> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 1-2 > Vika
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vika  (Okunma Sayısı 1106 defa)
01 Şubat 2010, 18:07:26
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 01 Şubat 2010, 18:07:26 »



Vika

Eşler arasındaki ilişkiye besmele ile başlanması müstehâbdır. Temastan önce İhlâs suresini okuyup Allahu Ekber deyip Lâ ilâhe illâllah dedikten sonra şu duâyı okumalıdır:

Büyük ve yüce olan Allah´ın ismiyle başlarım. Ey Allahım! Eğer zürriyetimden bir çocuk çıkmasını takdir etmişsen, onu tertemiz bir evlat kıl!

Hz. Peygamber (s.a) bu hususta ümmetine şöyle tavsiyede bulunmaktadır:
Biriniz ehliyle cinsî münasebette bulunmak istediği zaman ´Ey Allahım! Beni şeytandan uzaklaştır veya bana rızık olarak vereceğinden şeytanı uzaklaştır´ derse bu temastan eşlerin arasından bir çocuk doğarsa, şeytan o çocuğa tasallut edemez.129 Meninin akması yaklaştığı zaman, içinden dudaklarını kıpırdatmaksızın şu ayeti okumalıdır: ´Hamd o Allah´a mahsustur ki, sudan bir beşer yarattı...´

Âlimlerden biri, cinsî münasebette bulunmak istediği zaman (gayr-i İhtiyârî olarak) evdekilere işittirecek derecede sesini yükseltip tekbir getirirdi.

Cinsî münasebette bulunmak isteyen kıbleden yüzünü çevirmeli, kıbleye hürmet için, cima anında kıbleyi karşısına almamalıdır. Cima ânında gerek kendini ve gerekse hanımını bir örtü ile örtmelidir. Zira Hz. Peygamber (s.a) üzerini örter ve sesini alçaltırdı ve eşine de sükûnet tavsiye ederdi.130

Sizlerden herhangi biriniz eşiyle cima ettiği zaman sakın merkepler gibi soyunmasınlar.131

Cimadan önce ince ve hassas konuşmalar yapmalı, hanımı öpmelidir.

Çünkü Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
Sakın sizden herhangi biriniz hayvanın eşinin üzerine atladığı gibi eşine yaklaşmasın. Aralarında elçi olsun. Denildi ki: ´Ey Allah´ın Rasûlü! Elçi nedir?´ Şöyle buyurdu: ´Öpmek ve konuşmaktır´.132

Üç şey vardır ki, bunlar kişinin acizliğinden kaynaklanır: a) Tanıması gereken biriyle bir araya gelip onun ismini ve soyunu öğrenmeden ondan ayrılmak, b) Biri kendisine ikrâm ettiği halde ikrâmını geri çevirmek, c) Kişi, câriyesine veya zevcesine yaklaşıp onunla konuşmadan, onunla sevişmeden önce onunla cinsî münâsebet kurup onun ihtiyacını düşünmemek.133

Ayın üç gecesinde kişi için cinsî münâsebette bulunmak mek-ruhtur: a) Ayın birinci gecesi, b) Ayın sonuncu gecesi, c) Ayın ortanca gecesi.

Deniliyor ki, bu gecelerde yapılan cinsî münâsebette şeytan hazır bulunur. Yine deniliyor ki, bu gecelerde şeytanlar cinsî münasebette bulunurlar. Bu gecelerde cinsî münâsebette bulunmanın mekruh olması Hz. Ali´den, Muaviye´den ve Ebu Hüreyre´den (r.a) rivayet edilmiştir:
(Cuma günü) yıkanan ve ailesini yıkatan kişiye Allah rahmet etsin!

Bu hadîs-i şerifin te´villerinden birini (cuma günü cinsî münasebette bulunmak ve dolayısıyla zevcesini de yıkanmaya mecbur etmek) yerine getirmek için âlimlerden bir kısmı, Cuma gününde ve gecesinde cinsî münasebette bulunmayı müstehab görmektedir. Kişi cinsî münasebette bulunup zevklendiği zaman, hanımının da zevklenmesine fırsat vermesi gerekir ki, o hanımından zevk aldığı gibi, hanımı da ondan zevk almış olsun. Zîra kadının menisi çok zaman erkeğin menisinden daha sonra gelmektedir. Bu bakımdan kadının şehvetini tahrik edip, daha şehveti tamam olmadan ondan uzaklaşmak, ona bir nev´i eziyettir. Eşler arasındaki meninin akışından meydana gelen ihtilâf eğer kocanın menisi daha önce akıyorsa buğz ve ayrılığa sebep olur. Karı kocanın ikisinin menisi birden akarsa bu durum zevceye daha lezzetli gelir. Böyle olması için erkeğin çaba sarfetmesi gerekir. O anda kişi eşiyle değil, kendi nefsiyle meşgul olmalıdır. Zira kadın çok zaman utanarak bu derdini açmaktan kaçar.

Karısıyla dört gecede bir cinsî münâsebette bulunması uygun-dur ve böyle yapmak daha âdil bir şekildir. Zira müslüman bir erkeğe helâl olan kadınların sayısı dörttür. Bundan daha fazla geciktirebilir. Evet, (kendi nefsini veya) zevcesinin nefsini zinadan korumak bakımından gerektiği anda bu müddeti çoğaltıp veya azaltabilir. Çünkü kadının bu hususta korunması kocasına farzdır. Her ne kadar zorluluğundan ötürü cinsî münasebette bulunmak kocadan şer´an istenilmese de... (Bu bakımdan kocanın vazifesi geceleyin hanımının yanında uyumaktır. Hanıma düşende gece gündüz nefsini kocasından menetmemektir. Oruçlu olsa bile. (Zira ancak kocanın izniyle nafile orucu tutabilir).

Kadın hayızlı iken onunla cinsî münasebette bulunmamalıdır. Hayız kanı kesildikten sonra da yıkanmadan önce (Şâfiî mezhebine göre) cinsî münasebette bulunmak yasaktır. Hayızlı iken cinsî münasebetin harâm olduğu Kur´an nassıyla sâbittir.

Denildi ki, kadın hayızlı iken yapılan temaslardan ötürü çocukta cüzzam hastalığı olur. Kişi hayızlı hanımının bütün bedeniyle oynayabilir. Mûtad yolun dışında hanımı ile temasta bulunamaz. Zira hayızlı bir kadının cinsî münâsebeti eziyet verici olduğu için haram kılınmıştır. Hanımın mûtad yolundan başka yollarında ise eziyet daimî bir şekilde mevcuttur. Bu bakımdan böyle bir yoldan münâsebette bulunmak, hayızlı bir hanımla münâsebette bulunmaktan daha şiddetli bir şekilde haramdır.

´Kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza nasıl isterse-niz öyle varın´ (Bakara/223) ayeti İstediğiniz vakitte tarlanıza gelebilirsiniz´ mânâsını da ihtiva eder. (İstediğiniz yoldan oraya varınız mânâsını ifade etmez).

Hayızlı hanımın eliyle istimna edilebilir. Cinsî münâsebet hariç, elbisesinin altında istediği şekilde bedeninin her tarafından yararlanabilir.134 Hayız halinde kadının kemer bağlama yerinden dizlerinin üstüne kadar uzanan küçük bir izar bağlaması uygundur. Böyle yapmak edeptendir. Kişi hayızlı bulunan hanımıyla beraber yemek yiyebilir. Onunla beraber aynı yatakta yatmak ve oynaşmakta kişi için bir sakınca yoktur. Hayızlı olduğundan ötürü ondan cinsî münasebet hariç sakınması gerekmez.

Eğer kişi ikinci bir defa helâliyle cinsî münâsebette bulunmak istiyorsa, temastan önce tenasül uzvunu yıkamalıdır. Eğer kişi ihtilâm olmuşsa uyandıktan sonra tenâsül organını yıkamadan önce veya küçük su dökmeden önce cima etmemelidir,

Taharetsiz uyanmamak için, gecenin başlangıcında cima mekruhtur. Eğer cünüb iken uyumak veya yemek istiyorsa, namaz için abdest aldığı gibi abdest almalıdır. Çünkü böyle yapmak sünnettir. İbn Ömer şöyle diyor:

Hz. Peygamber´e ´Herhangi birimiz cünüp olduğu hâlde uyuyabilir mi?´ diye sordum. ´Evet, abdest alıp uyuyabilir´ buyurdu.135

Fakat bu hususta ruhsat bildiren bir haber vardır. Zira Aişe validemiz (r.a) Rasûlullah´ın (s.a) hiç suya dokunmadan cünüp olarak uyuduğunu rivayet etmektedir.136

Kişi yatağına yatmadan önce yatağının yüzünü eliyle süpürmeli veya yatağı silkmelidir. Çünkü yataktan ayrıldıktan sonra ne olduğundan habersizdir.137

Cünüp iken traş olmak, tırnak kesmek, kasıkları traş etmek veya kan aldırmak veya bedenin herhangi bir parçasını koparıp atmak uygun değildir. Zira bütün bu parçalar âhirette bedene geri döneceklerdir. Eğer bedenden cünüp olarak ayrılmışlarsa, cünüp olarak döneceklerdir.
Deniliyor ki, cünüp iken kesilen her kıl, kıyâmet gününde ´Neden beni cünüp iken kestin?´ diye adamın yakasına yapışır ve dâvacı olur.

Cimanın edeplerinden birisi de azil yapmamaktır. Tohumun tarlası olan (zevcenin) rahminden başka, menisini herhangi bir yere akıtmamalıdır.

Hiçbir nefis yoktur ki, Allah Teâlâ onun yaratılışını takdir etmiş olsun da o olmasın,138
İşte Hz. Peygamber´in azil için söylediği budur. Eğer azil ya-parsa (bilsin ki) âlimler azlin mübâh veya mekruh olması hususunda dört görüştedirler.

a) Bir grup âlim; mutlak ve her durumda azil mübahtır, demiştir.
b) Bir grup da; mutlaka haramdır, demişlerdir.
c) Başka bir grup da; eğer kadının da rızasıyla olursa helâldir, eğer kadının rızası yoksa helâl değildir, demiştir. Sanki bu son grup, azil yapmayı değil, kadına eziyet etmeyi haram kılmaktadır.
d) Bir kısım âlimler de; câriyede azil yapmak mübahtır, fakat hür hanımlarda azil yapmak mübah değildir, demişlerdir. Bize göre en doğru fetva, azlin mübah olmasıdır.

Kerâhiyet´e139 gelince, şu üç mânâya gelmektedir:

a) Tahrîmen kerâhiyet
b) Tenzîhen kerâhiyet
c) Faziletin terki mânâsına gelen kerâhiyet.

Bu bakımdan ´azil yapmak mekruhtur´140 diyenler üçüncü mânâ ile mekruh olduğunu söylemek istiyorlar. Yani azil yapmakta faziletin terkedilmesi vardır. Nitekim camide oturan bir kimse için ´Şu adam boş oturup zikir veya namazla meşgul ol-mazsa oturması mekruhtur´ ve ´Mekke´de oturan bir kimse, her sene haccetmezse kerâhet işlemiştir´ denir. Bu kerâhetten gaye; evlâ ve faziletliyi terketmek demektir. Azil meselesinde de bu şekildeki kerâhet sabittir. Çünkü biz daha önce evlat edinmekteki faziletten bahsetmiştik.
Kişi zevcesiyle cinsî münasebette bulunduğunda, onun bu temasından kendisine erkek ve Allah yolunda çarpışıp şehid düşen her evladın ecri yazılır.

- Ey Allah´ın Rasûlü! Bu nasıl olur?
- Sen mi onu yarattın? Sen mi onu hidâyet ettin? Onun dirilmesi ve ölmesi de sana mı aittir?
- Ey Allah´ın Rasûlü! Onu yaratan, hidâyet eden, dirilten ve öldüren Allah´tır.

Böylece Rasûlullah (s.a) o hükmü ikrar ettirdi.

Bu hükmünü şu sırra binâen söylemiştir: Eğer bu kişiye hadîste vasfı geçen evlat gibi, bir evlat verilirse, böyle bir evladın doğumuna sebep olduğu için sevap kazanır. Oysa böyle bir evladın esas yaratanı, dirilteni ve cihada gitme kuvvet ve kudretini kendisine vereni Allah Teâlâ´dır. Babaya düşen vazife ki varolmasında sebep olmaktır cinsî münasebette bulunmaktır. Cinsî münasebette bulunmak da ancak meniyi anne rahmine akıttığı takdirde gerçekleşmiş olur. Biz azil yapmanın, kerâhet-i tahrîmiyye veya tenzih...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vika
« Posted on: 19 Mart 2024, 09:27:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vika rüya tabiri,Vika mekke canlı, Vika kabe canlı yayın, Vika Üç boyutlu kuran oku Vika kuran ı kerim, Vika peygamber kıssaları,Vika ilitam ders soruları, Vikaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes