> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Güzelliğin sırrı onlarda saklı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güzelliğin sırrı onlarda saklı  (Okunma Sayısı 1125 defa)
27 Aralık 2010, 19:56:40
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 27 Aralık 2010, 19:56:40 »



Güzelliğin sırrı, onlarda saklı


Resulullah'ın halifesi; Hz. Ebu Bekir! Üneyse (ra) anlatıyor: Biz mahallenin genç kızları, koyunlarımızı Hz. Ebu Bekir'e getirirdik; Hz. Ebu Bekir, bize: "Size İbn Afra'nın sağdığı gibi, sağmamı ister misiniz?" derdi.

Hz. Ebu Bekir ticaretle iştigal eden bir zattı. Her gün pazara gider, alış veriş yapardı. Kendisinin bir sürü koyunu vardı. Bu koyunlar akşamları ona getirilirdi. Bazen de kendisi çıkarak koyunları güderdi. Bazen de bu işi başkası yapardı. Kendisi başkalarının koyunlarını da sağıyordu. Halife olduğu zaman o mahalleden bir genç kız: "Artık bizim koyunlarımızı hayvanlarımızı sağmazsın" dedi.

Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir cevap olarak: "Hayır, hayatımla yemin ederim, onları sizin için sağacağım ve umarım ki, yüklenmiş olduğum vazife daha önceki iyi ahlâklarımı değiştirmeyecektir" dedi. Eskisi gibi mahallenin koyunlarını sağmaya devam etti. Hatta bazen: "Kızım, nasıl sağmamı istersin? Köpüklü mü sağayım, köpüksüz mü?" diye sorar, sorduğu kişi de: "Nasıl istediğini ona söylerdi. Hz. Ebu Bekir de istenilen şekilde sağardı. [İbn Sa'd]
'Ve Ömer öfkesinde' değil Ömer: hutbede nefsini öldürüyor

Mervezi anlatıyor: Hz. Ömer'in bir bayramda, çıplak ayakla mescide geldiğini gördüm. Hz. Ömer: "Essâlâtu câmiatun" diye bağırttı. Halk toplandıktan sonra Hz. Ömer minbere çıktı. Allah'a, layık olduğu şekilde hamd ve sena ettikten sonra Peygamber'e sâlât u selam getirdi ve: "Ey insanlar! Ben Mahzum oğulları kabilesinde teyzelerime çobanlık yaptığımı hatırlıyorum. Onlar bana bir avuç hurma veya kuru üzüm verirlerdi. Bunun için bütün gün çalışıyordum; hem de büyük zorluklarla" dedikten sonra minberden indi.

Abdurrahman bin Avf: "Ey Müminlerin Emiri! Yine bugün nefsini ayıpladın durdun" dedi. Hz. Ömer: "Ey Avf'ın oğlu! Ben nefsimle baş başa kaldım. Bana dedi ki: "Sen Müminlerin Emirisin. Senden üstün kim olabilir? Ben de ona haddini bildirmek istedim" dedi.

Hz. Ömer: "Ey insanlar! Ben hatırlıyorum ki, yiyecek yemek dahi bulamıyordum. Benî Mahzum'da halalarım vardı. Ben onlara tatlı su taşırdım. Onlar da bana bir kaç avuç kuru üzüm verirlerdi. Ben şimdi nefsimde bir gurur hissettim, onun başını ezmek istedim" dedi. [İbn Sa'd]
Ey genç! Beni terkine alır mısın?

Hz. Ömer sıcak bir günde çıktı. Abasını başına koymuştu. Onun yanından merkebe binmiş bir köle geçiyordu. Köleye: "Ey genç! Beni terkine alır mısın?" dedi. Köle hemen merkepten inerek: "Ey Müminlerin emiri, sen bin!" dedi. Hz. Ömer: "Hayır! Ben binmem.

Sen bin, ben senin terkine binerim. Sen beni yumuşak yere bindirmek, kendin de sert yere binmek istiyorsun" dedi. Böylece Hz. Ömer gencin terkisine bindi ve öylece Medine'ye girdi. Halk Hz. Ömer'e bakıyordu. [Müntehab, Dineveri]

Melekler bile ondan hayâ ederdi: Hz. Osman

Ebu Nuaym anlatıyor: Hz. Osman halife iken bir katıra binmişti. Nail adındaki hizmetçisini de terkisine almıştı.

Hz. Osman geceleri abdest suyunu kendisi hazırlardı. Ona: "Bazı hizmetçilere söylesen bunu yaparlar!" denildi. Bunun üzerine: "Hayır! Onlardan bunu istemem. Çünkü geceler onların istirahat zamanıdır" dedi.

Hz. Osman geceleyin aile efradından hiç kimseyi uykudan uyandırmazdı. Ancak uyanık bulduğu bir kimseyi çağırır; o da abdest suyunu getirirdi. [İbn Sa'd]

Hz. Osman halifeyken, mescidde yalnız olarak ve bir örtüye bürünerek yatardı. [Ebu Nuaym]
'Ölçüyü ve tartıyı hakkıyla yapınız'

Hz. Ali'yi gördüm, bir dirheme hurma almıştı ve onu abamsı bir elbisenin eteğinde taşıyordu. Ben veyahut da bir başkası: "Ey Mü'minlerin emiri! Müsaade et de ben taşıyayım" dedik. Hz. Ali: "Hayır, çocukların babası onların yemeğini taşımaya herkesten daha müstahaktır" dedi. [Buhari]

Hz. Ali halifeyken çarşılarda dolaşarak yolunu şaşıranlara yol gösterir, kayıpları araştırır, güçsüz ve fakirlere yardım eder, satıcıların yanından geçerken onlara: "İşte ahiret yurdu: Onu yeryüzünde böbürlenmek ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere veririz. Sonuç sakınanlarındır" (Kasas: 28/83) ayetini okuyarak: "Bu ayet adalet ve tevazu gösteren idareciler ve halk üzerinde nüfuz sahibi kimseler hakkında inmiştir" diyordu. [İbn Asakir]

Hz. Ali'yi gördüm, kasırdan çıkıyordu. Sırtında iki elbise vardı. Birisi baldırlarının yarısına kadar uzanan izar, diğeri de ona yakın bir yere kadar sarkan bir cübbe idi. Elinde de bir asa vardı. Onunla pazarda geziyor, Allah'ın takvasını ve güzel alışveriş yapılmasını emrederek: "Ölçüyü ve tartıyı hakkıyla yapınız. Vücudunuzu şişirmeyiniz" diyordu. [İbn Sa'd]
Bir parça ekmek ve bir parça et!

Hz. Ömer bir valiyi, bir idareciyi gönderdiğinde, oranın halkına: "Bu adamın sözünü dinleyiniz. Sizin için adaletten ayrılmadıkça ona itaat ediniz" diye yazardı. Huzeyfe'yi Medayin'e vali tayin ettiğinde ise: "Bunu dinleyiniz, ona itaat ediniz. Sizden ne isterse veriniz" yazmıştır.

Böylece Huzeyfe, Hz. Ömer'in yanında bir merkebe binerek, sırtında eğer olduğu ve azığı da bulunduğu halde, Medayin'e vardığında, toprak sahipleri ve köy ağaları onu istikbal ettiler. Onun elinde bir ekmek ve etli bir kemik vardı. Eğerli bir merkebin sırtında onları yiyerek geliyordu.

Böylece Ömer'in emir namesini Medayin halkına okudu. Halk: "Sen ne istiyorsan söyle bakalım!" dediler. Huzeyfe: "Sizden şu yediğim yemeği istiyorum, onu bana vereceksiniz. Bir de sizinle kaldıkça bu merkebimin yemini vereceksiniz" dedi. Böylece Allah'ın dilediği kadar Medayin'de kaldı. Sonra Ömer kendisine bir mektup yazarak Medine'ye davet etti.

Hz. Ömer'e Huzeyfe'nin geldiği haberi verilince, gitti, yolunun üzerinde bir yerde pusuya yattı. Ömer onu yanından geçerken görünce dikkatle baktı ve nasıl gönderdiyse, öyle döndüğünü gördü. Hemen kalkıp onun boynuna sarıldı. Ve: "Sen benim kardeşimsin, ben de senin kardeşinim" dedi. [İbn Sa'd]

Huzeyfe Medayin'e geldiğinde çullu bir merkebe biniyordu. Elinde bir ekmek ve bir parça da et vardı. Merkebin sırtında bunları yerdi. Merkebe yanlamasına biner, iki ayağını aynı tarafa sarkıtırdı. [Ebu Nuaym]


ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güzelliğin sırrı onlarda saklı
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:18:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güzelliğin sırrı onlarda saklı rüya tabiri,Güzelliğin sırrı onlarda saklı mekke canlı, Güzelliğin sırrı onlarda saklı kabe canlı yayın, Güzelliğin sırrı onlarda saklı Üç boyutlu kuran oku Güzelliğin sırrı onlarda saklı kuran ı kerim, Güzelliğin sırrı onlarda saklı peygamber kıssaları,Güzelliğin sırrı onlarda saklı ilitam ders soruları, Güzelliğin sırrı onlarda saklı önlisans arapça,
Logged
18 Şubat 2011, 14:55:41
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 18 Şubat 2011, 14:55:41 »



    Hz. Ömer'e Huzeyfe'nin geldiği haberi verilince, gitti, yolunun üzerinde bir yerde pusuya yattı. Ömer onu yanından geçerken görünce dikkatle baktı ve nasıl gönderdiyse, öyle döndüğünü gördü. Hemen kalkıp onun boynuna sarıldı. Ve: "Sen benim kardeşimsin, ben de senin kardeşinim" dedi. [İbn Sa'd]

Huzeyfe Medayin'e geldiğinde çullu bir merkebe biniyordu. Elinde bir ekmek ve bir parça da et vardı.


    Rabbim onlardan ebeden razı olsun..Dünya onlara kendini kabul ettiremedi..Bir yolcu gibi yaşadılar ve öylece vefat ettiler..Hesabını verecekleri şeyleri isterseniz sayabilirsiniz..Peki biz..saymaya kalksak dünyalıklarımızı ..Ne kadar sürer dersiniz?
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes