Tatil yapmak zaman öldürmek değildir

Tatil yapmak zaman öldürmek değildir

Haziran 2007 21.SAYI

Yoğun ve yorucu bir sene daha geride kaldı. Önümüz yaz ve uzun bir tatil süreci kapıda bekliyor. Doğrusu insan, bedenini ve zihnini dinlendirmeye ihtiyaç duymuyor değil. Fakat tatil yapmak, amaçsızca vakit öldürmek anlamına gelmiyor. Tatilin, zamanı boşa geçirmek olmadığını düşünen bilinçli gençler de günlerini verimli geçirebilmek için yeni fikirler üretiyorlar.

Gençlerden bir kısmı sene içinde vakit ayıramadıkları kurslara katılmak için yaz aylarının bulunmaz fırsat olduğunu düşünüyor. Nispeten daha az yoğun olunan bu aylarda tezhip, nakış, ebru, yabancı dil, fotoğrafçılık gibi ilgi duydukları alana vakit ayırıyorlar. Bunun için kursa devam edenler olduğu gibi işi bilen tanıdıklarından yardım alanlar da var.

Tatilde yardım kuruluşlarında gönüllü çalışan bir grup genç ise, birçok yardım kuruluşunun erzaklarının paketlenmesi ve dağıtılması için gönüllü elemana ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Manen huzurlu hissetmelerini sağlayan bu uğraşın yazın yapılabilecek güzel işlerden biri olduğunu düşünüyor ve diğer gençlere de böyle çalışmalarda yer almalarını öneriyorlar. Bunun için herhangi bir yardım kuruluşuyla iletişime geçip gönüllü olmak istediğinizi söylemenin yeterli olduğunu da ilave ediyorlar. Gençlerin büyük bir oranı yazın Kur’an kursuna giderek dini bilgilerini geliştiriyor. Yüzme, piknik, tiyatro ve benzeri birçok faaliyeti içinde barındıran Kur’an kursları, öğrenirken eğlenmeyi de sağlayan güzel bir seçenek. Geçen yaz böyle bir kursa katılan Emin Uğursoy aynı kursa tekrar gitmek için bu yazı iple çektiğini söylüyor.

Tatil günlerini dolu dolu geçirmek isteyen gençlerin bir diğer tercihi, yaşadıkları şehrin sahip olduğu tarihi mirası tanımaya yönelik geziler yapmak yönünde. İmkanı olanlar yurt dışına da gidiyor. Geçen yaz Mostar Dergisi’nin düzenlediği Bosna gezisine katılan Zehra Akben geziyle ilgili düşüncelerini aktarırken ülke içinde ve dışındaki tarihi mirasımızı tüm gençlerin tanıması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “On tane kitap okusam Bosna’da yaşananlar ve oradaki Osmanlı mirası hakkında bu kadar bilgi edinemezdim.” Bu gezi sayesinde kardeş bir halkla olan ortak kültürümüzü tanıdığını belirten Zehra, onlarla dipdiri bir gönül bağına da kavuştuğunu belirtiyor.

Tatil, kitap okumak için bulunmaz bir fırsat

Düzenli kitap okumaya geç başladığını söyleyen Saliha ise yaz tatilini, bu eksiğini kapatmak için değerlendirmeyi düşünmüş ve daha önce okuyamadığı önemli eserler için kendisine bir okuma planı hazırlamış. Eğer siz de kitap okumaya vakit bulamamanın zorluğunu yaşayanlardansanız Saliha gibi okuma planı yapabilir ve böylece kendinizi daha çok geliştirme fırsatı yakalamış olursunuz. Hatta aynı çalışmayı arkadaşlarınızla yürütebilirsiniz. Bir okuma grubu oluşturup haftanın belirli bir günü arkadaşlarınızla, önceden hazırladığınız listeye göre okuduğunuz ortak kitaplar hakkında konuşabilirsiniz. Bu toplantıları bir de piknik ortamında yaparsanız sizin için daha eğlenceli hale gelecektir. Böylece kitap okumaktan çabuk sıkılıp, elindeki eserin sonuna gelemeyen arkadaşlarınıza da yardım edebilirsiniz. Bu arada kitap okumanın herkes için aynı ölçüde ilgi çekici olmadığını unutmayın. Bunu dikkate alarak herkesin okumak isteyeceği kısa metinlerle başlayabilirsiniz.

Artık erkek-kadın fark etmeksizin herkes mutfağa girip bir şeyler hazırlayarak stres atmaya çalışıyor. Bazı gençler de mutfak kabiliyetlerini geliştirmek için bir grup oluşturup arkadaşlarıyla hoş vakit geçiriyorlar. Bunun için annelerinden yardım aldıkları gibi ara sıra eğlenceli deneyimler yaşamak için yazılı tarifleri yardım almadan da uyguladıklarını söylüyorlar. Yurt içi veya dışındaki yaz kurslarına katılarak yabancı dillerini geliştirmek, enstrüman kurslarına devam etmek, bilgi sahibi oldukları alanlarda ihtiyaç duyanlara ders vermek ve uygun kulüplerde sportif faaliyetlere katılmak, yaz tatilini atıl geçirmek istemeyen gençlerin tercih ettiği diğer faaliyetler arasında.

Hatice BEKTAŞOĞLU
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın