> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Altın Ve Gümüşün Zekâtı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Altın Ve Gümüşün Zekâtı  (Okunma Sayısı 1018 defa)
01 Şubat 2010, 16:30:24
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 01 Şubat 2010, 16:30:24 »




Nisâb miktarını buldukları takdirde altın ve gümüş de zekâta tâbi olur. Altının zekât nisabı yirmi miskaldir. Ki mıskal, aynı zamanda di­nardır. Hanbelîler dışındaki diğer mezhebler bu hükümde müttefiktirler.

Hanbeliler dediler ki: Dinar, miskalden daha küçüktür. Dinar­da nisâb, yirmibeş dinar ile dinarın yedide biri ve dokuzda biri miktarın­dadır.

Yirmi miskal altın, 80,18 gram miktarındadır. Buna göre nisâb mik­tarını bulan altının da kırkta birini zekât olarak vermek gerekmektedir. Gümüşün nisabı ise, ikiyüz dirhem (561 gr.)’dir. Nisâb miktarı gümüşe sâhib olan kişinin de, zekât olarak bunun kırkta birini vermesi gerekir. Altınla gümüşün sikkelenmiş olup olmaması arasında bir fark yoktur. Bu anlatılanlar süs takıları dışındaki altın ve gümüşlerle ilgilidir. Zînet için takılan altın ve gümüşün zekâtına gelince, mezheblerin buna ilişkin detaylı görüşleri aşağıda sunulmuştur.

Malikiler dediler ki: Kadının bilezikleri, cihâd için hazırlanmış olan kılıcın kabzası gibi mubah zînet eşyalarıyla, erkeğin takdırdığı diş ve burun zekâta tâbi olmaz. Ancak bunlar sayılacak olan şu durumlarda zekâta tâbi olurlar:

1. Bu süs eşyası kırılmış olur da eritilip kalıba dökülmeden eski hâline dönmesi umulmazsa.

2. Kırılmış olur da eritilmeden eski haline dönmesi mümkün olur, ama sahibi düzeltme niyetinde olmazsa.

3. Bu zînet eşyaları kullanmak için değil de kara günler için sak­lanmış olurlarsa.

4. Bu zînet eşyaları kişinin müstakbel eşi veya sözgelimi kızı için hazırlanmış ise.

5. Bu zînet eşyaları kişinin kendisi veya oğlu için eş olarak alacağı kadına mehir olarak verilmek üzere hazırlanmış ise.

6. Bu zînet eşyaları ile ticâret yapmaya niyet edilmiş ise.

Bütün bu durumlardaki zînet eşyaları zekâta tabidirler. Kaplarla sür-medanhklar gibi haram zînet eşyalarına gelince, bunlar mutlak surete ze­kâta tâbi olurlar. Zînet eşyalarının zekâtında muteber olan, kıymetleri değil de ağırlıklarıdır.

Hanefiler dediler ki: Erkeklerin olsun, kadınların olsun; külçe olsun, işlenmiş olsun; kap olsun başka eşyalar olsun, zînet zekâta tâbidir. Bunların zekâtında muteber olan, kıymetleri değil de ağırlıklarıdır.

Hanbeliler dediler ki: Kullanmak, ya da kullanması caiz olan kimselere iğreti olarak verilmek üzere bulundurulan mubah zînetler zekâ­ta tâbi değildirler. Kullanmak dışındaki gayelerle bulundurulan zînet eş­yaları, ağırlık olarak nisaba ulaştıkları takdirde zekâta tâbi olurlar, fakat değer olarak nisaba ulaşmakla zekâta tâbi olmazlar. Ağırlık olarak nisa­ba ulaşan altın ve gümüş kaplarda olduğu gibi, haram zînetler de zekâta tâbi olurlar. Bir zînet eşyası kırılmış olmasına rağmen takılabilmekteyse, sağlam gibi sayılarak zekâta tâbi olmaz. Kırılmış olmasından ötürü takıl­ması mümkün değilse ve onarımı için kuyumculuğa gerek varsa, zekâta tâbi olur. Onarımı için kuyumculuğa gerek yoksa ve sahibi onarmaya niyetlenirse zekâta tâbi olmaz.

Şafiiler dediler ki: Sahibinin, kendi mülkiyetinde olduğunu bildi­ği mubah zînetlerin üzerinden bir sene geçse de zekât vâcib olmaz. Ama sahibince, kendi mülkiyetinde olduğu bilinmezse, meselâ nisâb miktarın­daki zînetlere vâris olan bir kişinin elindeki bu eşyaların üzerinden kendi­sine intikâlinden habersiz olarak bir sene geçerse, bu zînet eşyaları zekâta tâbi olur. Erkeğin altın çakması gibi haram zînetler zekâta tabidirler. Ka­dınların fazla miktardaki zînetleri de böyledir. Meselâ kadının halhali iki-yüz miskal ağırlığında olursa zekâtının verilmesi vâcib olur. Aynı şekilde altın ve gümüş kaplar da zekâta tâbi olurlar. Kadının sikkeli altın ve gümüşten yapılmış olan gerdanlığı, kendi cinsinden kulpu bulunmazsa ze­kâta tâbi olmaz. Kendi cinsinden kulpu olursa zekâta tâbi olur. Zînetle­rin zekâtlarında muteber olan değerleri değil, ağırlıklarıdır. Kınlan zînet eşyası, onarımına niyet edilir ve onarımı da kuyumcuya gerek olmaksızın mümkün olursa, zekâta tâbi olmaz. Aksi takdirde zekât kapsamına girer.[216]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Altın Ve Gümüşün Zekâtı
« Posted on: 16 Nisan 2024, 15:50:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Altın Ve Gümüşün Zekâtı rüya tabiri,Altın Ve Gümüşün Zekâtı mekke canlı, Altın Ve Gümüşün Zekâtı kabe canlı yayın, Altın Ve Gümüşün Zekâtı Üç boyutlu kuran oku Altın Ve Gümüşün Zekâtı kuran ı kerim, Altın Ve Gümüşün Zekâtı peygamber kıssaları,Altın Ve Gümüşün Zekâtı ilitam ders soruları, Altın Ve Gümüşün Zekâtıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes