Macaristan Seferi Dokuzuncu Sefer
Kaanunî Sultan Süleyman Han dokuzuncu seferini; kendisinin kral tayin ettiği Macar Kralı Jan Zapolya'nın ölmesi ve onun yerine Macaristan tahtına onbeş güniük oğlu İstefan'ın resmen kral ilân edilmesi ve Avusturya İmparatoru Ferdinand'ın bu durumu kabul etmemesi, Macaristan'ın dahili işlerine karışmaya başlaması yüzünden yapmak mecburiyetinde kamıştı. Şöyle ki:
Sultan Hazretleri derhal kuvvetli bir ordu tertib edip Macaristan topraklarına daldı ve atının dizginlerini Budin kala'sı önünde kıstı. Budin'e vali olarak, Bağdad Valisi Süleyman Paşayı, îstefan rüştünü ispat edince onu tanıma şartıyla tayin etti. Ayrıca kadı ve memurlar da tayin ederek Budin'in bir Osmanlı vilâyeti olmasını temin etti. Bu durum Almanya ve Avusturya'yı istikbal içerisinde korkulara salmaya sebeb dururken, kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa, ispanya donanmasını Akdeniz'den koğmuş artık Akdeniz bir Türk
Ölü halini almıştı. Hatta bu arada Nis Şehrini topa tutmuştu. Donanmayı hümayun, Roma dolayısıyla Papa'lığın iskelesi sayılan Ostiya'ya gelince Papa dahil herkesi bir korku almış, Roma'yı zabt etmeye geliyor zannı ile milet ne yapacağını şaşırmıştı. Çoluk çocuğunu yanlarına alan aileler mal ve mülklerini bırakarak kaçacak delik aramaya başladılar. Fransız elçisi, düşman olarak gelinmediğini bir mektupla bildirerek Romalıların ve Papa'nin gönlünü biraz ferahlattılar.
Macaristan seferi ve Barbaros Hayreddin Paşa'nın muvaffakiyetleri Osmanlı Devletinin karalar ve denizlerde en büyük ve kuvvetli olduğunu cihana bir daha ispatlamış oldu. Tarihler Hicrî 947/Milâdî 1541 yılını gösteriyordu.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın