> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Divanı Kebir > Düşünceleri gönlünden at gitsin
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Düşünceleri gönlünden at gitsin  (Okunma Sayısı 1353 defa)
23 Ekim 2010, 17:35:45
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 23 Ekim 2010, 17:35:45 »



291. Düşünceleri gönlünden at gitsin, çünkü düşünce gönle tuzaktır.

Mefa'îlün, Fa'ilatün, Mefa'îlün, Fa'îlün,
 (c. II, 907)

• Sevgilim, şu zavallı gönlümü, senin ayrılığının eline verme, kendini senin uğrunda feda edeni öldürme, bu davranış sana yakışmaz!

• Lutfettin, keremlerde bulundun. Layık olmadığım halde beni beğendin, sonra benden uzaklaştın. Ey vefalar eden azîz varlık, bu cefalar sana yakışmıyor!

• Gönül gibi sen tamamıyla yüzden ibaretsin. Gönülde arka yoktur. Arkanı bize dönme, bizden yüz çevirme, bu hal sana yakışmaz.

• Buluşmamıza dair diller döktüm, yalvardım, yakardım, ricalarda bulundum. Lütfun "Peki!", dedi "Evet!" dedi. "Peki!", "Evet!" dedikten sonra "Neden?"demek sana yakışmaz.

 • Sen çok tatlı bir varlıksın, sekerler, ballar madenisin. Şekerler, ballar, tatlı diller; acı sözler söylemez. Bu sebeple yüzümüze karşı acı sözler söyleme, bu sözler sana yakışmaz!

• Her biri can gibi olan güzel sözleri söyle, bu gece vakti çırağ'ı gizleme, bu hal sana yakışmaz.

• Bedeni yıpratıp harap eden gamın ne bedenin içinde, ne de dışında. Gam, öyle bir ateştir ki, yeri yoktur. Nerededir, bu söz sana yakışmaz!

• Gönlümü, neliksiz, niteliksiz, nasıl olduğu bilinmeyen Hakk Alemi'nden;

hayalimi de aynı alemden olan gönlümden; beni de bu iki misafir arasından ayırma, bu davranış sana yakışmaz!

• Evin kapısını kapama, süfîlere iltifat et; "Haydi içeri geliniz!" de. Yalnız başına oturup turunç yeme, bu sana yakışmaz!

• Ey gönlüm, düşüncelere karşı uykuya dal! Düşünceleri gönlünden at gitsin! Çünkü düşünce, gönle tuzaktır. Cenab-ı Hakk'ın huzuruna her şeyden ayrılmadan, her şeyden kurtulmadan gitme! Bu sana yakışmaz!

 

292. Şu anda sen "beden kabri"nin içindesin, bundan senin haberin yok!

Mefa'îlün, Fa'ilatün, Mefa'îlün, Fa'îlün,
 (c. II, 909)

• 0 öyle bir padişahtır ki, topraktan padişahlar yaratır. Bir iki dilencinin hatırı için kendini dilenci yapar.

• Ölünün yanından geçer, ona can verir. Derde bakınca, derdi deva haline getirir.

• Rüzgarı üşütür, dondurur. Sonra onu su haline getirir. Suyu kaynatır, hava.yapar.

, • Dünyaya hor bakma, çünkü fanidir. Sonunda o bu fani dünyayı da "beka", (ebedîlik) haline getirir.

• Gönülde binlerce kilit olsa bile korkma! Sen aşk dükkanını araştır, bul! Orada gönüller anahtarı vardır!

• Biri var ki, kalemsiz, fırçasız bu dünya puthanesinde bizim seyretmemiz için binlerce güzel resimler, tablolar yapıyor.

• Bizim için binlerce Leyla resmi yaptı ve binlerce Mecnun resmi yaptı. Allah'ın kendisi için yaptığı bu resim ne güzel bir resimdir!

" Al-i Imran Suresi, 3/27. ayete işaret var.

• Gönlün demir gibi sert bile olsa ağlama; kereminin cilası onu parıl parıl parlayan bir ayna haline koyar.

• Dostlardan ayrılıp mezara, toprak altına gittiğin zaman yılanlardan, karıncalardan sana güzel yüzlü dostlar yapar.

• Bak şu anda sen, yaşıyorum sanıyorsun. Aslında, sen beden kabrinin içindesin, o sana bu beden kabrinin içinde, zaman zaman ne gönüller kapan hayaller yaratıyor. Ne güzel tablolar yaratıyor, ne hoş resimler çiziyor.

• 0 bunları nerede yapıyor, yaratıyor? "Kimsecikler laf etmesin" diye o iş yurdunu gizlemiş. 0 büyük yaratıcıyı, o eşsiz san'at sahibini bulmak için göğsünü yarsan bile, içeride hiç bir kimseyi bulamazsın.

• Küçük iki yağ parçası içinden akıp gelen, şu iki nur ırmağına, gözlerine bak da onun asayı ejderha haline getirmesine şaşma!

• Şu iki kulağına bak, sözleri içeri çeken kehribar nerede? Ne şaşılacak bir yaratıcı ki, iki deliği sözleri çekip alan bir kehribar haline getirmede!

• İlahî binaya, beden sarayına canı çağırır, onu saray sahibi eder. Sonra o saray da oturanı çekip alınca, o saraydan yine bir başka saray meydana getirir

• Saray sahibinin bedeni kabre, yer altına alınmıştır. Ama, gönlünü de Allah'a yurt olarak vermiştir.

"Bu beyitte; "Allah yere göğe sığmadı, mümin kulunun gönlüne sığdı." hadîsine işaret var.

 

293. Benim gözüme hiç bir güzelin güzelliği görünmüyor.

Mefülü, Fa'ilatü, Mefa'îlü, Fa-ilat
 (c. II, 878 )

• Güneşli havalarda ova ne kadar hoştur. Ne kadar hoş görünür! Güller açtığı zaman da gül bahçesi çok güzeldir.

• Gördüğümüz şu güneşten başka bir güneş vardır ki, onun fermanı, onun emri, onun hükmü ile bizim bu güneşimiz iş görmekte, nurlar saçarak gökleri . dolaşıp durmaktadır. 

• Sevgili mal verene, altın bağışlayana kendini öptürmez. 0 aşk derdi ile sararıp solan gerçek aşka yanağını uzatır.

• Kanat çırparak uçuşan şu dudu kuşlarına bak! Kendilerine şeker veren bir şeker dudaklıya doğru uçup giderler.

• Dünyada herkes bir şeker dudaklıyı seçmiş ve sevmiştir. Bizim de bir şeker  dudaklımız vardır ki, o da bize bambaşka şekerler verir.

• Bizim de öyle bir şeker dudaklımız vardır ki, şekerler ondan şeker dilerler.

•Bizim öyle bir padişahlar padişahımız var ki, bize saltanat bağışlar, zaferler verir.

• Eğer padişah oğluysan, himmetini yücelt, padişahın sana taç bağışlamasını, kemer kuşatmasını yeter bulma!

• Elbiseni çıkar, soyun, koş, ab-ı hayata dal da topraktan yaratılmış olan varlığın sana yakutlar, inciler versin!

• Aşka doğru koş! Sana gelip geçici olan güzelliği gösterip, sana dert veren, kan ağlatan sevgiliden çekin!

 • Şu dünyada benim gözüme hiçbir güzelin güzelliği görünmüyor. Çünkü, ezel nakkaşı, can bedenine gayb aleminden şekiller vermede, onu bir başka çeşit süslemededir. Ben o güzellikleri, o süsleri görmek isterim.

• Aklı, kendisine kevser suyundan haber veren kuş, nasıl olur da kör kuşlarla beraber acı su içer?

• İki gözümüzü de Hakk kendi güzelliği ile doldurdu. 0 öyle güzeller güzeli ki, "Ay" bile onu güzelliğini görse, hemen uğrunda, canını feda eder.

 • Diinya güzelleri bile, onun dilencisinin gözüne toprak gibi görünmede, Allah'ın görüş kabiliyeti verdiği göz, nasıl olur, nasıl görür; bir düşün!

 

294. Korku ve Ümit

Mef'ülü, Fa'ilatü, Mefa'îlii, Fa'ilat
(c. II, 876)

• Ne zamana kadar, ümit ve korku arasında çırpınıp duracağım? Ne zamana kadar, umarak ve korkarak hırkamı yırtacağım. Ey saki, sen bana, ümitten de, korkudan da kurtulmam için aşk şarabı sun!

• Dıişünceleri, kaygıları yakıp yandıran ateş dolu kadehi önüme getir bana sun çünkü, başımda ümidin de korkunun da getirdiği düşünceler var, üzüntüle rvar.

"Mevlana'nın bu beyiti Ahmet Haşirn'in Piyale'sini hatırlattı: "Ateş doludur, tutma yanarsın, / Karşında şu gülhan piyale

•Gamlar, kederler lüfunda boğulmamak için ümit ve korku demirini atmış i ekliyoruz. Gel, Nuh'un gemisi gibi olan kadehini yürüt, sun, bizi mest et bizi bizden al da kurtar!

• Kevser suyunun bile aşık olduğu bu îlahî şarabı bana sun! 0 şarapla benirn susuzluğumu gider! Çünkü ümide ve korkuya kapılmışım da kevser hevasına düşmüşüm.

• Halil îbrahim (a.s.) gibi ateşin ta içindeyim. Azer gibi ümidlere kapılmışım,korkulara düşmüşüm de ümitlerden, korkulardan put yontmadayım; o şarabı bana gönder, beni kurtar!

 

295. Bir gülün aşkı ile rüzgar gibi her taraftan kaçıyorum.

Mefa'îlün, Fe'ilatün, Mefa'îlün, Fa'îlün,
(c. II, 900)

• Onun lütuf eteğini tut, hem de sımsıkı tut ki, birdenbire kaçmasın! Fakat şu tuttuğunu ok gibi çekme ki, fırlayıp kaçmasın!

• 0 ne akıl almaz işler yapar, ne nakışlar, ne san'at eserleri ortaya koyar. Şekillerde, süretlerde görünür, ama kendisi can yolundan kaçar gider.

• Sen onu göklerde ararsın, ay gibi suyun üstüne düşer, orada parıl parıl parlar. Sen onu bulabilmek için suya girersin. Bu defa o gökyüzüne kaçar.

• Sen onu mekansızlık aleminden ararsın, o izini sana mekan aleminde gösterir. Mekan aleminde aramaya çalışırsın, o mekansızlık alemine kaçıverir.

• Şüphe kuşunun bedeninde, tez giden ilham habercisi yoktur. Bu sebeple ondan, doğru haber alınamaz. Şunu iyi bil ki, yakîni bilen kişi şüpheden kaçar.

• Usandığımdan değil; korkuya kapılır, şundan bundan kaçarım. Çünkü o pek latîf olan sevgilim, şundan bundan kaçar. 

• Bir gülün aşkı ile rüzgar gibi her taraftan kaçıyorum. Benim gönül verdiğim bu gönül, sonbahar rüzgarının korkusu ile gül bahçesinden kaçan gül değildir.

• Adını söylemeye niyet edince öyle kaçar ki: "Filan kaçıyor!" demeye bile imkan bulamazsın.

• 0 senden öyle kaçar ki, bir kağıda resmini yapsan, resim bile kağıttan uçar gider, hatta gönülde nişanı bile kalmaz.

 

296. Ben kavuşma gününde şimşek, ayrılık gününde de ağlayan bulut gibiyim.

Mefa'îlün, Fe'ilatün, Mefa'îlün, Fa'îlün,
 (c. II, 924)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Düşünceleri gönlünden at gitsin
« Posted on: 03 Mayıs 2024, 17:08:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Düşünceleri gönlünden at gitsin rüya tabiri,Düşünceleri gönlünden at gitsin mekke canlı, Düşünceleri gönlünden at gitsin kabe canlı yayın, Düşünceleri gönlünden at gitsin Üç boyutlu kuran oku Düşünceleri gönlünden at gitsin kuran ı kerim, Düşünceleri gönlünden at gitsin peygamber kıssaları,Düşünceleri gönlünden at gitsin ilitam ders soruları, Düşünceleri gönlünden at gitsinönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes