Sonsuz hamd ve şükür alemlerin Rabbi ALLAH CC. ya ,sonsuz salatü selam O'nun Habibi ve Resulu MUHAMMED SAV.efendimize olsun.
Cenab-u Rabbülalemin nasip edip o kutsal vazifeyi ifa etmeye gittiğimizde başımızdan geçen enteresan bir olayı siz kardeşlerimle paylaşmak istedim.
Kutsal ve şerefli şehir Medine-i Münevverede bir akşam yatsı namazını eda ettikten sonra,oraları daha iyi bilip tanıyan bir hoca arkadaşımızla birlikte çarşıya gezmeye çıktık.Dolaşırken başında sarığı,sakalı ehli sünnet siması da orta Asya yada Turki cumhuriyetlerinden olduğunu anımsatan ,dükkanında saat,takı,hediyelik eşya türünden mallar satan bir amcamıza selam verdik.O da selamımızı alıp bizi dükkanına buyur etti.Tanışma safhasında bizim Türkiye'den
olduğumuzu elbiselerimizin üzerinde bulunan Türk bayrağından anlayınca ;kendisinin de Özbekistanlı olduğunu söyledi.
İkramı olan çayları yudumlarken bir taraftanda sohbetimizi koyulaştırdık.İşlerini sorduk,elhamdülillah geçiniyoruz dedi;
kaç senedir buradasınız dedik;ottuz seneyi aşkın burada olduklarını fakat Suudi yetkililerin suudi olmayandan başkasına
kimlik vermediğini sadece oturma izni ile kalabildiklerini söyledi.Bazı zorluklardan söylemek istemesede,rahatsızlık duy-
dukları belli oluyordu.Tam o sıralar kral Abdülaziz vefat etmiş yerine şimdiki kralları Abdullah ibni Abdülaziz tahta oturmuştu.Yeni gelen kralın döneminde inşallah sıkıntılarının giderilebilmelerini diledik,bazı şeylerinin düzelebileceğini söyledik.Adamcağız başını salladı zannetmiyorum deyince,bizde "yahu muhterem o düzeltemedi bu yapamaz diyorsunuz ,peki nezaman düzelecek "dedik.Cevabı şu oldu "Osmanlı ne zaman bir daha bu topraklara gelirse,burası o zaman düzelir evlat"dedi.
Bende o an bir daha anladım ki yanlız bizler değil ;bütün dünya Osmanlıyı hasretle bekliyor...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın