1) Duvarlara Resim Asmak Duvara asılan resim -ister cisim, isterse gölge olsun-bunları asmak caiz değildir. İmkân sahibinin bizzat yırtması mümkün değilse de, söktürmesi vaciptir.
a) Hz. Aişe şöyle anlatmaktadır.Hz. Peygamber (s.a) odama girdi ve üzerinde şekiller (bir rivayette kanatlı atların resmi)bulunanbir perde ile örttüğüm dolabımı görünce kızdı ve o perdeyi parçalayarak bana, "Ey Aişe! Kıyamet Günü 'nde en fazla azaba çarptırılacak olanlar, Allah'ın yarattıklarım resmedenlerdir" dedi.
Başka bir rivayete göre; "Bu resimleri yapanlar, azap görürler ve kendilerine yaptıkları resimleri dirilt-
meleri söylenir". Sonra Rasûlullah şöyle buyurur: "İçinde resim bulunan bir eve melekler girmezler".
Hz. Aişe diyor ki; "O perdeyi kestik ve parçalarından bir veya iki yastık yüzü yaptık. İçinde resim bulunan birisinin üzerine yaslandığını gördüm"[89]
b) Hz. Peygamber, Cebrail'in kendisine gelerek şöyle dediğini söylemiştir:Akşam sana geldiğimde içeri girmememe mani olan olan husus, kapıdaki insan resmi, evin içinde üstünde resimler bulunan örtü ve bir köpek bulunmasıdır. Evde bulunan resmin kesilmesini ve odun gibi olmasını emret. Emret de içerideki perde de parçalansın ve parçalarından iki yastık yapılsın. Yine emret ki o köpek dışarı çıkarılsın. Çünkü biz melekler içinde resim ve köpek bulunan eve girmeyiz!
Bunun üzerine eve bakıldığında, Hasan ve Hüseyin'e ait minik bir köpeğin, ranzalarının altında bulunduğu görüldü.
Başka bir rivayete göre, Hz. Peygamber'in yatağı altında bir köpek görüldüğünde, Hz. Peygamber Hz. Aişe'ye bu hayvanın ne zaman oraya girdiğini sorar. Hz. Aişe; "Vallahi bilmiyorum" deyince Hz. Peygamber hayvanın oradan çıkarılarak dışarı atılmasını emreder. Sonra bizzat eliyle su getirerek köpeğin yattığı yere serper.[90]
[89] Buhari, 1/317, 318, Müsüm, 6/157, Müsned-i Ahmed, 6/229, 281
[90] Ebu Davud, 2/189, Nesâî, 2/302, Tirmizi, 4/21, Müsned-i Ahmed, 2/305 Nasıruddin Elbani, Hadîs-i Şeriflere Göre Evlenme Adabı, Arslan Yayınları: 70-72.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın