 592. maddedeki ifadeye atfı doğru olur. "Be" harfi ise beraberinde ivaz (bedel)leri gerektirir, "be" harfini kullanarak "Bana on kişi karşılığında eman verin" demersi, "Kale halkından size vereceğim on kişi karşılığında bana eman verin" demek olur. Bunun ise, bu "bölümdeki mesele­lerle ilgisi yoktur. Bundan da anlıyoruz ki, ibarenin doğrusu "fe" harfi ile olan şeklidir.

594- Bana, sonra da on kişiye eman verin der ve "sümme" harfini kullanırsa, hükmü önceki durumla aynı olur ve on kişi kendisi dışındadır.

Çünkü "sümme" kelimesi aralıklı sıralama ifade eder. Bundan da anla­şılıyor ki, daha önceki ifade "fe" harfiyledir. Çünkü müellif mutlak atıf ifade edenle başladı, sonra aralıksız atıf ifade edenle devam etti, sonra aralıklı atıf ifade eden "sümme" ile devam etti.

595- Bana on kişiye eman verin, derse bunları devlet başka­nı seçer.

Çünkü konuşan adam kendini on kişi arasında saymamış, sadece belirsiz on kişi ile eman almağa çalışmıştır. Sanki devlet başkanı onlara "Kapıyı açar­sanız sizden on kişiye eman vereceğim" demiş gibidir. Onun için bu on kişiyi seçme hakkı devlet başkamnmdır.

Dilerse konuşan adamı onlardan sayar, dilerse onlardan saymaz.

596- On kişi ile beraber bana eman verin, der ve "maa" sö­zünü kullanırsa, on kişi onun dışında olur.

Çünkü "maa" kelimesi ilave ve beraberlik belirtir. Bir şey de ancak baş­kası ile beraber olur ve başkasına ilave edilir. Böylece anlıyoruz ki, on kişi onun dışındadır.

Bunları yine devlet başkanı seçer.

Çünkü kendisi kabul etmiştir. Konuşan on kişinin emanmdan kendine pay ayırmamıştır.

597- Kaledekilerden on kişi içinde bana eman verin, sözü de önceki sözünün aynısıdır. Ona ve devlet başkanının seçeceği dokuz kişiye eman verilir.

Kale, kelimesine kendini izafe etmekle kendini belirli yapmıştır. On sözü ise belirsizdir. Belirlinin belirsize dahil olmaması gerekmez mi? denilse,

Deriz-ki; "Bana eman verin" diyerek adam kale sözünü izafe edip belir­lilik kazanmadan önce eman sözüne muzaf olmuş ve belirlilik kazanmıştır. Burada açıklanması gereken sadece "fi" harfinin anlamıdır.

Daha önce belirttiğimiz gibi "fi" zarfiyet içindir. Bu mana da ancak ada­mın on kişi içinde olmasiyle gerçekleşir. Burada hakiki anlamıyla amel etmek mümkündür. Çünkü başkaları gibi o da kale halkındandır.

598- Yine "evimin halkından" veya "babamın oğulların­dan" on kişi içinde bana eman verin, derse, o ve dokuz kişi enıan altında olur.

Çünkü o, evi halkı cümlesindendir. Evden maksat nesebinin evidir. Aynı şekilde babası oğullan cümlesindendir. Burada zarfiyetin hakiki anlamıyla amel mümkündür. Onun için kendisi on kişiden biri sayılır ve diğer dokuz kişiyi devlet başkam seçer.

599- Kardeşlerimden on kişi içinde derse, kendisi ve ayrı on

kişi eman altında olur.

Çünkü zarfın hakiki nıanasiyle burada amel etmek mümkün değildir. Kişi kardeşlerinden bir parça olmaz. Onun için burada "fi" harfinin "maa" mana­sında alınması gerekir. Nitekim kurala göre lafzın hakikî anlamıyla amel müm­kün olmadığında ve mecazî anlamı meşhur ise, bu mecazî anlama yorumlanır ve söz doğru anlaşılır.

600- Yine, çocuklarımdan on kişi içinde derse, sonuç

aynıdır.

Çünkü kendi çocuklarından bir parça olması mümkün değildir. Onun için on kişinin dışında sayılması gerekir. Buna göre "Benim de aralarında olduğum kardeşlerimden on kişiye" yahut "Benim de onlardan olduğum çocuklarımdan on kişiye eman verin" derse, kendisi on kişinin dışında olur.

601- Benim de aralarında olacağım evimin halkından on ki­şiye veya aralarında olacağım kalemizin halkından on kişiye e-man verin, derse kendisi on kişiden biri olur ve onunla bera­ber dokuz kişi daha eman kazanır.

602- Çocuklarımdan on kişi içinde, der ve "fi" harfi ile kullanırsa, kendisinden ayrı on kişi daha eıtıan kazanmış olur. Ancak bunları devlet başkanı seçer...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 18 Şubat 2011, 13:13:12 Gönderen: Sümeyye »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Eman konusunda muhayyerlik
« Posted on: 24 Nisan 2024, 07:46:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Eman konusunda muhayyerlik rüya tabiri,Eman konusunda muhayyerlik mekke canlı, Eman konusunda muhayyerlik kabe canlı yayın, Eman konusunda muhayyerlik Üç boyutlu kuran oku Eman konusunda muhayyerlik kuran ı kerim, Eman konusunda muhayyerlik peygamber kıssaları,Eman konusunda muhayyerlik ilitam ders soruları, Eman konusunda muhayyerlikönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes