> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri >  el İtisam > 4 ve 5. örnekler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 4 ve 5. örnekler  (Okunma Sayısı 672 defa)
31 Mayıs 2011, 16:34:15
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 31 Mayıs 2011, 16:34:15 »



Dördüncü Örnek:



Âlimler suç zanlısı kişinin dövülerek cezalan­dırılması konusunda ihtilaf etmişlerdir. İmam Mâlik suç zanlısının hapsedilmesinin; her ne kadar hapis de bir çeşit işkence ise de caiz olduğu görüşündedir. Maliki mezhebi âlimleri bu kişiyi dövmenin de caiz olduğunu bildirmişlerdir, âlimlere göre bu konudaki hüküm, sanatkârların sebebiyet verdiği zararı ödemesi kabilindendir. Çünkü suç zanlısına hapis ve dayak cezası uygulanmazsa hırsızların ve gaspçıların ellerindeki malları kurtarmak imkânsız hâle gelir. Çünkü bazen delil ile isbat güçleşebilir. Suçun belirlenmesi ve itiraf edilmesi sonucunu elde edebilmek için zanlıyı cezalandırmakta maslahat vardır.
Şayet "Bu, suçsuz kimselere işkence edilmesi kapısını açar" de­nirse, buna söyle cevap verilir: Suç zanlısı olan kimseye ceza vermemek, (insanların çalınan) mallarını geri almak imkanını ortadan kaldırır. Hatta böyle kimselere ceza vermemenin zararı daha şiddetlidir. Çünkü sadece kuru iddia ile hiç kimseye işkence edilmez. Bu tür bir cezaya yönelmek, zan kabilinden de olsa insanın kalbinde etkili olan, gönlünde iz bırakan bir ipucunun bulunması halinde olur. Suçsuz, günahsız insanlara ceza verilmiş olması mümkün ise de çoğunlukla suçsuza ceza verilmez. Verilse dahi buna göz yumulabilir. Nitekim sanatkârlara zarar ödetmede de böyledir.
Burada "Böyle bir kimseyi dövmekle cezalandırmanın bir faydası yoktur. Bu durumda ikrar/itiraf ederse bu durumdaki ikrar kabul edilmez." denilirse, bunun cevabı şöyledir:
Bu cezalandırmanın iki faydası vardır:
Birincisi: Bu yol ile (çalınan) mal belirlenir. Sahibi delil ile malın kendisine ait olduğunu isbat eder. Bunun faydası açıktır.
İkincisi: Bu durumdaki kimseye bu ceza verilince, başkaları için caydırıcı olur. Bu tür suçlara yönelme çoğalmaz. Benzeri fesat çeşitleri azalır.
Sahnûn bunlardan başka üçüncü bir fayda daha söylemiştir. O da cezayı görünce yaptığı ikrar/itiraf dikkate alınır. Gerçi alimler bunun zayıf olduğunu söylemişlerdir. Çünkü Yüce ALLAH:
"Dinde zorlama yoktur." buyurmuştur. (Bakara, 256)
Fakat Sahnûn'a göre bu ayet, meşru olmayan zorlamaları ifade etmektedir. Eşini boşa­ması için bir adamın zorlaması gibi. Fakat doğru bir yol ile (sağlıklı ve meşru bir gerekçe ile) zorlanırsa, bu geçerli olur. Nitekim kılıç zoru ile müslüman olan kimsenin müslümanlığı geçerli olur. Sahnun'un görüşünde olmayanlarca da bu faide uygun düşebilir. Cezalandırma sırasında ikrar edip, güvenli duruma döndüğünde ikrarına devam ederse, bu ikrarı dikkate alınıp, kabul edilir.
Gazzali, İmâm Şafiî'nin bu görüşte olmadığını naklettikten sonra şöyle diyor: Genel bir ifadeyle mesele ictihad alanı içindedir. Biz, kesinlikle Mâliki mezhebindeki görüşle hükmetmeyiz. Maslahat­larda çelişki olduğu zaman bu, etkili kıyaslarda çelişki olduğu görüşüne yakındır.


Beşinci Örnek: Emrine itaat edilen bir devlet başkanı, sınırları geniş olan ülkeyi korumak için ordunun (asker sayısının) artırılması ihtiyacı içinde olabilir. Fakat hazine boştur. Askerin ihtiyacı o derece artmıştır ki devlet bu ihtiyacı karşılayamayacak haldedir. Bu durumda devlet başkanı adaletli biri olmak şartıyle zenginlere ordunun ihtiyacını derhal karşılayacak şekilde görevlendirme yapabilir. Hazinede varlık oluşuncaya kadar buna devam edebilir. Devlet başkanı bu görevlendirmede mahsul, gelir ve başkaca kaynakları kullanmaya dikkat etmelidir. Tâ ki bu parasal görevlendirme insan­ların hoşnut olmamasına yol açmasın. Pek çok insandan azar azar toplanacak katılımlarla, hiçbir kimseye zarar vermeden amaca ulaşılmış olur.
Daha önceleri böyle bir şey yapıldığı nakledilmemiştir. Çünkü o zamanlar hazinede bolluk var idi. Zamanımızda ise böyle değildir. Problem bu uygulamaya gitmeye elverişlidir. Bunda maslahat açıktır. Çünkü eğer devlet başkanı bu düzenlemeyi yapmaz ise otoritesi yok olur ve ülkemiz kâfirlerin eline geçme tehlikesi ile karşı karşıya kalır.
Bu düzenleme tamamen devlet başkanının adaletli otoritesi ile olmalıdır. Devlet başkanının bu uygulamasının bir bela olduğu çekincesini ileri sürenler, devletin otoritesi yok olunca, sahip olduk­ları malların birazını vermek şurda dursun, tamamını kaybetme durumunda olurlar. İnsanların malının bir kısmını almak zararı ile bu büyük zararın karşılaştırılması, ikincinin yerine birinciyi tercih etme hususunda tartışma söz konusu olmaz. Delil incelemesine gerek kalmadan, dinin amaçlarından birinin malı korumak olduğu bilinen bir şeydir.
Burada bir başka uygunluktan söz edilebilir. Baba çocuğu, vasi (bakımını üstlendiği) yetimi veya kefil kefili olduğu kimse hakkında yaptığı işlemlerde onun için en iyiyi yapmaya riayet etmekle yükümlüdür. Bu kimse bu yükümlülüğü sebebiyle baktığı kişinin masraflarını, ihtiyacı olan harcamaları ve malım korumak veya çoğaltmak için uygun gördüğü her şeyi yapar. Bu hususlarda sonuç elde etmek için bol bol harcama yapar. İslamın maslahatı daha geneldir. İslamla ilgili maslahat çocukla ilgili maslahattan daha aşağı derecede değildir. Müslümanların başkanı durumunda olan kimsenin ilgisi/dikkati, sıradan bir kimsenin bakımı ile yükümlü olduğu kimseye olan ilgisinden daha geride bir düzeyde olamaz.
Kâfirler müslümanların toprağını işgal etse, bunlara karşı durmak için yardımcı olmak farz olur. Devlet başkanı müslümanlara çağrıda bulununca, bu çağrıya cevap vermek farzdır. Böyle bir durumda mal harcamadan fazla olarak, canları bitkin bırakmak ve tehlikeye belki de yok olmaya maruz bırakmak vardır. Bu ise ancak dini korumak ve müslümanların maslahatını sağlamak içindir.
Topraklarını kâfirlerin işgal ettiği müslümanların karşı saldırıya geçtiğini varsayarsak, devlet başkanı da devletin gücünün zayıfla­dığını hissederse, tüm müslümanların onlara imdat yetiştirmesi farzdır. Nasıl olmasın ki her dinde, cihadda bulunmak halka farzdır. Cihad ancak (ölmemek için) rızkını elde etmek zorunda olandan düşer. Böyle bir durumda para ve mal sarf etme hususu tartışılmaz.
Kendilerinden korkulan kâfirlerin yok olduğunu varsaysak, müslümanlar arasında fitne çıkıp birbirlerine düşmesinden emin olunamaz. Mesele gene aynen olduğu gibidir. Bozgunculuk beklentisi hazır kapıdadır. Mutlaka korunmak gereklidir.
İşte bu da doğru/yerinde bir uygunluktur. Şu kadar ki zorunlu­luk halinde başvurulan bir uygulamadır. Dolayısıyle zorunluluğun derecesine göre buna başvurulur. Zorunluluk olmadıkça bu hüküm sahih olmaz. Ekonomik sıkıntıda devlet hazinesine girdi beklentisi ve ümidi varsa (halktan) ödünç alınır. Hazineye işe yarayacak bir girdi beklentisi yok ise, mutlaka varlıklı kimselere ekonomiyi (destekleme) görevi yüklenir.
Bu meseleye Gazzali, kitaplarında pek çok yerde değinmiştir. Daha sonra İbnu’l Arabi Ahkâm'ul Kur'an'ında Gazzaliyi izlemiştir. Bu uygulamanın caiz olması için devlet başkanının adaletli olması şarttır. Ayrıca halkın malının alınıp verilmesi meşru bir şekilde olmalıdır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 31 Mayıs 2011, 16:36:32 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 4 ve 5. örnekler
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:27:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 4 ve 5. örnekler rüya tabiri,4 ve 5. örnekler mekke canlı, 4 ve 5. örnekler kabe canlı yayın, 4 ve 5. örnekler Üç boyutlu kuran oku 4 ve 5. örnekler kuran ı kerim, 4 ve 5. örnekler peygamber kıssaları,4 ve 5. örnekler ilitam ders soruları, 4 ve 5. örneklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes