> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması  (Okunma Sayısı 1068 defa)
01 Şubat 2011, 15:22:07
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Şubat 2011, 15:22:07 »



Abdullah B. Selâm'ın Müsi Uman Olması:

 

Medine'ye teşrif buyurduklarında yahudî âlimlerinden Abdul­lah b. Selâm kendisine geldi ve ona ancak bir peygamberin bilebi­leceği üç soru sordu: 1. Kıyametin ilk alâmeti nedir? 2. Cennet eh­linin yiyeceği ilk yemek nedir? 3. Çocuk niye anne ya da babasına çeker? Rasûluîlah (s.a.) şöyle cevap verdi:

"Kıyamet alâmetlerinin ilki, insanları doğudan batıya topla­yacak bir ateştir. Cennet ehlinin yiyeceği ilk yemek, balık ciğerinin fazlasıdır. Erkeğin suyu kadının suyundan önce gelirse çocuk ba­baya; kadının suyu daha önce gelirse çocuk anaya çeker.[296]

Bunun üzerine Abdullah b. Selâm müslüman oldu. Onun müslüman oluşu, yahudî hahamlarını susturmuş, çaresiz hale sok­muştu. [297]

 
Medine Dönemi Faaliyetleri:
 

Sonra Rasûlullah (s.a.) yahudîlerle anlaşma yaptı ve böylece onların şerlerinden emin olmak istedi. Hemen mescid inşasına başladı. Müslümanlara namazı ve vakitlerini Öğretti. Namaz vak­tinin nasıl duyurulacağı konusunda ashabıyla istişarede bulundu. Danışma toplantısından dağılmdığında Abdullah b. Zeyd el-Ensârfye rüyasında ezan gösterilmişti. Her ne kadar sefir Abdul­lah ise de gaybî feyize mazhar olan her zaman için Rasûlullah (s.a.) idi. Onun onayı ile ezan meşru kılınmış ve insanlar camiye, cemaate çağırılmaya başlanmıştı.

Rasûlullah (s.a.), mü'minleri cemaate ve cumaya teşvik etti, oruç tutmalarını ve zekât vermelerini emretti. Onlara dinî yüküm­lülüklerin sınırlarını öğretti. İnsanları açıktan İslâm'a davete baş­lamış ve inanan herkesi hicret etmeye teşvik etmişti. Çünkü Medi­ne dışında kalan her yer, o zamanlar küfür yurdu idi ve oldukları yerlerde İslâm'ı yaşamaları mümkün değildi.

Müslümanları Medine'de toplayan Rasûlullah (s.a.), onlar arasında güçlü kardeşlik bağlan tesis etti; imkânlarım, mekanla­rını paylaşıyorlardı, hatta Öyle ki bunlar birbirlerine varis bile olu­yorlardı. Böylece tek bir vücut halini almışlar, düşmanlarına karşı kendilerini koruyacak ve cihad edebilecek duruma gelmişlerdi. Da­ha önceleri, insanlar ancak kabile birliği yoluyla dayanışma içine girerlerdi. İslâm, onlara yeni bir kardeşlik kavramı öğretmişti.

Bu halleriyle artık cihada hazır hale gelmişlerdi. Bunun üze­rine Allah Teâlâ, peygamberine düşmanlarıyla cihâda başlamasını ve onlara karşı her tür fırsatı kollamasını emir buyurdu.

Bedir savaşı sırasında su başında değillerdi. Allah Teâlâ, on­lar için yağmur yağdırdı ve su kuyularını doldurdu. İnsanlarla, kervanın peşine mi düşmek, yoksa Mekke'den yola çıkmış olan düşman ordusunu mu karşılamak istedikleri konusunda istişarede bulundu. Onlar da kendi reyleri doğrultusunda görüş bildirdiler. Bunun üzerine Kureyş ordusunu karşılamaya karar verdiler. Ra­sûlullah düşman ordusunun çokluğunu görünce Allah'a ni­yaz eyledi. Allah ona zaferin müslümanlar lehine olacağını müjde­ledi ve kâfirlerin geberecekleri yerleri kendisine vahyetti.

Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.), elini şuraya, buraya koyarak "Şurası falanın düşeceği yerdir, şurası filanın düşeceği yerdir..." demeye başladı. Müşriklerden hiçbiri Rasûlullah'm (s.a.) elini koy­duğu yerin ötesine geçmedi.[298] O gün, muvahhidlerin kalplerini tespit, kâfirlerin kalplerine ise korku salmak için imdada gelen melekler de gözükmüştü. Büyük bir zafer kazanılmıştı. Bu sayede Allah Teâlâ, onları zengin kılmış, doyurmuştu; şirkin ipini kesmiş ve Kureyş'in uluları teker teker temizlenmişti. Bu yüzden bu sava­şa "furkân=z ayırıcı" denilmiştir.

Müslümanlar, esir edilen kâfirleri fidye alıp salıvermek mey­linde idiler. Oysa ki Allah, onların öldürülmesini ve böylece küfrün kökünün kazınmasını arzu buyuruyordu. Bu yüzden azara maruz kaldılar; ancak sonunda affolundular. [299]




[296] Buharı, Enbiyâ, 1; Menâkıbu Ensâr, 51.

[297] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/655.

[298] Müslim, Cihâd, 83.

[299] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/655-656.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:28:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması rüya tabiri,Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması mekke canlı, Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması kabe canlı yayın, Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması Üç boyutlu kuran oku Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması kuran ı kerim, Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması peygamber kıssaları,Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olması ilitam ders soruları, Abdullah B. Selâm ın Müsi Uman olmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes