> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hüccetullahil Baliğa > Kaza vakti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kaza vakti  (Okunma Sayısı 864 defa)
02 Şubat 2011, 19:19:17
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 02 Şubat 2011, 19:19:17 »



Kaza Vakti:

 

Geçen namazın hatırlandığında kılınması gereken vakte de kaza vakti denmektedir. Rasûlullah’ın (s.a.),

“Kim bir namazı unutur, ya da uyur kalır kılamazsa, onu hatırladığında kılıversin.” [1089] hadisi bu vaktin ifadesidir.

Kısaca, namaz konusunda nefsin keyfî hareket etmesine mü­saade edilmemeli, eğer bir namaz geçmiş kılınamamışsa, onun içerdiği faydaların telafisi için, o namaz kaza edilmelidir. Alimler, bile bile kılınmayan namazların da, telafiye daha lâyık olduğu noktayı nazarından hareketle aynen geçen namazlar gibi kaza edilmesi gerektiği görüşünü benimsemişlerdir.                                 

Rasûlullah (s.a.), Ebû Zerr’e [1090] öğütte bulunarak, namazı ge­ciktirerek ya da vaktinden çıkararak öldüren emirlerle karşı karşı­ya gelmesi halinde nasıl davranması gerektiğini beyanla şöyle bu­yurmuştur:

“Namazı vaktinde kıl! Eğer ona, o emirlerle birlikte yetişirsen tekrar kıl! Çünkü bu senin için nafile olur.” [1091]

Rasûlullah (s.a.), bu hadisinde iki hususu dikkate almıştır:

i. Namazın kul ile Allah arasında bir rabıta olması yönünü,

ii. Namazın Allah’ın nişanelerinden olması ve terkinin caiz ol­maması yönü.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

“Ümmetim, yıldızlar çıkıp birbirine girinceye kadar akşam namazını ertelemedikleri sürece hayır üzere olacaklardır.” [1092]

Bu hadis, şer’î hükümler ve belirlenmiş sınırlar konusunda kayıtsız olma ve gerekli ilgiyi göstermemenin ümmetin bozulması­na sebep olacağına işarettir.

 

Namazlara Devamlılık:
 


Allah Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:


“Namazlara ve orta namaza devam edin.” [1093]

Orta namazdan maksat, ikindidir.

Rasûlullah (s.a.) da şöyle buyurmuştur:

“İki serinlik zamanı namazlarını [1094]  kılan, cennete girer.” [1095]

“Kim ikindi namazını terkederse, ameli boşa gider.”[1096]

“İkindi namazını kaçıran kimse, sanki ailesini ve malını elinden kaçırmış gibidir.” [1097]

“Münafıklara, sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen başka bir namaz yoktur. Eğer insanlar onlardaki faziletleri bilse­lerdi, sürünerek de olsa onlara gelirlerdi.” [1098]

Bu üç vakit üzerinde fazlaca durulması; haklarında teşvik edici ve kılmayanları azapla korkutucu çokça nass bulunuşu, ih­male gelme ve tembellik gösterilme ihtimallerinin yüksek olmasındandır. Çünkü sabah ve yatsı namazları vakti, uyku zamanıdır; tam uykunun tatlı yerinde yumuşacık yatağından kalkıp abdest almak ve namaz kılmak ancak takva sahibi mü’minlerin harcıdır. İkindi vakti ise, çarşı pazarda alış verişlerin yapıldığı, ziraatle uğ­raşanların ise en yorgun oldukları bir andır. Bu yüzden ihmale uğ­rama ihtimali büyüktür; o yüzden ayrıca vurgulanmış, önemine dikkat çekilmiştir.

Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

“Bedevilerin, akşam namazına yatsı (mağribe ‘ışa) demeleri sizi aldatmasın.” [1099]

Bu hadis, Kitap ve sünnette ismi konulmuş şeylerin, başka adlarla anılmasının iyi olmadığını göstermektedir.[1100] Çünkü bu, bizzat Şâri’ Teâlâ’ca konulmuş olan birinci ismin terkedilmesine ve zamanla anlam kargaşalarının ortaya çıkmasına, dinî nassların gereği gibi anlaşılamamasına yol açar.




[1089] Müslim, Mesâcid, 315.

[1090] Ebû Zerr el-Gıfârî: Mekke'de müslüman olmuş ve sonra kavmine dönmüş, Bedir, Uhud   ve Hendek savaşlarına iştirak etmemiştir. Sonra  Medine'ye gelmiş ve Rasülullah'a (s.a.) eşlik etmiş, ondan hadss rivayetinde bulunmuştur. Mülkiyet (kenz) konusundaki aşırı fikriyle ve Hz. Osman'a bazı konularda muhalefetiyle dikkat çekmiş, Hz. Osman onu Rebeze'de mecburî ikamete zorlamıştır. 32 senesinde ölünceye ka­dar orada yaşamıştır.

[1091] Müslim, Mesâcid, 238.

[1092] Ebû Dâvûd, Salât, 6; İbn Mâce, Salât, 7.

[1093] Bakara: 2/238.

[1094] Yani sabah ve ikindi namazını. İkindinin serin olması öğleye nisbetledir.

[1095] Buhâri, Mevâkît, 26; Tecrid, 2/251.

[1096] Buhârî, Mevâkît, 34; Tecrîd, 2/492.

[1097] Buhârî, Mevâkît, 14; Tecrîd, 2/491.

[1098] Buhârî, Ezan, 34.

[1099] Tecrîd, 2/509.

[1100] Ramazan bayramına şeker bayramı denilmesi gibi. (Ç)



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kaza vakti
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:19:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kaza vakti rüya tabiri,Kaza vakti mekke canlı, Kaza vakti kabe canlı yayın, Kaza vakti Üç boyutlu kuran oku Kaza vakti kuran ı kerim, Kaza vakti peygamber kıssaları,Kaza vakti ilitam ders soruları, Kaza vaktiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes