Filistinlilerin umudu Osmanlı arşivi

İsrail, uluslararası toplumun tepkilerine karşın Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik zorunlu tahliyeleri sürdürüyor

50 yılı aşkın yaşadığı evler 'mahkeme kararları' ile ellerinden alınan Filistinli aileler son çare olarak Osmanlı arşivlerini görüyor.

İsrail'in Doğu Kudüs'teki zorunlu tahliye siyasetinin son kurbanı 65 yaşındaki Nebil el Kürd ve ailesi oldu. Bu hafta evlherinden dışarı atılan el Kürd ailesi, Osmanlı arşivlerini inceleyerek evin kendisine ait olduğunu ispatlayacaklarını söylüyor.

Müstakbel Filistin Devleti'nin başkenti olması öngörülen Doğu Kudüs'ün kalbi Şeyh Cerrah Mahallesi'nde, el Kürd ailesinin mahkeme kararıyla boşaltılan evi ise Yahudi yerleşimcilere teslim edildi. Böylece 'yasal' yolla evlerinden edilen Filistinli ailelerin sayısı 4'e ulaştı. 24 ailenin aynı sorunla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Nebil el Kürd, "1956 yılından beri burada yaşıyorum... Bu ev benim." diyerek, şimdi ne yapacağını bilmediğini ekliyor. İsrail mahkemelerinde hakkını Osmanlı arşivlerindeki Filistinlilere ait tapu belgeleriyle arayacağını kaydeden el Kürd, "Haftaya Türkiye'ye gidiyorum. İstanbul'a, doğrudan Osmanlı Arşivleri Müdürlüğü'ne gideceğim. Biliyorum, daha önce arşivlerin bir kısmı buraya devredildi. Avukatımız onların içinde aradı; ama bulamadığını söyledi. Benim umudum, kalan diğer ailelerin tüm umudu şimdi İstanbul'daki arşivlerde." diye konuştu.Osmanlı döneminde bazı Yahudilerin, bugünkü Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yer aldığı ve 1930'lara kadar burada yaşadığı iddia ediliyor. 1967'de İsrail'in işgalinin ardından Sefardik Yahudilerin örgütü, bölgenin kendilerine ait olduğunu öne sürerek dava yoluna gitmişti. Bu nedenle Filistinli aileler açısından Osmanlı arşivleri büyük önem arz ediyor. Geçtiğimiz aylarda bazı Filistinli avukatlar, tapu kayıtlarını İsrail mahkemelerine delil olarak sunmuştu.

Ruhsat yoksa, yerleşimci nasıl oturabiliyor?

"Asıl amaç, Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesidir." diyen el Kürd, "Ruhsatsız diye evimi 9 yıl kapalı tuttular, yaklaşık 27 bin dolar ceza kestiler. Ödedim. Madem bu kadar ceza ödedim, niye mahkemelerde sürünüyorum? Madem ev ruhsatsız, o halde yerleşimciler girip nasıl oturabiliyor?" diye sordu. Evin çarşamba günü işgal edilmesiyle yerleşimciler evin eşyalarını bahçeye atıp içeride tadilat çalışmalarına başladı. Önceki gece de yerleşimcilerle birlikte, 50-60 kişilik bir grup, polis koruması altında eve gelip, akşam ibadetini evin içinde yaptı. Bu sırada aralarında yabancıların da bulunduğu, çoğu İsrailli gençlerden oluşan bir grup, Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesini protesto etti.
Zaman

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın