> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi  (Okunma Sayısı 1386 defa)
25 Ocak 2010, 11:06:55
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 25 Ocak 2010, 11:06:55 »





Bazen suyun rengi, tadı ve kokusu değişir ama bununla beraber yi­ne de temiz kalabilir. Böyle bir suyu ibâdetlerde kullanmak sahîh olur. Me­selâ bu suyla abdest alınıp gusül yapılabilir. Ancak bu suyu kullanmak­tan ötürü maddî bir zarar doğmayacaksa kullanılabilir. Sözgelimi bu suyu kullanmakla kişinin organlarından birinde zarar meydana gelecekse bu­nunla abdest almak caiz ve helâl olmaz. Çöl ve yaban yerinde yaşayan­lar, başka su bulamadıklarında, vasfı değişik olan bu suyu kullanmak mec­buriyetinde kalıyorlar. İslâm Dîni, zararlarından emin olmaları hâlinde bu suyu kullanmalarına müsâade etmiştir. Ki Buhârî´nin bu mânâda rivayet ettiği bir haber de buna delâlet etmektedir. Şöyle ki: Müslümanlar Mek­ke´den Medine´ye göç ettiklerinde çokları sıtmaya yakalandılar. Müslü­manların o günkü düşünürleri, “Bathan” denilen bataklığın kurutulması gereğine işaret ettiler. Bataklık kurutulduktan sonra sıtma hastalığı orta­dan kalktı. Bunun üzerine Hz. Aişe (r.a.) şöyle demişti: “Bathan, değişik bir su akıtıyordu.” Sağlığın muntazam olması için sıhhî su tesisatlarının çekilmesi, yerlerde ve ovalardaki su birikinti yerlerini kapatmak gerekir. Zîrâ bu çukurlardaki sular, kirlenip vasıflarını değiştiriyorlar. Ki bu da za­rarlı oluyor.

Bu önlemleri almak, İslâm dininin sağlam hedeflerinin gereğidir. İs­lâm dininin ilkeleri, “faydaları temin edip zararları bertaraf etmek” esası­na dayanmaktadır.

Bazı fıkıhçılar, suyu temizleyici olmaktan çıkarmayan vasıf değişikli­ğine ilişkin bazı örnekler vermişlerdir. Ki bunları şöyle sıralayabiliriz:

1. İçine yerleşmiş olduğu yer veya içinden geçtiği yol dolayısıyla vasıflarının tümünün veya bir kısmının değişmesi. Birincisine örnek: Göl­ler, eski sarnıçlar ve su birikinti yerlerindeki sular gibi. İkincisine örnek ise, tuz ve kükürt gibi madenlerin üzerinden geçip gelen sular gibi.

2. Çok beklemekle suyun vasfının değişmesi. Matara veya kırba gibi kaplarda uzun müddet beklemekten ötürü vasfının değişmesi, suyu temizleyici olmaktan çıkarmaz.

3. İçindeki balıkların doğurmasından veya yosunlardan ötürü vas­fının değişmesi halinde su, temizleyici olmaktan çıkmaz. Yosun içindey­ken kaynatılmadıkça veya kaynatıldıktan sonra içine atılmadıkça suya zarar vermez.


Hanbelîler: Yosun, suyla birlikte kaynatılsa bile suyun temizleyi­ci olmaktan çıkmayacağını ve fakat suya zararı olabileceğini söylemişlerdir.


4. Katran, selem ağacı ve benzeri maddelerle dibâğ edilmiş kapla­rın içindeki suların vasıfları değişirse de, bu sular temizleyici olmaktan çık­mazlar. Dibâğ edilmiş bir kırbaya konan su değişse bile temizleyici ol­maktan çıkmaz.

5. Rüzgârların kuyu ve benzeri gibi, içinde su bulunan yerlere sa­vurdukları tozlar. Saman parçacıkları ve ağaç yaprakları gibi sakınılması zor olan şeylerden ötürü vasıfları değişen sular da temizleyici olmaktan çıkmazlar.

6. Bitişiğinde bulunan şeylerden öturu vasıfları değişen sular da temizleyici olmaktan çıkmazlar. Meselâ bir leş, su kenarına konulur da onun pis kokusundan dolayı suyun vasfı değişirse bu, onu temizleyici ol­maktan çıkarmaz. Ama bu câhil köylülerin yapmakta oldukları en çirkin işlerden biridir. Hayvan leşlerini su kıyılarına, hem de kullanmakta olduk­ları suyun kıyısına atmakta ve bundan çıkan pis kokular da etrafa yayıl­maktadır. Şerîat sahibi her ne kadar bu sulardan abdest almaya ve gusül yapmaya müsaade etmişse de, diğer taraftan, kullanılması halinde zarar doğuracaksa bu suları kullanmayı yasaklamıştır.[41]


Temiz, Fakat Temizleyici Olmayan Sular


Tanımı: Kullanılmış, fakat pis olmayan sulara, temiz, fakat temizleyi­ci olmayan sular denir. Bu suları içmek, yemek pişirmek ve diğer adet îcâbı günlük işlerde kullanmak sahihtir. Abdest almak, gusül yapmak gi­bi ibâdet işlerinde kullanılması ise sahîh değildir.

Çeşitleri: Bu suların çeşitleri üçtür:


Malikiler dediler ki: Temiz ve fakat temizleyici olmayan sular tek çeşittir. Ki o da, kendisine temiz bir şey karışıp üç vasfından biri değişen sudur. Buna temiz ve fakat temizleyici olmayan su denir.

İkinci çeşit suya gelince o da, az miktardaki kullanılmış sudur. Bu, te­mizleyicidir. Tabiî, eğer kullanıldığından ötürü üç vasfından biri değişme­miş ise...

Üçüncü çeşit olan ise, bitkilerden elde edilen sulardır. Örneğin gülsuyu, karpuz suyu gibi! Mâlikîlere göre bunlar, kendisiyle temizlenilen sular gru­bundan değildirler. Çünkü bunlar mutlak su değildirler.

Ama aklıbaşında bir insan tarafından kasten atılacak olursa temizleyici ol­maktan çıkacağını söylemişlerdir. Bu durumda suyun kaynatılması veya kay­natılmamış olması gibi bir ayırım da gözetmezler. Ama bu yosun sadece su­dan üremişse, rüzgâr veya benzeri bir şeyin etkisiyle suya atılmışsa bunun bir zararı olmaz.


1. Temizleyici suya az miktarda temiz suyun karışması: Sözgelimi temizleyici olan bir suya gülsuyu, hamur suyu veya bunlara benzer bir miktar su karışacak olursa bu suyun temizleyicilik vasfı gider. Bu su, her ne kadar içme ve elbise temizliği gibi adet îcâbı işlerde kullanilabilirse de abdest almak, gusül yapmak gibi ibâdetlerle İlgili işlerde kullanılamaz. Yal­nız şunu bilmek gerekir ki; suyun temizleyicilik vasfı ancak iki şartın ta­hakkuku hâlinde ortadan kalkabilir:

a. Suyun rengi, tadı ve kokusundan ibaret olan üç vasfından biri­nin bu karışımdan ötürü değişmiş olması.

b. Karışan şeyin, suyun temizleyiciliğini gideren şeylerden biri ol­ması. Ki bu şeyler hakkında mezheblerin detaylı görüşleri aşağıya alınmıştır.


Hanefiler dediler ki: Suyu temizleyici olmaktan çıkarıp sadece te­miz olarak bırakan şeyler katı ve sıvı olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Katı olana gelince bu, suyun temizleyici olma özelliğini iki durumda ortadan kal­dırır:

a. İncelik ve akıcılığını giderecek bir şeyin suya karışması. Meselâ su­ya temiz bir çamur konulur ve bu çamur onun incelik ve akıcılığını yok ederse bu suyla temizlenmek sahîh olmaz. Suyuna çamur karışmış bir havuzun ku­rumasından sonra dibinde kalan çamurlu suyla temizlenmek de sahih değil­dir.

b. İçinde pişirilmekte olan bir şeyle suyun karışması. Meselâ temizle­yici bir suyun içine mercimek konulur ve pişirmek amacıyla iki defa kayna­tıldıktan sonra bu su vasfını değiştirirse, mercimek pişmemiş olsa bile onun­la temizlenmek sahîh olmaz. Bu su, incelik ve akıcılığını kaybetmemiş olsa bile yine böyledir. Bu durumlar, su az olduğunda, bilhassa çöllerde ve ya­ban yerlerinde görülür. Ama sabun ve benzeri temizlik malzemeleriyle vasfı değişen sular bu hükmün dışında tutulmuşlardır. Rengi, tadı ve kokusunu değiştirseler bile, bunlar içindeyken kaynatılan sular temizleyici olmaktan çıkmazlar. Ancak suyun içinde pişirilir de incelik ve akıcılığını giderecek olur­larsa onu temizleyici olmaktan çıkarırlar.

Sıvı olana gelince bunlar, suya karıştıkları takdirde üç durumda onu te­mizleyici olmaktan çıkarırlar:

a. Suya karışan sıvı, kokusu gitmiş olan gülsuyu ve kullanılmış su gi­bi renk, tad ve kokudan ibaret olan üç vasıfta suya muvafık olmalıdır. Bu durumun meydana gelmesi hâlinde karışımın çok olan unsuruna bakmak gerekir. Eğer çoğunlukta olan su ise bu su temizleyicidir. Eğer çoğunlukta olan, su ile karışık öbür unsur ise bu durumdaki su temiz, fakat temizleyici değil­dir. Sözgelimi bir cemaat, küçük bir havuzdan veya sarnıçtan abdestlerini alır da bunların abdest organlarından damlayan su, tekrar dönüp havuza giderse bakılır: Eğer kullanıldıktan sonra tekrar havuza dönen bu su, kulla­nılmamış olan sudan az ise herhangi bir sakınca sözkonusu değildir. Yok, eğer ona eşit veya ondan çok ise, havuzdaki veva sarnıçtaki suyun tamamı “müsta’mel su” hükmüne girer.

b. Temizleyici suya karışan bu sıvı, renk, tad ve kokudan ibaret olan üç vasfı bakımından suya zıt olmalıdır. Sirke gibi. Sirkenin rengi, tadı ve kokusu suyunkine zıttır. Meselâ bir kişi, elini sirkeye batırdığında yeni (elbisesinin kolu) de beraber bulaşır ve bundan sonra elini temizleyici suya batı­rır, yenleri de bu suya bulaşırsa bakılır: Eğer sirkenin vasıflarının çoğu, ör­neğin rengi ve tadı bu suya bulaşıp açıkça görülürse temizleyici olmaktan çıkar. Ve bu suyun ibâdetlerle ilgili işlerde kullanılması sahîh olmaz. Ama yemek pişirmek ve benzeri işlerde kullanılması sahihtir. Eğer sirkenin vasıf­larından sadece biri suya bulaşıp açıkça görülürse bu su, temizleyici olmak­tan çıkmaz.

c. Suya karışan sıvı, bazı vasıflarında suya muvafık, bazı vasıfların­da ise zıt olmalıdır. Örneğin sütün rengi ve tadı vardır. Ama kokusu yoktur. Eğer biraz süt, suya karışır da bir tek vasfı açıkça görülürse o su temizleyici olmaktan çıkar. Bu durum daha çok, sudan uzak tarlalarda çalışmakta olan çiftçilerde görülür. Şöyleki: Sütü bir kaba koyarlar. Sonra da boşalan bu kaplan iyice temizlemeden içine su doldururlar. Sütün eseri de suda görü­lür. Görüldüğünde de o su temizleyici olmaktan çıkar. Sadece temiz olarak kalır.

Malikiler dediler ki: Üç şey, suyu temizleyici olmaktan çıkarır:

Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 06:58:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi rüya tabiri,Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi mekke canlı, Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi kabe canlı yayın, Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi Üç boyutlu kuran oku Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi kuran ı kerim, Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi peygamber kıssaları,Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsi ilitam ders soruları, Suyu Temizleyici Olmaktan Çıkarmayan Durumlar Bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes