En büyük yanlışımız ne

EN BÜYÜK YANLIŞIMIZ NE?

Temmuz 2011 70.SAYI

Gençler hayat yolunda adım adım ilerlerken acaba nerelerde takılıp tökezliyorlar? Okul başarılarını, mesleki kariyerlerini, özel yaşamlarını ve manevi gelişimlerini etkileyecek ne tür hatalara düşüyorlar? Bunlar ne kadar ciddi sonuçlar doğuruyor ve bizler iş bu noktalara gelmeden neler yapabiliriz?

Genç arkadaşlar bu sorulara yanıt aradılar bu ay. Kimi gençlerin düştüğü en büyük hatanın amaçsızlık ve bilinçsizlik olduğunu belirtti, kimi ise başkalarına benzemenin yanlışlığından dem vurdu. Ayrıca bu ay Almanya’dan bize yazan iki arkadaşımızın da görüşlerine yer verdik ki onların bulundukları ortamdan aktaracakları bizim için gerçekten önemli ipuçları taşıyordu.

Herkesin yanlışının kendi içinde değişkenlik göstermesine rağmen, çağımızda sıkça rastladığımız genel hataları gözler önüne serdi gelen cevaplar. O halde buyurun, gençlerin düştüğü en büyük yanlış acaba neymiş ve nasıl düzelirmiş beraberce öğrenelim.

GENÇLER DOĞRU BİLDİKLERİNİ SANIYOR

Bence gençlerin düştüğü en büyük yanlış, doğru bildiğini sanmaktır. Bu yargıyı çeşitli şekillerde genişletebiliriz. Mesela, yaptığı seçimi doğru sanmak, takılacağı arkadaşları doğru seçtiğini sanmak, etrafından aldığı bilgileri doğru sanmak, yaptığı hareketleri doğru sanmak vb.

Gençler eğer bilmişlik yanlışına düşerlerse bundan kurtulmaları zor olur. Zaten gençlik insanın geliştiği, belki değiştiği, farklılaştığı bir dönemdir. Eğer bu dönemde yanlışa düşer ve buna da iyice inanırsa geri dönüşü çok zor olur. Bunu düzeltmek için gençlerin tecrübe ve bilgilerine güvendiği, aynı zamanda da hayatta başarılı olmuş kişileri bulup bu insanlardan yardım almalılar. Öğrendiklerini sorgulamalılar. Kendilerine hayatın değişik pozisyonlarından bakarak davranışlarını objektif olarak görmeliler. Birbirleriyle istişare etmeli, bilgi alışverişinde bulunmalılar.
MEHMET ALİ ÇELİK, 16

BAŞKALARINA BENZEMEYE ÇALIŞMAK TEHLİKELİ OLABİLİR

Gençlerin düştüğü en büyük yanlış başkalarına özenmeleridir. Çoğunlukla kötü alışkanlıklara bu şekilde başlarlar. Örneğin gencin bir arkadaşı sigara içiyorsa veya madde bağımlısıysa genç birey bundan etkilenerek bu alışkanlıklara başlayabilir. Bunun yanı sıra gençler fiziksel özelliklerini de başkalarına benzetmeye çalışırlar. Genç kızların sıfır beden merakı yüzünden aç kalmaları ve hastalanmaları buna örnektir.

Gençler öncelikle kendilerini tanımalıdırlar. Kendileriyle barışık olup diğer insanlara benzemeye çalışmamalıdırlar. Bu konuda aileye büyük bir görev düşmektedir. Aileleler, çocuklarına temel eğitim vermeli ve özgüven aşılamalıdır.
ELİFNUR ÇABUK, 16

ÇÖZÜM AİLE BAĞLARINI KUVVETLENDİRMEKTE

Gençlerin düştüğü hataların en önemlilerinden biri özgürlük adı altında yaşanan olaylardır. Birçok genç özgürlük adı altında kendine sınır tanımayıp helal ve haram dairesi arasında bocalamaktadır. Haram olanı helal, helal olanı ise haram bilebiliyorlar. Bunun tek nedeni ise “bilinçsizlik”tir. Bunun dışında kendini yetersiz hissetme; her şeyin en üstününü, orijinalini, iyisini istemek bir hastalık haline gelmiş. Bu da kendini bulunduğu ortama kanıtlamak için yapılıyor.Yurtdışında yaşayan birisi olarak bunu çok açık ve net görebiliyorum. Yabancılarla arkadaşlık kurup onlara benzemeyi marifet bilen gençlerin daha sonraki akıbetleri meçhuldür. Düştükleri çukurun farkında değillerdir. Bunun çözümü ise bulunulan ortamdan sıyrılıp arkadaşa güven duymak yerine, ailelerle daha sıkı iletişim kurmak, onlarla bağı koparmamaktır. Ya da yabancı ülkelerde yaşayan gençlerin dini ve ahlaki kurallara hassasiyet göstermesi sağlanabilir. Burada en büyük görev büyüklerimize düşer. Unutmayalım ki ağaç yaşken eğilir.
RAHİME KÖK, 21 (ALMANYA/HEİLBRONN)

APAÇİ GÖRDÜN ÖZENDİN, KOLBASTI GÖRDÜN ÖZENDİN

Günümüzdeki gençlerin düştükleri en büyük hatalardan biri arkadaş çevrelerine özen duymalarıdır. Geçenlerde bir yazı okudum, çok hoşuma gitti. Tam biz gençlerin durumunu açık ve net bir şekilde ortaya koyuyordu yazı ve şöyle diyordu: “Apaçi gördün, özendin; kolbastı gördün, özendin. Peki Rabbi’nin namazını 1400 yıldır biliyorsun, neden uygulamıyorsun?” Bu nedenle nereye çekersen oraya giden (Face) gençliğe hayır diyorum. Batıya özenip de batılılaşan gençlik ilk etapta nasıl bir ecdadı temsil ettiğini düşünüp ne yapması gerektiğini bilmeli ki daha sağlıklı nesiller yetişebilsin.
RABİA SERİN, 19 (ALMANYA/STUTTGART)

AMAÇSIZLIK, GENCİ RÜZGAR GİBİ SAVURUR

Gençlerin düştüğü en büyük yanlış kesinlikle bilinçsizliktir. Gözlemlerim sonucunda şu kanıya vardım: Hiç kimse gayesi uğruna fedakarlık yapmıyor. Ve hiç kimse ne yapması gerektiğini bilmiyor. Daha büyük bir sorun söyleyeyim size. İnsanların Müslümanlık ve insanlık adına ulaşmak istediği bir amacı yok. Amacı olmayan bir insan yaşamak için yaşıyordur. Ya da zorunda olduğu için. İşte bu noktada rüzgar devreye giriyor. Rüzgar o kadar kuvvetli ki sürükleyemeyeceği yer yok. Emin olduğum tek şey var. O sürüklenmenin sonunun hiç hayır olmadığı. Buna çözüm olarak gençlerin bilinçlendirilmesini öneriyorum;)
ŞEYMA İREN, 16

EN BÜYÜK YANLIŞ ASOSYALLİKTİR

Bence teknolojinin gelişmiş olduğu şu 21. yy.da insanlar ya aptal kutusunda hapsolmuş durumda ya internette forum sitelerinde insanlarla konuşmaya çalışmakta ya da Facebook, Twitter gibi sitelerde konuşacak birilerini aramaktadır.

Bir de bu çağda doğmuş gençleri düşünün. Bahçede arkadaşlarıyla top oynayamayan o kadar genç var ki… Bunun geleceğimize zarar verdiğine inanıyorum. İletişim çağında yüz yüze iletişim kurmaktan aciz, deyim yerindeyse ağzı pas tutmuş, yeni bir gençlik geliyor!
AZİZ TALHA YAVUZ, 16

Gülnar Funda AKBULUT
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın