> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Libya kaça bölünüyor
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Libya kaça bölünüyor  (Okunma Sayısı 1406 defa)
09 Ağustos 2012, 16:14:20
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Ağustos 2012, 16:14:20 »



Libya kaça bölünüyor?
Taha KILINÇ • 86. Sayı / DÜNYA


Libya’da, devrik lider Muammer Kaddafi’nin öldürülmesinin üzerinden altı ay bile geçmeden “özerklik” tartışmaları başladı. Ülkenin doğusunda bulunan Sirenayka (Arapça adıyla: Barka) bölgesi, kurduğu bir konsey aracılığıyla “özerk yönetim”e geçildiğini açıkladı.


Silahlı milis güçlerin ülkenin dört bir yanında dehşet salmaya devam ettiği, birbirine rakip grupların zaman zaman çatıştığı, bazı milis güçlerin kendilerine ait hapishanelerinin bile bulunduğu Libya’da, özerklik tartışmaları, var olan sorunlara yenilerini de ekleyecek gibi görünüyor. Hatta şu bile söylenebilir: Bu, bütün sorunların en yamanı olmaya aday.

Kral İdris’in yeğeni yeni lider

Sirenayka Meclisi, 6 Mart Salı günü 3 bin civarında delegenin katılımıyla Bingazi’nin dışındaki bir alanda ilk toplantısını yaptı. Toplantıda bölgenin etkili dinî ve siyasî şahsiyetlerinin yanında, kabile temsilcileri de hazırdı. Toplantıdan sonra açıklanan sekiz maddelik deklarasyon, özetle şunu söylüyordu: “Sirenayka bölgesi, on yıllardır devam eden ihmal edilmişliği ve geri kalmışlığı ortadan kaldırmak için özerk yönetime karar vermiştir.”

Sirenayka Meclisi’nin başkanlığına getirilen isim ise, başlı başına sembolikti: Şeyh Ahmed Zübeyr Şerif es Senûsî. 1969’da Muammer Kaddafi tarafından devrilen Kral İdris’in yeğeni olan Ahmed Zübeyr, 1970’te Kaddafi’ye karşı düzenlemeyi planladığı darbenin ortaya çıkmasından sonra 2001’e kadar hapiste tutulmuş bir isimdi. Bu ceza ona “en uzun süre hapiste tutulan rejim muhalifi” unvanını kazandırmıştı.

Özerklik açıklamasının ardından karşıt tepkiler de hızlı bir şekilde gelmeye başladı. Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil bu gelişmeyi “yabancı güçlerin komplosu” olarak değerlendirdi.

Libya’nın yeni yöneticileriyle arasını bozmak istemeyen Tunus, Sirenayka toplantısına katılan Bingazi Başkonsolosu’nu ülkeye çağırdı ve alelacele yapılan açıklamada “toplantıya katılım devletimizin resmî politikası değil. Başkonsolos kendi inisiyatifiyle orada bulundu” denildi. Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kâmil Amr da, Libya’nın toprak bütünlüğünün korunmasına vurguda bulunarak, komşu ülke halkını bölünmeye karşı dikkatli olmaya davet etti.

Bingazi’de toplanan bir grup insanın “Federalizm, Libya’nın bölünmesidir” pankartlarıyla yürüdüğü protesto gösterisini, federalizm yanlılarının gösterisi izledi. İkincisinde topluluğun üzerine “bilinmeyen kişilerce” açılan ateş sonucu 1 kişi öldü, 5 kişi de yaralandı.

“Romantik devrimciler” her ne kadar Libya’da işlerin son derece iyi gittiğini iddia etseler de, özerklik ve federalizm tartışmalarının Libya’nın fiilen bölünmesi sonucunu getireceği aşikâr. Zira federalizm öyle büyülü bir kelime ki, bir halkın aklına ve diline düştü mü mutlaka sınırları yeniden çizdirir.

Bölünmenin tarihsel kökenleri
28 Şubat 2010’da Libya Ulusal Geçiş Konseyi’ne “Kaddafi dönemindeki mahkûmların temsilcisi” sıfatıyla katılan Ahmed Zübeyr’in, Sirenayka Meclisi’nin başkanlığına getirilmesinin işaret ettiği bir husus daha var: Bölünmenin tarihsel kökenleri.

Nitekim Ahmed Zübeyr, Kuds el Arabî gazetesinin 15 Mart günkü nüshasında yayımlanan açıklamalarında, federal yönetimin 1951 Anayasası’ndaki temellerine atıfta bulunarak, taleplerinin yeni bir konu olmadığının altını çizdi. Ahmed Zübeyr, Trablus’taki merkezî yönetime meydan okuyan şu sözleri de söyledi: “Haziran ayında yapılacak seçimler için, 200 üyeli mecliste bölgemize 60 sandalye ayrıldı, Trablus için ise 102 ve Fizan için 38. Bu, adaletten yoksun bir taksimdir. Şunu ilân ediyorum ki, bu paylaşım adil bir biçimde değiştirilmezse, kesinlikle seçimlere katılmayacağız!”

Ahmed Zübeyr’i isyan ettiren şeyin ne olduğunu tam olarak anlayabilmek için, meselenin tarihsel kökenlerine göz atmakta fayda var:

1911’de başlayan İtalyan işgali İkinci Dünya Savaşı’yla birlikte sona ererken, Libya için yeni bir hâkim güç ortaya çıkmıştı: İngiltere. İngilizler hem Libya’nın doğal kaynakları üzerinde -neredeyse- sınırsız bir denetim hakkına sahip oldular, hem de Bingazi ve çevresinde büyük desteğe sahip olan İdris es Senûsî’yi destekleyerek, onun bağımsız Sirenayka Emirliği’ni kurmasına zemin hazırladılar. Başkenti Bingazi olan Sirenayka Emirliği, 1949-1951 yılları arasında var oldu. İtalyanlar da 1920’de İdris’i Sirenayka Emiri olarak muhatap kabul etmişler, ancak İdris’in 1922’de sürgüne gitmesiyle bölge Trablus ve Fizan’la birlikte üç eyaletli yapıya dâhil olmuştu.

1951’de Libya’nın bağımsızlığı kabul edilince, Trablus, Fizan ve Sirenayka “Libya Krallığı”nı oluşturdu. Kabul edilen anayasada, Kral İdris, memleketine geniş ayrıcalıklar tanınmasını sağladı. İşte, Ahmed Zübeyr’in atıf yaptığı nokta da burasıydı.

Muammer Kaddafi, Kral İdris’i devirerek iktidara geldiğinde ise, Sirenayka bölgesi büyük ölçüde ihmal edildi. Başkent Trablus’tan yaklaşık bin kilometre uzaklıkta yer almasının neden olduğu duygusal soğukluk bir yana, bölge halkı, petrol gelirlerinden pay alamadıklarından da şikâyetçiydi.

Sudan senaryosunun tekrarına doğru…
Özerklik veya federalizm tartışmalarında kafaları en çok karıştıran husus, ülkenin diğer kısımlarından ısrarla ayrılmak isteyen Sirenayka bölgesinin, aynı zamanda devasa bir petrol denizinin üzerinde oturması.

Dünya petrol rezervlerinin yalnızca yüzde 2’sini teşkil etmesine rağmen, yüksek kalitesi nedeniyle piyasalardan çekilmesine kimsenin razı olmadığı Libya petrolünün tamamına yakını bu bölgede yer alıyor.

Bu durum da, Sudan’daki senaryonun Libya’da da tekrarlanması endişesini doğuruyor. Sudan da, Libya ile yakın bir dönemde, 1956’da bağımsızlığına kavuşmuştu. Ancak ülke, ilki 1955-1972, ikincisi de 1983-2005 yılları arasında olmak üzere iki büyük iç savaşa sahne oldu. Birinci iç savaş dalgasından sonra, 1978’de ülkenin güneyinde petrolün bulunması, hem daha kanlı olan ikinci iç savaşa, hem de nihayet Güney Sudan’ın tümüyle ayrılarak bağımsız bir devlet olmasına yol açtı. Sudan, hâlâ kaostan çıkabilmiş değil. Ümit edelim ki, “Kara Kıta”da tarih bir kere daha tekerrür etmesin.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Libya kaça bölünüyor
« Posted on: 20 Nisan 2024, 14:55:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Libya kaça bölünüyor rüya tabiri,Libya kaça bölünüyor mekke canlı, Libya kaça bölünüyor kabe canlı yayın, Libya kaça bölünüyor Üç boyutlu kuran oku Libya kaça bölünüyor kuran ı kerim, Libya kaça bölünüyor peygamber kıssaları,Libya kaça bölünüyor ilitam ders soruları, Libya kaça bölünüyorönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes