> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Mezheplerin yayılması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mezheplerin yayılması  (Okunma Sayısı 1286 defa)
04 Şubat 2011, 14:24:56
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Şubat 2011, 14:24:56 »



Mezheplerin Yayılması:


Hangi mezhebin âlimleri meşhur olmuş, kaza ve fetva işleri kendilerine tevdi edilmiş, mezhebin görüşlerini içeren kitapları insanlar arasında yayılmış ve mezhebin esasları her yerde öğretil­me şansına ulaşmışsa, o mezhep dünyanın her bir yanma yayılmış ve yerleşmiştir, hâlen de yayılmaya devam etmektedir. Hangi mezhebin âlimleri de sönük kalmış, kaza ve fetva işlerine getiril­memiş ve insanlar onlara karşı bir rağbet göstermemişse, o mez­hep de belli bir süre sonra unutulmaya yüz tutmuş ve zamanla or­tadan kaybolmuştur.                                                                       

 

4) Hicrî Dördüncü Asır Öncesi Ve Sonrasıİnsanların Durumu:
 
İnsanlar, Sırf Taklit Üzerinde İctnâ EtmişDeğillerdi:
 


Bil ki, hicrî dördüncü asırdan önce insanlar, belli bir mezhebi taklit etme üzerinde hemfikir değillerdi. Ebû Talip el-Mekkî (ö. 386/996) Kûtu’l-kulûb adlı eserinde şöyle demektedir:

“Kitaplar, mecmualar sonradan ortaya çıkmıştır. Birinci, ikinci asırlarda âlimlerin ictihâdlarıyla hüküm vermek; âlim­lerden birinin mezhebine göre fetva vermek, onun görüşlerini ka­bul edip bir meselede onları nakletmek ve onun mezhebine dayan­mak diye bir şey halk arasında mevcut değildi.”

Buna ilaveten ben de diyorum ki, ilk iki asırdan sonra tahrîc usûlü ortaya çıkmaya başladı. Ancak dördüncü asırda dahi insan­lar, tek bir mezhebe bağlı kalmak, sırf onu taklit etmek, fıkhı sa­dece o mezhep üzere öğrenmek, sadece o mezhebin görüşünü nak­letmek... gibi bir düşünce üzerinde görüşbirliği etmiş değillerdi. Nitekim araştırmalar bunu göstermektedir. Aksine insanlar iki kı­sımdılar:

a) Halk,

b) Âlimler.


a) Halk: Bunlar, müslümanlar arasında veya müctehidlerin ekserisi arasında ihtilafsız olan, icma edilmiş olan meselelerde sa­dece şeriat sahibini taklit ediyorlardı. Abdestin almış şeklini, guslün nasıl yapılacağını, namaz ve zekâtın hükümlerini... vb., atala­rından veya memleketlerindeki âlimlerden öğrenmekte idiler. On­lar, bu minval üzere yürüyorlardı. Nadir olan bir olay ortaya çıktı­ğı zaman mezhep tayin etmeksizin hangisi olursa olsun, buldukla­rı müftiye, o olay hakkında fetva sorarlardı.

b) Alimler: Bunlar da iki kısımdı:

1. Ehl-i hadis: Bunlar sürekli hadisle meşgul olmaları sonu­cunda, konuyla ilgili bir başka şeye ihtiyaç duymayacak biçimde, bazı fukahaca da amel edilmiş, terki mazur görülmeyecek olan müstefîz ya da sahih hadise sahip olurlardı veya sahabenin ve tabiînin çoğunluğuna ait, muhalefeti hoş karşılanmayacak güçlü görüşlere ulaşırlardı. Eğer mesele hakkında, naklin tearuzu, ter­cih imkânının bulunmaması vb. gibi sebeplerle kalbi mutmain kı­lacak bir şey bulamazlarsa, o zaman daha önce geçmiş olan fukahadan bazılarının görüşlerine başvururlardı. Eğer iki görüş bulur­larsa, bunlardan daha güçlü olanını tercih ederlerdi; görüş sahibi­nin Medine ya da Küfe ekolünden olması farketmezdi.

2. Ehl-i tahrîc: Bunlar, sarih olarak bulamadıkları şeyleri tahrîc yoluyla çıkaran ve mezhep içerisinde ictihâdda bulunan kimselerdi. Bunlar, imamlarının mezhebine nisbet edilerek anılır­lardı. Meselâ, “Falan şâfiîdir, filan hanefidir...” denilirdi. Görüşle­rinin çokça muvafık düşmesi halinde, hadis âlimleri de bu şekilde belli bir mezhep imamına nisbet edilebilirdi. Nesâî ve Beyhakî’nin Şafiî mezhebine nisbet edilmeleri gibi. Kaza ve iftâ görevini ancak müctehid olanlar üstlenirdi. Ancak müctehid olan kimseye fakîh denirdi.

 

Hicrî Dördüncü Asır Sonrası Durum:
 
Bu asırlar geçtikten sonra işler değişti ve başka başka insan­lar geldi; bunlar sağa sola saptılar. Birçok yeni durumlar ortaya çıktı. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

 

1. Cedel Ve İlm-İ Hilafın Ortaya Çıkışı:
 

Gazzâlî’nin [777] anlatışına göre bu şöyle oldu:

Râşid halifeler dönemi sona erince, saltanata dönüşen hilâfet, liyakatsiz ve ictihâd ehliyetine sahip olmayan kimselerin eline geçti. Bunun sonucunda onlar, fukahâdan yararlanma ve her hal­lerinde onları beraberlerinde bulundurma zorunda kaldılar.

Ulemâdan bir zümre, eski âlimlerin tutumlarını ve özellikle­rini korumaya devam etti. Bunlar, dinin özüne sarıldılar, taviz vermediler;    arandıkları zaman kaçtılar ve (resmî görevlerden) uzak durdular. [778]

Zamanın insanları, âlimlerin bu üstünlüğünü, yüz vermeme­lerine rağmen devlet ricali tarafından büyük saygıyla karşılandık­larım gördüler; izzet ve ikbale ulaşmak, bu makamları elde etmek için ilim tahsiline koyuldular.[779] Bunun sonucunda fukahâ, daha önce aranılanlar iken, şimdi arayanlar durumuna düştüler, sul­tanlardan uzak dururken aziz idiler, şimdi onlara yaklaşmakla zillete düştüler. Tabiî ki Allah’ın yardımını esirgemediği kimseler bundan müstesnadır.

Daha önceleri bir takım insanlar kelâm ilmine merak sar­mışlar ve bu alanda kuru yaş ne buldularsa toplamışlar ve cedel yolunu açmışlardı. Bu, ileri gelenlerin ve sultanların fıkıhta mü­nazaraya, Şafiî mezhebinin mi yoksa Hanefî mezhebinin mi daha üstün olduğu tartışmalarına merak sarmalarından önce olmuştu. Şimdi ilgi alanı değişmiş ve insanlar artık kelâmı ve diğer ilim dallarını bırakarak fıkha, özellikle de Hanefi ve Şâfıî mezhepleri arasındaki hilaf konularına (ilm-i hilafa) merak sarmışlardı. Bu arada Mâlik, Süfyân, Ahmed b. Hanbel gibi imamların mezheple­rini gözardı etmişlerdi. Onlar bunu yaparken, şeriatın inceliklerini ortaya koymak, mezhebin hükme esas aldığı illetleri tesbit etmek, fetva usûlünü düzenlemek ve yerleştirmek gibi bir amacı gerçek­leştirdikleri kuruntusunda idiler. Bu alanda pek çok tasnifte bu­lundular, istinbatlar yaptılar, türlü türlü mücadele yolları ihdas ettiler, kitaplar telif ettiler. Böylece günümüze kadar geldiler. İleriki asırlarda durum nasıl olur, Allah Teâlâ ne takdir buyurur bi­lemeyiz.

Gazzâli’nin sözü özetle böyle. [780]



[777] Huccetu'l-İslâm Ebû Muhammed b. Muhammed el-Gazzâlî: 450 senesin­de Tus'da doğdu. İmâmu'l-Haremeyn'den fıkıh okudu ve yükseldi, Şafiî mezhebinde, fıkıh, cedel, usûl, mantık, hikmet ve felsefe alanlarında üs­tün bir yere geldi. Mekke'den sonra Bağdâd'a gitti ve orada Nizamiye Medresesİ'nde hocalık yaptı. Çok yönlü, pek çok eser telif etti. Tus'ta 505/1111 senesinde vefat etti.

[778] Resmi ideolojiyi tasvip etmek anlamına geldiği için birçokları kadılık gö­revini kabul etmedi ve hatta bu yüzden işkence görenler oldu. (Ç)

[779] Resmî medreselerin açılması haberini duyan Maverâunnehir uleması, şimdiye kadar ilim sırf Allah rızası için tahsil ediliyor ve buna sadece fa­ziletli asil insanlar talip oluyordu, bundan böyle ise devlet kademelerin­de görev almak için bir basamak olarak kullanılacağından ikbâl için, ma­kam için tahsil edilecek, dolayısıyla ilmin bereketi kalmayacak, soylu soysuz herkes medreselere akın edecek.., diye ilim adına yas tutmuşlar­dı. (Ç)

[780] Bkz. İhya, I, 41-42. (Ç)


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mezheplerin yayılması
« Posted on: 27 Nisan 2024, 00:45:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mezheplerin yayılması rüya tabiri,Mezheplerin yayılması mekke canlı, Mezheplerin yayılması kabe canlı yayın, Mezheplerin yayılması Üç boyutlu kuran oku Mezheplerin yayılması kuran ı kerim, Mezheplerin yayılması peygamber kıssaları,Mezheplerin yayılması ilitam ders soruları, Mezheplerin yayılmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes