> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye >  Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi  (Okunma Sayısı 1122 defa)
02 Şubat 2011, 03:02:37
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 02 Şubat 2011, 03:02:37 »



Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi


Ebu Ubeyde´nin Sifu´l-Bahr Seriyyesi

Büyük Fetih.

Hatib B. Ebi Beltaa´nın Kıssası

Fasıl

Hz. Peygamberin Amcası Abbas´ın Müslüman Oluşu.

Fasıl

Rasûlullah (S.A.V.)´In Mekke´ye Girişi

Fasıl



Ebu Ubeyde´nin Sifu´l-Bahr Seriyyesi


İmam Malik, Vehb b. Keysan kanalı ile Cabir´in şöyle dediğini ri­vayet etmiştir: "Rasûlullah (s.a.v.), bir seriyyeyi sahil taraflarına gön­derdi. Başlarına da Ebu Ubeyde b. Cerrahı emir (komutan) tayin et­ti. Bunlar 300 kişi idiler. Ben de aralarında idim.

Yola çıktık, bir süre sonra azığımız tükendi. Ebu Ubeyde, askerle­rin kalan yiyeceklerinin toplanmasını emretti. Benim dağarcığımda hurma vardı. Hergün bize azar azar azık veriyordu. Nihayet azıklar tükenmeye yüz tuttu. Elimize adam başı birer hurma geçiyordu. Ben:

- Bir hurmanın ne faydası olur bize diye sorunca Ebu Ubeyde şöyle dedi:

- Tükendiği zaman biz bunun yokluğunu gördük.

Sonra deniz kıyısına vardık. Orada küçük bir dağ iriliğinde bir balık gördük. Ordu, onsekiz gece o balığın eti ile geçindi. Sonra Ebu Ubeyde, balığın kaburga kemiklerinden ikisinin yere dikilmesini em­retti. Sonra devesinin o kaburga kemiklerinin altından geçmesini emretti. Deve geçti ve hörgücü kaburga kemiklerine değmedi."

Buharî ve Müslim´in sahihlerinde de bu hadise, Süfyan b. Uyeyne tariki ile Amr b. Dinar´dan rivayet edilmektedir ki, bu rivayette, Ca­bir´in şöyle dediği naklediliyor:

"Rasûlullah (s.a.v.), bizi 300 süvariden oluşan bir seriyye olarak yola çıkardı. Emirimiz, Ebu Ubeyde b. Cerrah idi. Görevimiz, Kureyş kervanını gözetlemek idi. Çok şiddetli bir açlığa mahkum kaldık. Ni­hayet ağaç yapraklarını yemeğe başladık. Bu yüzden askerlerimize, ağaç yaprağı yiyen asker denildi. Adamın biri üç deve kesti. Sonra üç deve daha kesti. Sonra üç tane daha ilave etti. Ebu Ubeyde, onu böyle yapmaktan menetti Nihayet deniz, Anber adında bir hayvanı kıyıya attı. Onbeş gün boyunca o hayvanın etini yiyerek geçindik. Şişmanla­dık, vücutlarımız eski haline gelip iyileşti."

Sonra Cabir, kaburga hadisesini de anlatmıştır.

Bu hadiste geçen: "Görevimiz, Kureyş kervanını gözetlemekti." sözleri, bu seriyyenin Hudeybiye sulhu öncesinde göreve çıktığını is-batlıyor. Doğrusunu Allah bilir. Seriyyedeki adamlar için develeri ke­sen adam, Kays b. Sa´d b. Ubade (r.a.)´dir."

Hafız el-Beyhakî, Ebu Bekir b. İshak kanalı ile Cabir´in şöyle de­diğini rivayet etmiştir: "Rasûlullah (s.a.v.), bizi bir seriyyede gönder­di. Başımıza Ebu Ubeyde´yi emir tayin etti. Kureyş´e ait bir kervanı yakalamakla görevli idik. Bize azık olarak bir dağarak içinde hurma verildi. Başka bir azığımız yoktu. Ebu Ubeyde, bize birer tane hurma veriyordu.

Ravi diyor ki: Ben ona:

- O bir hurmayı ne yapıyordunuz diye sordum. Cabir dedi ki:

- Çocuğun emişi gibi biz o hurmayı ağzımızda tutup emiyorduk. Sonra üzerine su içiyorduk. Bu bize bir gün bir gece yetiyordu. Değ­neğimizi ağaç yaprağına vuruyorduk. Düşen yaprağı su ile ıslatıp yi­yorduk.

Bu halde iken yolumuza devam ettik. Deniz kıyısına vardık. De­niz kıyısında büyük bir kum tepesi gibi bir şeyin yükseldiğini gördük. Yanma vardığımızda Anber denen bir hayvanın su üzerinde olduğu­nu gördük. Ebu Ubeyde:

- Bu ölüdür, dedi.

Sonra sözüne devamla dedi ki: Hayır, biz Rasûlullah (s.a.v.)´m el­çileriyiz ve Allah yolundayız. Siz de mecbur kaldınız. Zaruret halin­desiniz, bundan yeyin.

Biz bir ay müddetle o hayvanın etini yiyerek geçindik. 300 kişi idik. Şişmanladık. Öyle ki onun göz çukurundan testilerle yağ alıyor­duk. Her et koparışımızda bir öküz gövdesi kadar koparıyorduk. Ebu Ubeyde, bizden on üç kişiyi alıp bu hayvanın göz çukurunun üzerine oturttu. Kaburga kemiklerinden birini alıp yere dikti. Sonra en bü­yük deveyi onun altından geçirdi. Bu hayvanın etini kavurup kurut­tuk. Medine´ye geldiğimizde Rasûlullah (s.a.v.)´a vardık. Durumu kendisine anlattığımızda o şöyle buyurdu: "O, Allah´ın size çıkardığı bir rızıktır. Şimdi o hayvanın etinden yanınızda biraz var mı ki, bize yediresiniz "

Biz de yanımızdaki etlerden birazım Rasûlullah (s.a.v.)´a gönder­dik. O da yedi."

Ben derim ki: Bu ifadelerin çoğundan anlaşıldığına göre bu seriy-ye, Hudeybiye barışından önce görev yapmıştır. Ama biz, merhum Hafız el-Beyhakî´ye uyarak bu seriyyeyi bu kısımda anlattık. Çünkü o da bu gazveyi, Mu´te gazvesini anlattıktan sonra ve Mekke fethini anlatmadan önce nakletmiştir. Doğrusunu Allah bilir,

Buharî, Mu´te gazvesini anlattıktan sonra Üsame b. Zeyd´in Cü-heyne mmtıkasıridaki Harakat´a giden seriyyesini anlatmış ve şöyle demiştir: "Amr b. Muhammed, Hüşeym kanalı ile Üsame b. Zeyd´in bize şöyle dediğini anlattı: "Rasûlullah (s.a.v.), bizi Harakat´a gönder­di. Sabahleyin o kavme hücum edip onları hezimete uğrattık. Ben ve Ensâr´dan birisi onlardan bir adama yetiştik. Üzerine vardığımızda; "La ilahe illallah" dedi. Ensârî olan arkadaşım ondan geri durdu. Ben ise mızrağımla ona vurdum ve öldürdüm. Medine´ye geldiğimizde bu haber Peygamber (s.a.v.)´e ulaştı. Bana şöyle sordu:

- Ey Üsame! "La ilahe illallah" demesinden sonra mı onu öldür­dün

Ben dedim ki:

- O ölümden kurtulmak için böyle dedi.

Rasûlullah (s.a.v.) ise yukarıdaki sözünü hep tekrarladı. Öyle ki ben, o güne kadar keşke Müslüman olmasaydım da o gün Müslüman olsaydım ve günahlarım affedilseydi diye temennide bulundum."

Buharî, daha sonra Yezid b. Ebi Ubeyd tariki ile Seleme b. Ekva´-m şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte yedi gazveye katıldım. Gönderilen seriyyelerden de dokuzuna iştirak et­tim. Bir defasında Ebu Bekir, bir defasında da Üsame b. Zeyd bize e-mirlik yapmıştı. Allah onlardan razı olsun.

Hafiz el-Beyhakî, bu bölümde daha sonra Habeş hükümdarı Ne-caşi´nin Müslüman olarak öldüğünü ve Rasûlullah (s.a.v.)´m da onun ölüm haberini Müslümanlara verdiğini, gıyabî cenaze namazını kıldı­ğını anlatır.

Malik tariki ile Said b. Müseyyeb´den rivayet olunduğuna göre Ebu Hüreyre şöyle demiştir: "Rasûlullah (s.a.v.), Necaşi´nin Ölüm gü­nünde Ölüm haberini insanlara duyurdu. Onları alıp namazgaha gö­türdü. Dört saf halinde dizdi. Dört tekbir getirerek cenaze namazını kıldırdı."

Buharî ve Müslim, Cabir´den rivayet ettiler ki; Rasûlullah (s.â.) şöyle buyurmuştur:

"Bugün salih bir adam Öldü. Ashame´nin (Necaşi´nin) üzerine na­maz kılın."

Bu hadisler önceki sayfalarda geçmiş ve bu konuda gerekli açıklamalar yapılmıştır. Hamd Allah´adır.

Ben derim ki: Kuvvetli görüşe göre Necaşi, Mekke fethinden çok önce vefat etmiştir. Sahih-i Müslim´de anlatıldığına göre Rasûlullah (s.a.v.), çevre ülkelerin hükümdarlarına mektup yazdığında Necaşi´ye de mektup yazmıştır ki, o zaman o Müslüman değildi. Vakidî gibi di­ğer siyer âlimlerinin iddialarına göre o zaman Necaşi Müslüman imiş. Doğrusunu Allah bilir.

Hafız el-Beyhakî, Müslim b. Halid ez-Zencî tariki ile Ümmü Gül-süm´ün şöyle dediğini rivayet etmiştir:

Hz. Peygamber (s.a.v.), Ümmü Seleme ile evlendiğinde şöyle bu­yurdu:

"Necaşi´ye birkaç okka misk ve güzel bir elbise hediye ettim. Ama görüyorum ki, o vefat etmiştir ve hediyeler de mutlaka bana geri gön­derilecektir. Eğer geri gönderilirse -sanırım ki Rasûlullah şöyle dedi:-onları aranızda taksim ederim, (veya şöyle dedi): o hediyeler senin ol­sun."

Durum, Rasûlullah (s.a.v.)´m dediği gibi oldu. Necaşi öldü ve he­diyeler geri gönderildi. Geri gönderilince, o miskin bir okkasını zevce­lerinden birine verdi. Kalanını da Ümmü Seleme´ye verdi. Elbiseyi de Ümmü Seleme´ye verdi. Doğrusunu Allah bilir. [1]



Büyük Fetih


Bu, hicri sekizinci senenin ramazan ayında olmuştur ve Cenâb-ı Allah, bu fethi, Kur´ân-ı Kerîm´in birkaç yerinde zikretmiştir. Şöyle ki:

"İçinizden Mekke´nin fethinden önce sarfeden ve savaşan kimse­ler, daha sonra sarfedip savaşan kimselerle bir değildirler. Berikiler daha üstün derecededirler. Allah, hepsine Cennet´i vadetmiştir." (el-Hadîd, 10.)

"Ey Muhammed! Allah´ın yardımı ve zafer günü gelip, insanların Allah´ın dinine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek teşbih et. Ondan bağışlama dile. Çünkü O, tevbeleri daima kabul edendir."(en-Nasr, 1-3.)

Hudeybiye barışından sonra Mekke´nin fetih sebebi, Muhammed b. İshak´m şu ifadelerinde açıkça görülmektedir: Zührî, Urve b. Zü-beyr tariki ile Misver b. Mahreme ile Mervan b. Hakem´in şöyle de­diklerini bana nakletti: Hudeybiye barış antlaşmasında şu şart vardı: Dileyen kimse, Muhammed´in akdine ve ahdine girebilir. Dileyen kimse, Kureyşlilerin akdine ve ahdine girebilir.

Bunun üzerine Huzaalılar fırlayıp: "Biz Muhammed´in akdine ve ahdine giriyoruz." dediler. Beni Bekir kabilesi de firlayıp: "Biz de Ku­reyşlilerin ahdine ve akdine giriyoruz." dediler.

Bu antlaşmanın yapılmasından itibaren onyedi veya onsekiz ay kadar sessizce beklediler. Sonra bir gece vakti, Beni Bekir kabilesi, Mekke´ye yakın Vetir suyunun yanında Huzaalılara saldırdı. Kureyş-liler de: "Muhammed, şimdi bizim ne yaptığımızı bilmiyor. Gece vakti olduğundan hiç kimse bizi görmez." diyerek silah ve binekle Beni Be­kir kabilesine yardım ettiler. Rasûlullah (s.a.v.)´a olan düşmanlıkla­rından dolayı da Huzaahlarla savaştılar.

Amr b. Salim de Huzaahlarla Beni Bekir kabilesinin Vetir mmtı-kasmdaki çarpışmaları esnasında bineğine binip Medine´ye, Rasûlul­lah (s.a.v.)´m yanına geldi. Olup bitenleri ona haber verdi ve şu beyit­leri okudu:

"Ey Rabbim! Ben Muhammed´den bizim babamızın ve onun ka­dim babasın...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi
« Posted on: 27 Nisan 2024, 04:34:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi rüya tabiri, Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi mekke canlı, Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi kabe canlı yayın, Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi Üç boyutlu kuran oku Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi kuran ı kerim, Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi peygamber kıssaları, Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişi ilitam ders soruları, Rasûlullah (S.A.V.)´ın Mekke´ye Girişiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes