>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
İslam Fıkhı Eseleri
>
Hanefi Fıkhı
>
Reddü´l Muhtar / Miras
Sayfa: [
1
]
2
3
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Reddü´l Muhtar / Miras (Okunma Sayısı 6393 defa)
24 Ocak 2010, 00:17:17
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Reddü´l Muhtar / Miras
«
:
24 Ocak 2010, 00:17:17 »
Reddü´l Muhtar / Miras
FERAİZ KİTABI
ASABELER FASLI
AVL BABI
ZEVİ´L-ERHÂMIN VÂRİS OLMASI BÂBI
SUDA BOĞULANLAR YANANLAR VE DAHA BAŞKALARI KAKKINDAKİ FASIL
MÜNASAHA FASLI
MEHARİC BÂBI
FERAİZ KİTABI
M E T İ N
Feraiz, fıkıh ve hesabın asıllarının bilinmesidir kibunlarla haksahiplerinden her birinin terikeden ne
alacağı bilinir.
Araştırmalarla bilinmektedir ki haklar beştir: Çünkü hak ya ölünün hakkıdır, veya ölen kişi
üzerindeki bir haktır (ölenin borcudur) yada ikisi de değildir.
Birincisi ölenin techizidir. İkincisi (ölenin borcu) ya zimmete taalluk eder ki bu mutlak borçtur yada
zimmete tealluk etmez ki bu da ayna tealluk edendir. Üçüncü hak da, ya ihtiyarîdir ki bu vasiyettir;
veya zarûridir ki bu da mirastır.
Bu konuya feraiz denilmesinin sebebi; ALLAH Teâlânın bu taksimi bizzat kendisinin yapması ve bunu
güneşi ile gündüzü aydınlatması gibi açıklamasıdır. Bundan dolayı Resulullah (s.a.v.) feraizi «ilmin
yarısı» olarak isimlendirmiştir. Zira bu ilim, başka bir şey ile değil, nass ile sâbittir. Feraiz dışındaki
ilimlerse bazen nass ile bazen de kıyas ile sabittir.
Bazı âlimlere göre ise, «feraiz»a ilmin yarısı denilmesinin sebebi, feraizin ölüme tealluk etmesidir.
Diğer ilimler ise hayata tealluk eder. Yahutta ferâiz zarurete, diğerleri ise isteğe bağlı olduğu için
böyle denilmiştir.
Hayatta olanın mirascılığı, canlıdan mıdır yoksa ölüden ml? Mütemed olan ikincisidir. Vehbâniye
Şerhi.
ölen kişinin rehin, cinayet işleyen köle, ticarete izinli borçlu köle. kıymeti karşılığı hapsedilmiş olan
satılmış köle ve kiraya verilen ev gibi başkasının hakkının taallukundan hali olan terikesinden, önce
techizine başlanır, ki bu kefeni de içine alır. Techiz, fazla kısmâdan ve tebzîr etmeden yapılmalıdır.
Yukarıda sayılanların tekfinden önce gelmesi; bunların mal henüz terike olmadan önce mala taalluk
etmelerinden dolayıdır. Kefenleme sünnet vechile ve hayatında giydiği elbise miktarı ile olmalıdır.
Eğer kefeni telef olursa, cesedi bozulup dağılmadan Önce olursa tekrar kefenlenir. Bu kefenlerin
hepsi malın tamamından çıkarılır.
İ Z A H
Ferâiz´in, vasiyetin hemen ardından zikredilmesi, vasiyetin mirasın benzeri olup, ölüm hastalığında
vâki olmasıdır. Miras ölümden sonra taksim edilir. Onun için ferâiz vasiyetten sonra zikredilmiştir.
Ferâiz, «farîza»nın çoğunludur. Farîza da; mükellef üzerine farz olan şey manasınadır.
Develerin ferâizi yirmibeş devede bir binti mehâz (iki yaşına girmiş deve) gibi, farz olandır.
Takdir olunan her şeye «ferâiz» denilir, Bundan dolayı da, vârislerin hisselerine feraiz denilmiştir.
Çünkü o hisseler sâhipleri için takdir edilmişlerdir.
Miras meseleleriyle ilgili olan ilme «İlm-i ferâiz» denilir. Bu ilmi bilen kişiye de; «ferizî, fâriz» veya
«ferâiz» denilir. Muğrib.
«Ferâiz fıkıh ve hesabın asıllarının bilinmesidir.» Yani kaide ve kurallardır ki bunlarla varislerden
herbirinin hakkı yani terikeden hakkı olan meblağ bilinir. Açıktır ki, mirastan mene ve mahrum
etmeye taalluk eden asıllar da, bunlardandır. Hatta bu asıllar bu konuda umdedirler. Zira bunlar
bilinmeden haklar da bilinmez. Bundan dolayı da fakihler, mirastan men ve hacbetmenin asıllarını
iyice bilmeyen kimsenin bir terekeyi taksim etmesinin helâl olmayacağını söylemişlerdir. Bu
asıllara : Vârisin farz sahibi mi, asabe mi yoksa zevil-erhâmdan mı olduğunun bilinmesi de girer.
Miras sebeplerini çarpmayı, tashihi, avli, reddi ve diğerlerini bilmek de bu asıllardandır. Anla.
Ferâizden murad, yukarda geçtiği gibi, takdir olunmuş hisseleridir. O halde asabeler ve zevil-erhâm
da ferâize dahildirler. Çünkü onların hisseleri açıkça olmuşsa da yine de takdir olunmuştur.
Feraizin mevzuu: terikelerdir.
Ferâizin gayesi, hak sahiplerine haklarının iletilmesidir. Ferâizin rükünleri üçtür; varis, mûris ve
mûres (terike). Ferâizli şartları da üçtür:
1 -
Murisin hakikaten veya mefkûd gibi hükmen yada gurresi olan cenin gibi-takdiren ölmesi,
2 -
Öldüğü zaman, hakikaten veya - anne karnındaki cenin gibi- takdiren, hayatta varisinin
bulunması,
3 -
İrs cihetinin bilinmesidir, İrsin sebepleri ve manîleri ise ileride gelecektir.
Ferâizin kaynakları üçtür: 1 - Kitab, 2 - Anneanneye verilecek miras hususunda Muğîre ve İbn
Seleme´nin şahitlikleri ile sabit olan sünnet (1), 3 - Babaannenin mirası konusundaki icmadır. Bu
icmâda, Ömer (r.a.)´ın ictihadı üzerine gerçekleşmiştir, umumî icmâa dahildir. Babaannenin aldığı
mirasın kıyasa göre olduğunu zannedenlerin hilafına, miras bahsinde kıyas yoktur. Onun cevabını
ve feraizin bu asıllardan çıkartıldığını da biliyorsa. Bu, Durru´l-Mülteka´da ifade edilmiştir.
«Bu taksimi ALLAH Teâlânın ilh...« Zeylaî´nin de dediği gibi «takdir etmiş olması» deseydi daha iyi
olurdu. Çünkü, «farzın» manası budur.
«... Bizzat kendisi ilh...» Yâni ALLAH Teâla bunun taksimini mukarreb bir meleğe veya göndermiş
olduğu bir nebiye havale etmemiştir. Namaz zekât ve hac gibi diğer hükümler bunun aksinedir.
Çünkü bu hükümlerde nasslar mücmel olup, onları sünnet beyan etmektedir. ALLAH Teâlâ´nın.
«Namazı kılın ve zekâtı verin» ve; «Yoluna gücü yeten herkesin, o eve (gidip) haccetmesi insanlar
üzerinde ALLAH´ın bir hakkıdır» sözleri böyledir...
«Zira bu ilim başka bir şeyle değil, nass ile sabittir». Şârih burada «nass»tan, icmâi da kapsayacak
bir mana kasdetmiştir.»
«Başka bir şey ile değil» sözü ile de kıyastan kaçınmıştır. Zira kıyas verasette cari değildir. Çünkü
ALLAH Teâlâ´nın, vârislerden herhangi birine bir meblağı tahsis etmesinin hikmeti gizli olduğu için
verasette takdir olunanlarda kıyasa yer yoktur. Bu söz, illetin illetîdir. O halde evlâ olan şârihin :
«Veya başka birşey ile değil nass ile sâbit olduğu için» demesiydi. Bu durum da bu söz. ferâize
«ilmin yarısı)» denilmesinin ikinci gerekçesi olurdu.
Bazı âlimler tarafından ise, ferâiza «ilmin yarısı» denilmesi konusunda söylenenlerden başka
şeyler, söylenmiştir.
Bir kısım âlimler ise : «Bu, manası anlaşılamıyan şeylerdendir ve iImin yarısı olduğunu tasdik
ederiz, ama sebebini araştırmayız» demişlerdir.
Bir de bilinmelidir ki; bu anılan vecihler, «yarı» kelimesi ile, bir şeyin iki kısmından birisinin
kastedilmiş olunmasına mebnidir. Çünkü herşeyin iki türü vardır, her iki türün sayıları bir olmasa
bile bunlardan birisi onun yarısıdır. Bunun birçok delili vardır. Meselâ Ahmed b. Hanbel´in rivâyet
ettiği bir hadiste; «temizlik imânın yarısıdır» buyrulmuştur. Araplar «senenin yarısı hazan yarısı
seferdir». Yâni sene, adedleri bir olmasa bile iki zamana ayrılır. Kadı Şureyh´e; «Nasıl sabahladın?
denildiğinde, «Sabahladığımda halkın yarısı bana kızgındı» cevabını vermiştir. Yani halkın bir kısmı
lehinde hüküm verdiği için kendisinden razı olduklarını, bir kısmının da aleyhinde hüküm verdiği
için kendisine kızgın olduklarını kasdetmiştir. Biri şâir de şöyle demiştir: «Öldüğümde halk iki
kısımdır; yarısı sevinir yarısı da yaptıklarımda razı olur.» Mücâhid; «mazmaza ve istişâk abdestin
yarısıdır» demiştir. Yâni abdest iki kısımdır: Biri iç tarafın bir kısmını, diğeri de dışın bir kısmını
temizler. Bunları İbnu Hacer el-Erbaîn şerhi´nde ifade etmiştir.
«Nass ile ilh...» Şârih bununla icmâı da kapsayan nassı murad etmiştir.
«Yahutta ferâiz zarurete ilh...» Yâni mirasın... ihtiyari olanlar ise alış satış hîbenin kabulü ve vasiyet
gibileridir.
«Hayatta olanın varisliği canlıdan mıdır ilh...» Yâni hemen önce hayatının son bölümündemidir?
Birincisi Züfer´in ve Irak ulemâsının ikincisi ise İmameyn´in görüşüdür. Aradaki ihtilâfın sonucu
aşağıda gelecek meselede kendisini gösterir. Şöyle ki; kişi kendisinden başka varisi olmadığı halde
mûrisinin câriyesi ile evlense ve cariyeye «efendin öldüğü zaman hürsün» dese, o zaman birinci
görüşe göre cariye azâd edilir. Zira kişi cariyenin âzâdını ölüme izafe etmiştir. Halbuki cariyenin
mülkîyeti onun için ölümden evvel de sâbittir.
İkinci görüşe göre ise, câriye âzâd olmaz. Çünkü cariyenin mülkü onun için ölümden sonra sabit
olur. Bu, Vehbâniye şerhi´nde ifade edilmiştir.
Bu ihtilafın sonucu şu meselede de görülür: Câriyenin kocası olan vâris, onun talâkını efendisinin
ölümüne bağlasa ; Birinci görüşe göre hemen talâk vâki olur ikinci görüşe göre ise talâk ölümden
sonra vâki olur. Nitekim bu bahsi Sirâciye´den naklen Bîrî´de kati bir ifade ile söylemiştir.
Ben derim ki! Bu ihtilaf ile, meselenin «koca» ile tasvir edilmesinin faydası ortaya çıktı. Öyle
olmasaydı âzâdın taliki evliliğe bağlanmazdı. Düşün.
«Mûtemed olan ikincisidir...» Trablusî de Sekbu´l-Enhur´de mütemed olanın, ikinci görüş olduğunu
söylemiştir. Tatarhâniye´den naklen Durru´l-Mültekâ´da ise birinci görüşe itimad edileceğini
söylemiştir.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
«
Son Düzenleme: 24 Ocak 2010, 00:32:37 Gönderen: Neslinur
»
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Reddü´l Muhtar / Miras
«
Posted on:
04 Mayıs 2024, 12:59:52 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Reddü´l Muhtar / Miras rüya tabiri,Reddü´l Muhtar / Miras mekke canlı, Reddü´l Muhtar / Miras kabe canlı yayın, Reddü´l Muhtar / Miras Üç boyutlu kuran oku Reddü´l Muhtar / Miras kuran ı kerim, Reddü´l Muhtar / Miras peygamber kıssaları,Reddü´l Muhtar / Miras ilitam ders soruları, Reddü´l Muhtar / Mirasönlisans arapça,
Logged
24 Ocak 2010, 00:30:24
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Reddü´l Muhtar / Miras
«
Yanıtla #1 :
24 Ocak 2010, 00:30:24 »
İ Z A H
«Mânileri ilh...» Mâni lûgatta «hail» (perde) manasınadır. Istılahta ise; sebebi mevcut olduktan
sonra, şahıstaki bir manadan dolayı hükmün nefyedilmesine sebep olan şeydir. Buna «mahrum» de
denilir. Şahsın dışındaki bir manadan dolayı hükmün yok olması bu tarifin dışında kalmıştır. Zira o
mahcûbdur. Veya, yabancı gibi, sebebin kâim olmaması da bu tariften çıkar.
Buradaki manîden murad vâris kılmaktan değil varis olmaktan men eden şeydir. Din ayrılığı gibi
bazı maniler her ikisine de mâni olsada maksat budur. Nitekim bunu Rahiku´l-Mahtûm´da beyan
ettim.
«Metindeki ibareye göre ilh...» Çünkü fukahadan bazıları bu dörtmâniye, başkalarını da ilâve
etmişlerdir. Nitekim şârih de ileride zikredecektir.
«Mükâtep gibi ilh...» Mükâtebin köleliğinin tam olup mülkiyetinin noksan olduğu açıklanmıştı.
Burada doğru olan, «müdebber ve ümmü´l-veled gibi» demesiydi. H. Şöyle de denilebilir: Mükâtebin
köleliğinin kâmil olması, müdebber ve ümmü´l-velede nispetledir. Bundan dolayı da mükâtebi
keffâret olarak âzâd etmek caizdir. Mükâtep, kazancına da mâliktir. Ümmü´l-veled ile müdebber ise
kazandıklarına mâlik değildirler.
Fakat mükâtebin köleliği «halis köleye» nispetle noksandır. Çünkü müdebber ve ümmü´l-veled gibi
onda da, hürriyet sebebi akdolunmuştur.
«Şahsın yarısı köle olsa bile ilh...» O, bir kısmı âzâd edilmiş, geri kalanını da kölelikten kurtarmak
için çalışan kişidir. Böyle birisi İmamı Azâm´a göre: tam olarak hürriyetine kavuşmak için bir
dirhem de borcu kalsa köle menzilesindedir.
İmameyn ise onun hür olduğunu söyleyerek «o hürdür ve borçludur dolayısıyla miras da alır hacb
de eder» demişlerdir.
Bu ihtilafın sebebi şudur: İmam´a göre âzâd, bölünme kabul eder. İmameyne göre ise etmez.
«İmam şafiî ise; bir kısmı azad edilen köle miras almaz ama ondan miras alınır demiştir.» Bazı
âlimler tarafından ise: «Şafiî´den naklolunan :
Onun ne miras alacağı ne de kendisinden miras alınacağıdır» denilmiştir. Şafiî kitaplarına müracaat
edilsin.
«...Ondan miras alınır.» Yâni yaralamanın, evveline istinad etme yoluyla... T.
«Ve yara nedeniyle ilh...» Yâni, köle olmadan önce ona isabet eden yaralanma sebebiyle ölse ilh... T.
«Diyeti varislerine verilir ilh...» Yâni yaralanma vaktine bakılırsa diyeti varislerinin olur. ...Zira o yara
nedeniyle, köle olmadan önce ölseydi onun mirası varislerinin olurdu. öyle ise köle olduktan sonra
da mirası onlarındır. Çünkü ölüm sebebi köle olmadan evvel meydana gelmişti. T.
«Bu hususta bizim İmamlarımızdan bir nakil görmedim». Ama onlar birçok meselede yaralanma
vaktine itibar etmişlerdir. Buna göre bu bahsin de, o meselelerden olması. mümkündür. Böyle bir
kölenin ölümünün, efendisinin mülkiyetinde iken vâki olduğunu söylemek de mümkündür. O
takdirde de diyeti efendisinin olur. T.
Ben derim ki: Benim anladığım şudur: Cânî yani köleyi yaralayan kimseye, bize göre, birşey
gerekmez. Zira müstemen bahsinde geçtiği üzere; müstemen dârü´l-harbe döndüğü zaman,
dârü´l-İslâmda bir vedlû veya alacağı kalsa sonra da esir edilse veya dâru´l-harb halk mağlup ediIip
müstemen esir alınsa yada öldürülse, alacağı düşer, kendisinden gaspedilen malı da vediası gibi
olur. Ortağının yanında kalan veya ülkemizdeki evinde kalan ise, fey olur. Harbîler mağlup
edilmeden öldürülse veya ölse, o zaman darü´l-îslâm´daki alacakları ve vediası vârisinin olur.
Çünkü onun kendisi ganimet olmamıştır.
Onun diyeti cânînin üzerine olmadığı bilinmektedir. O halde onun dâru´1-harbe dönüşü ve köle
olması ile, o diyet düşer. O zaman diyet varislerinin de efendisinin de olmaz.
Çünkü cinayet meydana geldiği zaman henüz efendisinin mülkiyetinde değildi. Zira efendisi onu
köle edindiği zaman o yaralı idi. Bundan dolayı da efendisi cânîden birşey talep etme hakkına sahip
değildir.
«Kısası veya keffareti gerektiren ilh...» Bunlardan birincisi, amden öldürmektedir. O da maktulü
kesici bir alet veya organları parçalamada onun yerine geçen birşey ile, kasden vurarak öldürmektir.
İkincisi ise üç kısımdır: Bunlar: Şibh-i amd. Sopa gibi, çoğunlukla öldürmeyen birşey ile, ölümünü
kasdederek vurmaktır, hatâen öldürmektir: Bir ara silah atıp bir insana isabet edip öldürmesi gibi
olan öldürme veya uykudaki bir kimsenin bir şahıs üzerine yuvarlanarak onu öldürmesi yada bir
kişinin üzerine damdan düşerek öldürmesi gibidir. Amden öldürmenin yerine geçer. Demekki
sebebiyet vererek öldürmek bu hükmün haricindedir. Zira sebep olarak öldürmek kısas ve keffareti
icap ettirmez. Meselâ birisi yola balkon çıkarsa veya kuyu kazsa yada bir taş koysa ve bu yüzden de
mûrisi ölse, yahut bir hayvanı sürse veya çekse de, o hayvan mûrisini çiğnese, mûrisini kısasen
veya recmen yahutda kendisini müdafaa etmek için öldürse, mûrisini kendi evinde öldürülmüş
olarak bulsa, kendisi âdil bir hükümdar murisi de bâğî olsa ve onu öldürse, eğer «ben onu haklı
olduğum halde öldürdüm ve şu onda da haklıyım» dese öldüren mirasçı olur.
Çocuğun ve delinin, bizzat kendilerinin öldürmeleri de mirasa mani değildir. Çünkü bunların
öldürülmeleri ne kısası ne de keffareti gerektirir. Bu bahsin tamamı Sekbu´l-Enhûr ve diğer
kitaplardadır. Havî´l-Zâhidi´de de remizli olarak şöyle denilmiştir: «Koca, zinadan dolayı karısını
veya kadın mahremlerinden bir akrabasını öldürse, bize göre ondan miras alır, Şâfii ise aksi
görüştedir. Yâni zinanın tahakkuku ile.. Ama memleketimizde köylerdeki çiftçiler arasında olduğu
gibi yalnız zina ithamı ile öldürürse vâris olamaz. Bunu bil. Remlî.
Burada : Keffâretin «gerektiren» sözü ile kayıtlanması, çoğunlukla vaki olduğu sözü keffâretin
müstehap olduğu, öldürmede de hüküm aynıdır. Meselâ, bir adam bir kadını dövse ve kadın ölü bir
cenin düşürse, adam onun gurresini verir, ayrıca keffâret ödemesi de müstehaptır. Bu durumdaki
adam keffâret müstehap olduğu halde ceninin mirasından mahrum olur.
Daha önce geçtiği üzere ilh...» Yâni cinayetler kitabından...
Şafîîye göre katil mutlak olarak ilh...» Yani ister haklı olsun ister haksız, ister mübaşereten
öldürsün, ister olmasın... Katle Şehâdet ile veya katle şahitlik edeni tezkiye ile de olsa hüküm
aynıdır.
«Eğer kâtil maktûlden evvel ölürse ilh...» Yâni yatağa düşecek şeklide yaralasa ve katil ondan evvel
ölse maktul icmâ ile ondan miras alır.
«İslâm ve küfür şeklindeki ilh...» Musannıfın, «İslâm ve küfür» ile kayıtlamasının sebebi şudur: Bize
göre. dinleri değişik bile olsa kafirler kendi aralarında birbirlerinden miras alırlar. Zira küfrün hepsi
bir millettir.
«Mürtede gelince: Bize göre ona mirasçı olunur». Yâni müslüman iken kazandığına mirascı olunur.
Mürted iken kazandığı ise müslümanlar için feydir. İmameyne göre ise, mürted iken kazandığıda,
mürted kadının kazandığı gibi, müslüman varisinindir.
«Ama Şafiî buna muhalefet etmiştir. » İmam Şafiî, mürtedin her iki kazancının da, hazineye
konulacağını söylemiştir.
«... Sonra da kadın müslüman olsa ilh...» Yâni kocasının ölümünden sonra... Ama eğer kocasının
ölümünden evvel müslüman olursa, zahir olan ceninin varis olmayacağıdır. Bu konuda ihtilaf
yoktur. Çünkü o, annesinin bir parçasıdır ve mûrisi öldüğü zaman müslümandır. Doğum anında da
annesine tebaen müslümandır. Bu mesele bir fetvâ vakıasıdır.
«Ben bu hususta bizim İmamlarımızın ise sarih birşey söylediklerini görmedim» Ben derim ki:
Şârihin bunu «sarih olarak» sözüyle kayıtlamasına sebep: İmamların sözlerinin açık bir delâletle
ceninin miras alacağına delâlet edişidir, İmamların : «Ceninin mirası» sözleri, bu kabildendir.
Çünkü onlar mirası haml olduğu halde, cenine izafe etmişlerdir. Onların, ceninin canlı olarak
çıkmasını şart koşmaları ise, mûhsi öldüğü zaman, onun varlığının tahakkuku içindir. Bundan
dolayı da bize: «Malik olan bir cansız vardır, o da nutfedir» denilmektedir.
Zâhiriye´den naklen Hamevî hâşiyesinde şöyle denilmiştir: «Cenin anneden ölü olarak çıktığı
zaman: Kendi kendine çıkmışsa varis olamaz. Ama eğer annesinden bir müdahale ile ayrılırsa o
zaman varisler cümlesinden olur. Bunun izahı şöyledir: Bir kişi bir kadının karnına vursa ve kadın
ölü bir cenin düşürse bu cenin varis olur. Çünkü şâri canlı üzerinde işlenen cinayette tazminatı
vacip kıldığı gibi kadının kamına vuran kişiye de gurreyi vâcip kılmıştır.
Buna cinayette hükmettiğimize göre ölü olarak düşen cenine miras düşer ve ona düşen mirasda
varislerine miras olur. Nitekim nefsinin bedeli olan gurrede miras olur.
Ben derim ki: Fakihler hamli, anasından ayrılmadan önce cenin olduğu halde hem varis hem de
muris kılmışlardır. Murisinin ölümü anında cenin müslüman değildi. O halde mirasta hak sahibi
olduğunda mânî mevcut değildi. Mâni, istihkâktan sonra ortaya çıktı. Buna göre; ceninin durumu,
kâfir olan mûrisî öldükten sonra müslüman olana benzer. Zira hakikatte ceninin miras alması,
müslümanın kâfirden miras alması değil, kâfirin kafirden miras almasıdır. Bize göre. mürted
meselesinde, müslümanın kâfirden miras a...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
24 Ocak 2010, 00:41:34
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Reddü´l Muhtar / Miras
«
Yanıtla #2 :
24 Ocak 2010, 00:41:34 »
M E T İ N
Musannıf, mirasa mâni olan şeyleri beyan ettikten sonra, zevce (hanım) ile başlayarak ashâbı feraizi
(belirli hisse sahiplerini) açıklamaya başladı. Konuya hanımla başlamasına sebep, onun üremenin
aslı oluşudur. Zira çocuklar ondan doğar. Musannıf şöyle demiştir: Mirastan bir veya daha fazla
hanım için çocuk ile veya çocuğun oğlu ile birlikte farz olarak verilecek hisse sekizde birdir. Ama
ne kadar aşağıda olursa olsun kızın oğlu ile birlikte ise, hakkı dörtte birdir. ÖIenin çocuğu veya
çocuğun oğlu olmadığı takdirde hanıma yine dörtte bir verilir.
Demekki hanımın iki halı vardır: 1 - Kişi çocuksuz olarak ölürse hanımın hakkı dörtte bir, 2 - Çocuk
bırakarak ölürse sekizde birdir.
Bir veya daha fazla koca için, mirastan farz olarak verilen dörttebirdir. Kocanın birden fazla olması
şöyle olur: İki veya daha fazla kişiden her biri ölen bir kadının kendi nikahlı karısı olduğunu iddia
eder ve hepsi delil getirir. Kadın ise bunlardan hiçbirinin evinde değildir, ve bunlardan hiçbiri
kadınla cinsi ilişki kurmamıştır. İşte o zaman bu adamlar tek bir koca gibi kadının mirasını taksim
ederler. Çünkü aralarında tercih sebebi yoktur.
Koca karısının çocuğu ile veya karısının oğlunun çocuğu ile beraber olursa rubu alır. Karısının
çocuğu veya karısının oğlunun çocuğu olmadığı takdirde ise mirasın yarısını alır. Buna göre
kocanın iki hali vardır. yarı veya dörtte bir.
Baba ve dedenin üç hali vardır: ,
1 -
Farzı mutlak ki bu altıda birdir: Bu ölen çocuğu Veya oğlunun çocuğu ile birlikte olması
durumundadır.
2 -
Ta´sibi mutlak (mutlak asabe) öleni ve oğlunun çocuğu olmadığı takdirdedir.
3 -
Asabelikle birlikte farz (farz meatta´sib): ölenin kızı veya oğlunun kızı ile birlik hem farz´ını
(hissesini) alır hem de asabe olur.
Ben derim ki: Eşbah´ta şöyle denilmiştir: «Onüç mesele dışında baba gibidir. Bunların beşi ferâizde
kalanları da başka konulardadır.
Musannıfın oğlu Fusuleyn´den naklen Zevâhir adlı eserinde bunlara şu meseleyi de eklemiştir:
Baba küçük çocuğunun nikah mihrini kefil olsa ve onu ödese, eğer rucû etmeyi (oğlundan almayı)
şart koşmuşsa, alabilir. Eğer şart koşmamışsa alamaz. Eğer babanın yerine başka bir veli veya vasi
olursa mutlak olarak, ((şart koşsada koşmasada) rucû eder.
«Baba yerine başka bir veli» sözü dedeyi de kapsar. Demekki dede de vasi gibi, rücûu şart
koşmasa bile rücû edebilir. Baba ise böyle değildir.
i Z A H
«Çünkü o, üremenin aslıdır». Yâni aslın ve ferlerin doğumunun aslıdır. Ekseriyetle, hepsi onun
evladıdırlar. Çünkü doğum bazen cariye edinme ilede olur. Hanım bu itlbarla anne olsada onun
zevcelik özelliği, annelik özelliğinden evveldir. Bundan dolayı da anne önce zikredilmedi. Düşün.
«Çocuk ile ilh...» Yâni ister erkek olsun ister dişi ölen kocanın çocuğu ile birlikte... Ölen kocanın
çocuğu başka bir kadından olsa bile durum aynıdır.
«Ölen bir kadının, kendi nikahlı karıları olduğunu ilh...» Ama eğer böyle bir durumda o kadın sağ
olsa adamların delilleri birbirlerini bâtıl kılarlar. O zaman kadın kendisini tekzip ettiği kişinin
yanında değilse ve adam onunla cinsi ilişki kurmamışsa, kadın erkeklerden hangisini tasdik ederse
onun karısıdır. Eğer her iki erkek de evliliklerine tarih belirtirlerse, hangisinin tarihi daha eski ise o
kadında daha müstehıktır. T.
«Delil getirir ilh...» Bahr´da «iki kişinin davası» konusunda şöyle denilmiştir: «iki kişi, bir kadının
ölümünden sonra, onun kendi nikahlısı olduğuna delil getirseler ve tarih göstermeseler veya tarih
gösterseler ama her ikisinin tarihi aynı olsa. kadının nikâhının her ikisine ait olduğuna hükmedilir
ve bunlardan herbiri kadının mehrinin yarısını verir. Kadın ölünce de bir kocanın mirasını alırlar.
Kadın bir çocuk doğurduğunda nesebi her ikisinden de sâbit olur. Dolayısıyle o çocuk her ikisinden
de tam bir evlat mirası alır. Ama adamların her ikisi, o çocuktan bir tek baba mirası alırlar.
Hülâsa´da da böyle denilmektedir.» Münyetü´l-Müfti´de de bu konuda ikrar ile zilliyete itibar
edilemez.» denilmiştir.
Bunun benzeri Camiu´l-Fusuleyn´de de vardır.
«Kadın ise bunlardan hiçbirinin evinde değildir ilh...» Bu, Ruhu´ş-şuruh´taki şu ibarenin manasıdır:
O kadın onlardan hiçbirinin zilliyetinde olmasa..» Bunun muhalif mefhumu zilliyete itibar
edileceğini gösterir. Bu ise bizim biraz evvel söylediğimizin aksinedir.
«Koca mtrasın yorısını alır.» Mirastan hakkı yarı olanların dördü Ise zlkredilmemiştir. Halbuki diğer
farz (hisse) larda olduğu gibi onları da burada zikretse idi uygun olurdu. Bunlar kız, -kızı olmadığı
zaman- oğlunun kızı, anababa bir kızkardeş, -anababa bir kızkardeş olmadığı zaman- baba bir
kızkardeştir. Bu saydığımız farz sahipleri, kendilerinin asabe yapacak varis olmadığı takdirde yarı
alırlar.
«Dede ilh...» Yâni eğer ölü ile kendisi arasında bir kadın girmemişse baba olmadığı zaman dede
baba gibidir. Bu da ceddi şahihtir. Eğer, ölüye nispetinde araya anne girmişse o, ceddi fasit olup
torunundan miras almaz, ancak zevi´l-erhâmdandır. Çünkü annenin, ölüyü dedeye nispette araya
girmesi nesebi keser. Zira nesep babalara aittir. Zeylai.
«Farzı mutlak». Yâni asabelik, takdir edilmiş olan hisseye eklenmez.
«Çocuk veya ölenin oğlunun çocuğu ile birlikte ilh...» Musannıf bunu farzı mutlak ile kayıtladı. O
halde «çocuğu» da «erkek (oğul) olarak kayıtlamalıydı. Çünkü çocuk kızı da kapsar. Ancak,
musannıf bunu, ibarenin devamından anlaşıldığı için terketmiştir.
«Kızı ile veya oğlunun kızı ile birlikte ilh...» Zira babaya farz (hisse) olarak altıda bir verilir, kızına
veya oğlunun kızına da yarım verilir. Geri kalan ise asabe olarak yine babanındır.
«Bunların beşi farâizde ilh...» Bunlar:
1 -
Annesi onunla (baba ile) birlikte vâris olmaz, ama dede ile varis olur.
2 -
Birisi ölse ve geride annesi ve babası ve bir de karısı kalsa :
O zaman anne hanımının hissesi çıktıktan sonra geri kalanın üçte birini alır. Şayet burada baba
yerine dede olsaydı. o zaman anne malın tamamının üçte birini alırdı. Ebû Yusuf´a göre ise anne bu
durumda da kalanın üçte birini alır.
3 -
Benu´la´yan (ana baba bir erkek kardeş) ve benu´l-allat (baba bir erkek kardeş) baba ile icmâen
sakıt olurlar. Dede ile bir olduklarında ise : Ebû Hanife´ye göre sakıt olurlar ama İmameyn´e göre
olmazlar.
4 _
Mûtik´ın (azâd edenin) babası, mûtıkın oğlu ile birlikte Ebû Yusuf´a göre velânın altıda birini alır.
Dede ise bir şey alamaz. Aksine velânın hepsi oğulundur. Diğer imamlara göre ise dede velâdan
hiçbirşey alamaz.
Birisi ölse ve geride mûtıkının dedesi ile. mûtukının kardeşi kalsa; Ebû Hanife´ye göre: Mutikın
velâyeti dedeye aittir. İmameyne göre ise veli ikisinindir. Eğer bu durumda dedenin yerinde baba
olsa idi imamların ittifakı ile mirasın hepsi onun olurdu. Minah´ta şöyle denilmiştir: «Beşinci
meselenin hükmü üçüncü meselenin hükmünden çıkarılmıştır.» «Geri kalan meseleler de feraizin
dışındadırlar.»
1 -
Kişi eğer «falan kişinin akrabalarına vasiyet ettim» derse baba bu vasiyete dahil olmaz. Dede ise
Zâhir-i rivayete göre dahil olur.
2 -
Çocuğun fitresi zengin olan babası üzerine vaciptir, dedesine ise vacip değildir.
3 -
Eğer baba âzâd edilmiş olsa çocuğun velâsı dedenin mevâlisine değil kendi mevâlisinedir.
4 -
Küçük çocuk babasının müslümanlığı ile müslüman olur, ama dedesinin müslüman oluşu ile
müslüman olmaz.
5 -
Bir kişi ölse ve geride küçük çocukları kalsa, bıraktığı malda velâyet babanındır. Bu durumda
baba ölenin vasisi gibidir. Dede ise bunun hilafınadır.
6 -
Nikah velâyetinde; eğer küçük çocuğun kardeşi ve dedesi olsa:
Ebû Yûsuf´a göre çocuğu nikahlama velâyetinde, ikisi ortaktırlar. İmamı Azâm´ın görüşüne göre ise
çocuğun nikah velâyeti dedeye aittir. Eğer burada dede yerine baba olsaydı imamların ittifakı ile
velâyet babasına olurdu.
7 -
Babası ölse çocuk yetim olur. Çocuğu yetimlikten kurtarmak için dede babanın yerine geçemez.
8 -
Bir kişi ölse ve geride küçük çocukları kalsa ve malı olmasa: ölen adamın annesi ve baba
tarafından dedesi olsa küçük çocukların nafakaları üçe bölünerek ikisine ait olur; üçte biri adamın
annesine üçte ikisi de dedesine aittir. Eğer dede baba gibi olsaydı nafakanın hepsi onun üzerine
olurdu. H.
Ben derim ki: Beşinci şıkta üzerinde durulması gereken bir husus var. Çünkü «vasilerin şahadeti»
bahsinden hemen önce geçtiği üzere çocuğun malında velâyet hakkı önce babasının, sonra
babasının, vas...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
24 Ocak 2010, 00:57:11
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Reddü´l Muhtar / Miras
«
Yanıtla #3 :
24 Ocak 2010, 00:57:11 »
M E T İ N
Müellif ashab-ı ferâiz (sehim sahipleri) ve asabe ile ilgili meseleleri bitirdikten sonra, «hacbe
başlayarak, şöyle demiştir: Varislerden altısı hiçbir şekilde mirastan mahrum edilemezler. Bunlar:
baba, anne, oğul, kız -yani ebeveyn ile çocuklar- ve karı-kocadır. Vârislerden bir gurup da bazı
hallerde miras alırlar, bazı hallerde ise mirastan mahrum olup hacbolunurlar. Bunlar da ister asabe
ister farz sahiplerinden olsun yukarda sayılan altı kişinin dışındakilerdir.
Mahrum olarak hacbedilmek iki esas üzerine bina edilir.
1 -
Yukardaki altı kişinin dışında kalanlardan, ölüye yakın olanı, daha uzak olanı hacbeder. Zira
yukarda geçtiği üzere en yakın olan en önce gelir sonra da yakınlık sırasına göre mirasta öncelik
kazanırlar. Varislerin varis olma sebebi aynı olsun olmasın durum budur.
2 -
Oğulun oğlu gibi, ölüye bir şahıs vasıtasıyla ulaşan kimse, şahısla birlikte miras alamaz. Ancak
annenin oğulu (anne bir erkek kardeş) müstesnadır, o anne ile birlikte miras alır. Çünkü anne bir
tek cihetle terikenin tamamını alamaz.
Kâfir veya kâtil olan oğul gibi, mirastan mahrum olan bir varis, bize göre başka birisini asla
hacbedemez. Ama hacbedilen bir varis fukahanın ittifâkı ile, başka bir varisi hacbeder. Meselâ
babanın annesi baba ile hacbedilir. (Babanın) annesi de annenin annesini hacbeder.
Erkek ve kızkardeşler de böyledirler. Zira onlar baba ile hacbedilerek mirastan mahrum olurlar.
Ama onlar, anneyi hacb-i noksan ile hacbederek hissesi´ni üçte birden altıda bire düşürürler.
Hacb-i noksan (mirastaki hisseyi azaltan) beş kişiye mahsustur. Bunlar: Anne. oğlun kızı, baba bir
kız kardeş, karı ve kocadır...
Benû´l-ayân, ki bunlar ana, baba, bir erkek ve kızkardeşlerdir. Üç gurup ile mirastan düşerler.
Bunlar: ne kadar aşağıda olursa olsun oğlun oğlu, baba -imamların ittifakı ile- ve Ebû Hanife´ye
göre dededir. İmameyn ise: «Hz. Zeyd´in usûlüne göre dede onlarla birlikte taksime girer»
demişlerdir. Fetvâ ise birinci görüşe göre verilir. Nitekim Ebû Hanife´nin mezhebi de böyledir.
Hz. Zeyd´in usûlü, geniş eserlerde tafsilatlı olarak mevcuttur.
Vehbâniye´de şöyle denilmiştir: «Sahibeyn benû´l-ayân benû´l-allât (baba bir kardeşler) mirastan
düşürmemişlerdir. Numan (Ebû Hanife) ise düşürmüştür. Uygun görüş de olur». Fetvâ da Mültekâ
ve Sirâcîye´de belirtildiğine göre Ebû Hanife´nin görüşü üzeredir. Siraciye´nin musannıfı Sirâcîye´ye
yazmış olduğu şerhte fetvâ İmameyn´in görüşüne göredir.» dese de fetva İmamı Azâm´ın görüşüne
göredir.
Benû´l-alât -ki bunlar baba bir erkek ve kız kardeşlerdir- benû´1 -ayân ile de düşerler. Bunlar ayrıca
oğul, oğlun oğlu. baba, dede ve asabe olduğu takdirde anababa-bir kızkardeş ile de mirastan
düşerler.
Benû´l-ahyâf da -ki bunlar ana bir erkek ve kızkardeşlerdir. Ölünün çocuğu ile ve ne kadar aşağı
inerse insin çocuğunun oğlu ile mirastan düşerler. Bunlar babası ve dedesi ile de düşerler. Bunda
icmâ vardır. Zira benû´l-ahyâf «kelâle» kabilindendir. Nitekim bunu Seyyid´de tafsilatlı olarak
anlatılmıştır.
Nineler -ister baba tarafından olsun ister ana tarafından olsun- anne ile mutlak olarak düşerler.
Baba tarafından nineler baba ile ve dede ile düşerler. Ancak, ne kadar yukarıda olursa olsun
babanın annesi dede ile düşmez. Zira babanın annesi, dede ile birlikte miras alır. Çünkü o dedenin
tarafından değildir, onun zevcesidir. O halde babasının annesi ile dedesi, ölen kişinin ana babası
gibi olurlar.
Hangi cihetten olursa olsun yakın olan varis uzak olanı hacbeder. Yakın olan ister varis olsun ister
hacbedilmiş olsun durum aynıdır. Nitekim bunu daha önce anlatmıştır.
İ Z A H
«Hacbe başlayarak ilh...» Yâni varislerden, farz (hisse) sahipleri ile asabeleri beyan ettikten sonra...
Zira onlardan bazıları mirastan tamamen mahrum edilir veya takdir edilen sehimden daha azına
indirilir.
«Hacb» : Lûgatta, mutlak olarak. men etme manasınadır. Istılahta ise mirasa ehil olan bir kimsenin,
velâsı olan başka bir varisle mirastan men edilmesidir. Buna göre katil ve kâfir olan varisler, bu
tarifin dışına çıkar. Onlar kimseyi hacbetmezler. Bu tarif hacbin iki nevini de kapsamaktadır. Zira
imamlarımız kişinin köle ve katil olması gibi kendi nefslnden miras almasına mani olan sebebe de
istilahen «mahrûmi» ismini vermişlerdir. Eğer miras´almasına mani olan sebep kişinin kendi
nefsinden değil de başka binsinden dolayı ise ona da «mahcub» ismini vermişlerdir.
Yine imamlarımız hacbi ikiye ayırmışlardır. Bunlar: Hacbi hırmâni, -belirli bir şahsın başka birisinin
bulunmasından dolayı mirastan tamamen men edilmesidir- diğeri de hacbi noksan´dır. Bu da başka
bir varisin bulunmasından dolayı, kendisi için takdir edilmiş olan hisseden daha az bir hisseye
düşürülmesidir. Demekki payların «avl» yolu ile noksanlaşması hacb değildir. Birkaç hanım gibi,
aynı şekilde, ashabı ferâizin kendileri ile hem cins olanlarla birlikte olduklarında hisselerinin tek
başına olmaları halindeki hisse noksanlaşması da hacb değildir.
Hacbi hırman (mirastan tamamen mahrum bırakan hacb) metinde zikredilen altı sehim sahibinin
dışındakilerde söz konusudur. Hacbi noksan ise bunlardan yalnız beşinde olur. Nitekim şârih de
bunu ileride zikredecektir.
«Yâni ebeveyn ilh...» Yâni daha üsttekiler değil anne ile baba... Zira dede ile nine bazen hırmanen
hacb olunurlar. Demekki onlar ikinci guruptandırlar. Anla!
«Çocuklar ilh...» Yâni oğul ve kız...
«İster asabe olsunlar, ilh...» Zevi´l-erhâm gibi, asabe manasında olanlarda asabe gibidirler.
«Mahrum olarak hacbedilmek ilh...» Yâni hacbi hırmân iki asıl üzerine bina edilmiştir. Yâni hacbi
hırmân da bulunur. Aksi halde o da bulunmaz. Bu konu ile ilgili bir açıklama yakında gelecektir.
«Ölüye yakın olanı... hacbeder». Yâni derece ve yakınlık itibariyle yakın olanı, uzak olanı mirastan
mahrum bırakır.
«Vâris olma sebebi aynı olsun ilh...» Nineler ile anneler, oğlun kızları ile iki öz kızı irsiyet sebebi
aynı olsun ister erkek-kardeşler ile anne-babada olduğu gibi aynı olmasın...
«Ölüye bir şahıs vasıtasıyla ilh...» Bu meselede hacbedilenle vasıta arasındaki yakınlık aynı cinsten
olur. T.
«Oğlun oğlu gibi ilh...» Ölenin oğlunun oğlu, kendi oğlu varsa miras alamaz.
Bu asabede olan hacbın misâlidir. Ashabı ferâizden (sehim sahipleri) misali de anne annesinin,
kişinin kendi annesi ile birlikte miras alamamasıdır.
BİR UYARI :
Müellifin zikrettiğine göre, kişinin anne annesinin. kişinin babası ile hacbolunması gerekir. Zira
ölüye onunla ulaşmasa bile babası kendisine anneannesinden daha yakındır. Aynı şekilde kişinin
oğlunun kızının, bir öz kızı ile bababir kız kardeşinin anabababir kızkardeş ile, annebaba bir
erkek-kardeşinin oğlunun da annebir erkek kardeşi ile hacbolunması gerekir...
Bu itiraza, «en yakın» dan murad, «asabeden olan yakındır» diye cevap verilirse o zaman, anılan bu
iki aslın bazen miras olan bazen de mirastan tamamen mahrum olan ikinci gurup için asıl olacağı
itirazı vârid olur. Halbuki bu ikinci fırka da asabe de asabe olmayan da mevcuttur. Eğer bu itiraza,
«maksat, uzak olan. ölüye, daha yakın olan vasıtası ile ulaşırsa zaman yakının uzağı hacbetmesi
gerekir» şeklinde cevap verilirse o zaman da : «Bu iki şeyin asıl olmasında bir mana kalmaz. Ve
ölenin oğlunun çocuğunun babası olmayan diğer oğlu (amcası) ile miras alması gerekir. Çünkü o
çocuk ölene amcası vasıtası ile ulaşmaz» denilir.
Bunu Seyyid ifade etmiştir.
«Bir tek cihetle ilh...» Bu söz annenin tek olarak bulunması halinden kaçınmak içindir. Zira anne bu
durumda terikenin tamamını alır, fakat bu cihetle değil, farz ve red cihetiyle alır.
«Mahrum olan ilh...» Yâni mirastan birşey alamaması bizzat kendi şahsında olan bir manadan
dolayı olan kişi.
«Bize göre ilh...» Sahabenin umumunun görüşü de bu şekildedir. İbn Mesud´dan rivayet edildiğine
göre, kişinin kâfir olan oğlu karıkocadan biri ile beraber olduğunda onu mirastan tamamen mahrum
edemez fakat hissesini azaltır. Yine İbnu Mesud´dan rivayet edilmiştir ki, ölen kişinin annebir
erkek-kardeşi ölenin kâfir olan oğlu ile, mirastan mahrum olur.
«Asla...» Yâni ne hisseyi noksanlaştırarak ne de tamamen mahrum bırakarak.
«Ama hacbedilen bir varis... hacbeder». Yâni başkası tarafından mirastan tamamen mahrum
bırakılan bir varis, diğer bir varisi de mahrum bırakır. Musannıf bunlardan herbirine birer misal
vermiştir.
«(Babanın) anne(si) de, annenin annesini hacbeder.» Bazı nüshalarda burada olduğu gibi «anne»
kelimesi üç kere tekrar edilmiştir. Bazı nüshalarda ise iki kere tekrar edilmiştir. Doğrusu birincisidir.
«Anne ilh...» Zira anne, ölenin çocuğu, oğlunun çocuğu, ve erkek veya kızkardeşlerinden birden
fazlası ile birlikte hissesi üçtebirden altıda bire düşer.
«Oğlun kızı ilh...» Kişinin oğlunun kızının hissesi, bir tane olan özkızı bulunduğunda yarıdan ...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
25 Ocak 2010, 19:19:16
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Reddü´l Muhtar / Miras
«
Yanıtla #4 :
25 Ocak 2010, 19:19:16 »
AVL BABI
M E T İ N
İleride de geleceği gibi, avlin zıddı reddir. Avl; farzlar çok olduğu takdirde sehimlerin, farizanın
mahrecinden fazla olmasıdır. Noksanlığın, farz sahiplerinden her birinin hisse miktarınca olması
için yapılır. (Terike yetmediği için) alacaklıların hisselerinin noksanlaşmasına benzer.
Avl ile ilk hükmeden Hz. Ömer (r.a.)´dır.
Mahrecler yedidir. Bunlardan dördü avl olmaz; iki, üç, dört ve sekiz... Üç mahreci ise bazen ihtilat
(karışma) ile avlolur. Nitekim mehâric bâbında gelecektir;
Altı, ona kadar tek veya çift olarak dört kez avlolur. Meselâ altı,
a - Yediye avleder, bir kadının ölüp geriye kocası ile anababa-bir iki kız-kardeşini bırakması gibi.
b - Sekize avleder: Bir kadının ölüp geriye yukardaki varislerle birlikte annesini de bırakması gibi...
c - Dokuza avleder, bir kadının ölüp geriye yukardaki varislerle birlikte anne-bir erkek-kardeşini
bırakması gibi...
d - Ona avleder: Yukarda geçen varisler ve birlikde, diğer bir ana -bir erkek kardeşinin bulunması
gibi.
Oniki de, onyediye kadar çiftlere değil, tek sayılara, üç kez avl olur. Meselâ bir kişi ölse ve geride
karısı iki kız-kardeşi ve annesi kalsa oniki onüçe avleder.
Oniki ayrıca, yukardaki varislerin yanı sıra annebir erkek-kardeş de bulunursa onbeşe avleder.
Oniki birde onyediye avleder; aynı varislerle birlikte başka bir anne-bir erkek kardeşin bulunması
halinde olduğu gibi.
Yirmidört ise sadece yirmiyediye avleder. Meselâ : Bir kişinin ölüpde geride karısı iki kızı ve
ana-babasının kalması gibi... Bu meseleye «minberiye» denilir.
Yukarıda da geçtiği gibi redd avlin zıddıdır. O halde red (varisler arasında), asabe olmadığı takdirde
farzlardan artan mikdarın farz sahiplerine hisseleri miktarınca reddedilmesidir. Bu konuda icmâ
.vardır. Çünkü beytü´l-mâl bozulmuştur. Ancak, karıya ve kocaya redd yapılmaz.
Hz. Osman (r.a.) «Karı-kocaya da reddin yapılacağını söylemiştir. Bunu musannıf ve başka âlimler
söylemişlerdir.
Ben derim ki: İhtiyâr´da kati olarak ifade edildiği üzere, bu, râvinin bir vehmidir. Oraya müracaat eti!.
Yine ben derim ki: Eşbâh´ta zamanımızda beytü´l-mâl bozulduğu için karı kocaya da redd yapılır
denilmiştir. Biz bunu velâ bahsinde takdim etmiştik.
İ Z A H
Feraizin meseleleri üç kısımdır. Bunlar: Adile, âzile ve âiledir. Yâni ferâiz meseleleri ya kesirsiz
olarak veya redd ile yada avl ile taksim edilir.
«Avl» Lügatte: Meyl ve cevr manasındadır, galebe ve «yükseltme» manalarında da kullanılır.
Istıtâhi manasının ilk lügat manasından alındığı söylenmiştir. Zira mesele, terike sahipleri üzerine
cevr ile meyletmiştir. Çünkü onların farzlan, avl ile noksanlaşmıştır.
Meselelerle ilgili olarak geçen taksim bu hususta sarih gibidir, zira âdile kelimesi cevrin mukabili
olan «adl»den alınmıştır.
Bazı âlimler de avl´in ıstılâhî manasının, lügat manasının ikincisinden alındığını söylemişlerdir. Zira
mesele, terike sahiplerini zarara sokmakla galebe çalmıştır.
Bazı âlimler ise avlin, üçüncü lügat manadan alındığını söylemişlerdir. Zira farzlar toplandığında
meselenin mahreci darlaşınca, terike, o mahreçten daha fazla bir rakama yükseltilir, sonrada
taksim edilir. Böylece vârislerin hepsinin farzları noksanlaşır Bunu Seyyid ihtiyâr etmiştir.
«Avlin zıddı reddir.» Zira avl ile farz sahiplerinin payları noksanlaşan, meselenin aslı ise artar. Red
ile ise paylar artar, meselenin aslı eksilir. Diğer bir ifade ile avlde sehimler mahreçten fazla olur,
redde ise mahreç sehimlerden fazla olur. Seyyid.
«Sehimlerin fazla olmasıdır». Yâni vârislerin sehimlerinin... T.
«Farizanın mahrecinden ilh...» Yâni farz kılınan sehimlerin mahrecinden... O mahrece meselenin
aslı denilir. Meselenin aslı da: Vârislerden her bir gurubun paylarının kusursuz olarak alınabileceği
en küçük sahih sayıdan ibarettir. Sekbu´l-Enhûr.
«Alacaklıların hisselerinin noksanlaşmasına benzer» Yâni terikenin kafi gelmediği borçlar ki,
alacaklıların bir kısmı ödeme hususunda diğerlerinden öncelikli değildir. Noksanlık herkesin hakkı
kadar olur.
«Avl´e ilk olarak hükmeden Hz. Ömer (r.a.) dir.» Zira Hz. Ömer, mahrecin farzlara yetmeyecek
şekilde az geldiği bir suretle karşılaşmış, ve sahabe ile istişare etmiştir. Hz.Abbas avl yapılmasına
işaret etmiş, Hz. Ömer de «Feraizi avledin!» demiştir. Sahabelerde ona uymuş ve hiçbirisi bunu
inkar etmemiştir. Ancak Hz.Abbas´ın oğlu, babasının ölümünden sonra buna karşı çıkmıştır. Bu
bahsin tamamı Seyyid´in şerhi ve diğer kitaplardadır.
«Mahrecler yedidir.» Bu konunun vechi şudur: Farzlar altıdır: Bunlar da iki nevidir: Birincisi: yarı
dörttebir ve sekizdebir, ikincisi ise, üçte iki, üçtebir ve altıda birdir. Bu farzların da ikişer hali vardır.
Birisi infirad (bir meselede tek bir farzın olması) diğeri de ictima (bir meselede birden fazla farzın
bulunması) halidir. İnfirad halinde mahreçler beştir. Yarı için iki. dörttebir için dört, sekizdebir için
sekiz, üçtebir ve üçte iki için üç, altıdabir içinde altıdır.
Farzlar ictimâ ettiği takdirde bakılır. Eğer hepsi aynı neviden ise zikredilen bu beş kısmın dışına
çıkmazlar. Zira en aşağı mahrece itibar edilir. O halde meselede yarı ve dörttebir hisseler bulunursa
mesele dörtten halledilir. Yarı ve sekizdebir olursa sekizden olur. Üçtebir ve altıdabir olursa altıdan
olur.
Eğer farzlar iki guruptan da olursa, meselâ, birinci nevlden yan ikinci nevinin hepsi veya bir kısmı
ile karışırsa mahreç altı olur, ve bu yukardaki gibi beş kısmın dışına çıkmaz.
Eğer ikinci nevinin tamamı veya bazısı ile birlikte dörttebir bulunsa mahreç oniki olur. Eğer ikinci
nevinin tamamı veya bir kısmı ile sekiz de bir hisse bulunsa mahrec yirmidört olur. Bu iki durumda
zikredilen beş mahrece ilâve edilince mahreçler yedi olur. Bu bahsin izahı «mehâric» bâbında
gelecektir.
«Bunlardan dördü avl olmaz.» Çünkü mal. ya bu mahreçlere taalluk eden hisselere yeter, yada
hisselerden fazla olarak maldan birşeyler artar. Bunun izahı Minah´tadır.
«Üç mahreci ise bazen avl olur.» Onun avl olacağı rakam, altı, altının iki kafi ve iki katının iki katıdır.
Müellif burada «bazen» sözü ile, üç mahreci için avlin lazım olmadığına işaret etmiştir.
«İhtilat (karışım) ile ilh...» Yâni iki neviden birisinin diğer nevinin ya tamamı veya bir kısmı ile
karışması halinde... Nitekim beyan etmiştik.
«Attı ona kadar tek veya çift olarak ilh...» Yâni altı mahreci onda son bulan tek veya çift sayılara
avledebilir.
«Bu meseleye minberiye denilir.» Zira bu mesele Hz. Ali´ye Kûfe´de minberde, hutbesinde: «Allah´a
Hamdolsun ki o kati olarak hak ile hükmeder, her nefsi çalışması ile mükafatlandırır ve dönüş
ancak onadır» derken sorulmuş. O da hemen «kadının sekizdebir hissesi dokuzda bir olmuştur»
demiş ve hutbesine devam etmiştir. Dinleyenler onun zekâsına hayran kalmışlardır. Dürrü Müntekâ.
«Çünkü beytü´l-mâl bozulmuştur.» Bu, icmâın illetidir, ama yerinde değildir. Çünkü Malikî
mezhebinde meşhur olan görüşe göre beytü´l-mâl muntazam olmasa bile, varislerin farz olan
hisselerinden artan beytü´l-mâle verilir. Şafiî´nin mezhebi de böyledir. İmam Mâlik´ten, bizim
(Hanefilerin) dediğimiz gibi de rivâyet edilmiştir.
Şafîî mezhebinin muteahhir fakihleri de beytü´l-mâl muntazam olmadığı takdirde, artanın farz
sahiplerine reddolunması ile fetvâ vermişlerdir Bu Gûreru´l-Efkâr´da ifade edilmiştir.
«Ve diğerleri ilh...» Yâni Sirâciye şerhleri ve Kenz... Ruhu´ş-Şurûh´ta şöyle denîlmiştir: «Bu hususta
Hz. Osman´ın delili şudur. Farz avledildiği takdirde noksanlık sehimlerin hepsinde olur. O zaman
sehimlerden artanın farz sahiplerinin hepsine verilmesi gerekir. Çünkü herkes avlden dolayı
hissesine gelen noksanlık kadar alır.»
Bunun cevabı şudur: Karı-kocanın birbirlerinden miras almaları kıya. sın hilafınadır. Zira onların
birbirlerine bağlılığı nikah iledir. O da ölüm ile kesilmiştir. Kıyasa muhalif olarak nass ile sabit olan
hüküm o nassın varid olduğu yere mahsustur. Karı-kocanın farzlarının artması hususunda ise nass
yoktur.
Miraslarını nefyedeni kıyasa meyille onların paylarına noksanlık girince noksanlığa hükmedildi,
fakat delil bulunmadığından dolayı red ile hükmedilmedi. Böyle olunca meseledeki fark anlaşıldı ve
gerçek açıklandı. T. Özetle...
«Eşbâh´ta... denilmiştir Hh...» Kınye´de denilmiştir «Zamanımızda, beytü´l-mâlin bozulmuş
olmasından dolayı, karı-kocaya da red yapılmasına fetvâ verilir» denilmiştir. Zeylaî´de Nihaye´den
naklen şöyle demektedir: «Karı-kocanın birisinin farzından arta kalan mal öbürüne reddolunur.
Kişinin süt-kızı ile süt-oğlunda böyledir. Onlara da sarfedilebilir.»
Müstesfâ´da : «Günümüzde, karı-kocaya red yapılması yolunda fetva verilmelidir. Bu da, bizim
müteahhir âlimlerimizin sözüdür» denilmiştir.
Haddadi demiştir ki: «Günümüzde fetvâ, karı-kocaya red yapılması yolundadır.»
Muhakkik âlim Ahmed bin Yahyâ bin Sad et-Taftâzânî de şöyle der: «Aliml...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
2
3
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...