> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Allahın Adıyla
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allahın Adıyla  (Okunma Sayısı 1019 defa)
29 Mayıs 2010, 01:57:37
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 29 Mayıs 2010, 01:57:37 »



Allah'ın Adıyla

Müslümanlıktaki âdetlerden birisi her işe besmele ile başlamaktır. Besmele, eski söyleyişle şeâir-i islâmdandır. Bilindiği üzere besmele "Bismillâhirrahmanirrahim" sözünün adı veya kısa söylenişidir.

Besmele Kur'an-ı Kerim'in ilk âyetidir. Başta Fâtiha sûresi olmak üzere, biri hariç Kur'an-ı Kerim'de 114 surenin hepsi Bismillâhirrahmanirrahim sözüyle başlar.

Besmelenin mânâsı kısaca, "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla" demektir. Dini bakımdan çeşitli durumlara göre, besmele ile başlamanın gerekliliği değişik hükümler taşır. Meselâ yemeğe başlarken besmele çekmek sünnettir. Kurban keserken bismillâh demek farzdır.

Bir işe Allah'ın adıyla başlamanın hikmeti, anlamı ne olabilir?. Bu bir inanışın tezahürüdür. Gerek diliyle olsun, gerek gönlünden geçirerek olsun, Allah'ın adını anan, O'nu hatırlayan kimse, kendini bir inanç sisteminin içinde görüyor demektir. Anlamını bilerek ve düşünerek Bismillahirrahmanirrahim deyen kimse şunu demek ister:

"Ya Rabbi, sen büyüksün, her şeyin yaratıcısı sensin, kâinatın hakimi ve sahibisin. Beni de var eden, yaşatan, hayatımı devam ettiren sensin. Beni bir taş, bir ağaç, bir hayvan olarak değil de, insan olarak yarattığın için; bana akıl, şuur, ruh ve gönül verdiğin için; bana kendi ruhundan üfleyip beni insan kıldığın için, kendini tanıma özelliğini bana lütfettiğin için sana minnettarım, şükürler olsun!. Bu duygular içinde senin adını anarak, sana olan kulluğumu, yakınlığımı, beraberliğimi pekiştirmek istiyorum. Esasen sen hep bizimle berabersin, bize şah damarımızdan daha yakınsın; fakat ben, beşeriyet icabı bunu her zaman farkedemiyorum. İşte adını anarak, işime senin isminle başlayarak aramızdaki iletişimi, yakınlığı, beraberliği vurgulamak, devam ettirmek istiyorum!.."

Bu duyguları ve düşünceleri bir hayli uzatmak mümkün. Kısacası besmeleyle başlamak, Allah'ın adını her vesileyle anmak; bir insanın Allah'a imanının, O'nu mabut kabul etmesinin ve O'nunla iletişim içinde olma gayretinin tabii bir sonucudur.

Allah'ın adıyla işe başlayan, O'nun adını anan kimse, bunu mekanik olarak sadece dil alışkanlığı şeklinde değil de bilinçli bir halde yapmalıdır. Bu takdirde kendini her zaman O'nun huzurunda hissetmek ve ona göre davranmak olgunluğunu elde edebilir. Bu da dinde üstün bir seviye olan "ihsan derecesi"dir. Yani "Allah'ı görüyormuş gibi kulluk etmek"tir1. Bu seviye her türlü ahlâk güzelliğini de içinde barındırır.

Süleyman Çelebi'nin yazdığı Mevlid manzumesinin metinleri besmelenin önemini dile getirmekle başlar. Nağmeleri dinlerken Mevlidin sözleri üzerinde pek durmayız. Oysa onlar samimi bir mü'minin duygularını ifade ederler. Üstelik ta 15. yüzyıl başlarında sade bir Türkçe ile kaleme alınmıştır.

Allah adın zikredelim evvelâ / Vacip oldur cümle işte her kula

Süleyman çelebi şairane bir hassasiyetle, her işte Allah adını anmanın gerekli olduğunu söyler ve bu takdirde Allah'ın işleri kolaylaştıracağını vurgular:

Allah adın her kim ol evvel ana / Her işi âsan ede Allah ona

"Besmele ile başlamayan her mühim iş sonuçsuz kalır"2 anlamındaki hadis Mevlid metninde şöyle ifade bulur:

Allah adı olsa her işin önü / hergiz ebter olmaya anın sonu

O halde diyor, devamlı olarak O'nun adını anmalı:

Her nefeste Allah adın de müdâm / Allah adıyla olur her iş tamam

Esasen kullukta asıl amaç bu olmalıdır, besmele sözü sadece bir başlangıçtır, bir ilk adımdır. Her nefeste Allah adını söylemeyle kasdedilen, lisanla onu tekrarlamaktan ibaret bir iş değildir. Asıl olan o duygu ve düşünceyi içinde yaşatmaktır. Gönül ehlinin "zikr-i daim" dedikleri budur. Bunun varacağı son nokta, tasavvuf terimleriyle söylersek fenâ fillâh ve beka billâhtır (O'nda yok olmak ve O'nunla var olmaktır).

Besmeledeki Rahman ve Rahim kelimeleri hakkında Kur'an yorumcuları olan tefsirciler kısaca şunları söylerler: Bu kelimelerin ikisi de "rahmet" kökünden gelir. Rahmet, kalbdeki acıma duygusudur. Bu duygu, sahibini lutuf ve ihsana sevkeder. Rahman'daki rahmet, Rahim'dekinden daha fazladır.

Rahman kelimesinin tam anlamıyla Türkçe karşılığı yoktur. Çok merhamet eden, rahmeti her şeyi kuşatan, iyiliği her şeye yaygın sözleriyle açıklanabilir. Rahman'ın rahmeti ezelidir. Bu bakımdan bu rahmet iyiyi de kötüyü de, inaçlıyı da inançsızı da içine alır. Mevcudatın hepsi bu rahmetten faydalanarak varlık sahnesine çıkmıştır.

"Rahim" de çok merhametli demektir. Fakat bu rahmet, başlangıçtan çok neticeye, yani ahirete ilişkindir. Allah'ın her şeyi yaratması, rahmanlığının rahmetinden ileri gelir. Bu ezelî rahmetten uzak kalan hiçbir şey yoktur. Her varlık Rahman'ın rahmeti içindedir. Ama Rahim, iradeleriyle çalışanlara razı olunan amacı lütfeder.

Rahimliğin rahmetiyledir ki iyiler mükâfat görür, kötüler ceza görür. Demek ki Rahim adının muhtevasında Allah'ın adalet ve cezası, mükâfat ve mücazatı vardır. Bunun için "Rahman" ismi bütün mahlukatı rahmetiyle yaşatıp besleyen; "Rahim" ise, ahirette mü'minlere mükâfat veren, inanmayanları ise adaletiyle cezalandıran şeklinde yorumlanır.

Rahman ve Rahim kelimelerinin kökü olan rahmet ve merhamet, acıyı ortadan kaldırmaya, onun yerine sevinç ve iyiliği koymaya yönelik bir iyilik duygusudur. Eski dilde "yarlıgamak" fiilinden "yarlığayıcı" sıfatı kullanılırdı. "Rahmetinle yarlığa ya Rabbi!" denirdi3.

Yarlığamak, yarlamak, Elmalılı Hamdi'nin ifadesine göre "yar", yani "dost" muamelesi yapmak demektir ki, merhamet ve rahmet kavramlarını daha iyi ifade etmektedir. Buna göre rahmet, sıradan bir acıma, biraz küçük görerek, muhatapta eziklik veya aşağılanmışlık hissi uyandıracak bir acıma değildir. Aksine, dostça, şefkatle, kendi yakınına, kendi ailesine karşı gösterilen bir rahmettir. Keşke yarlığamak sözü canlılığını devam ettirseydi. Buna göre yaratıklar yüce Allah'ın Rahman olmasıyla başlangıçtaki rahmetinden, Rahim olmasıyla da sonuçta meydana gelecek merhametinden doğacak nimetler içinde bulunurlar.

Kâinatte her şey Cenabı Hakk'ın eseridir. Bir başka ifadeyle O'nun isim ve sıfatlarının tezahürü ve tecellisidir. Allah'ın isimleri cemâlî ve celâlî olmak üzere iki grupta toplanabilir. Cemali isimlerin tecellisi bizim hoşumuza giden görünüşlerdir. Celali tecelliler ise ağırımıza gider. Niyâzî Mısrî. "Cemâli zâhir olsa tiz celâli yakalar anı / Görürsün bir gül açılsa yanında hâr olur peydâ" der. Gülün yanında dikenin de bulunmasının bir hilkat kuralı olduğunu söyler. Gül cemâlin, diken celâlin sembolüdür.

İşin hoş tarafı şu ki Allah'ın cemâli celâline galiptir. Bir kudsi hadiste "Rahmetim gazabımı geçmiştir."4 müjdesi verilir. A'raf suresinin 156. âyetinde ise yüce Allah: "Kimi dilersem onu azabıma uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır." buyurur.

Allah'ın bu sonsuz rahmeti ve bunun tezahürleriyle ilgili çeşitli hadisler vardır. Bunlardan birisi çok ibretli bir tablo çizer. Şöyleki:

"Yüce Allah rahmetini yüz parçaya böldü, doksan dokuz parçasını kendi yanında alıkoydu, bir parçasını yer yüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle, bütün yaratıklar birbirlerine şefkat ve merhamet beslerler, vahşi hayvanlar bile yavrularına şefkat gösterirler. Öyle ki, yavrulu hayvan yenidoğmuş yavrusuna isabet eder endişesi ile ayağını kaldırır durur. Geri kalan 99 rahmetini ise Allah kıyamet gününde kullarına yöneltmek üzere yanında tutmaktadır."5

Yeni yavrulamış bir büyük baş hayvanı seyretme fırsatı bulanlar bu şefkat tablosunu görmüşlerdir. Annesinin vücudundan birkaç dakika önce ayrılmış küçük buzağı, gözlerini açtığı yeni âleme intibak etmeye çalışırken titrek bacaklarının üzerinde doğrulmaya gayret eder fakat zorlanır. Doğumun bütün sıkıntısına rağmen anne inek o sırada arka ayakları arasında debelenmekte olan yavrusunun üzerine basmamak için büyük bir dikkat sarfeder, ayaklarını ihtiyatla kaldırır durur. Külli rahmetin hayvandaki bu tezahürü gerçekten ibret vericidir.

Hadislerde geçen bir başka rahmet tablosu şöyledir. Hz. Ömer anlatır: "Bir muharebe sonu Resulüllah'ın huzuruna bir takım esirler gelmişti. Bunların içinde emzikli çocuğunu kaybetmiş bir kadın vardı, heyecan ve telaşla çocuğunu aramakta idi. Nihayet esirler arasında yavrusunu buldu, hemen onu bağrına bastı ve emzirmeye başladı. Bu şefkat tablosunu gören Hz. Peygamber bize sordu: Şu kadının kendi çocuğunu ateşe atabileceğini düşünür müsünüz? dedi. Biz de cevap verdik: Hayır, bunu asla yapmaz!.. dedik. Bunun üzerine Resulüllah: İşte şüphesiz yüce Allah kullarına bu kadının çocuğuna olan şefkatinden daha merhametlidir, buyurdu."6

Besmelenin hatırlattıklarından birkaç çizgi sunmaya çalıştık. Allah'tan varlıklara doğru uzanan böyle bir rahmet ve şefkat atmosferinin varlığını tek tek içimizde hissetmeye çalışırsak, gönül dünyamız zenginleşecek, olaylara bakışımız olumlu yönde değişecektir. İnancımız gücümüzü arttıracak, bu güç davranış ve ahlak olarak çevremize yansıyacaktır.

Bu inanç ve düşünceyle bakılırsa, besmele, insan-Allah, âbid-mâbud illişkilerini de veciz ve kısa şekilde formülleştiren bir sözdür. O bir değerli anahtardır. İslâm dünyasında kitaplar, yazılar, Kur'an okumalar ve diğer önemli işlerin başında insanların yerine getirdikleri değerli bir gelenektir. Sevgili peygamberimiz: "Besmele her kitabın anahtarıdır"7 buyurur.

Tekrarlarsak asıl olan ondaki kelimelerin sadece dille söylenmesi değildir. Bir kısmını ifade etmeye çalıştığımız anlam ve düşüncelerin hissedilmesi ve içselleştirilmesidir.

Bu duygu ve düşüncelerle Allah'ın sonsuz rahmet ve şefkatinin üzerinize olmasını dilerim.

Dipnotlar: 1. Müslim, iman, 1. 2. Süyûtî, el-Câmiu's-Sağir,II, 97 3. M.H.Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, I,50 (Besmele) 4. Buhari, tevhid, 5; Müslim, tövbe, 14. 5. Müslim, tövbe, 14-21. 6. Müslim, tövbe, 22. 7. El-Câmiu's-Sağir, I, 127.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allahın Adıyla
« Posted on: 20 Nisan 2024, 06:26:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allahın Adıyla rüya tabiri,Allahın Adıyla mekke canlı, Allahın Adıyla kabe canlı yayın, Allahın Adıyla Üç boyutlu kuran oku Allahın Adıyla kuran ı kerim, Allahın Adıyla peygamber kıssaları,Allahın Adıyla ilitam ders soruları, Allahın Adıylaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes