> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Maslahat ve şeriat ayırımı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Maslahat ve şeriat ayırımı  (Okunma Sayısı 994 defa)
05 Şubat 2011, 16:49:45
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 05 Şubat 2011, 16:49:45 »



2) Maslahat Ve Şeriat Ayırımı




Bil ki: Şâri’, bize iki tür ilim vermiştir. Bunların hükümleri ayrıdır, yerleri farklıdır.                                                                         

 

A) Maslahat Ve Mefsedet İlmi:
 

Bununla şunları kastediyorum:

i. Rasûlullah’ın (s.a.), dünyada ya da âhirette yararlı olacak huylann kazanılması yoluyla nefsin olgunlaştırılması, kötü huyla­rın izale edilmesi hakkındaki beyanları.

ii. Ev idaresi, geçim kurallan, şehir/ülke idaresi ile ilgili olan beyanları.

Rasûlullah (s.a.), bunları beyan ederken muayyen bir miktar­la belirlememiş, açık seçik sınırlarla müphemliğini gidermemiş, bi­linen emarelerle müşkilliği izale etmemiştir. Aksine, meziyetleri teşvik etmiş, rezaletlerden de geri durulmasını istemiştir. Bu ko­nuda kendisi, söylediği sözden ne anlaşılacağını, dili bilenlerin an­layışına havale etmiş, talep ya da men’i bizzat maslahatların ken­disine yönelik kılmış, maslahata mahal (mazinne) kılman ya da onu belirleyici emare sayılan şeylere bağlamamıştır. Meselâ, zekiliği ve kahramanlığı övmesi, yumuşaklığı, sevgiyi, maişette orta yolu tutmayı emretmesi böyledir. Çünkü Rasûlullah (s.a.), bu gibi konularla ilgili olarak meselâ, zekiliğin matlup olan tanımını yap­mamış, sınırlarını belirlememiştir. Hangi hallerin zekaya delil ola­cağını ve o emarelere sahip olanların zeki sayılacağım açıklama­mıştır.

Şâri’in, bizi teşvikte bulunduğu her maslahat, bizden terkini istediği her mefsedet, mutlaka şu üç esastan birine çıkar:

1. Âhirette yararlı olacak dört özelliğe [657] ya da dünyada ya­rarlı olacak diğer niteliklere sahip kılmak suretiyle nefsin olgunlaştırılması esası.

2.  Hakk’ın yüceltilmesi (i’lây-ı kelimetullah), şer’î hükümle­rin yerleştirilmesi ve yayılması esası.

3. İnsanların işlerinin yoluna konulması, ihtiyaç giderme yol­larının (irtifaklar) ıslâh edilmesi, törelerinin güzelleştirilmesi esa­sı.

Maslahat ve mefsedetlerin bu üç esasa çıkmasından maksat, bir şeyin sözü edilen konularda şöyle ya da böyle bir etkisinin bu­lunmasıdır. Bu etki ya maslahatın isbatı, ya da mefsedetin uzak­laştırılması şeklinde olur. Bu da şu yollarla gerçekleşir: Ya onlar­dan olan bir hasletin şubesi olur veya zıddı bulunur, ya onun varlı­ğına veya yokluğuna mahal ya da alâmet (mazinne) bulunur, ya onunla ya da zıddıyla birliktelik (telâzum) özelliği taşır, ya ona ulaşmaya ya da ondan uzaklaşmaya yol olur. Aslında rızanın, sözü edilen maslahatlara, gazabın da mefsedetlere bağlı olması, peygamberler gelmeden önce de sonra da aynıdır. Eğer rıza ve gaza­bın bu iki cihete taalluku söz konusu olmasaydı, peygamberler gonderilmezdi. Çünkü şer’î hükümler ve hadler (belirlenmiş sınırlar), ancak peygamberlerin gönderilmesinden sonra olur. Bu iti­barla ibtidaen onlarla yükümlü tutmak ve sorguya çekmek, lütuf değildir. Ancak maslahat ve mefsedetler, peygamberler gelmeden önce de, nefislerin terbiyesi ya da kirletilmesinde veya işlerin dü­zene girmesi ya da bozulması konusunda etkin durumda idiler. Dolayısıyla Allah’ın yüce lütfü, kendilerini ilgilendiren şeylerin bildirilmesini, kendileri için kaçınılmaz olan şeylerle yükümlü tu­tulmalarını gerekli kıldı. Bu ise, ancak munzabıt bulunan, belir­lenmiş ve kanun halinde vaz’ edilmiş olan hükümlerle sağlanabi­lirdi. Böylece lütf-u ilâhî, hükümlerin belirlenmesini arz yoluyla gerekli kılmış oldu.

Bu tür, makûlu’l-ma’nâdır, yani bunların gerekçesinin akılla kavranması mümkündür. Bunlardan bir kısmını herkes anlayabi­lir. Bir kısmı da vardır ki, onları ancak, peygamberlerin kalplerin­den taşan nurlarla aydınlanmış olan, şeriatın uyarılarına dikkat­lerini çekebilen, işaretlerini anlayabilen zeki kimselerin akılları kavrayabilir. Zikrettiğimiz esasları iyice kavrayan kimse, onlar­dan herhangi bir şey hakkında tereddüt etmez.




[657] Daha önce bu konu işlenmişti. Dört hasletten maksat taharet, huşu, se­mahat ve adalettir. (Ç)


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Maslahat ve şeriat ayırımı
« Posted on: 16 Nisan 2024, 21:56:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Maslahat ve şeriat ayırımı rüya tabiri,Maslahat ve şeriat ayırımı mekke canlı, Maslahat ve şeriat ayırımı kabe canlı yayın, Maslahat ve şeriat ayırımı Üç boyutlu kuran oku Maslahat ve şeriat ayırımı kuran ı kerim, Maslahat ve şeriat ayırımı peygamber kıssaları,Maslahat ve şeriat ayırımı ilitam ders soruları, Maslahat ve şeriat ayırımıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes