> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Eşler birbiriyle istişare etmeli
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Eşler birbiriyle istişare etmeli  (Okunma Sayısı 965 defa)
28 Eylül 2011, 11:29:20
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 28 Eylül 2011, 11:29:20 »



EŞLER BİRBİRİYLE İSTİŞARE ETMELİ

Kasım 2009 50.SAYI

EVLİLİKTE İSTİŞARE

İnsanların tek başlarına hayatlarını devam ettirmelerinin oldukça zor olduğu muhakkaktır. Beraberce yaşama, ancak birlikte iş yapmayla, paylaşmayla olur. Aynı yuvayı paylaşan eşler yardımlaşmaya en fazla muhtaç olanlardır. Bir evin işleri, eşlerin beraberce taşın altına ellerini koymalarıyla kolaylaşır, hayat böylece çekilir hale gelir, zorluklar aşılır. İşte bütün zorlukların altından kalkmanın, hayatı kolay hale getirmenin, yuvayı mutlu kılmanın temelinde istişare denilen mekanizma yatmaktadır.

İnsanoğlunun içine düştüğü pek çok hata, yapacağı bir işi kendi başına yürütmeye kalkmasından dolayı meydana gelmektedir. Bir işin çözümünde birçok fikir bir araya gelirse, mükemmel veya tek kişinin kafasından çıkan fikirlere nispeten daha doğru bir çözüm elde edilebilir. Kişi ne kadar akıllı, zeki ve tecrübeli olursa olsun, Cenab-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim’de işaret ettiği ve faillerini övdüğü müşavere esasına uygun hareket etmedikçe, faydalı sonuçlara ulaşması ve problemlerini güzel bir şekilde çözümlemesi pek mümkün değildir. Zira Rasulullah (s.a.v) akıl ve zeka yönüyle insanların en mükemmeli iken, Allah Teala ona bile istişare etmeyi emretmiştir.

İSTİŞARE EŞİMİZE VERDİĞİMİZ DEĞERİ GÖSTERİR

Allah katında aile reisinin değeri, eşine verdiği değerle ölçülür. Erkeğin eşine değer verdiğinin bir ölçüsü de onunla istişare etmesidir. Ancak günümüzde bazı zihinlerde, erkeğin hanımıyla istişare yapması yanlış telakki edilmiş ve hatta bununla ilgili, “Kadına danış ama tersini yap… Kadın ne derse sen onun aksine git” türünden batıl deyimler bile uydurulmuştur. Eşlerin konumu ne olursa olsun, bir eş, kadın veya erkek fark etmez, evinde eştir. İşi ve makamı, evdeki bu fonksiyonuna hiçbir engel teşkil etmez, etmemelidir. “Şu konumdayım! İş yerindeki veya toplum içindeki mevki ve makamım şöyledir” diyerek aile içindeki istişareyi terk etmemeli, eşler yekdiğerini bu hususta küçük ve görüşlerini değersiz görmemelidir.

İnsan duyguları, düşünceleri, hisleri, belli konularda görüşleri olan ve bunların dikkate alınmasını, bunlara önem verilmesini isteyen bir varlıktır. Hayatı beraberce paylaşan, sıkıntıları beraberce göğüsleyen, uzun bir zaman dilimini beraberce geçirmek durumunda olan eşler için ise bu durum, daha bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla bir hayatı beraberce geçiren eşlerin, her zaman birbirlerinin fikirlerine müracaat etmeleri, onları dikkate almaları ve onlardan faydalanmaları kaçınılmazdır.

EŞLE İSTİŞARE ETMEK SÜNNETTİR

Allah Rasulü (s.a.v), hanımlarıyla oturup konuşmuş, hatta bir arkadaş gibi onlarla bazı meselelerin müzakeresini bile yapmıştır. Aslında Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) onların düşünce ve fikirlerine ihtiyacı yoktu; çünkü o, vahiy ile müeyyetti. Ancak hanımları vasıtasıyla ümmetine bu işin yani istişarenin, konuşup dertleşmenin, fikirleri paylaşmanın önemini ümmetine öğretmek istiyordu. Bakınız, Rasulullah (s.a.v) ilk defa Cebrail (a.s) ile karşılaşınca, biricik eşi Hz. Hatice Validemiz’e (r.anha) varmış ve başından geçenleri onunla paylaşmıştı. Feraset sahibi Hz. Hatice de (r.anha), “Korkma, Allah seni asla mahcup etmez. Zira sen akraba hukukunu gözetir, muhtaçlara yardım, fakirlere iyilik, misafirlere de ikram edersin...” diyerek Efendimiz’i (s.a.v) teselli etmiş ve yatıştırıcı sözler söylemiştir. (Buhârî)

Bir başka örek ise şöyledir: Hicretin altıncı yılında, müslümanlar, başlarında Resûlullah (s.a.v) olduğu halde, umre yapmak niyetiyle Mekke’ye doğru yola çıkmışlardı. Ancak Mekkeli müşrikler, ziyarete müsaade etmemişlerdi. Ve Hudeybiye’de bir anlaşma yapılmıştı. Anlaşma imzalandıktan sonra, Peygamber Efendimiz (s.a.v) sahabilerine, “Kalkın, kurbanlarınızı kesin, ihramdan çıkın, başlarınızı tıraş edin” emrini vermişti. Ne var ki Kabe’yi tavaf için gelmiş bulunan sahabiler, tıraş olmayı ve kurban kesmeyi istememişlerdi.

Rasulullah (s.a.v) emri üç kere tekrarladı. Fakat sahabiler kalkıp tıraş olmadılar ve kurban kesmediler. Nebi (s.a.v) son derece öfkeli bir halde, çadırına, Ümmü Seleme validemizin (r.a) yanına geldi. Ümmü Seleme (r.a) “Neyin var ya Rasulullah?” diye sordu. Nebi (s.a.v) “Hayret ey Ümmü Seleme! Ben insanlara ısrarla, ‘Kurbanlarınızı kesin, tıraş olun, ihramdan çıkın’ dedim; hiç kimse bu çağrıma cevap vermedi. Emrimi işittikleri halde sadece yüzüme baktılar” buyurdu. Hz. Ümmü Seleme (r.a) “Ya Rasulullah! Bu işi yapmak istiyor musun? O halde şimdi dışarı çık, sonra kurbanlık develerini kesinceye ve berberini çağırıp o seni tıraş edinceye kadar sahabilerinden hiçbirisine bir kelime bile söyleme. Çünkü sen kurbanını kesecek ve tıraş olacak olursan, halk da öyle yapar” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v), dışarı çıktı. Hiç kimseye bir şey söylemeden, ihramını sağ koltuğu altından çıkarıp sol omzuna attı. Kurbanlık devesini kesti. Sonra tıraş oldu. Bunu gören sahabiler de derhal kurbanlık develerini kesmeye ve başlarını tıraş ettirmeye başladılar.

BİR ÖRNEK DE SAHABEDEN

Hz. Ömer (r.a) bir cuma hutbesi sırasında, evliliklerde kadınlara verilecek olan mehir için bir sınır getirerek aşırılığa kaçılmasını önlemek istediği zaman cemaatte bulunan bir hanım, “Ey Müminlerin emiri! Erkekleri, evlenecekleri kadınlara dört yüz dirhem (gümüş) den fazla mehir vermekten sakındırdığın doğru mu?” dedi. Hz. Ömer (r.a) “Evet” diye mukabele etti. Kadın bu sefer, “Allah Teala’nın Kur’an’da indirdiği ayeti duymadın mı?” diye sordu. Hz. Ömer (r.a) merak etti ve kadının neler diyeceğini dinlemek için konuşmasını sürdürdü. “Hangi ayeti? diye sordu. “…kadınlardan birine yüklerle mehir vermiş olsanız dahi hiçbir şeyi geri almayın…’ (Nisa, 20) ayetini” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a), “Allahım bağışla! Herkes Ömer’den daha fakih!” dedi. Bu konuşmadan sonra Hz  Ömer (r.a) şunları söyledi: “Ey insanlar! Kadınlara dört yüz dirhemden fazla mehir vermekten sizi sakındırmıştım. Şimdi, kim malından mehir olarak gönül hoşnutluğuyla daha fazlasını vermek isterse versin.”

Kısaca özetleyecek olursak, en akıllı insan, başkalarının düşüncelerine en çok saygılı olan, onlardan en çok yararlanan ve herhangi bir konuda doğruya ulaşmak için mutlaka bir başkasının görüşüne de başvuran insandır. Aslında, bugüne kadar bu hususu görmezlikten gelen veya göz ardı eden hiçbir toplum iflah olmamıştır. Zaten Efendimiz de (s.a.v) ümmetin kurtuluşunu, “İstişarede bulunan pişman olmaz” buyurarak, büyüklerimiz de “Akıl akıldan üstündür” diyerek, istişarenin gerekliliğini bizlere ifade etmişlerdir.

Hüseyin OKUR

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Eşler birbiriyle istişare etmeli
« Posted on: 19 Mart 2024, 06:40:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Eşler birbiriyle istişare etmeli rüya tabiri,Eşler birbiriyle istişare etmeli mekke canlı, Eşler birbiriyle istişare etmeli kabe canlı yayın, Eşler birbiriyle istişare etmeli Üç boyutlu kuran oku Eşler birbiriyle istişare etmeli kuran ı kerim, Eşler birbiriyle istişare etmeli peygamber kıssaları,Eşler birbiriyle istişare etmeli ilitam ders soruları, Eşler birbiriyle istişare etmeliönlisans arapça,
Logged
28 Eylül 2011, 12:42:13
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 28 Eylül 2011, 12:42:13 »

Efendımız bu konudada bızlere cok guzel bır örnek tesgıl edıyor.. Aıse valıdemıze atılan ıftırayı İfk hadısesını okurken de bu nokta dıkkatımı cekmıstı efendımız bır kac bayanlada ıstısare edıyordu ..  ne guzel bır peygamberın umetıyız..

Konuyu zevkle okudum.. Allah razı olsun kardesım..

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes