>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
İslam Fıkhı Eseleri
>
Hanefi Fıkhı
>
Müdarebe
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Müdarebe (Okunma Sayısı 2438 defa)
08 Şubat 2010, 00:16:36
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Müdarebe
«
:
08 Şubat 2010, 00:16:36 »
Reddü´l Muhtar / Müdarebe
MUDÂREBE KİTABI
MUDARIBIN MUDAREBESİ BABI
MÜTEFERRİK MESELELER FASLI
MUDÂREBE KİTABI
METİN
Mudârebe, darb kelimesinden gelir. Sözlükte, yeryüzünde dolaşmak anlamına gelir. Bir terim olarak
mudârebe, bir taraftan sermaye, diğer taraftan çalışma (emek) olmak üzere yapılan kâr ortaklığı
aktidir.
Mudârebenin rüknü icâb ve kabuldür. Hükmü ise. değişik acılara göre birkaç türlüdür.
Mudârebe, başlangıcı bakımından emanettir. Bir ortaklıkta işletme-ciye sermayeyi zamin kılmanın
hilesi şudur: Sermaye sahibi sermayeyi işletmeciye karz olarak verir. Ancak bir dirhemi elinde
tutar. Sonra o dirhem ve karz olarak verdiği para ile ikisi birlikte çalışmak ve kârı eşit şekilde
paylaşmak şartıyla inan şirketi akti yaparlar. Fakat sonra yal-nız karz alan işletmeci çalışır. Bu
durumda şirketin sermayesi olan para helak olursa, işletmeci o parayı sermaye sahibine öder.
Mudârebe bir açıdan da vekâlet vermektir. Çünkü işletmeci serma-yede mâlikin emri ile tasarruf
etmektedir.
Mudârebe, eğer kâr elde edilirse şirket hükmündedir.
İşletmeci, sermaye sahibinin belirlediği şartlara aykırı hareket eder-se, gasp hükümleri uygulanır.
Sermaye sahibi sonradan icazet verse de bu hüküm değişmez.
Mudârebe fasit olursa, o zaman da fasit kira (icâre) hükümleri uy-gulanır. Bu durumda işletmeciye
kürdan hisse değil, ister kâr etsin, ister etmesin, sadece emeğinin karşılığı olan (ücret) verilir.
Kadızade, gasb ve icerenin müdarebenin hükümlerinden sayılmasını müşkil görmüştür. Çünkü
müdarebe fasit olursa ancak o zaman icare kabul edilir. Gasb ise işletmeci malikike muhalefet ettiği
zaman gerçekleşir. İcare ve gasb, her ikisi de mudarebenin sıhhatine aykırı oldukları için mudarebe
aktini bozmuş olurlar. Öyleyse nasıl olur da gasb ve icare mudarebenin hükümlerinden sayılır?
Çünkü birşeyin hükmü o şeyle tesbit edilendir. Mudarebenin hükmü, mudarebe ile tesbit edilendir.
Adıgeçen durumlarda mudarebe ortadan kalktığı için hükümden de söz edilmez. İcare ve gasbın
fasit mudarebenin hükümleri olduğu söylenebilir. Halbuki burada anlatılan rükun ve şartlar sahih
mudarebenin olduğu gibi hükümler de sahih mudarebenin hükümleridir. Bununla beraber gasb
hiçbir zaman fasit mudarebenin de hükümlerinden sayılamaz. Zira fasit mudarebenin hükmü
işletmeciye kâr değil, emeğinin ücretini vermektir. Gasbedene ise gasbettiğini çalıştırsa bile ücret
verilemez. T´den kısaltılarak.
Bu ücret de kârdan anlaştıkları miktardan fazla olamaz. İmam Muhammed ile üç mezhep imamı bu
meselede muhalefet etmişlerdir. Fa-sit icârede. vasi yetimin malından birşey olamaz. Meselâ, vasi
yetimin malını fasit mudarebe şeklinde çalıştırdığı takdirde, kendi şahsına şart kıldığı ücreti alamaz.
Fasit mudarebede de sahih mudarebede olduğu gibi kefalet yoktur. Sahih mudarebede işletmeci
malın emini olduğu için onda kefalet yok-tur.
Bir malı. diğerine kâr etmesi ve kârın tamamının sermaye sahibine ol-ması şartıyla vermek,
sermayeyi meccânen çalıştırma (bidâa) dır. İşlet-meci burada tebberuen vekil olur.
Kârın tamamı çalıştırana ait olmak üzere sermaye vermek ise karzdır. Çünkü bunun zararı azdır.
Teybin kitabında şöyle denilmiştir: «İşletmeci kârın tamamı ona şart koşulmasıyla neden karz alan
oluyor? Çünkü sermayenin hepsi kendisinin olmayınca, kâr´ın hepsi de kendisinin olamaz. Meyve
ağacın, yavru hayvanın semeresi olduğu gibi kâr´ da sermayenin semeresidir. Kâr´ın tamamı ona
şart koşulduğuna göre, onun sermayenin hepsine malik olması gerekir. Bunun hükmü de
sermayeyi sahibine iade etmemesidir. Çünkü hibede olduğu gibi, temlik geri vermeyi gerektirmez.
Şu kadarı var ki, mudarebe sözü sermayenin iadesini gerektirir. Burada sermaye her iki manayı da
ifade ettiğinden her iki mana ile amel edildi. Çünkü karz teberruların en aşağısıdır. Karzda mal
sahibinin verdiği maldaki hakkı kesilir, fakat bedelinden hakkı kesilmez. Hibe ise mal sahibinin
hakkını hem ayndan, hem de bedelden keser. Bu sebeple karzın zararı hibeden az olmaktadır. T.
«Diğer taraftan çalışma ilh...» Musannif burada, «çalışma» ile takyid etmiştir. Zira sermaye sahibi
işletmeci ile birlikte çalışmayı şart ko-şarsa mudarebe fasit olur. Musannif bunu, «İşletmecinin
mudarebesi» ba-bında açıkça zikredeçektir.
Sermaye sahibi, işletmecinin izni olmadan sermayeyi alıp ticaret ya-parsa mudarebe yine fasit olur.
Ancak verdiği sermaye ticaret malı olur-sa, işletmeciden almasıyla mudarebe fasit olmaz. Bu
mesele ileride, «Müteferrikat» faslında gelecektir.
«Başlangıcı bakımından emanettir ilh...» Hayrü´l-Remlî şöyle der: «İleride görüleceği üzere mutlak
bir mudarebede işletmeci emanete mâ-liktir. Emanetçi de aldığı bir emaneti başkasına veremez. Bu
ifadeden maksat, sermaye helak olduğu takdirde, bütün hükümlerde değil, ba-zı hususî
hükümlerde zamin olmamasıdır.»
«Hilesi ilh...» Sermaye sahibi işletmeciyi sermayeye zamin kılmak için önce sermayeyi ona karz
olarak verir. Sonra ondan mudarebe yo-luyla alır ve yeniden verir. Sonra işletmeci de bu sermayeyi
mala yatı-rır. Vâkıât´ta olduğu gibi. Kûhistânî. Zeylâî´de bu hileyi ve sarihin zikret-tiği hileyi
zikretmiştir.
Bunlarda bir görüş vardır. Çünkü bu mudarebe bir inan şirketi ol-maktadır. Fakat bunda da
sermayenin çoğunu koyanın (Karz alanın, iş-letmecinin çalışması şart olmaktadır. Böyle bir şart da
caiz değildir. Bu-nun aksi ise, bunun aksine caizdir. Nitekim Zahîriye´nin, «Kitâbü´l-Şirket»inde
İmam Muhammed´in, Asl´ından böyle zikredilmiştir. Bezzâziyye´nin, «Kitâb´ü´l-Şirket»inde de böyle
zikredilmiştir.
Bezzâziyye´de özet olarak şöyle denilmiştir: «Birisinin bin, diğerinin iki bin lirası olsa, bunlar;
çalışmak, bin lira sahibine, kâr yarı yarıya ol-mak şartıyla ortak olsalar, bu ortaklık caizdir. Kâr ve
zarar sermayeye göre, çalışmanın da sermayesi az olana şart kılınması da caizdir.
«Bu ortaklıkta kâr yarı yarıya olmak üzere çalışmanın iki bin lira sahibine şart koşulması caiz
değildir. Kâr ikisinin arasında üçe taksim edilse bile bu ortaklık caiz değildir. Çünkü bin lira sahibi
bu durumda diğerinin sermayesinden emeksiz ve sermayesiz olarak bir miktar kân şart kılmış
olmaktadır. Bu da caiz değildir. Çünkü kâr ya para, ya emek, veya zımâniyetle olur.»
Şarihin meselesinde ise durum farklıdır. Burada çalışmak (emek) yalnız parası çok olana değil, her
ikisi için de şart koşulmaktadır. Bun-dan ötürü bu şirket (Ortaklık) caiz olmaktadır.
Velhâsıl fakihlerin sözlerinden anlaşılan, şirketlerdeki kârın serma-yeye göre dağılmasıdır. Ancak
ortaklardan birisi sermaye yerine eme-ğini koyuyorsa onun emeğine karşılık kâr alması
mümkündür. Tarafların her ikisi de çalışırsa o ızaman yine kârdaki farklılık geçerlidir.
«Vekâlet vermektir ilh...» Buna göre çalışan emeğinin karşılığını ser-maye sahibinden taleb eder.
Dürer.
«Muhalefet ilh...» Bu durumda kârın tamamı işletmecinindir. Şu ka-darı var ki, onu yemek her iki
taraf için de güzel değildir. Dürer-i Müntekâ.
«İster kör etsin, ister etmesin ilh...» İmam Ebû Yusuf´tan yapılan ri-vayete göre, kâr yapamazsa ona
ücret de yoktur. Sahih olan da budur. Çünkü aksi halde fasit mudarebe sahih mudarebeden daha
çok revaç bulur. Sâyıhânî. Bunun benzeri Aynî´den T. Haşiyesinde de mevcuttur.
«Mutlaka ilh...» Bu zahirî rivayettir. Kûhistânî.
«Fazla olamaz ilh...» Mültekâ sahibi şöyle der: «Kâr ettiği takdirde ona şart koşulan kârdan fazlası
ücret olarak verilemez. Kâr edemezse zaten fazlalık gerçekleşmeyecektir. O zaman ona muayyen
bir ücret konuşmak mudarebeyi ifsat etmez.»
«İmam Muhammed ilh...» İmamlar arasındaki ihtilâf, mudarebe fasit olduktan sonra işletmeci olarak
işe başlayan fakat sonra mudarebenin fesadıyla işçi durumuna düşen kimseye verilecek ücretin
miktarı hususundadır. Böyle bir kimse adam kâr etmediği takdirde ona emsalinin aldığı ücret verilir.
Zira madum (olmayan) kârın yarısını takdir etmek mümkün değildir. Nitekim Fusûleyn´de de
böyledir. Lâkin Vâkıât´ta geçen ifade, «Ebû Yusuf´un dediği, kâr ettiği zamana mahsustur. İmam
Muhammed´in dediği ise umumîdir. Bir kimse emsalinin aldığı ücreti alır.» şeklindedir. Kûhistânî.
«Üç mezhep imamı ilh...» Üç mezhep imamına göre işletmeci kâr et-tiği takdirde emsalinin aldığı
ücreti alır. Dürr-i Münteka. Hamiş´te de böy-ledir.
Zeyd, Amr´a mudarebe yoluyla bir miktar ticaret malı vererek, «Bunu sat, kazandığın zaman kâr
aramızda üçe taksim edilecektir.» dese adam satsa ve zarar etse, mudarebe sahih değildir. Amr,
şart koşulan kârdan fazla olmamak kaydıyla emeğinin ücretini alır. Hâmidiye.
Birisi diğerine bir miktar ticaret eşyası vererek, «Bununla alış-veriş yap, kâra yarı yarıya ortak
olalım.» dese, diğeri alsa ve zarar etse, iş-letmeciye zarardan hiçbir şey düşmez. Meta sahibi
işletmeciden birşey taleb ettikten sonra işletmecinin bu sulh bedelini vermesi gerekmez. Bu sulh
bedeline dışarıdan biris...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Müdarebe
«
Posted on:
04 Mayıs 2024, 16:44:45 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Müdarebe rüya tabiri,Müdarebe mekke canlı, Müdarebe kabe canlı yayın, Müdarebe Üç boyutlu kuran oku Müdarebe kuran ı kerim, Müdarebe peygamber kıssaları,Müdarebe ilitam ders soruları, Müdarebeönlisans arapça,
Logged
08 Şubat 2010, 00:19:20
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Müdarebe
«
Yanıtla #1 :
08 Şubat 2010, 00:19:20 »
METİN
İşletmeci, mudarebe için aldığı sermayeyi bir başkasına karz olarak veremeyeceği gibi ona «kendi
reyinle çalış» denilmiş olsa bile, mudarebe için başkasından veresiye mal da alamaz. Çünkü her
ikisi de tüccarların örfünden değildir. Bu sebeple bunlar genel anlama girmezler. Fakat sermaye
sahibi bunlara isim vererek açıkça izin vermişse yapabilir.
İşletmeci veresiye bir mal alırsa bu, mudarebe değil, vücûh (itibar) şirketi olur. O halde işletmeci
mudarebe malı ile aldığı kumaşı su ile yı-kayarak beyazlatsa ve mudarebe malını kendi parası ile
taşıtsa, ona, «Kendi reyinle çalış.» denilmiş olsa bile, yaptıkları mudarebeden sayıl-maz. Çünkü,
«Kendi reyinle çalış.» denmekle ödünç birşey almaya ve-ya yaptırmaya mâlik olamaz.
Musannıfın burada, «Su ile» demesinin sebebi eğer nişasta ile yı-kayarak beyazlatırsa bunun
hükmünün boyanın hükmü gibi olmasıdır. İşletmeci kumaşı kırmızı ile boyarsa, mâlik boyadan fazla
olanına or-taktır. Bu, karıştırma gibi, «Kendi reyinle çalış.» sözünün kapsamı için-dedir.
İşletmeci kumaşı kendi boyası ile boyarsa, kumaş satıldığında bo-yanın hissesi kadarı kendisine
aittir. Kumaşın beyazlatma hissesi ise mudarebe malındandır.
Mal sahibi işletmeciye, «Kendi reyinle çalış.» dememişse yukarıda
saydığımız işlerde ortak olmaz. Belki gasb eden olur.
Burada Musannıfın, «kırmızı» demesinin sebebi, geçtiği gibi, ku-maşı siyahlatmak, İmam-ı Azam´a
göre fiyatını düşürmektir. Bu, «Ken-di reyinle çalış.» sözünün kapsamına girmez. Bahır.
İşletmeci mâlikin ticaret yapmak üzere belirlediği şehri veya tica-ret malı çeşidini veya ticaret
süresini yahut ticaret yapacağı şahıs veya şahısları aşmaya mâlik değildir. Zira mudarebe faydalı
takyidi kabul eder.
Mudarebe sermayesi ticaret eşyası olmadığı sürece akitten sonra da olsa mâlik işletmeciyi
azledebilir. Fakat mudarebe malı ticaret eşyası olduktan sonra mâlik işletmeciyi azletmeye mâlik
olmadığı gibi onun herhangi bir şeye tahsis etmeye de mâlik olamaz. Nitekim ileride ge-lecektir.
Burada, «Faydalı» kelimesiyle takyid ettik. Zira faydalı olmayan bir kayda itibar edilmez. Meselâ
mâlikin şimdi peşinen satmayı yasaklaması gibi. Fakat normal bir faydalı kayıt ise, meselâ açıkça
şehirde falan so-kak veya pazarda satmayı yasaklasa. bu geçerlidir. Eğer bunu açıklıkla
söylemezse, geçerli değildir.
İZAH
«Karz olarak veremeyeceği gibi ilh...» Poliçe (suflece) de alamaz. Bahir. Yani bu da borç taleb
etmek gibidir. Yine poliçe de veremez. Çün-kü bu da karzdır. T. Şelbî´den.
«Veresiye mal da alamaz, ilh...» Meselâ ödünç bir ticaret eşyası ala-maz. Yanında mudarebe
malından birşey kalmazsa ödünç birşey alma hakkına da sahip değildir. Eğer borç aldığı şeyin fiyatı
mudarebe malı-nın cinsinden ise ve elinde de mudarebe malından o cinsten semen var-sa, o zaman
bu alışı mudarebe için olur, ödünç birşey almış sayılmaz. Tahâvî´nin şerhinde olduğu gibi.
Açık olan şudur: Bir mal aldığı zaman elindeki mudarebe malından fazla olan bir malı alırsa, aldığı
fazlalık istidane (borç almaktır. Bahır´da da geçtiği gibi. Eğer elindeki maldan fazlasıyla birşey alırsa
ziyadesi ken-di şahsına ait olur. Bununla da hükmî karıştırmaya zamin olmaz.
Bidâye´de şöyle denilmiştir: «Mudarebe malından fazlasını borç al-mak caiz olmadığı gibi mudarebe
malının ıslahı için borç almak da ca-iz değildir. Meselâ, mudarebe sermayesi ile kumaş satın alsa,
sonra onun taşınması için bir hayvan veya bir adam kiralasa veya onu su ile beyazlatsa veya onu
açmak için bir adam tutsa, bunları kendi nefsinden yapmış olur. Bunların ücretini mal sahibinden
alamaz. T. Silbî´den.
İşte Musannıfın, «Mudarebe malı ile bir kumaş alsa» sözü de bu-dur. Musannıf konuyu kısımlara
ayırarak yalnız hükmî olan kısma işa-ret etmiştir.
«Veresiye bir mal alırsa ilh...» Yani işletmeci veresiye aldığı malı sermaye sahibinin izni ile alırsa,
aldığı mal ikisinin arasında yarı yarıya olmak üzere malın borcu da her ikisinin üzerine olursa,
mudarebenin mucibi de değişmezse, veresiye aldıkları malın kârı aralarında konuştuk-ları şarta
göre taksim edilir. Kûhistânî.
Sâyıhânî, «Ben derim ki, vücuh (itibar) şirketi şudur: İşletmeciyle mâlik veresiye alınacak mal
üzerinde ittifak etseler, alınan şey arala-rında üçte bir veya yarı yarıya olmak şartıyla satın alınsa, o
zaman kâr bu şarta bağlıdır. Zikredilen şartlar bulunduğu halde buna muhalefet etseler,
kanaatimce, veresiye alınan mal sermaye sahibine ait olur. Alı-nan mal ayıplı olsa veya nev´î bir
bilinmezlik bulunsa, kıymeti belirtilse veya cinsi bilinmese veya işletmeciye, «Sen tercih ettiğini al.»
denilmiş olsa, bu kısımların hepsinde alınan mal sermaye sahibinindir. Eğer, «Sen tercih ettiğini
al.» denilmezse, veresiye alınan mal, alanındır. Nitekim bu. Vekâlet bahsinde de geçmiştir. Lâkin
metinlerin zahirine göre alı-nan mal yine mudarebedeki mal sahibinindir. Kâr da aralarındaki şarta
göre taksim edilir. Çünkü açık olanda caiz olmayan bazı şeyler, kapalı olanda caizdir.» demiştir.
«Kendi parası ile ilh...» Yani kendi parası ile yıkatsa veya taşıtsa.
«Ben derim ki.: Metindeki, «Veresiye mal da alamaz (istidane)»den maksat, Kûhistânî´den naklen
takdim ettiğimizin benzeridir. O zaman mâlik, «Veresiye mal al.» derse işletmeci veresiye mal
almaya yetkili olur. Ama işletmeci, borç olarak nakit para alırsa, açık olan geçerli olmamasıdır.
Çünkü karz almak için vekil tayin etmek olur ki, vekâlet konusunda da geçtiği gibi böyle bir vekâlet
bâtıl olur. Hâniye´de inan şirketi konusunda şöyle bir ifade vardır: «İşletmeci, mudarebedeki
ser-maye sahibi adına kimseden ödünç para alamaz. Eğer alırsa ödünç ve-ren adam (mukrız)
verdiği parayı sermaye sahibinden değil işletmeciden taleb eder. Çünkü borç ta leb etmeye vekil
tayin etmek, borç almaya vekil tayin etmek demektir. Bu sonuncu vekâlet ise bâtıldır. Zira isteme-ye
tevkil etmektir. Ancak vekil borç verene, «falan kimse senden şu ka-dar para istiyor.» dese o zaman
borç veren, alacağını vekilden değil müvekkilden talebeder.»
Zira bu vekâlet değil, elçilik olmaktadır. Açık olan mudârebede de böyledir. Eğer işletmeci kendi
adına isterse bu olmaz. Fakat mal sahibi adına isterse, bizim de dediğimiz gibi bu vekâlet değil
elçilik olur.
«Akitten sonra da ilh...» Yani sermaye mala çevrilmemiş, kendi ha-linde duruyorsa
Pratik bir mesele: Hâmiş´te şöyle denilmiştir: «Mudarebedeki serma-ye sahibi, mudarebe sermayesi
mala çevrildikten sonra, henüz satılıp nakte çevrilmeden işletmecinin vadeli satmasını yasaklasa,
bu yasak-lama geçerli değildir. Fakat para henüz mala çevrilmeden veya mala çevrildikten sonra
yeniden nakde çevrilince vadeli satmayı yasaklarsa, geçerlidir. Çünkü birinci durumda değil ikinci
durumda işletmeciyi az-letme hakkına mâliktir.» Minâh.
«Peşinen satmayı yasaklaması gibi ilh...» Yani vadeli fiyatla peşin satmayı yasaklaması gibi.
Aynî´de olduğu gibi. Sâyıhânî.
METİN
Mudarıb, mal sahibinin tayin ettiği şehir veya pazarın dışına çıka-rak başka bir yerde satarsa, mal
sahibinin sözüne muhâlefet ettiği için zamindir. Aldığı şey de mal sahibine değil, kendi şahsına
olur. Eğer ta-yin olunan pazar veya şehirden başka bir yere gider fakat alım-satım yapmadan tekrar
ittifak ettikleri şehir veya pazara dönerse, mudarebe de avdet eder.
İşletmeci, mudarebe malından olan bir köle ve cariyeyi evlendirme hakkına sahip olmadığı gibi,
satınalmasıyla tıpkı mâlikin satınalmasında olduğu gibi akrabalık veya mülk-i yemin sebebiyle tabii
olarak azad olunacak köle ve cariye almaya da mâlik değildir. Fakat mukayyet olmayan veya
mukayyet olduğuna işaret eden bir kârine bulunmayan vekâletlerde vekil, işletmecinin aksine bu
hak mâliktir. Mukayyet olma-sı şöyledir: Meselâ, «Bana bir köle al, satayım.» veya «Hizmet
ettireyim.» veya «Bir cariye al, kullanayım.» demesi gibi.
İşletmeci, Aynî´nin de açıkladığı gibi malda kâr varsa ki kölenin kıymeti sermayenin tamamından
fazla olursa, satınalmasıyla kendisi ta-rafından azad edilecek bir" köleyi satınalamaz. İşletmeci,
alışı ile kendisi veya mal sahibi tarafından azad olunacak bir köleyi alırsa, alış (şıra) kendisi için
meydana gelmiş olur.
Yukarıda zikrettiğimiz gibi mudarebe malında kâr mevcut olmazsa alım, mudarebe için olmak üzere
geçerlidir. Eğer alıştan sonra kıyme-tinin artmasıyla kâr ortaya çıkarsa, işletmecinin kendi hissesi
azad edi-lir, mâlikin hissesinden ötürü de zamin olmaz. Çünkü onun azadı ken-di marifetiyle
değildir. Azad edilen köle, Mâlikin hissesinden ötürü de zamin olmaz. Çünkü onun azadı kendi
marifetiyle değildir. Azad edilen köle. mâlikin hissesinin kıymeti karşılığında ona çalışır.
İZAH
«Şahsına olur ilh...» Kârı da zararı da kendisine aittir. Ebû Hanîfe ile Muhammed´e göre yapılan
kârın sadaka olarak dağıtılması gere-kir. Ebû Yusuf´a göre ise işletmecinin bu kârı yemesi helâldir.
Çünkü Ebû Yusuf´a göre asıl, emanetçinin...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
08 Şubat 2010, 00:25:04
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Müdarebe
«
Yanıtla #2 :
08 Şubat 2010, 00:25:04 »
METİN
Sermaye sahibi birinci işletmeciye sermayeyi verirken ikinci bir şah-sa mudarebe sermayesi olarak
devretme izni verse, o da kârın üçte biri ile sermayeyi ikinci bir şahsa mudarebe etse, mâlik
sermayeyi birinci işletmeciye verirken, «Allah´ın rızık olarak verdiği aramızda yarı yarı-yadır.» demiş
olsa, o zaman mâlik şartına binaen ikinci işletmecinin yap-tığı kârın yarısına sahip olur. Birinci
işletmeci kârın altıda birini, ikinci işletmeci de aralarındaki şarta göre kârın altıda ikisini alır.
Sermaye sahibi sermayeyi birinci işletmeciye verirken, «Allah´ın sa-na rızık olarak verdiğine yarı
yarıya ortağız.» dese, o zaman kârın üçte biri ikinci işletmeciye, mâlikin sermayeyi verdiği zamanki
sözüne itibar edilerek de kârın geri kalan kısmı kendisi ile birinci işletmeci arasında yarıya taksim
edilir. Buna göre her birine kârın üçte biri düşmüş olur.
Sermaye sahibi, sermayeyi verirken, «Kazandığın aramızdadır.» ve-ya «Senin kazandığın
aramızdadır.» veya benzeri bir söz söylemiş ol-sa veya birinci işletmeci ikinci işletmeciye kârın üçte
birinden fazla ya da eksiğini şart kılmış olsa, o zaman ikinci işletmeciye şart kılınan kı-sım çıktıktan
sonra kârın kalan kısmı mâlik ile birinci işletmeci arasın-da taksim edilir.
Mal sahibi işletmeciye, «Kazandığın aramızda yarı yarıyadır.» dese, o da sermayeyi ikinci bir
işletmeciye, kârın yarısı şartı ile verse, o za-man kârın yarısı ikinci işletmeciye, geri kalan yarısı da
mâlik ile birinci işletmeciye yarı yarıyadır. Çünkü birinci işletmecinin kazandığı yalnızca kârın
yarısıdır.
Mal sahibi sermayeyi verirken işletmeciye, «Allah´ın rızık olarak verdiğinin yarısı benimdir.» veya
«Allah´ın fazlından verdiği aramızda yarı yarıyadır.» dese, birinci işletmeci de sermayeyi kârın yarısı
ile ikinci bir işletmeciye verse, o zaman kârın yarısı mal sahibinin, diğer yansı da ikinci
işletmecinindir. Birinci işletmeciye ise hiçbir hak yoktur. Çünkü o, hakkını ikinci işletmeciye
vermiştir.
Birinci işletmeci ikinci işletmeciye kârın üçte. ikisini şart kılarsa, kârın altında birine de zamin olur.
Çünkü birinci işletmeci kârın üçte ikisinin teslimini borçlanmıştır.
İşletmeci kârın üçte birini mâlike, üçte birini mâlikin kölesine -mu-sannifin işletmeciye çalışması
şartıyla mâlikin kölesine de pay ayır-ması bir kayıt değil, adet üzere olan bir sözdür- üçte birini de
kendi-sine şart kılarsa, bu geçerlidir. Bu durumda işletmeci sanki kârın üçte ikisini kölenin
efendisine yani mâlike şart kılmış gibi olur. Bütün kitap-larda da böyledir. Burada metnin ve şerhin
bazı nüshalarında yanlışlar vardır, dikkatli olunuz.
İZAH
«İkinci bir şahsa mudarebe etme izni verse ilh...» Bu ifade, metnin gecen kısmındaki «izinsiz»
tabirinden anlaşılmaktadır.
«Şartına binâen ilh...» Çünkü mâlik sermayeyi verirken kârın ta-mamının yarısını kendisine şart
kılmıştır.
«Kalan ilh...» Burada bu kelimenin düşürülmesi daha uygundur. Hâlebî. Aslında geri kalan birinci
işletmecinin ikinci işletmeciye şart kıl-dığının fazlasıdır. Zira birinci işletmecinin ikinci, işletmeciye
vereceği kâr nisbeti yalnız kendi hissesinden verilir. Birinci işletmeci ikinci işletmeci-ye mâlikin
payından herhangi birşey vermeye yetkili değildir. Zira o, kârın kendi payı olan yarısından, kârın
tamamının üçte birini ikinci iş-letmeciye vermeyi kabul etmiştir. O zaman kârdan yalnız altıda bir
kal-mıştır. Bu da şarta binaen birinci işletmecinin hissesine düşmektedir.
Bu hususta Bahır´da şöyle denilir: «Bu kâr hepsine helâldir. Çünkü ikinci işletmeci birinci
işletmecinin yerine çalışmış olmaktadır. Bu, müş-terek bir işçinin kendi ücretinin bir kısmı
karşılığında bir başkasını ye-rine çalıştırması gibidir.»
«Mâlikin kölesine ilh...» Musannıf burada, «mâlikin kölesi» tabiri ile takyid etmiştir. Zira
işletmecinin kendi kölesine çalışması şart koşulma-dan kârdan bir payın şart koşulması caiz
değildir. Köle borçlu olduğu takdirde köleye kârdan şart kılınan hisse mâlikin olur. Köle borçlu
de-ğilse, böyle bir şart geçerli değildir. Kölenin çalışması ister ayrıca şart kılınsın, ister kılınmasın.
Ona şart kılınan kâr, işletmecinin olur. Bahır.
Burada âkidin, «efendi» olması ile kayıtlanmasının sebebi, buradaki kölenin ticarete izinli olmayan
bir köle olduğunun gösterilmek isten-mesidir. Çünkü ticaretle izinli kölenin bahsi ileride gelecektir.
Musannıfın, «mâlikin kölesi» sözü, mükâtebi de içine almaktadır. Yani mal sahibinin mükâteb
kölesine de kârdan bir hissenin şart kılın-ması geçerlidir. İşletmecinin mükâtebine kârdan bir
hissenin şart kılın-ması da geçerlidir. Lâkin ister mâlikin ister işletmecinin olsun, mükâtebin
çalışması şarttır. Burada mükâtebe kârdan şart kılınan hisse efen-disine değil, kendisine verilir.
Eğer mükâtebin veya kölenin çalışması şart kılınmazsa, mudarebenin kârından bir hissenin ona
şart kılınması caiz değildir. Bunun gibi, çalışması şart kılınarak ecnebi birisinin de kâra ortak
edilmesi halinde mudarebe geçerli olur. Eğer çalışması şart kılınmamışsa, ona şart kılman hisse
mal sahibinin olur. Kılman şart bâ-tıldır. Bahir. Bu husustaki açıklama ileride gelecektir.
Bu konuda işletmecinin veya mâlikin karısı ve çocukları da ecnebi gibidir. Nihâye´de de böyledir.
Bahır.
Kölenin çalışmasının şart kılınması kaydı, mal sahibinin işletmeciyle birlikte çalışmasından
kaçınmak içindir. Zira sermaye sahibinin işletme-ciyle çalışmasını şart kılmak, mudarebeyi fasit
eder. İleride geniş açık-lama gelecektir.
«Efendisine ilh...» Lâkin efendi, kölenin kârdan olan üçte bir hak-kını kayıtsız şartsız alamaz. Bunun
illeti Tebyîn adlı eserde mevcuttur. Tebyîn´de özetle şöyle denilir: «Eğer köle borçlu değilse onun
kârdan olan hissesi, çalışması ister şart kılınsın, ister şart kılınmasın, efendisi-ne aittir. Eğer köle
borçlu ise ve efendisi onun çalışmasını şart koş-muşsa, efendi de diğer alacaklılar gibi olur. Çünkü
köle efendisinin ma-lında işletmeci gibidir. Kazancı kendisine aittir. Kazandığını alacaklıları, onun
borcu yerine alırlar.
Efendi (malik), kölenin çalışmasını şart kılmamışsa, o zaman, kö-le akitten ecnebidir. Sanki onun
hakkında hiç konuşulmamış gibi olur. Bu sebeble onun hissesine düşen kâr efendisinindir. Çünkü
o kâr, efen-dinin mülkünün geliridir. Efendinin kârdan hissesinin beyânı şart olma-dığı gibi,
işletmecinin hissesinin beyânı da şart değildir. Zira işletmeci ecir -ücretli işçi- gibidir.
«Metnin ilh...» Ben metnin bir nüshasında şöyle gördüm: «Eğer iş-letmeci ikinci işletmeciye kârın
üçte ikisini, çalışması şartıyla mâlikin kölesine kârın üçte birini ve kendisine de üçte birini şart
kılarsa, geçerli olur.» Görüldüğü gibi bu ifade bozuktur.
Şerhte de şuna benzer yanlışlar vardır: «Musannıf´ın «Kölenin işletmeciyle çalışması» sözü bir kayıt
değil alelade bir sözdür. Şart geçerli-dir ve kölenin kârı da efendinindir. Eğer kölenin çalışmasını
şart kıl-mazsa, o zaman caiz değildir.» Görüldüğü gibi bu ifadenin ihtiva ettiği mânâ da yanlıştır.
Hâmiş´te de böyledir.
METİN
Ticarete izinli bir köle bir yabancı ile mudarebe akti yapar ve efen-disinin çalışmasını şart kılarsa,
eğer köle borçlu değilse, bu akit geçerli değildir. Çünkü bu, çalışmayı mâlike şart kılmak gibidir.
Eğer köle borçlu ise, akit geçerli olur. Zira o zaman efendi kölenin kazancına mâlik ola-maz.
Mudarebede sermaye sahibinin işletmeci ile çalışmasının şart kılın-ması mudarebe aktini fasit kılar.
Çünkü malın tahliyesine mani olur ki bu da sıhhate manidir.
İşletmecinin ikinci işletmeci ile çalışmasını şart kılmak veya serma-ye sahibinin ikinci işletmeciyle
çalışmasını şart kılmak da mudarebe ak-tini fasit kılar. Fakat mükâtab efendisi ile mudarebe yapsa
ve efendisinin çalışmasını şart kılsa, öncekinin aksine bu, mudarebe aktini fasit kılmaz.
İşletmeci kârın bir kısmını fakirlere veya hac yapmaya veya köle azad etmeye veya karısına veya
mükâtebine şart kılsa, akit geçerli fa-kat şart geçerli değildir. Bu şart kılman mal sahibinindir.
İşletmeci kârdan bir kısmını dilediğine vermeyi şart kılsa, eğer ken-disine veya mal sahibine
vermeyi dilerse, akit de, şart da geçerlidir. Eğer bir ecnebiye vermeyi dilerse, şart geçerli değildir.
İşletmeci kârın bir kısmını bir ecnebiye şart kıldığı zaman o ecnebi-nin çalışmasını da şart kılarsa,
şart geçerli olur. Fakat mudarebede ça-lışmasını şart kılmazsa şart geçerli olmaz.
Lâkin Kûhistânî, «Mutlaka geçerlidir. Eğer ecnebinin çalışması da şart kılınmışsa, şart kılınan
ecnebinin olur. Eğer çalışması şart kılınmamışsa, bu şart kılınan miktar mâlikin olur.» diyerek
bunun Bercendî ve diğerlerinin aksine olarak Zahîre´ye dayandırmıştır. Düşün.
İşletmecinin, kârın bir kısmını kendisinin veya mâlikin borcuna şart kılması caizdir. Kime şart
kılınmışsa, o onunla borcunu öder. Onun bu hisseyi alacaklısına hemen vermesi de gerekmez.
Bahır.
İZAH
«Mudarebede sermaye sahibinin işle...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
08 Şubat 2010, 00:27:47
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Müdarebe
«
Yanıtla #3 :
08 Şubat 2010, 00:27:47 »
MÜTEFERRİK MESELELER FASLI
METİN
İşletmecinin sermayenin hepsini veya bir kısmını sermaye sahibine mudarebe olarak değil kâr ve
meccânen satmak (bidâa) üzere vermesi, daha önce de geçtiği gibi, mudarebeyi ifsat fasit kılmaz.
Hidâye´nin. «malın bir kısmı» ile kayıtlaması ihtirazı değil, ittifakîdir. İnâye.
Mal sahibi, işletmecinin izni olmadan mudarebe malını alarak sat-sa, eğer sermaye nakit ise
mudarebe ibtal edilir. Çünkü o zaman mal sahibi kendi nefsi için çalışmış olur. Eğer mudarebe malı
ticaret eşyası ise, mudarebe bâtıl olmaz. Çünkü bu takdirde, açık bozma söz konusu olmaz. Bu
daha uygundur. İnâye.
Mal sahibi sonra, mudarebe malını emtia ile satsa, muradebe devam eder. Eğer nakit ile satarsa,
mudarebe bâtıl edilir. Bu daha önce geç-mişti.
İşletmeci, mudarebe malı ile bir gün dahi olsa sefer yapmış olsa, onun yemesi, içmesi, elbisesi, kira
dahi olsa bineceği hayvanı, tüccar-ların adetinden olan bütün ihtiyaçları, eğer mudarebe fasit değil
sahih ise, örf üzere mudarebe malındandır. Eğer mudarebe fasit ise, onun için nafaka yoktur. Zira
o, malı meccânen satan kimse vekil ve ortak -Kâfî- gibi ücretli işçidir. Ortakta ihtilâf vardır.
İşletmeci kendi şehrinde çalışırsa, bu şehir ister doğduğu ister da-ha sonra yerleştiği bir yer olsun,
o zaman onun nafakası, zahir kavle göre tedavi masrafları kendisine ait olduğu gibi, kendi
malındandır.
İşletmeci bir şehirde ikâmeti murad eder de orayı vatan edinmezse, nafakası kendisine aittir, İbni
Melek. Mudarebe malını orada almadığı müddetçe. Çünkü o, mudarebe malı için o şehirde
durmamıştır.
İşletmeci kendi malı ve mudarebe malı ile yolculuğa çıksa veya mal sahibinin izni ile kendi malıyla
mudarebe malını karıştırsa veya iki ayrı insanla mudarebe yapıp birbirine karıştırmadan onların
mallarıyla yol-culuğa çıksa, nafakasını malların oranına göre her ikisinden alır. Mem-leketine
döndüğü zaman nafakası için aldığından artanı iade eder. Mecmâ. Adetten fazla birşey yerse, ona
zamin olur.
İZAH
«Mudarebe olarak değil ilh...» Çünkü mudarebe olarak verirse, fa-sit olur. Zeylâî de buna tabi
olmuştur. Bunun mefhumuna´ göre, işletme-ci mal sahibine mudarebe malını mudarebe için verse,
birinci mudarebe fasit olur. Halbuki fasit olan birinci değil ikinci mudarebedir. Bidâye´de olduğu
gibi.
Bahır´da şöyle denilir: «Musannıfın burada meccânen satma ile ka-yıtlaması ittifakîdir. Zira
mudarebe, malının mal sahibine mudarebe için verilmesi halinde birinci mudarebe, fasit olmadığı
gibi ikinci mudarebe de fasit olmaz. Çünkü mudarebe, mal sahibinin malı, işletmecinin emeği
üzerine yapılan şirket aklidir. Burada ise mal yoktur. Eğer buna ce-vaz vermiş olsak, o zaman
konunun değişmesi gerekir. Böyle bir akit geçerli olmayınca, işletmecinin emri ile mal sahibinin
çalışması kalır.
O zaman birinci mudarebe bâtıl olmaz. İşte bundan anlaşılıyor ki, her ne kadar mudarebe ismi
verilse de bu, meccânen satış için vermek demektir. Burada meccânen satış için vermeden maksat,
yardım istemek-tir. Çünkü burada gerçek, meccânen verme yoktur. Gerçek meccânen satış için
verme, mal meccânen satışa verenden, emek de diğerinden olmak üzere yapılan akittir. Yalnız
işçiye kâr değil, ücret verilir. İşte ki-tabın bu meselesinden anlaşılan, bir ecnebi ile de meccânen
satış için mal vermenin öncelikle caiz olduğudur.»
«Geçtiği gibi ilh...» Yani birşey kendi mislini kapsamına almaz.
«Ticaret eşyası ise ilh...» Ticaret eşyası olan mudarebe malını satsa.
«Geçtiği gibi ilh...» Çünkü mal sahibi bu durumda kendi nefsine çalışmış olur. Hâmiş´te şöyle
denilmiştir: «Mal sahibi ticaret eşyası kabilin-den olan mudarebe malını nakit para karşılığında
satsa, sonra o nakil-le yine mal alsa, ikincisinden değil, birinci malın kârından işletmeciye hisse
vardır. Çünkü malı sattığında mudarebe malı nakit olmuştur. Mudarebe malının nakit oluşu da
mudarebeyi bozar. Mal nakit olduktan sonra o nakitle aldığı şey artık kendi nefsindedir. Malı benzeri
olan bir mal ile satsa veya ölçülecek tartılacak cinsten birşeyle satsa, sattığından da kâr etse, o kâr
ikisinin arasında belirlenen şartlara göre taksim edi-lir. Bahır. Minâh Mebsût´tan.
Çünkü mal sahibi müdarebe malı ticaret eşyası olduğu sürece bozmaya yetkili değildir.
«Bir gün dahi olsa ilh...» Çünkü nafakanın mudarebe malından olu-şunun illeti, işletmecinin o mal
için evinde değil, dışarda kalmasıdır. Bun-dan anlaşılıyor ki, buradaki seferden maksat, şer´î sefer
değil, evinde geceleme imkânı olmamasıdır. Eğer aynı gün evine dönmesi mümkün ise, o zaman
kendi şehrinde kalmış gibidir ve ona nafaka yoktur. Bahır.
«Ücretli işçidir ilh...» Yani işletmeci, fasit mudarebede yalnız üc-retli işçidir.
«İhtilâf vardır ilh...» Zira Nihâye´de nafakanın şirket malından ve-rilmesinin gerektiği vücûbiyeti
açıkça belirtilmiştir.Minâh. Bu hususta Mecmâ şerhinde İmam Muhammed´den bir rivayet
yapılmıştır.
Hâmidiye´nin, Şirket Kitabı bahsinde, Minâh üzerine yazdığı haşi-yesinde Remlî´nin şöyle dediği
rivayet edilmiştir: «Ben derim ki, Haniye´ den naklen Tatarhâniye´de, İmam Muhammed´in, «İstihsan
deliline göre böyledir.» dediği zikredilmiştir. Yani ortağın nafakasının şirket malından gerekli
olması istihsana dayanır. Nerede İstihsan varsa, onun amel edil-melidir. Zira birkaç mesele istisna
olmak üzere bütün meselelerde istihsanla amel edilir. Bu mesele ise istihsandan istisna edilen
meseleler-den değildir.» Minâh üzerine Hayreddin.
«Mutfarebe malını orada almadığı sürece ilh...» Yani kendisine va-tan edinmeden bir şehirde ikâmet
etmeye niyet etse, o şehirde kaldığı sürece nafakası kendisine aittir. Yok eğer mudarebe malını o
şehirde almışsa, o zaman nafakası mudarebe malındandır. Bu ifadede bilmece-lere benzer şekilde
bir icaz olduğu açıktır.
Bahır´da şöyle denilmiştir: «İşletmeci Basra halkından olduğu hal-de misafir olarak geldiği Kûfe´de
mal alınsa, Kûfe´de kaldığı sürece mu-darebe malından nafaka alamaz. Kûfe´den çıkarsa, Basra´ya
gelene ka-dar nafakası, mudarebe malındandır. Çünkü onun Kûfe´den çıkışı mudarebe malı içindir.
Basra´da kaldığı sürece de nafakasını mudarebe malından alamaz. Çünkü Basra onun asıl
vatanıdır. Basra´daki ikâmeti de mudarebe için değil, vatanı olduğu içindir. Basra´dan çıksa, Kûfe´ye
varıncaya kadar nafakası yine mudarebe (nalındandır. Çünkü Küfe, onun ikâmet vatanıdır. İkâmet
vatanı da seferle ibtal edilir. Tekrar oraya dön-düğünde orası onun vatanı sayılmaz. İkâmeti ise
mudarebe malı için-dir. Bidâye, Muhit ve Fetâvâ-yı Zahîriye´de de böyledir.»
Bahır´ın ifadesinden zahir olan Basra olduğu gibi Kûfe´de ada-mın vatanı olmuş olsa, Kûfe´de
kaldığı sürece mudarebe malından na-faka alamaz. Ancak yoldaki nafakası mudarebe malmdandır.
Tatarhâniye´nin on beşinci faslında bu meseleyi açıkça gördüm.
T. Mekki´den o da Mebsut´tan şöyle nakletmiştir: «İşletmeci evlense, evlendikten sonra orayı vatan
edinse, mudarebe malından nafakası zail olur. Çünkü evlendikten sonra onun kalışı ailesi içindir.
Bu da asli vatanı gibi olur»
«Karıştırırsa ilh...» Veya yaygın bir örf ile karıştırırsa. Geçtiği gibi işletmeci bundan zamin olmaz.
«Mal sahibinin izniyle ilh...» O zaman bu, mülk şirketi olur ki, bu da mudarebeye aykırı değildir.
Bunun benzerini daha önce zikretmiştik. Meselâ, mal sahibi işletmeciye yarısı karz, yarısı
mudarebe için olmak üzere bin dirhem verse, sahihtir. Bu bin dirhemin her yarısının kendi başına
bir hükmü vardır. Bununla birlikte mal da müşterektir ve mülkiyet şirketidir. Ki, mudarebeye zamin
değildir. Bundan anlaşılmaktadır ki, bu şarihin yukarıda Kâfi´den naklen yazdığına değildir. Orada
şöyle ya-zılmıştı:. «Ortak için şirkette nafaka yoktur.» Anla.
Doğru olan, «Mudarebe ibtal edilmez.» denilmeseydi.
«Onların mallarıyla ilh...» Bu iki maldan birisi meccânen satış için olursa, onun nafakası mudarebe
malındandır. Ancak meccânen satış için de çalışıyorsa, ona çalıştığı zamanki nafakası meccânen
satış için alınan maldan değil kendi malındandır. Yalnız meccânen satış için malı veren, ona nafaka
için izin verirse, nafakasını bu maldan alır. Çünkü işi teberru olarak yapmak üzere almıştır.
Tatarhâniye, onbeşinci fasıl Muhit´ten.
Yine Tatarhâniye´de İtâbiye´den naklen, «Eğer işletmeci yolculuktan mal sahibinin ölümünden
sonra dönerse, işletmeci kendisine ve köle-sine mudarebe malından infâk etmek hakkına yine
sahiptir. Mal sahibi yemesini yasaklarsa bile yiyebilir. Eğer mal sahibi ona, mudarebe malı nakte
çevrildikten sonra mudarebe malından yemeyi yasakladığını ya-zarsa, o zaman dönüşünde
mudarebe malından nafaka alamaz.» denil-miştir.
METİN
İşletmeci, mudarebe sırasında, daha sonra mudarebe malından al-mak üzere kendi malından yerse,
alması hakkıdır. Mudarebe malı he-lak olursa, işletmeci sermaye sahibinden birşey alamaz.
Mâlik, işletmecinin mudarebe malından harcadığı parayı nafakayı, eğer malda kâr v...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
08 Şubat 2010, 00:29:45
Zehibe
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31.681
Ynt: Müdarebe
«
Yanıtla #4 :
08 Şubat 2010, 00:29:45 »
METİN
Elinde iki bin dirhem sermaye olan işletmeci mâlike, «Sen bana bin dirhem verdin, bin dirhem de
ben kâr ettim» dese, mâlik de iki bin dirhem verdiğini iddia etse, burada makbul olan söz
işletmecinindir. Çünkü kabzedilen paranın miktarında bunu teslim alan ister emin, ister zamin
olsun, söz parayı alanındır. Nitekim kabzı tamamen inkâr etse de söz yine onundur.
Mâlik ile işletmeci hem sermaye hem de kârın meblâğında ihtilâf etseler burada makbul olan söz
yalnız mal sahibinindir. Çünkü kâr onun tarafından istifade edilir. Bunlardan hangisi delil ikâme
ederse, delili kabul edilir. Eğer her ikisi de delil ikâme ederlerse, sermayenin ziya-deleşmesi
üzerine mal sahibinin getirildiği delil makbuldür. İşletmecinin ise kârdaki ziyadeleşme iddiası
üzerine getireceği delil makbuldür.
Musannıf burada ihtilâfı kârın meblâğı ile kayıtlamıştır. Bunun sebebi, ihtilâf kârın vasfında olduğu
zaman, makbul olan sözün mal sahibinin olmasıdır. Bundan ötürü Musannıf şöyle demektedir:
Üzerinde bin dirhem olan kimse o bin dirhemle iki bin dirhem kazandığı halde, «Sermaye olan bin
dirhem bana nısıfla (yarı yarıya) mudarebe idi.» dese, mâlik de bu-na karşılık, «Sana mudarebede
olarak değil, meccânen işletmen için vermiştim. Kârın hepsi benimdir.» dese, burada makbul olan
söz mâlikindir. Çünkü mâlik münkirdir.
Elinde bin dirhem olan işletmeci, «Bu bana karz verilmiştir.» dese, mal sahibi ise, «O karz değil,
meccânen işletme için veya vedia veya mudarebe olarak verilmiştir.» dese burada makbul olan söz
mal sahibi-nindir. Delilde ise, işletmecinin delili makbuldür. Çünkü işletmeci tem-liki iddia ediyor,
mâlik ise ona olan temliki inkâr ediyor.
Fakat mâlik sermayeyi karz olarak verdiğini işletmeci ise mudarebe için verdiğini iddia ederse,
burada söz, işletmecinindir. Çünkü işletmeci dımânı inkâr etmektedir. Bu meselede işletmeci veya
mal sahibinden hangisi delil ikâme ederse, kabul edilir. Fakat her ikisi de delil ikâme ederse, mal
sahibinin delili daha uygundur. Çünkü onun isbatı daha fazladır.
Mâlik ile işletmeci mudarebenin çeşidinde ihtilâf etseler meselâ iş-letmeci mudarebenin umumî
veya mutlak, mâlik ise hususî olarak akdedildiğini iddia etse, burada makbul olan söz
işletmecinindir. Çünkü iş-letmeci mudârebedeki asla sarılmıştır.
İZAH
«Hem sermayede ilh...» Yani sermayede ihtilâf etseler.
«Kârın ilh...» Bunun şekli şöyledir: Ma! sahibi, «Sermaye iki bin dir-hemdir ye ben sana kârın üçte
birini şart kıldım.» dese, buna karşılık iş-letmeci, «Sermaye bin dirhemdir, buna kârın yarısını şart
kıldın» dese.
«Yalnız ilh...» Yani sermayede değil, yalnız kârda söz, mal sahibinindir. Çünkü sermayede söz
işletmecinindir. Nitekim bu husus yukarıda açıklanmıştır.
«Delil ilh...» Çünkü sermayenin ziyadeliği hususunda mal sahibinin delili isbat yönüyle daha
fazladır. İşletmecinin delili ise kârın ziyadeliğinde isbat yönüyle, daha fazladır. Zeylâî´de olduğu gibi.
Bu açıklamadan ve vasıftaki ihtilâf meselesinden anlaşılıyor ki, ser-maye sahibi mudarebeyi iddia
ettiğinde sermayeyi çalıştıran kişi mudarebeyi değil inan şirketini iddia etse ve «İnan Şirketi için
malda şu var.» dese ve her ikisi de bu iddiaları üzerine delil ikâme etseler, sermayeyi ça-lıştıranın
delili daha uygundur. Çünkü onun delili maldan bir hisse isbat ettiği gibi. o hissenin vasfını da isbat
etmiştir. Sâyıhânî.
«Söz mâlikindir ilh...» Çünkü işletmeci kendi amelini veya mal sa-hibinden taraf bir şartın olduğunu
ve şirketi iddia ediyor. Mâlik ise bu iddiayı inkâr ediyor. Minah.
«İşletmeci ilh...» Musannıf burada, «işletmeci» değil, «tasarruf eden» deseydi daha uygun olurdu.
«Karz ilh...» Kârın hepsinin kendisinin olması için.
«Söz işletmecinindir ilh...» Hâniye´de, Gâyetü´l-Beyân´da, Zeylâî´de ve Bahir adlı eserlerde de
böyledir. Bunu İbni Şıhne Nihâye ve Tecrid´in şerhinden aynen nakletmiştir. İbni Vehbân Nazm´ında
iki görüşü de zikretmiştir.
Molla Ali´nin Mecmua´sında Mecmuatü´l-Ankaravî´den onun da Serahsî´nin Muhit´inden aldığı şu
ifade bulunmaktadır: «Mal sahibi serma-yenin karz olduğunu iddia etse, onu kabzeden de
mudarebe olduğunu söy-lese, bu iddia eğer tasarruftan sonra ise, makbul olan söz ve delil mal
sahibinindir. Kabzeden ise sermayeye zamindir. Eğer iddia tasarruftan önce ise, makbul olan söz
işletmecinindir. İşletmecinin üzerine dımân yoktur. Çünkü her ikisi de sermayenin kabzının
sermaye sahibinin izni ile olduğunu doğrulamışlardır. Mal sahibi karz olduğunu da isbat
ede-memiştir. Zira kabzeden karzı inkâr etmiştir.»
Yine Molla Ali´nin Mecmua´sında Zehîre kitabının dördüncü faslın-dan bu meselenin misli
nakledilmiştir. Bunun benzeri Kitabü´l-Kâvl-i Limen´de, Gânim-i Bağdadî´den onun da Veciz´den
naklettiğinde mevcut-tur. Bunun benzeri ile Memâlik-i Osmanî´nin müftisi Ali Efendi de fetva
vermiştir.
İbni Nüceym´in Fetâvâ´sında. «Makbul olan söz, mal sahibinin sözü-dür.» denilmiştir.
Haniye ve Tenvîr´de olanın, «Tasarruftan önceki iddiada makbul olan söz tasarruf edenindir. Buna
göre mutlak olan mukayyete hamledilir. Çünkü hadise ve hüküm birdir. «Tevkif ALLAH´tandır.»
şeklinde olması mümkündür. Mecmua-i Molla Ali´den özetle.
«Asla ilh...» Zira mudarebede asıl umumdur. Çünkü mudarebeden ka-sıt, kâr taleb etmektir. Umum
ile ıtlak ise maksuda uygundur. «Burada makbul olan söz işletmecinindir.» sözü işletmeci ile
mudarıbla sermaye sahibi, sermayenin tasarrufundan sonra anlaşmazlığa düşmüşlerse doğ-rudur.
Eğer anlaşmazlık tasarruftan önce ise söz mâlikindir. Mâlik ta-sarruftan sonra umumu iddia etse,
işletmeci ise hususu iddia etse, mak-bul olan söz mâlikin olması da böyledir. Dürr-ü Müntekâ.
METİN
Mal sahibi ile işletmecinin her biri, başka tür bir ticaret iddia etse-ler, burada makbul olan söz,
mâlikin, delil ise işletmecinindir. O halde işletmeci, tasarrufunun sıhhatine dair delilini ikâme
ederse ona dımânın nefyi lâzım gelir. Delillerin ikâmesi için vakit tayin edilse, hüküm, sonraki delil
ile verilir. Eğer delil için vakit tayin edilmemişse o zaman sermaye sahibinin delili makbuldür.
PRATİK MESELELER:
Yetimin vasisinin onun malını mudarebe yoluyla çalıştırması caiz-dir. Tarsusî bunu vasinin emsali
işletmecilerin aldığı kârdan fazla ala-mayacağı ile kayıtlamıştır, bu konunun tamamı Vehbâniye
şerhindedir.
Vehbâniye şerhinde şöyle denilir: «İşletmeci ölse, geriye bıraktığı servetin içinde murarebe malı
bulunmasa, o mal onun terekesinde deyn (borç) olarak kalır.»
İhtiyar adlı eserde de, «İşletmeci gümrükçü ve benzerine şerrini def-etmek için verdiği rüşveti
zamin olur. Çünkü bu verilen rüşvet ticaret işlerinden değildir. Lâkin Mecmuü´l-Fetâvâ´da,
zamanımızda zamin ola-mayacağı açıkça zikredilmiştir. Bu hususta vasi de işletmeci gibidir.
Çün-kü bunların ikisi de maslahatı kastederek yapmışlardır. Vedîa babının sonunda buna dair bahis
gelecektir.»
Mecmaü´l-Fetâvâ´do da şöyle denilir: «İşletmeci, mudarebe serma-yesi ile mal alsa, «Büyük kâr
bulana kadar bunu satmayıp elimde tu-tacağım.» dese, mâlik de onun satmasını arzu etse, eğer
malda kâr var-sa işletmeci malı satmaya zorlanır. Çünkü yukarıda geçtiği gibi işletme-ci ücretle
çalışmaktadır. Ancak işletmeci mâlike, «Senin sermayeni ve kârdan hisseni vereceğim.» derse, o
zaman da mâlik bunu kabule zor-lanır.»
Bezzâziyye´de, «Bir kimseye yarısı hibe, yarısı mudarebe olmak üze-re bin dirhem verilse, verilen
mal helak olsa, hibe olarak verilen hisse-ye zamindir.» denebilmiştir.
Ben derim ki: Kendisiyle fetva verilen görüş şudur: Mutlaka zamin değildir. Ne mudarebe için
verilen -çünkü o emanettir- kısma, ne de hibe edilen -çünkü bu hibe fasittir- kısma zamindir.
Kendisiyle fetva verilen ve mutemed olan görüşe göre, o hibeye kabızla malik olur. Yakında
ge-leceği gibi onda da dimân yoktur.
İşte bu sebeble Vehbâniye´nin, «Birisi diğerine beşi hibe olmak üze-re on dirhem verse, o beş
dirhemi alan adam, helak etse, ona zamin olur.» sözü zayıftır.
İZAH
«Her biri başka tür bir ticaret iddia etseler ilh...» Meselâ, birisi, «kumaş ticareti» derken diğeri,
«buğday ticareti» dese.
«Mâlikin ilh...» Çünkü onlar mudarebenin hususî olduğunda ittifak etmişlerdir. O zaman muteber
olan söz, tarafından izin alınan kimsenin sözüdür. S.
«Geçerli olduğuna dair ilh...» Yani o zaman delil, dımânı kaldırmak için değil, tasarrufunun geçerli
olması içindir. Çünkü dımânın kaldırıl-ması için delil getirse, kabul edilmez.
«Vakit tayin edilse ilh...» Yani sermaye sahibi, «Ben sana Ramazan ayında kumaş ticareti üzerine
çalışman için mudarebe için verdim.» dese, işletmeci de, «Hayır, sen bana Şevval ayında yiyecek
maddeleri alıp satmam için verdin.» dese ve her ikisi de delil ikâme etseler.
«Hüküm sonraki delil ile verilir ilh...» Çünkü iki şarttan sonuncusu öncekini nesheder.
«Vakit tayin ...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
«
Son Düzenleme: 08 Şubat 2010, 00:36:51 Gönderen: Neslinur
»
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...