Alemdar Vakası Ve İrticaın Sonu!
İstanbul'da, yeniliğe karşı çıkma hadisesi de denebilen irtica olayı husule gelirken, ordularımızda moskof hududunda bulunmakta, ara sıra parlayan çarpışmalarla meşgul olmaktalardı. İşte böyle karışık bir dönemde, devletin kaderi ile oynama mânasına gelen İstanbul'daki olaylar, yâni irticai hadiseler ihtiras ve heveslerin şevkiyle yapmaya cesaret bulanlar tarih karşısında ebediyyen lanetle alınacaklardır. Hududları-mızda bulunan ileri gelen kimseler ve kumandanlar arasında hamiyyet sahibi bazı kimseler mütareke yapılmasının şartlarından istifade ederek, İstanbuldaki olayların sorumlularını tesbit ederek cezaya uğratmak hâttâ 3. Selim'i tekrar Osmanlı tahtına oturtmak hususunda müzakerelere girişmişlerdi. Bu müzakerelerin sonunda herkesin itimadını kazanmış, sağlam ve haysiyet sahibi vede cesur bir zâtın reisliği altında bunu gerçekleştirmeyi kararlaştırmışlardı. Aranan bu hasletlere hâiz olan zât, Rusçuk'da ikamet eden Tuna Seraskeri unvanlı Alemdar Mustafa paşa olduğunda da İttifak sağlanmıştı.
Bu kararın alınmasında sadaret eski mektupçusu Tahsin efendi ile Refik, Galib ve Behiç efendiler büyük rol oynamışlardı. Adlarını saydığımız zevatın teşkil ettiği cemiyetin sayısı gün geçtikçe genişliyordu. Maksadı yerine getirmeyi başaracak tedbirlerin kararı »alınıyordu. (Bilindiği gibi; İttihadı terakki cemiyeti de son defalarda yine böylece rumelinin ücra yerlerinde kurularak, neticeye varmıştır.) Alemdar Mustafa paşa esasında câhil bir zat olmasına rağmen fevkalade zeki, hamiyyetli, sağlam düşünceye sahip, rumeli askerinin üzerinde büyük bir nüfuzu vardı. Bu zata müracaat karanalan heyetin isabet ettiği ortadadır.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın