Selamun Aleyküm. Kişinin, kendi malını koruması için bir başkasına emanet olarak bırakmasına “vedia akdi” denir. Bu şekilde muhafaza amacıyla bırakılan mal, o kişinin yanında emanettir. Bu malı, nasıl korunması gerekiyorsa (mesela hayvan ahırda, mücevher kasa veya çekmecede korunur) o şekilde korur. Dolayısıyla emanet alan kişinin, malı koruma konusunda herhangi bir kusuru veya teaddisi (sahibinin izni olmadan kullanması) olmadığı sürece, emanet bırakılan mala gelen zararı tazmin yükümlülüğü olmaz (Merğinani, el-Hidaye, III, 208; Nevevi, Minhacu’t-talibin, 360-361; Mecelle, 68 md. ). Zira Peygamber (s.a.s.) “Hıyanet etme gibi bir kusuru yoksa emanet (vedia) alan kişi, mala gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olmaz.” (Abdurrezzak, el-Musannef, VIII, 178; Darekutni, Sünen, III, 41) buyurarak, emanetçinin kusuru olmadığı sürece kendisine bırakılan mala gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olmayacağını beyan etmiştir.
Ancak zarar, emanetçinin korumadaki bir kusuru veya mal sahibinin izni olmadığı halde kullanması gibi bir hıyaneti sebebiyle meydana gelecek olursa, o kişinin bunu tazmin etmesi gerekir .
Çok güzel bir paylaşım Allah razı olsun.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın