> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Tereddütler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tereddütler  (Okunma Sayısı 776 defa)
16 Temmuz 2011, 15:05:43
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 16 Temmuz 2011, 15:05:43 »



Tereddütler


Resulüllah'm Bizans ordusuna karşı hazırlık çağrısı ilk anda birçok kişi tarafından gereksiz bulundu. Hasat zamanı yaklaşmıştı. Yakın zamanda hurmalar hasat edi­lecekti. Eğer savaş için Suriye'ye kadar gidilirse, bu en az iki aylık bir yolculuk de­mekti ve tek geçim kaynağı olan hurmaları hasat etmek mümkün olmayacaktı. Üstelik Bizans çok güçlü bir devletti. Mûte'den hareketle biliyorlardı ki, Bizans'ın profesyonel ordusuna karşı koymak zor işti. Açıkça bir saldırı olmadan harekete geçmek düşmanı kışkırtmaktan başka bir anlama gelmeyecekti. Bu ise son derece büyük bir tehlikeye davetiye çıkarmaktan başka bir şey değildi. Ayrıca, aylardan eylül idi ve havalar çok sıcak geçiyor, yaz mevsiminin yakıcı sıcakları hâlâ devam ediyordu. Üstelik gidilecek yer çok uzaktı. Tüm bunları dikkate alınca, Bizans or­dularının bir saldırısı olmadan harekete geçmenin gereksiz olduğunu savunanlar çoktu. Fakat müminlerin, Resulüllah'm tartışmaya açmadan ilan ettiği kararı kar­şısında, imanlarının gereğine uygun bir şekilde emre itaat edip, emredildiği gibi hazırlanmaktan başka yapabilecekleri bir şey de yoktu. Zira imanları, vahye daya­nan isteklerde kesin itaati gerektiriyordu. Resulüllah tartışmaya açmadan bir is­tekte bulunduğuna göre bu vahye dayanan bir istek olmalıydı. Müslümanlar, iste­meseler bile, hazırlıklara başladılar. Açıkça ifade etmiyorlardı ama bu seferki sa­vaş hazırlıklarının gereksiz ve hatta tehlikeli bir girişimin ilk adımı olduğunu dü­şünüyorlardı. Kalpleri bilen Allah, bir ayeti ile uyarıda bulunup, Müslümanlardan durumlarını gözden geçirmelerini istedi: 'Ey iman edenler! Size ne oldu ki, 'Allah yolunda savaşa çıkın!' denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatım ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır. Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazdanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir. Eğer siz ona (Resulüllah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); Allah O'na yardım eder: (Hatırlayın ki) kâfir­ler O'nu, iki kişiden biri olarak (Ebû Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı. On­lar mağaradaydılar. O, arkadaşına 'Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir' diyor­du. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görme­diğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sökünü alçalttı. Allah'ın sözü ise za­ten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir. (Ey müminleri) Gerek hafif, ge­rek ağır olarak savaşa çıkıp., mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edin. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.[145] Bu ilâhî uyarı Müslü­manlar için fazlasıyla yeterliydi. Hemen içten gelerek hazırlıklara başladılar. Or­dunun hazırlanmasında birbiriyle yarışmaya ve sahip oldukları mal varlıklarını ordu için bağışlamaya başladılar.

Resulüllah savaş için hazırlanılmasın! isteyince, bu istekten en çok rahatsızlık duyanlar münafıklar oldu. Böylesi bir savaşa katılmamak için yığınla gerekçeleri vardı. En önemli gerekçeleri ise dünyanın en büyük devletine yönelik bir savaşa girişilecek olmasıydı. Bu savaşın sonunun hezimet olacağına kuşku duymaksızın inanıyorlardı. Görünen şartlar aksini doğrulamıyordu. Bu münafıkların korkusu­nu hakhlaştmyordu. Asıl kimliklerini ortaya koyup orduya katılmayacaklarım söyleyemediler. Bunun yerine, bir çoğunun zihni karışık olan Müslümanları ayar-tarak hazırlıkları engellemeye çalıştılar. Onların durumu vahyolunan bir ayetle gözler önüne serildi; asıl niyetleri ve kimlikleri açığa vuruldu ve Müslümanların oyuna gelmeleri önlendi. Söz konusu ayet şöyleydi: 'Eğer yakın bir dünya malı ve kolay bir yolculuk olsaydı (o münafıklar) mutlaka sana uyup peşinden gelirlerdi. Fa­kat meşakkatli yol onlara uzak geldi. Gerçi onlar, 'Gücümüz yetseydi mutlaka sizin­le beraber çıkardık' diye kendilerini helak edercesine Allah'a yemin edecekler. Halbu­ki Allah onların mutlaka yalancı olduklarım biliyor.[146]


[145] Tevbe, 9:38-41

[146] Teybe, 9:42





[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tereddütler
« Posted on: 02 Mayıs 2024, 13:48:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tereddütler rüya tabiri,Tereddütler mekke canlı, Tereddütler kabe canlı yayın, Tereddütler Üç boyutlu kuran oku Tereddütler kuran ı kerim, Tereddütler peygamber kıssaları,Tereddütler ilitam ders soruları, Tereddütlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes