> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Büyük Şafi Fıkhı > Şafii için Hacr
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şafii için Hacr  (Okunma Sayısı 2458 defa)
24 Şubat 2010, 20:26:20
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 24 Şubat 2010, 20:26:20 »



Hacr´ın Tarifi

Lugatta hacr, menetmek anlamına gelir. Hacr´m şeriat ıstılahındaki mânâsı ise malî tasarrufu şer´an haleldar eden bir sebepten ötürü kişinin malî tasarruflardan menedilmesidir.

Tasarrufu haleldar eden ve hacr´ı gerektiren sebepler çok ve çeşit­lidir. Hacr da onlara tâbi olarak çeşitli olur. Meselâ alacaklıların haklarını korumak, için iflas eden bir kişinin üzerine hacr konulması, varislerinin hakkını korumak için, ölüm hastalığına yakalanan kişiye hacr konulması, mallarını korumak için çocuklara ve delilere hacr konulması, efendisinin maslahatı için köleye hacr konulması, müslümanîann maslahatı için irtidad eden kişiye hacr konulması, rehin kabul eden kişinin haklarına zarar gelmemesi için rehin veren kişinin o rehinde tasarruf etmesine hacr konulması gibi.

Hacr çeşitlerinin çoğu rehin, vasiyet, ihtida ve benzeri bahislerde zikredilmişti. Burada ise hacr çeşitlerinin en önemlilerinden bahsede­ceğiz. Diğerleri için zikredildikleri bahislere bakılabilir.

Hacr´m Meşruiyetinin Delili

Zikrettiğimiz anlamda hacr meşrudur. Fıkıhta takrir ve tesbit edil­miştir. Kur´an, Sünnet ve İcma hacr´ın meşruiyetine delâlet etmektedir. Hacr´ın meşruiyetine delâlet eden ayetlere şunları örnek verebiliriz:

Sefihlere (beyinsizlere) Allah´ın sizin için geçim kaynağı olarak kıldığı mallarınızı sakın vermeyin. Ancak onlara o mallardan yedirin ve giydirin, onlara güzel söz söyleyin.(Nisa/5)

Ayette geçen sufehâ kelimesi, sehtiin çoğuludur. Sefih ise malda güzel tasarruf etmeyi bilmeyen, malı gereksiz yerelere sarfederek zayi eden kişi demektir.

Ayette geçen emvaîüküm (=mallannız)´ tabiri, malı, müslümanların tümüne nisbet etmektedir; zira mal Allah´ındır ve ümmetin onda hakkı vardır. O malın, bir ferdin mülkü olması bu gerçeği değiştirmez.

Ayette geçen kıyâmen tabiri ise o malda müslümanlar için bir ge­çimlik, bir güç, bir maslahat olduğunu ifade etmektedir.

Bu ayetin hacr´a delil olma yönüne gelince, Allah Teâlâ, malların sefihlerin eline bırakılmamasını emrediyor. Bu ise oalar üzerine hacr koymaktır.

Eğer üzerinde hak olan (borçlu) kimse, aklı noksan (yazı yazmayı bilmeyen) ve aciz ya da kendisi yazdıramayacak durumda ise velîsi onu adil olarak yazdırsın (Bakara/282)

Bu ayetin hacr´a delil olma yönüne gelince, Allah Teâlâ malî tasar -rufta bulunamayacak kişilerin velîlerine, onların mallarında tasarruf etmelerini emretmektedir. Bu ise sefih, zayıf ve güçsüzlerin üzerine hacr konulması anlamına gelir.

Yetimler evlenme çağma varıncaya kadar onları deneyin. Eğer, onlarda (mallarını koruyabilecek bir) olgunluk görürseniz, mallarını kendilerine verin. (Nisa/6)

Ayette geçen ve´btelû kelimesi, deneyiniz mânâsına gelir. Yine ayette geçen yetâme kelimesi de yetim´in çoğuludur. Yetim ise babası ölen küçük çocuklara denir. Nikâh çağına varmalarından maksat, buluğ ya­şına gelmeleridir. Rüşd´den maksat, güzel tasarruf, aklın selameti ve dinin salahıdır. Bu ayet, rüşd´e erişmeyen bir kimseye mal teslim etmenin caiz olmadığını; rüşd´e erişinceye kadar üzerinde hacr bulunduğunu ifade etmektedir.

Sünnet´in hacr´ın meşruiyetine delâlet etmesine gelince, Abdurrah-man b. Ka´b, babasından şöyle rivayet ediyor: ´Hz. Peygamber, borcu nedeniyle Muaz´ın malına hacr koydu ve o malı satarak borcunu ödedi´.[1]

İbn Ömer şöyle rivayet ediyor: ´Uhud savaşında ondört yaşında iken Hz. Peygambere gösterildim. Hz. Peygamber savaşa´ katılmama izin vermedi. Hendek savaşında onbeş yaşında iken Hz. Peygamber´e tekrar gösterildim, bu defa savaşa katılmama izin verdi.[2]

Rivayet edildiğine göre Hz. Ömer şöyle demiştir: ´İyi bilin ki Cüheyne kabilesinden Useyfia, dininden ve emanetinden dolayı kendi­sine hacr tatbik edildi denmesine razı oldu. Borçlan ödemekten yuzçe-virdiği halde borçlanmış ve borcu birikmiş, o da borçlarını ödememiş. Kimin Useyfia yanında bir alacağı varsa, yarın gelsin. Onun malını sa­tacağız ve alacaklıları arasında taksim edeceğiz. Borçlanmaktan sakının. Çünkü borcun başı da sonu da üzüntüdür´.[3]

Hacr´ın meşru olduğu hususunda âlimlerin tümü ittifak etmiş ve hiçbir âlim buna itiraz etmemiştir. Hacr´ın meşruiyeti nasıl inkâr edilebilir ki Kur´an ve Sünnet hacr´ın meşruiyetine delâlet etmektedir.

Hacr´ın Meşruiyetinin Hikmeti

Hacr, selbî (olumsuz) ve ihtiyatî bir ameldir. Hedefi ise -eğer hacr altına alınan çocuk, sefih, deli ve benzeri ise- hacr altına alınan kişinin maslahatını gözetmektir. Hacr altına atman, iflas eden bir kişiyse, hak sahiplerinin, alacaklıların maslahatını gözetmektir. Çünkü çocuk, sefih ve mesela mecnun hükmündeki kimselerin mülk edinme ve haklara malik olma ehliyetleri sakıt olmaz. Mülkiyetin semeresi, kendisine tâbi olduğu alışveriş, icar ve benzeri tasarruf politikasından ibarettir ki bu da mal ve dünya işlerinde yetişkinliğe ve gözü açıklığa bağlıdır. Bu bakımdan kâmii olmadıkları için bu kişilerin mallarında tasarruf etmelerine mâni olmak gerekir. Çünkü onlar henüz kâmil bir rüşd´e erişememişlerdir. Mallarında tasarruf etmek hususunda koruyucuları yoktur. Bu yüzden malî konularda ehliyetli ve kabiliyetli olan kişiler onlara naib kılınmıştır. Böylece onların mallarını zî yi etmelerinin önüne geçilmiştir. Eğer onlar ileride kemâM rüşd´e erişirlerse mallan kendilerine verilir.

Borç nedeniyle iflas ecen kişiye hacr konulmasının sebebine ge­lince, bu durumdaki bir kişi üzüntü ve sıkıntısından başkalarının hakkını unutup, kalan mallarında da kötü tasarruf edip malları zayi edebilir. Böylece hem kendisi, hem de hak sahipleri zarar görmüş olur. İşte bu nedenle onun kalan mallarına hacr konur ki hem alacaklılar haklarını alsın, hem de mal sahibi daha fazla zarar görmesin.

Hacr´ın Çeşitleri

Hacr´ın değişik çeşitleri olduğunu, bunların çoğunun değişik ba­hislerde zikredildiğini belirtmiştik. Bu sebeple onlara burada yer ver­meyeceğiz. Burada hacr´ın belli başlı çeşitlerinden söz edeceğiz:

a. Çocuğun üzerine hacr koymak. Deli ve sefih de çocuk hükmündedir.

b. İflas eden kişi üzerine hacr koymak.

c. Ölüm hastalığına yakalanan kişi üzerine hacr koymak. Şimdi bu üç çeşit hacr´ı ve hükümlerini beyan edeceğiz.


Çocuk ve Çocuk Hükmünde Olanlara Konulan Hacr´ın Hükümleri

Çocuktan maksat, buluğ yaşına gelmeyen kimsedir. Çocuk hük­münde olanlar ise deli ve sefihlerdir. Deliden maksat, ayırdetme özel­liğini -ister arada sırada olsun, ister devamlı olsun- kaybeden kişidir. Sefihten maksat ise kâmil bir rüşd´e erişmeyen, din ve dünyasının mas­lahatlarını yerine getiremeyen veya tasarruflarında dengesiz davranıp malını sağa-sola saçan veya malını haram yerlere sarfeden kişidir.

Bu kişiler üzerine konan hacr´a bağlı birtakım hükümler vardır, onları şöyle sıralayabiliriz:

1. Çocuğun, delinin ve sefihin alışveriş, rehin, hibe, nikâh ve ben­zeri hususlardaki tasarrufları sahih olmaz. Yani bu üç kişinin (çocuk, deli ve sefihin) herhangibir akidde müstakil bir taraf olması sahih de­ğildir. Çünkü bu, Kur´an ve Sünnet´in nassıyla konulmuş olan hacr´ın bir sonucudur. Bu hüküm üzerine şu meseleler terettüb eder:

a. Çocuk, deli ve sefih´ten biri, borca bir mal alırsa veya bir malı kabzettikten sonra telef ederse, ister kendi kusuruyla telef- olsun, ister başka bir nedenle telef olsun, zâmin olmaz, o malı ona borca satan da onu zâmin kılamaz, ondan malı veya parasını isteyemez. Onun duru­munu bilmemesi hükmü değiştirmez. Çünkü kendi maslahatı için onun durumunu araştırması gerekirken araştırmamıştır, kendi nefsi hakkında da ifrat etmiştir. Çünkü hacr altında olan bir kişiyi malına musallat eden odur; zira malını ona verip kabzettirmiştir,

Hacr altında olan kişi, ancak şu üç durumda zâmin olur:

1. Hacr altında olan kişi, kemâl-i rüşd´e ermemek hususunda kendi gibi olan bir kişiden mal alır da telef ederse zâmin olur.

II. Hacr altında olan kişi, hacr altında olmayan bir kişinin malını onun iznini almaksızın kendiğinden alır ve telef ederse zâmin olur.

III. Hacr altında olan kişi, parasını vermeden satıcıdan malı alır, satıcı ondan malı bırakmasını, vermesini istediği halde vermez ve telef ederse, zâmin olur. Çünkü burada satıcının bir kusuru yoktur.

b. Çocuk, deli ve sefih´in, malla ilgili ikrarlarının -ister hacr´dan önceki zamana, ister hacr´dan sonraki zamana ait olsun- hiçbirisine itibar edilmez.

Meselâ çocuk, deli veya sefih bir borcu olduğunu ikrar etse veya başkasının malını telef ettiğini ikrar etse, bu ikrara İtibar edilmez. Çünkü hacr altında olan bir kişinin, kendisini herhangibir malî tazminata muhatap kılacak ehliyeti yoktur. Fakat bu sebeplerden dolayı hacr altına alınan bir kişi, hadd veya kısas gerektiren bir ikrar´da bulunursa, o ikrar sahih kabul edilir; hadd veya kısasın hükümleri ona terettüb eder. Çünkü bunlar, herhangibir malî külfeti mültezim değildir. Eğer bu kişiler kemâl-i rüşd´e eriştikten sonra malî bir külfeti iltizam eden bir ikrarda bulunurlarsa ve bunun da hacr altında olduğu zaman kendisinden sadır olduğunu söylerse, bu ikrar sahih olur ve ikrar ettiği malı sahibine vermekle mükellef kılınır. Bu hükümler, şahitler ve zahirî delillere binaen ve kadı tarafından verilen hükümlere nisbeten böyledir. Kul ile Allah arasındaki duruma gelince, kendisinden hacr kaldırıldıktan sonra, hacr altındayken ikrar ettiği hakkı sahibine vermesi gerekir.

Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şafii için Hacr
« Posted on: 28 Mart 2024, 13:57:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şafii için Hacr rüya tabiri,Şafii için Hacr mekke canlı, Şafii için Hacr kabe canlı yayın, Şafii için Hacr Üç boyutlu kuran oku Şafii için Hacr kuran ı kerim, Şafii için Hacr peygamber kıssaları,Şafii için Hacr ilitam ders soruları, Şafii için Hacr önlisans arapça,
Logged
13 Mayıs 2015, 21:33:10
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 13 Mayıs 2015, 21:33:10 »

Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan hocam.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes