Abdülaziz Hân'ın Cenazesinde
Topkapı Sarayına naki edilen nâş, burada Hırka-i Saadet Dâiresi önünde gasledilmiş ve kılınan namazdan sonra hızla Sultan 2. Mahmud Türbesinde defnolunmuştur. Tarihçi ve devlet adamı Ahmed Cevdet Paşa, daha sonraları 2. Abdülhamid Hân'a verdiği bir varakada, merhum padişahın tezkiyesini şu ifadelerle belirtmekte biz de meâlen nakle çalışalım: "Sultan Abdülaziz Hân hazretleri bir hafta evvel ülkenin padişahı iken, herkes padişahın gözüne girmek için bir vesile ararken, cenaze namazına niyet edilirken, erkişi niyetine sözü ne derece orada bulunan cemaatin sinirlerine tesir eylediğini tarif etmem kabil değildir. Haklarında efkâr-i âmme çeşitli idi. Çünkü kendini katletmiş yâni intihar etmiş olduğu yayıldığından bir kısmı Allah affeyleye diyerek mağfiret-i ilâhiyeye nail olmasını dilediler. Durumdan şüphelenenler ve öylemi, böylemi diyenler ise Allah rahmet eyleye dediler. Bâzı dikkat sahibi zevat ise kol damarlarını kesmesinin imkânı olmadığını idrak ettiklerinden Allah şefaatine nail eyleye diyerek böylece merhumun şehadetini imâ ettiler. Bir takım hainler de, kemiklerinin ilikleri bile onun yedirip, içirdikleriyle yaşamış olmalarına rağmen, o zâtın hayatını İzâle ettiklerinden başka, intihar etti yalan dolanlarını yaymak suretiyle ahirete günahkâr gittiğini işaret etmeye lüzum görmüşlerdir. Zât-ı kerâmat âyât-ı hazreti hilafetpenahi bu kere hakikat-i hâli ortaya çıkarmıştır. Hâinlerin cezalarının verilmesinden evvel isnalarımızın lisanlarında merhumun şehid unvanıyla yâd olunduğu memnuniyetle müşahede edilmektedir.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın