> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 3-4 > İlâhî nimetler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlâhî nimetler  (Okunma Sayısı 824 defa)
21 Ocak 2010, 18:57:38
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 21 Ocak 2010, 18:57:38 »



İdrâkin Sebeplerinin Yaratılmasındaki İlâhî Nimetler
İki sınıf insan, ümit ile tedaviye muhtaçtır. Bunlardan biri ümitsizliğe düşüp ibadeti terkeden, diğeri de fazla korkuya kapılıp kendisine ve ailesine zarar verecek şekilde ibadete dalan kişidir. Bunların ikisi de itidâlden ayrılmış olup ifrat ve tefride kaymışlardır. Bunların kendilerini itidâle sevkedecek tedaviye ihtiyaçları vardır.

Mağrur olan, ibâdetten yüz çevirmesine rağmen Allah´tan birçok şey temenni eden ve günahlara dalan âsi için ümidin ilâçları helâk edici zehir olur. O ilâçlar soğukluğun kendisine geldiği bir kimse için şifa olan balın yerine geçer. Oysa o bal hararete mağlup olan bir kimse için öldürücü zehirdir. Mağrur için sadece korkuyu gerektiren ilaçlar kullanılır. İşte bunun için halk vaizinin lütufkâr olması, illetlere bakması, illeti arttıran ilâçla zıddını tedavi etmesi gerekir; zira maksat sıfatlar ve ahlâkların tamamında adalet ve itidâldir. İşlerin hayırlısı itidâlli olandır.

Ne zaman itidâlden kayarsa onu itidâle çevirecek şekilde tedavi etmek gerekir. İtidâlden daha fazla uzaklaştıran ilâçla tedavi edilmemelidir. Bu zaman öyle bir zamandır ki o zamanda halka ümit vermek uygun değildir. Korkutmakta mübalağa etmek de onları hak caddesine ve doğruluk yollarına çeviremeyebilir.

Fakat ümit vermek onları tamamen helâk eder. Fakat kalplere daha hafif ve nefisler katında daha lezzetli olduğu için ve vaizlerin de hedefleri zaten kalpleri celbetmek, halkı nasıl olursa olsun lehlerinde konuşturmaktan başka birşey olmadığı için vaizler bol bol ümit vermeye meylettiler. Öyle ki alabildiğine fesad çoğaldı, hatta alabildiğine tuğyana dalanlar arttı.

Nitekim Hz. Ali ´Âlim ancak o kimsedir ki halkı Allah´ın rahmetinden ümitsiz kılmadığı gibi azabından da emin kılmaz´ demiştir.

Biz Kitab´a ve Sünnete uyarak ümitsizliğe düşeni ve fazla kor-kuya kapılanı bu çıkmazdan kurtarmak için recâ ve ümit´in sebeplerini zikredeceğiz. Kitap ve Sünnet ümit ve korkuyu kapsamaktadır. Çünkü onlar her çeşit hasta hakkında şifanın sebeplerini toplamıştır.

Amaç, peygamberlerin vârisleri olan âlimlerin ihtiyaca göre halkı bunlarla tedavi etmeleridir. Fakat reçeteyi verirken her ilacın her hastalığa şifa olduğunu sanan ahmaklar gibi değil, uzman doktor gibi olmalıdır. Recâ hali iki şeyle mûtedil olur: Onlardan biri ibret almak, ikincisi ise ayet, hadîs ve eserleri araştırmaktır. İbret almak, Şükür bölümünde nimet sınıfları hakkında zikrettiklerimizin tümünü düşünmek demektir.

O zaman, Allah´ın kullarına dünyada vermiş olduğu nimetlerinin incelikleri, insan fıtratında gözettiği hikmetlerin acaiplikleri bilinir. Dünyada insan varlığının devamında zarurî olan her şeyi; gıda aletleri, muhtaç olduğu parmak ve tırnaklar, zîneti için kaşların kavisli olması, göz renklerinin değişikliği, dudakların kırmızılığı ve yok olması ile bir gayenin değil, ancak güzellik meziyetinin ortadan kalkacağı başka şeyleri bilir.

Dolayısıyla insan ilâhî inayetin bu inceliklerin benzerlerinde kullardan esirgenmediğini, hatta kullar için zînet ve ihtiyaçtaki meziyetlerin yokluğuna bile rıza göstermediğini anlar. İlâhî inayet onları ebedî helâke sevketmeye nasıl razı olabilir? Aksine insan şifa verici bir bakışla baktığı zaman bilir ki halkın çoğu için daha dünyada saadetin sebepleri hazırlanmıştır. Hatta halkın çoğu kendisine ´Ölümden sonra azap görmeyeceksin veya asla dirilmeyeceksin!´ denilse bile yine de ölümü hoş görmez.

Bu bakımdan onların yokluğu hor görmeleri, nimetin sebeplerinin daha çok olmasından ileri gelir. Ölümü temenni eden pek azdır. Sonra o temenni eden de ancak zor durumda kaldığında ölümü temenni eder.

Madem halkın çoğunun dünyadaki galip olan hali hayır ve selâmettir. Öyle ise Allah´ın sünnetinin değiştiğini görmezsin. Bu bakımdan ahiret işi de böyle olur. Çünkü dünya ve ahireti tedvir eden Bir´dir. O gafur, rahîm ve kulları için latîfdir. Onlara merhamet edicidir. Bu durum hakkı ile düşünüldüğü zaman, bu düşünce ile recâ´nın sebepleri kuvvet bulur.

Şeriatın hikmetine, dünya maslahatları hakkındaki teşriine ve onunla kullara rahmet etmesinin yönüne bakmak da ibrettir.

Hatta Âriflerden biri Bakara sûresindeki müdâyene (borçlanma) ayetini ümit sebeplerinin en kuvvetlisi olarak görürdü. Kendisine denildi ki: ´Bu ayette ümidin nesi var?´ Cevap olarak dedi ki: ´Dünyanın tamamı azdır, insanoğlunun dünyadaki rızkı azdır. Borç ise rızıktan daha az birşeydir. Allah Teâlâ´nın borç hakkında en uzun ayetini indirip bununla kulunu dininin korunmasındaki itiyad yoluna nasıl irşad ettiğine dikkat et!´ O. halde Allah Teâlâ (dünya ve ahiretinde) kulun hiçbir karşılığı kendisinden olmayan dinini nasıl korumaz.

İkincisi, ayetleri ve hadîsleri tedkik etmektir. Bu bakımdan ümit hakkındaki vârid olanlar sayılmayacak kadar çoktur.

Ayetler
De ki: Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım. Allah´ın rahmetinden ümidi kesmeyin. Allah bütün günahları mağfiret buyurur. Şüphesiz ki O, gafûr ve rahim´dir.(Zümer/53)

Hz. Peygamber bu ayeti okuduğunda ´O perva etmez, çünkü o gafûr ve rahimdir´7 demiştir.
Melekler rablerini hamd ile tesbih ederler; yeryüzünde bulunanlar için de mağfiret dilerler.(Şûrâ/5)

Allah Teâlâ ateşi düşmanlarına hazırladığını, ancak onunla dostlarını korkuttuğunu haber vermiştir.

O kâfirlerin üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da ateşten tabakalar var. İşte Allah kullarını bundan korkutuyor.(Zümer/16)

Kâfirler için hazırlanan ateşten sakının!(Âlu İmran/131)

Ben sizi, alevlendikçe alevlenen bir ateşe karşı uyardım. Ona ancak bedbaht kimse girer. O ki yalanladı ve döndü.(Leyl/14-15-16)

Şüphesiz rabbin, insanların zulümlerine karşı mağfiret sahibidir.(Ra´d/6)

Hz. Peygamber´in (s.a) ümmeti hakkında Allah´tan (rahmet) istediği ve ona ´Sen hâlâ razı olmuyor musun, senin üzerine şu ayet inmiştir´ dendiği söylenmiştir.

Şüphesiz rabbin, insanların zulümlerine karşı mağfiret sahibidir.(Ra´d/6).

Rabbin sana verecek ve sen razı olacaksın!
(Duhâ/5)
Bu ayetin tefsiri sadedinde ´Ümmetinden bir tek kişi cehennemde oldukça Muhammed razı olmaz´ denilmiştir. Ebu Cafer Muhammed b. Ali derdi ki: Siz (Irak halkı) diyorsunuz ki Allah´ın kitabında en ümit verici ayet şu ayettir:
De ki: Ey nefislerine karşı haddi aşmış kullarım! Allah´ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları mağfiret buyurur. Şüphesiz ki O, gafûrdur (çok bağışlayıcıdır), rahimdir (çok merhametlidir).

Oysa biz ehl-i beyt deriz ki Kur´an´da en ümit verici ayet, şu ayettir:

Rabbin sana verecek ve sen razı olacaksın! (Duhâ/5)

Hadîsler
Ebu Musa, Hz. Peygamber´den şöyle rivayet etmektedir:

Benim ümmetime rahmet edilmiştir. Ahirette ümmetime azap yoktur, Allah Teâlâ ümmetimin azabını dünyâda zelzelelerle ve fitnelerle vermiştir. Kıyamet günü olduğu zaman ümmetimin her birine kitab ehlinden biri teslim edilir ve denir ki ´Bu kişi senin ateşten azat edilmen için sana fedadır´.8

Bu ümmetin her biri bir yahudi veya hristiyanı cehenneme götürür ve der ki: ´Bu benim ateşten azat edilmemin karşılığıdır´. O getirilen hristiyan veya yahudi ateşe atılır.9

Sıtma, cehennemin nefesindendir. Bu bakımdan sıtma mü´minin ateşten olan nasibidir.10
Allah´ın peygamberleri ve onunla beraber iman edenleri utandırmayacağı günde..(Tahrim/8)

Bu ayetin tefsiri ile ilgili olarak rivayet ediliyor ki Allah Teâlâ peygamberine vahiy göndererek şöyle buyurmuştur:

"Senin ümmetinin hesabını sana havale ederim´. Peygamber ´Hayır yarabbi, bana havale etme. (Çünkü) sen benden onlara daha şefkatli ve merhametlisin´ dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurdu: ´Madem durum budur, seni onlar hususunda utandırmayacağız´.11

Enes´ten rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber, ümmetinin günahları hakkında Allah Teâlâ´dan af dileğinde şöyle demiştir:

Ey rabbim! Onların hesaplarını bana tevdî et ki benden başkası onların kusurlarına muttali olmasın!

Bunun üzerine Allah Teâlâ ona vahiy göndererek şöyle buyurmuştur:
Onlar senin ümmetindir, (Fakat) benim kullarımdır. Onlar için senden daha merhametliyim. Onların hesabını başkasına vermem ki ne sen, ne de başkası onların günahlarına muttali olmayasınız.12

Benim hayatım sizin için hayırlıdır. Ölümüm (de) sizin için hayırlıdır. Hayatıma gelince, ben sizlere ilâhî emir ve prensipleri getirip tebliğ ediyorum. Ölümüme gelince, sizin amelleriniz bana arzolunacaktır. Onların içinde bir iyilik görürsem ondan dolayı Allah´a hamdederim.. O ameller içerisinde bir kötülük görürsem, sizler için Allah´tan af talep ederim.13

Hz. Peygamber ´Ya Kerîm´ul-Afiv (ey kerem sahibi affedici!)´ diye Allah´ı çağırınca, Cebrail ´Sen Kerîm´ul-Afiv´in tefsirini biliyor musun? Eğer O rahmetiyle günahları affederse, keremiyle onların yerine sevapları yerleştirir´dedi.14

Hz. Peygamber bir kişinin şöyle dediğini duydu: ´Ey Allahım! Ben senden nimetinin tamamını isterim´. Hz. Peygamber ona ´Sen nimetin tamamının ne olduğunu biliyor musun?´ dedi. O Hayır!´ dedi. Hz. Peygamber ´O, cennete girmek demektir´ buyurdu.15

Âlimler dediler ki: Allah Teâlâ, bize islâm dinin seçmek sûretiyle nimetini tamamlamış bulunuyor; zira Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Size nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm´ı seçtim.(Maide/3)

Kul bir günah işleyip Allah´tan af talep ettiğinde, Allah Teâlâ meleklerine şöyle ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlâhî nimetler
« Posted on: 24 Nisan 2024, 04:30:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlâhî nimetler rüya tabiri,İlâhî nimetler mekke canlı, İlâhî nimetler kabe canlı yayın, İlâhî nimetler Üç boyutlu kuran oku İlâhî nimetler kuran ı kerim, İlâhî nimetler peygamber kıssaları,İlâhî nimetler ilitam ders soruları, İlâhî nimetlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes