> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Bazı Peygamberler ve menkıbeleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bazı Peygamberler ve menkıbeleri  (Okunma Sayısı 4504 defa)
03 Ocak 2011, 21:42:22
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 03 Ocak 2011, 21:42:22 »



BAZI PEYGAMBERLER VE MENKIBELERİ


8314- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah, Âdem'i cennetten çıkarttığı za­man, ,ona cennet meyvelerinden azık verdi, Ona her şeyin sanatını öğretti. Bu (yediğiniz) meyveleriniz cennet meyvelerindendir, ne var ki değişmiştir, O (cennet meyvesi) ise değiş­mez." [Bezzâr ve Mu'cemu'l-Kebîr.]

8315- Bureyde radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Eğer Dâvud ve tüm yeryüzü ehlinin ağla­maları ile Adem'in ağlaması karşı laştırdsay-dı Adem'inki daha fazla gelirdi."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'ta]

8316- Ubeyy radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Âdem Aleyhisselamı öldüğünde melekler, su ve sidr (bir nevi köpüren ot) ile yıkadılar. Onu kefenlediler, lahit yapıp gömdüler. 'Ve işte Ey Âdem oğulları! Ölülerinize de âdetiniz bu olacaktır' dediler."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'ta]

8317- Aİşe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Eğer Allah, Nuh'un kavminden birine acısaydı, çocuğunu kurtarmaya çalışan anne­ye acırdı. Nuh, kavmi arasında dokuzyüzelli yıl yaşamıştır. Bu müddet zarfında onları hep imana davet etmiştir Nihayet son zamanla­rında, bir ağaç dikmiş, ağaç büyümüştü. Gi­dip o ağacı kesti, ondan tahtalar biçip gemi yapmaya başladı. Kavmi yanından geçip: 'Böyle ne yapıyorsunuz?' diye sorduklarında o: 'Gemiyapıyorum' diyordu. Onlarda: Ge­mi yapıyorsun? Karada bu gemi nasıl seyre­decektir?' diyerek onunla alay ediyorlardı. Bunun üzerine o: 'İlerde görüp anlayacaksı­nız' dedi. Gemi yapımım bitirip yağmurlar gökten boşanıp her taraf su altında kalınca bir anne çok sevdiği çocuğuna bir şey olaca­ğından korktu, dağlara tırmanmaya başladı. Dağın üçte birine varınca, su da gelip ona ulaştı. Bu defa dağın üçte ikisine tırmandı, su gelip oraya da ulaştı. Derken dağın tepesine çıkıp durdu. Su gelip oraya da ulaşınca, bu defa çocuğu elleri ile yukarıya kaldırdı. Niha­yet su anneyi çocuğu, ile beraber alıp İçine gömdü.

işte Allah Nuh'un kavminden bir kimseye merhamet etmiş olsaydı, o çocuğun annesine merhamet ederdi."

[Taberânî, Mıı'cemu'l-Evsaf'iü leyyîn bir senedle.|

8318- Enes radiyallahu anh'dan:

"Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip: 'Ey yaratılmışların en hayırlı­sı!' diye hitap etti. Peygamber sallallahu aley­hi ve selleın ona şöyle dedi:

'O dediğin Allah dostu İbrahim'dir',"

| Müslim, Ebû Dâvutl ve Tİrmizî.|

8319- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kerim oğlu, kerim oğlu, kerim oğlu ke­rim; İbrahim oğlu, İshak oğlu, Ya'kupoğlu Yu­suf'tur." [Buhârî.]

8320- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kadınlar uzun etek kullanmasını ilk defa İsmail'in annesinden (Hacer'den) öğrenmiş­lerdir. Haceı; Sâre'den izini gizlemek için uzun eteklik giymişti. (Olay şöyledir:) İbra­him, onu oğlu daha emzikte iken, beraberinde alıp (Mekke'ye) getirdi. Mescid'in yukarları-na düşen Zemzem kuyusunun üstündeki büyük bir ağacın yanına koydu. O zaman Mekke'de kimse yoktu. Orada su da yoktu. O ikisini ora­da, bir dağarcık hurma ve bir kırba su ile yal­nız bıraktı. Sonra geldiği yerden doğru geri­sin geri (Şam'a) gitmeye başladı.

İsmail'in annesi (Hacer) ise onun ardına düşüp: 'Ey İbrahim! Bizi ne görüşecek kimse­nin ne de hayat eserinin bulunmadığı bu vadi­de bırakıp nereye gidiyorsun?' dedi.

Bunu birkaç kez tekrarladı. Buna rağmen Hacer'e dönüp hiç bakmadı. Bunun üzerine İbrahim'e şöyle dedi: "Bunu sana Allah mı emretti?'

'Evet.'

'Öyleyse Allah bize yetişir' deyip geri dön­dü. İbrahim yürüyüp yoluna devam etti. (Mek­ke'nin üstündeki) tepeye ulaşıp onu göremeye­cekleri bir yere varınca, Beyt-i şerife yönetip ellerini kaldırarak şu duayı yaptı: 'Rabbim! Ben  zürriyetimi Beyt-i  Muharrem (Kâbe)in yanında çorak bir vadiye yerleştirdim... umu­lur ki bu nimete şükrederler.' (İbrahim, 37)

İsmail'in annesi bir yandan oğlu İsmail'i emzirirken bir yandan da bırakılan sudan içi­yordu. Nihayet kaptaki su bitti. Hem o, hem de oğlu susadı. Çocuğu o haliyle görmek İste­mediği için yürüdü gitti. Safa yi tırmanabile­cek en yakın dağ olarak bulunca hemen ora­ya tırmandı. Etrafta kimse var mıdır, diye ba­kındı. Kimseyi göremedi. Sonra Safa'dan in­di, vadiye ulaşınca, eteklerini topladı acelesi olan bir insan yürüyüşüyle vadiyi geçti Mer-ve'ye gelip onun üstünde durdu. Kimseyi gö­rebilecek miyim diye etrafa bakındı, ancak kimseyi göremedi. Bunu tam yedi kere yaptı (Yani Safa ite Merve arasında yedi kere sa'y etti -kasar adımlarla gidip geldi-) İşte bugün hacılar bunu aynen uygulamaktadırlar.

Merve'ye çıkınca bir ses duydu, kendi kendine 'Sus!' dedi. Sonra dinledi ve yine ay­nı sesi duydu. 'Ey sesin sahibi! Sesini duyur-dun. Şayet bize yardım etmek kudretinde isen

yardım et!' dedi. Bir de baktı ki Zemzem'in yanında bir melek. Melek ökçesiyle ya da ka­nadıyla yere vurup su aramaya başladı. Niha­yet su yerden fışkırıp çıktı. Hacer hemen su­yun çevresini havuz gibi yaptı. Bu arada, ka­bına da su dolduruyordu. O avuçladığı kadar yerden fışkırıyordu. (Allah Resulü buyurdu:) 'Allah ismail'in annesine rahmet etsin! Eğer zemzemi kendi haline (akmaya) bıraksaydı, yahut avuçlamasaydı, Zemzem şimdi ırmak haline gelirdi.' Hacer doya doya zemzemden İçti ve çocuğunu emzirdi. Melek ona:

'Kayboluruz ve helak oluruz diye korkma! Şurada Allah' in bir evi (Beyt) vardır, İste bu çocukla babası onu bina edecekler. Allah, o işin ehlini asla zayi etmiyecektir' dedi. O za­manlar Beyt, yerden küçük bir tepe gibi yük­sekte idi. Sağından solundan seller gelip akardı. Uzun zamandır böyle idi. Hacer böy­le yaşıyorken nihayet Cürhümlülerden bir grup ya da bir aile Kedâ yolundan sükûn edip (Mekke'ye) geldiler. Mekke'nin alt kısmında

konakladılar. Havada bir kuşun bir yer üze­rinde uçtuğunu görünce, 'Mutlaka buralarda su vardır, oysa daha önce burada su yoktu' dediler. Bunun üzerine oraya doğru bir ya da iki kişi gönderdiler. Onlar gidip baktılar ve suyu gördüler, gelip onlara bildirdiler. Hep birden suyun yanına geldiklerinde İsmail'in annesiyle karşılaştılar. Ve: 'Senin yanında ko­naklamamıza izin verir misin?' diye bir teklif­te bulundular.

'Evet, konaklayabilirsiniz. Lâkin suda mülkiyet hakkınız yoktur' dedi.

'Olur' dediler. İsmail'in annesi buna se­vinmişti, çünkü yalnızlıktan zaten canı sıkıl­mış, insan arar olmuştu. Nihayet orada ko­nakladılar. Daha sonra kalabalık gruba ha­ber saldılar; onlar da gelip orada konakladı­lar ve orasını kendilerine vatan edindiler. Derken orada evler, haneler çoğaldı. İsmail büyüdü. Onlardan (Cürhümîlerden) Arapçayı Öğrendi. Büyüyüp delikanlı olunca onlar on­dan hoşlandılar ve kendilerinden olan bir kız­la onu evlendirdiler. Daha sonra ismail'in an­nesi öldü. Nihayet (babası) İbrahim geride bı­raktıklarını görmeye geldi. (Onları bıraktığı yere baktı.) ismail'i bulamadı, hanımına ne­rede olduğunu sorunca, hanımı: 'Rızkımızı te­min etmek için gitti' -bir başka rivayette de 'Bizim için avlanmaya gitti'- dedi. Sonra ona burada nasıl yaşadıklarını ve neler yaptıkla­rını sordu. Kadın: 'Şiddetli darlık ve sıkıntı içinde yaşıyoruz' diyerek şikayette bulundu.

ibrahim şu cevabı verdi: 'Kocan geldiği zaman benden ona selâm söyle! Kapısının eşiğini değiştirmesini de söyle!' Sonra oradan ayrılıp gitti.

İsmail dönünce, bir şeyler hissetti ve sor­du: 'Buraya kimse geldi mi?'

'Evet, yaşlı bir adam geldi, seni sordu ve nasıl yaşadığımızı ve geçindiğimizi sordu. Ona sıkıntıda olduğumuzu söyledim.'

'Peki sana bir tavsiyede bulundu mu?'

'Evet, sana selam söylememi ve kapının eşiğini değiştirmeni söyledi.'

'İşte o, benim babamdır. Bana senden ay­rılmamı emretmiştir. Haydi ailene dön!' dedi ve onu boşayıp Cürhüm kabilesinden başka bir kadınla evlendi. İbrahim onlara uzun bir süre sonra tekrar geldi fakat yine İsmail' i bulamadı.

Karısına nerede olduğunu sordu. Karısı da: 'Rızkımızı temin etmek için gitti' dedi.

'Geçiminiz nasıl gidiyor?' diye sorunca, kadın: 'Allah'a şükür iyi gidiyor. Hiçbir sıkın­tımız yoktur, gayet rahatız' diye cevab verdi.

'Yemeğiniz nedir?'

'Et.'

'İçeceğiniz?'

'Su' dedi.

Sonra İbrahim onlar için şöyle dua etti: 'Allahım! Onların etlerine ve sularına bereket ver!'

O zamanlarda hububat yoktu. Eğer hubu­bat olsaydı İbrahim onun da artması için dua ederdi. İbrahim Aleyhİsselam in duası here-ke tiyle et ile su, Mekke'den başka bir yerde oradaki kadar hiç kimsenin sıhhatine o denli yaramazdı.

Daha sonra ibrahim gelinine: 'Kocan geldiği zaman, benden ona selâm söyle, kapı­sının eşiğini değiştirmesin' dedi.

İsmail geldiği zaman, sordu:

'Size kimse geldi mi?'

'Evet, yaşlı bir adam geldi. Güzel yüzlü idi, seni sordu. Ben de senin nerede olduğunu bildirdim. Yaşantımızın nasıl olduğunu sordu, ben de gayet iyi yaşadığımızı söyledim.'

'Peki sana bir şey tavsiye etti mi?'

'Evet, sana selâm söylememi, bir de kapı­nın eşiğini değiştirmemeni tavsiye etti.'

'İşte o, benim babamdır. Sen de benim eşi-ğİmsin ve seni değiştirmememi emretti' dedi.

İbrahim onlardan bir müddet daha ayrı yaşadı, sonra tekrar döndü, ismail'in zemze­me yakın bir yerde büyük ağacın altında ken­disine ok hazırlamakta olduğunu gördü. Onu İsmail görünce hemen ayağa kalktı. Uzun za­man ayrı kalan çocu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bazı Peygamberler ve menkıbeleri
« Posted on: 28 Mart 2024, 20:21:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bazı Peygamberler ve menkıbeleri rüya tabiri,Bazı Peygamberler ve menkıbeleri mekke canlı, Bazı Peygamberler ve menkıbeleri kabe canlı yayın, Bazı Peygamberler ve menkıbeleri Üç boyutlu kuran oku Bazı Peygamberler ve menkıbeleri kuran ı kerim, Bazı Peygamberler ve menkıbeleri peygamber kıssaları,Bazı Peygamberler ve menkıbeleri ilitam ders soruları, Bazı Peygamberler ve menkıbeleriönlisans arapça,
Logged
12 Temmuz 2019, 11:58:27
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 12 Temmuz 2019, 11:58:27 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

12 Temmuz 2019, 12:08:42
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #2 : 12 Temmuz 2019, 12:08:42 »

Allah razı olsun selam ve dua ile...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes