> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Medya
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Medya  (Okunma Sayısı 1180 defa)
09 Ağustos 2012, 16:59:24
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Ağustos 2012, 16:59:24 »



Toplumu modanın müşterisine dönüştüren bir araç olarak medya
Hakan ÇOPUR • 86. Sayı / DİĞER YAZILAR


İktidarın beraberinde getirdiği görece refah artışının özellikle kültürel/estetik alana nasıl yansıdığını tartışmak, bir başka deyişle refahı artan (Siyaset Bilimi anlamında değil, Türkiye’deki cari kullanımıyla) muhafazakâr kesimlerin modayla imtihanını konuşmak oldukça netameli bir alana girmek demek. Çünkü hem başörtüsünden vazgeçmeyen hem de tesettür modasının tüketicisi olan sayısız dindar kadının olduğu bir ülkeyiz. Bir yanımızla dinî vecibelerimizi yaparken diğer yanımızla, bilerek ya da bilmeyerek, israf sınırlarını çoktan aşmış bir tüketim zincirine halka oluyoruz. Bir yanımız Doğulu iken diğer yanımız Batılı olma (Batılılaşma) yarışından vazgeçemiyor.

Medyanın ayartıcılığı, toplumu, sürekli yeni tüketim alanlarına iten bir yaşam tarzına yönlendiriyor. Her yıl değişen giyim tarzlarının, yeni ihtiyaç kalıplarının ve daha fazla harcamaya dayalı bir anlayışın adıdır moda. Toplumu/bireyi modanın daimi müşterisi haline getiren araçların başında medya geliyor; bu medya (“media”, “medium” kelimesinin çoğulu olarak “ortamlar” anlamına geliyor) bazen televizyonda izlediğiniz bir reklâm, bazen okuduğunuz bir dergi, bazen de internette sayıları hızla artan alışveriş siteleri olabilir. Hangisi olursa olsun sonuç aynı kapıya çıkıyor: Daha fazla tüketim, daha fazla harcama. Ancak işin daha kritik boyutu, dinî hassasiyetlere sahip kesimlerin de bu moda akımlarına ayak uydurmasıdır.

Modanın rengi olur mu?
Söz konusu moda olunca işin içine kültürel çizgiler ve estetik kaygılar gibi birçok öznel unsur girmektedir. Baştan tanımlanmış sınırların (örneğin tesettür) dahi günün şartlarına göre kolayca yorumlanabildiği ve modanın bir parçası haline getirilebildiği için mevzuu sağlam bir temelde ele almak kolay değil. Eskiden moda deyince zihnimizde beliren düşünce ile şu anda beliren düşünce arasında sanırım epey fark var. Eskiden, daha çok, maruz kaldığımız ve kapitalizmin devamlılığıyla ilgili bir mesele olarak addettiğimiz bir konu idi moda; bugün ise Müslüman kadınlara yönelik yayın yaptığını beyan eden (muhafazakâr) moda dergileri çıkıyor piyasaya. Ben bu moda meselesinin öznesi olduğumuzdan daha çok hâlâ nesnesi olduğumuzu, hâlâ moda dünyasına ayak uydurma çabasında olduğumuzu, hâlâ moda özentisiyle baş edemediğimizi düşünüyorum zaman zaman. Dolayısıyla rengini değiştirsek de moda yaklaşımının bizatihi kendisiyle yüzleşmediğimiz sürece onun bir parçası oluyoruz demektir. Bahsettiğim derginin, tesettür modasına uygun satış yapan alışveriş sitelerinin toplumun önemli bir bölümünü daha fazla tüketmeye/harcamaya yönlendirmekten başka bir işlevi var mıdır, emin değilim. Dolayısıyla bilhassa dinî hassasiyetlere sahip kesimlerin bu moda konusunda daha tutarlı davranması ve medyanın ayartıcılığına dikkat etmeleri beklenir.

Öz olarak moda-form olarak moda

Az önce bahsettiğim dergiyi ve varsa benzerlerini çıkaran kişilerin modadan ne anladıklarını, modanın amacına ilişkin görüşlerini, moda ile tesettür giyimini nasıl bu kadar rahat bağdaştırdıklarını vs. merak ediyorum doğrusu. Elbette dindar kadınların ve erkeklerin güzel giyinme hakkı doğal olarak var; hatta temsil noktasında konumu olan insanların bilhassa güzel giyinmesi gerekir. Ancak bunları yaparken, eskiden ciddi biçimde eleştirdiğimiz, moda dünyasının bir parçası olmanın doğru bir yaklaşım olduğunu savunamayız herhalde. Yani “öz”e dokunmayıp sadece “form” düzeyinde yapılacak bir değişikliğin nasıl bir sonuç doğuracağı meçhuldür. Aslında moda özü itibariyle bir harcama/tüketme kültürü olduğu için dindar birinin kolayca modaya teslim olmaması gerekir. Dolayısıyla form düzeyinde ne yaparsanız yapın, eğer öz itibariyle yaptığınız şey sürekli yeni trendler oluşturarak insanların daha fazla tüketmesine zemin hazırlamaksa din-referanslı hiçbir yaklaşım bu durumu meşru ve mazur gösteremez. Hatta bu tür bir yaklaşım, belki de o özü paylaşmak değil midir? Modanın özüne ilişkin herhangi bir tartışma yapmadan sadece form/şekil düzeyindeki bir farklılığın esasa müteallik bir netice ortaya koyması mümkün değil. Eğer moda kapitalist düzenle ilgili olmasaydı, eğer moda modern kadını nesneleştiren bir hayat tarzı olmasaydı öze ilişkin bir tartışma yapma gereği duymayabilirdik. Ancak durum tam da böyle olduğu için adına “tesettür modası” denilen yaklaşımın hangi bakımdan farklı ve dindarlar için mazur olduğunu konuşmamızda fayda var.

Medyanın değişen rolü
Elbette kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla en küçük bir bilgi kırıntısı bile muhatabına daha hızlı ve doğrudan ulaşmaya başladı. Ancak son on yılda yaşadığımız internet devrimi, bizi yepyeni bir iletişim düzlemine taşıdı. Artık bir bilgiye ulaşmak için televizyon ya da gazeteye ihtiyacınız pek yok; elinizdeki internet bağlantılı cep telefonu ile hemen her şeye ulaşabilirsiniz. Son dönemde yaygınlaşan internet ortamındaki alışveriş siteleri, mağazaya gitme zahmetinden kurtarması bakımından insanları cezbediyor. Hem daha kolay ve zahmetsiz, hem de daha ucuz; o zaman geriye bir tek şey kalıyor: Daha rahat ve çok sipariş vermek. Ancak unutulmaması gerekir ki bu siparişlerin bir sonu/sınırı yoktur. Her zaman hoşunuza giden ve almak isteyeceğiniz bir şeyler olacaktır devasa internet âleminde. Bu bakımdan klasik medyadan farklı olarak hızlı, değişken ve her an elinizin altında olan bir yeni internet medyası söz konusu ve kesinlikle daha “ayartıcı.” Evet, belki alışveriş yaptıkça daha mutlu olduğumuzu düşünüyoruz; ama esas itibariyle sürekli daha fazla tüketen, moda bağımlısı ve internetten her gün indirimleri takip eden bir toplum olmaya başladık sanırım…

Gerçek ihtiyaç ile yapay olanı ayırmak
Yazı boyunca, sanki toplumun modanın daimi müşterisi haline gelmesinden sadece medya sorumluymuş gibi bir akış algılanıyor olabilir; ancak bence asıl önemlisi bizim bu durum karşısında nasıl bir pozisyon aldığımızdır. Tüm medyatik bombardımana rağmen her şey bizim elimizde aslında; bilinçli ve ihtiyaç-temelli bir tüketim yaklaşımına sahipsek -ki olmalıyız- beynimizin içindeki tüm o “bunu al, bunu da al” balonları patlayacaktır. Belki israf konusunda birazcık daha düşünmeliyiz, belki iktisat konusunda birazcık daha kafa yormalıyız, belki eylemlerimizin gerçek öznesi olma konusunu daha fazla ciddiye almalıyız. Her ne olursa olsun, kendimizi modanın daimi müşterisi olmaktan koruyacak ve medyanın bu noktadaki ayartıcı büyüsünden uzak tutacak motivasyonlara sahip olmalıyız. Yeter ki sipariş vermeden önce “enter” tuşuna basmadan önce son kez düşünelim: Bu benim için gerçek bir ihtiyaç mı, yoksa üretilmiş/yapay bir ihtiyaç mı?

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Medya
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:16:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Medya rüya tabiri,Medya mekke canlı, Medya kabe canlı yayın, Medya Üç boyutlu kuran oku Medya kuran ı kerim, Medya peygamber kıssaları,Medya ilitam ders soruları, Medyaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes