> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Kaza
Sayfa: 1 2 3 [4]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kaza  (Okunma Sayısı 5578 defa)
10 Şubat 2010, 17:41:09
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #15 : 10 Şubat 2010, 17:41:09 »



METİN

Kadı veya Kadı´nın emini olan kişi alacaklılar lehine bir köle satsa, hatta Kadı eminine satışta seni

emin kılmadım dese dahi, sahih olan kavle göre, kadının emininin buna yetkisi olduğu kabul

edilmiştir. Velvaleciye.

Sattıkları bu kölenin bedelini Kadı veya emini alsa, Kadı yanında iken, bedel zayi olsa ve köle de

istihkak yoluyla müşterinin elinden alınsa, veya henüz müşteriye teslim edilmeden önce kaybolsa,

ne Kadı´nın emini, ne de kadı kaybolan bu bedeli ödemezler. Çünkü Kadının emini Kadı

mesabesinde, Kadı ise devlet başkanı mesabesindedir. Bunlardan hiçbirine bir şey kasdi

olmadıkça ödetilmez ve yemin de teklif edilmez.

Vakıf mütevellisinin naibi olanın durumu bunun hilafınadır. Bu durumda müşteri, köle başkasına ait

olduğu için elinden alınması veya tesliminden önce kaybolması sebebiyle, verdiği parayı geri

alacaktır. Para da kaybolduğuna göre, Kadı´dan ve emininden alamayacağından alacaklılardan bu

parayı alabilir. Çünkü akdi yapan kadı veya eminine rucu mümkün olmamaktadır, onlara

ödetememektedir.

Eğer alacaklılar için onların borcunu ödeme maksadıyla hakimin emriyle olsun veya emirsiz olsun.

vasi, köleyi satacak olursa, satın alanın elindeki bu köle istihkak yoluyla başkasına ait olduğu tesbit

edilip elinden alınsa veya henüz müşteri kabzetmeden önce vefat etse, kabzettiği bedel de vasinin

elinde kaybolsa, burada müşteri parasını almak için vasiye rücu edebilir. Çünkü onu her ne kadar

hakim tayin etse de o vekalet yoluyla, yani ölen kişinin naibi olarak akit yapmaktadır. Dolayısıyla


akitle ilgili bütün haklar ona aittir.

Bu durumda müşterinin de kendisine rücu ederek verdiği parayı ondan alması hakkıdır. Bundan

sonra da vasi alacaklılar adına bu girişimi yaptığı için alacaklı olan kişilerden müşteriye iade ettiği

kadarını alır. Sebebi biraz önce de açıkladığımız gibi, bunun bu teşebbüsü onlar için olmuş idi.

Onlar için zarara girmesi halinde bu zararı onlara ödetebilir. Tabi ki paranın kaybolmasında bir

kusuru yoksa. Bundan sonra da ölmüş olan o kişinin yeni bir malının ortaya çıktığı haberi

alacaklılara ulaşacak olursa, alacaklı vasiye ödediği kadar ve alacağı kadarını, esah olan kavle

göre, ölünün bu malından alma hakkına sahiptir.

Hakim vasiyet gereği malın üçte birini fukaraya vermek için ayırsa ve onlara henüz vermese, o

esnada da helak olsa, bu helak olan mal alacaklı durumunda olan fukara hesabına helak olmuştur.

Geri kalan üçte iki veresenin hakkıdır. Tekrar hakim üçte bir almak üzere terekedeki bu üçte ikiye

rucu edemez. Gerekçesi yukarda açıklanmıştı.

Adil olan bir hakim veya Kadı sana bir kişinin recmedilmesini veya hırsızlıktan dolayı elinin

kesilmesini veya bir hadden dolayı kendisine had vurulmasını emretse ve bu konuda hüküm verdiği

delillerin yeterli olduğunu söylese, Kadı´nın bu emrine binaen onu yapmaya ruhsat vardır, yapabilir.

Hatta bu konuda itaat gerekli olduğu da söylenmiştir. Çünkü isyan sayılmayan konularda ülülemre

itaat vaciptir.

İmam Muhammed, gözüyle görmedikçe bunları yapamayacağına karar vermiştir. Zamanımızda bu

görüş istihsanen kabul edilen görüş olmuştur. Hatta Uyun isimli eserde fetvanın buna dair verildiği,

bu istikamette olduğu da söylenmiştir. Bir istisnası vardır. O da hakimin yazısına zarureten

güvenilmesi gerekir denmiştir. Diğer bir rivayete göre, eğer adîl ise alim ise kabul edilir de

denmiştir. Ama hakim adil fakat cahil ise, kendisine sorulduğunda, konunun izahı istendiğinde

şartları güzel bir şekilde açıklayabilecek ilmi kariyere sahipse, tasdik edilir, aksi halde tasdik

edilmez. Keza hakim fasık olduğu taktirde alim de olsa, cahil de olsa töhmet olduğu için sözü kabul

edilmez. Buna göre hakimlerin dört kısma ayrıldığı söylenebilir.

Bu yukarda saydıklarımız da bir kimse gözüyle beyyineyi (delili, hucceti) görmesi halinde cezayı

hak ettiklerine dair sebebi şer´inin terettüp ettiğine kani olması halinde hakimin emrine mutlak bir

şekilde uyabilir. Onun istediği cezayı uygulayabilir.

Bir kimse diğer birine ait yağı dökse, bu da şahitler huzurunda olsa, yağın sahibi dökene

ödettirmek için hakkında dava açsa, döken de yağ zaten necisti (pisti) ödemeyi gerektirmeyen bir

yağdı dese, sahibi onun bu iddiasını inkar etse, bu noktada söz hakkı dökene aittir. Çünkü karşı

taraf ödemeyi iddia etmekte, bu taraf ödemeyi inkar etmektedir. Şahitler dökülmesine şahitlik

etmektedirler. Yağın temiz olduğuna dair şahitlikleri yoktur.

Bir kimse birini öldürse, katil öldürdüğüm o insanı din değiştirdiği için, mürted olduğu için

öldürdüm veya babamı kasden öldürdüğü için öldürdüm dese, bu iddiası dinlenmez, kabul edilmez.

Çünkü dinlenmesi halinde düşmanlık kapıları tamamen açılmış olacaktır. Mesela adamı öldürecek

ondan sonra da bu gerekçelere dayanarak öldürdüm diye işin içinden sıyrılmaya çalışacaktır. Kan

meselesi çok önemli bir meseledir. Bu şekilde başıboş bırakılmamalı, kişilerin kendi tasarruflarına

ve yorumlarına terk edilmemelidir. Mal konusu ise bunun hilafınadır. Bezzaziye´nin ikrar bölümü.

Vazifeden azledilmiş bir Kadı yemine gerek duyulmadan şu iddiasında tasdik edilir: Mesela, Zeyd

isimli kişiye dair «Evet senden bin lira aldım, bunu Bekir´in olacağı için yaptım ve o bin lirayı da

Bekir´e verdim» dese veya «Hakkın sabit olması neticesi elinin kesilmesine hükmettim.» dese, karşı

tarafta yani Zeyd´de o bin lirayı ve elini kesmesini zulme dayasa, haksız yere olduğunu iddia etse ve

alma ve kesme olayının onun henüz vazifede iken yaptığını ikrar etse, hakim bu konuda yemine

gerek kalmadan tasdik edilir. Keza müddai Kadı´nın bu işi henüz göreve gelmezden önce veya

azledildikten sonra yaptığını iddia etse, sahih olan kavle göre hakimin sözü muteberdir. Çünkü

hakim sözünü damanı ve ödemeyi gerektirmeyen bir duruma ve zamana izafe etmektedir. Onun için

tasdik edilir. Ancak Zeyd mal almanın ve el kesmenin vazifeye gelmeden önce veya azledildikten

sonra olduğunu beyyine ile isbat etmesi halinde. hakimin haksız yere bir davranışta bulunduğu

açıkça ortaya çıkmış olur. Sadru Şeria.

FERİ MESELE: Şafiilerden Eşbah´ta şu ifade nakledilmektedir: «Hakim olan kişinin beytülmalden

bir şey alması imkanı olmasa, maaşı bulunmasa, yetimlere veya vakıflara ait mütevelliliğini

üstlendiği malların onda birini alabilir.» Haniye´de de değirmen meselesinde mütevellinin onda bir

alabileceği ifade edilmiştir.

Ben derim ki: Ancak Bezzaziye´de, «Hakimin ve müftünün üzerine görev olan ve yapmaları vacip


olan herhangi bir görevden dolayı ücret almaları helal olmaz. Mesela velisi bulunmayan küçüğün

nikahı buna bir örnektir. Çünkü hakimin bu gibi görevleri yerine getirmesi dini vecibelerindendir.

Müftü için sorulan herhangi bir soruya sözlü cevap vermesi de dini görevleri arasındadır. Buna

karşılık bir ücret alması caiz olmaz. Ama yazı ile cevap vermesi gerekiyor ise, hakimin ve müftünün

yazdıkları kadarın karşılığını almalarına cevaz verilmiştir. Çünkü bu konuda yazmak onların dini

vecibeleri arasında değil, yapmaları gereken hususlardan da değildir.» denilmiştir. Meselenin

tamamı Vehbaniye şerhindedir.

Vehbaniye´de bu konuda nazmen şöyle denmiştir: «Kadının maaşı olmasa da, bir terekenin

tevziinden dolayı ücret alması sahih değildir. Maaşı olmadığı için bazıları buna ruhsat vermişlerdir.

Asrımızda birinci görüş daha kuvvetli görülmektedir. Müftü için yazdığı fetva karşılığı ücret

alabileceği söylenmiş, çünkü yazma işi müftünün üzerine görev değildir, denmiştir.»

(Evet bu beyitlerin Vehbaniye´ye ait olduğu söylenmekte ancak İbni Abidin merhumun oğlu

tekmilesinde bu ifadelerin İbnü Şıhne´ye ait olduğunu söylemektedir. Bunun böyle olduğu Allame

Abdulber tarafından da açıkça belirtilmiştir. Çeviren)

İZAH

«Seni köleyi satmada emin kıldım demese de ilh...» Yani hakim eminine bu köleyi sat demekle iktifa

etmiş, «Sen onun satışında eminsin» ifadesini eklememiştir.

«Sahih olan görüşe göre ilh...» Şurası bir gerçektir ki, Kadı´nın emini hakim tarafından kendisine

«Seni şu kölenin satışından emin kıldım» denen kişidir. Ama «Şu köleyi sat.» dese ve bunun

üzerine başka bir şey eklemese, ulema bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Sahih olan görüşe göre

eminine bir sorumluluk terettüp etmez. Şeyhülislam Haherzade bu şekilde açıklamış, Bahır isimli

eserde de Farisi´ye ait Şerhi Telhis´te böyle olduğu nakledilmiştir.

Ben derim ki: Mesele aynı şekilde Velvaliciye´nin fetvasında zikredilmiştir. Menih.

«Alacaklılar ilh...» Burada yalnız «alacaklılar» dedi, varisten söz etmedi. Oysa ki her ikisi de aynıdır.

Eğer terekede borç yok, ondan bir alacaklı yoksa, akti yapan varis lehine tasarrufta bulunmuş ise,

bir sorumluluk terettüp ettiği taktirde ona rücu etmesi gerekir. Bu da direk ölen kişinin tayin ettiği

vasi olacak olursa. Ama bizzat hakimin kendisinin veya emninin akti yapan kişiler olması halinde

Zeylaî´nin beyan ettiği gibi. müşteri bu durumda istihkak sonucu akti yapan kişiye rücu eder, ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kaza
« Posted on: 19 Nisan 2024, 05:08:20 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kaza rüya tabiri,Kaza mekke canlı, Kaza kabe canlı yayın, Kaza Üç boyutlu kuran oku Kaza kuran ı kerim, Kaza peygamber kıssaları,Kaza ilitam ders soruları, Kazaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: 1 2 3 [4]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes