> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri  (Okunma Sayısı 4711 defa)
04 Ekim 2010, 18:38:06
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 04 Ekim 2010, 18:38:06 »



Üçüncü Bölüm


HZ. MUHAMMEDİN MÜŞRİKLERLE SİYASİ VE DİPLOMATİK MÜNASEBETLERİ


I. Hz. Muhammed (S.A.V.)'İn Medine'deki İlk Faaliyetleri
 

Hz. Peygamber'in müşriklerle ve diğer din mensuplarıyla olan siyasi ve diplomatik münasebetleri Medine'ye aittir. Çünkü müslümanlar için Mekke'de bir devlet münasebetleri Medine'ye aittir. Çünkü müslümanlar için Mekke'de bir devlet mefhumun­dan bahsedilmesi mümkün değildi. Müslümanlar Mekke'de Da-rü'n-Nedve'nin sıkı baskı ve denetimi altında idi. Medine'de devle-.tin kuruluşu ile bu münasebet temin edilmiştir.

Medine'de Evs ve Hazrec kabilesine mensup iki kardeş kabi­lenin yanısıra yahudiler oturmakta idiler, Yahudilerin de kışkırt­ması ile Evs ve Hazrec kabileleri arasında devam eden savaş bu iki kardeş kabilenin birinin diğerine karşı itimatsızlığına sebep ol­muştu. Bu yüzden birinin diğeri lehindeki sulh teklifi dahi güven­sizlikle karşılanıyordu. Bunun neticesi olarak Medine'de kabile­ler arası bir ittifakı görmek imkansızdır. Hatta bu arada Hazreçli Abdullah b. Übey'in Medine'ye reis olma yolundaki gayreti Evsli-ler tarafından hoş karşılanmamış, dışarıdan bir idarecinin Medi­ne'nin barışını sağlayacağı kanaati hasıl olmuştu. İşte Hz. Pey­gamberin Akabe biatları sonunda Medine'ye hicreti onlara bu im­kanı sağlamıştı. Hz. Peygamber Medine'ye hicretten kısa bir süre geçtikten sonra kurmayı planladığı islâm devletinin otorite mer­kezi olarak Mescid inşa etmekle işe başladı. [197]

 

1. Mescid'in İnşa Edilmesi
 

Hz. Peygamberin hicreti sırasında uğradığı Küba'da yaptır­dığı ilk mescid'in hemen akabinde Medine'ye varır varmaz orada da hemen bir mescid yapma faaliyetine girişti. Hz. Peygamber yaptırdığı bu mescidleıie islâm devletinin ve hakimiyetinin teme­lini atmış oluyordu. Allah Rasûlünün yaptırdığı bu mescid, müs­lümanlar için bir ibadethane, kendisi için yaptırdığı ilavelerle bir saadethane ve hem de daVet işlerinin yürütüldüğü bir merkez ha­line geldi.

Hz. Peygamberin ve ashabının iştiraki ve gayretiyle kıblesi Kudüs'e doğru yapılmak suretiyle inşa edildi.[198] Bu mescid aynı za­manda müslümanlann eğitim ve öğretim merkezi idi. Mescidin arka tarafına küçük bir sufe yapılmıştır ki, burası kimsesiz müs­lümanlann barındıkları ve aynı zamanda ilim ile meşgul oldukla­rı bir yerdi. Mescid bundan sonra da'vetçilerin, muallim ve valile­rin yetiştirildiği yer oldu.

Hz. Peygamberin inşa ettiği bu mescid, dini ve kültürel faali­yetlerin yanısıra devletin önemli meselelerinin müzakere edildiği merkez durumundaydı. Çünkü Hz. Muhammed'den sonra gelen dört halife de aynı yolu takip ederek ilgili talimatları mescidden göndermişlerdir.[199]

 

2. Kardeşliği

Mekkeli müslümanlar, Medine'ye hicret ederken herşeyleri-ni orada bırakarak Medine'ye gelmişlerdi, işte Muhacir adı veri­len Mekkeli müslümanlar ile Ensar adı verilen Medineli müslü­manlar arasında kardeşlik tesis edilerek Muhacirlerin içinde bu­lundukları mahrumiyetten kurtarılmak istendi.

Bu kardeşlik hak, müsavat ve miras konusunda karşılıklı yardımlaşmaya ve sevgiye müteveccihti.[200] Rasûlullah'ın; "ikişer ikişer kardeşlesiniz" emri üzerine Muhacirler ve Ensar bir anda birbirlerini kucakladılar. Bununla bu iki grup arasında kan kar­deşliğinden de üstün bir yakınlık meydana geldi.[201]

Bu kardeşliğin tesisi ile Muhacir müslümanlann zaruri ihti­yaçları bir anda karşılanmış oldu. Aynca Muhacirleri Medine'ye kabul eden Ensar, bu davranışı ile diğer müşrik Arap kabileleri­nin düşmanlığını kazanmıştı. Bu kardeşlik ile düşmanlanna kar­şı ortak hareket imkanı sağlandı. Yine Medine'de kurulması gere­ken birlikte müslümanlann birinci derecede rol almalan gerekir­di. Bu durumda da müslümanlar güçlü olmak mecburiyetinde idi­ler. Kardeşlik tesisi onlara bu imkanı da sağladı. Medine'nin ha­zarda ve seferde korunması için de bu kardeşliğe ve yakınlaşmaya ihtiyaç vardı. Böylece kardeşlik tesisi onlara bu imkanı sağladı. [202]

 

3. Sınır Tesbiti
 

Hz. Peygamber Medine'de kurduğu devletin sınııianm tesbit etmek için Ka'b b. Maliki görevlendirdi. Mescid merkez kabul edi­lerek 12 millik dairevi hudut Medine'nin sınırı oldu. Ka'b b. Ma-lik'in taşlarla tesbit ettiği hudut ile Medine'de Mekke gibi Haram bölge tayin edilmiş oldu. Aynca sınır tesbiti ile Mekke'ye karşı mi­sillemede bulunulmuştur.[203] Sınırların tayin edilmesi devletin sa­vunulması açısından da önemlidir. [204]

 

4. Nüfus Sayımı:
 

Rasûlullah sınırlan tesbit ettirdikten sonra bu sınırlar içeri­sindeki müslümanlann sayılmasını istedi, ilk yıllarda yapıldığı kabul edilen Nüfus sayımının,[205] müslümanlann askeri yönden sa­yısının bilinmesi, siyasi ve içtimai gücünün ortaya konulması açı­sından önemlidir.

Sayım sonunda ortaya çıkan 1500 rakamı önemli bir sayıdır. Her ne kadar nüfus sayımının yapıldığı yıllarda Medine'de 4000 putperest, 4000 yahudi varsa da[206] müslümanlar 1500 kişi olmala­rına rağmen teşkilatlı olmaları, hem çevre ile hem de Medine için­deki yaptıkları anlaşmalarla toplum içinde birinci sırayı almışlar­dır.[207]

 

5. Anayasanın Hazırlanması
 

Hz. Peygamber kurduğu Medine devletinde sınır tesbitinden sonra, müslümanlarla arasındaki kardeşliğin ve dayanışmanın sağlanmasından sonra Medine'deki diğer din mensuplarıyla da anlaşarak iç bansın sağlanması yolunda çaba sarfetti.

islâm devletinin olduğu kadar dünyanın da ilk yazılı anlaş­masını teşkil eden Medine sözleşmesi, Hz. Peygamber'in başkan­lığında bir devlet ve toplum gerçeğini ortaya koyuyordu.

Hz. Peygamber Medine'deki diğer din mensuplarıyla yaptığı bu andlaşma ile sahip olduğu dini iktidarın yamsıra siyasi iktidarı da ele geçirmiş oldu. Böylece Medine'nin hukuki, siyasi, beşeri, mali ve askeri statüsü belirlenmiş oldu.[208] Bu anayasa ile yeni bir nizam kurulmuş, parçalanmış olan Medine'yi tek toplum haline getirmiştir.[209]47 maddeden oluşan anayasada kan diyetinin duru­mu, harp esirleri, karşılıklı yardımlaşma, emân, askeri konular gibi pek çok meselelere açıklık getirilmiş, Medine sakinlerinin an­laşamadıkları bir hukuki davada Peygamberin hakem tayin edi­leceği hükme bağlanmıştır. Hiçbir mü'minin kâfir için Öldürüle-meyeceği, hiçbir kâfire mü'min aleyhine yardım edilemeyeceği, Kureyşlilerin ve ona tabi olanların müslümanlann emânında ola­mayacakları hükme bağlanan anayasada Medine'deki ehl-i kitap olan yahudilerin andlaşma muhatabı oldukları anlaşılmakta­dır.[210]

 

II. MÜŞRİKLERLE YAPILAN SAVAŞLAR
 

1. Gaza Ve Seriyyelerin Tahlili
 

Hz. Muhammed'in Medine'ye hicretten sonraki faaliyetleri ile devlet hüviyeti kazanan İslâm toplumu, içtimai, siyasi, iktisadi ve diğer konulardaki haklarını korumak ve da'vet görevinin yeri­ne getirilmesi için yeni bir döneme girmiştir. Hz. Peygamber, ge­rek Mekke'de ve gerekse Medine'de Cihad ayeti inzal buyurulma-sına kadar müşriklerin bütün menfi davranışlarına sabretmiştir ve bu devrede muhataplarına karşı sulh yolunu tercih etmiş, onla­rı çeşitli yollarla ve öğütlerle İslâm dinine da'vet etmiştir.[211] Ancak putperestlerin mü si umanlara karşı haddi aşan davranışları kar­şısında Cenâb-ı Hak müslümanlann takınacağı tavrı cihad ayet-leriyle bildirmiştir. Buna göre Fitneden eser kalmaymcaya ve İslâm'ın din olarak hakim olmasına kadar mücadeleye devam edi­lecek, can, mal, ırz korunacak, da'vetin önündeki engeller kaldırı­lacak, din hürriyeti temin edilecek ve İslâm toplumu tesis edile­cekti.[212]

"Lâilâhe ilallah deyinceye kadar insanlarla (müşriklerle) harbetmekle emrolunduğunu" bildiren Rasûlullah,[213] "Ben rah­met peygamberiyim, ben harp peygamberiyim" diyerek kendisi­nin bir da'vetçi, aynı zamanda bir kumandan olduğunu açıkça ifa­de etmiştir.

Cihad ayetinden sonra Rasûlullah'ın müşriklere karşı yaptı­ğı harp çağrısına müslümanlar icabet etmişler ve gönüllülerden oluşan bir ordu teşekkül etmiştir.[214] Harbe iştirak eden gönüllüler kullandıkları harp malzemelerini kendileri karşılardı. Sefere çı­kacak ordunun mevcudu ve ordunun kumandam Rasflullah tara­fından tayin edilirdi. Düşmana karşı tek vücüd çarpışmayı, her türlü zorlukta sabırlı ve metanetli olmayı tavsiye eden Rasûlul­lah, kendisi orduyu kumanda ettiği zaman orduyu kısımlara ayı­rır ve her kabileye de ayrı bayrak bağlardı.

Orduya erkeklerin yamsıra kadınların da iştirakleri uygun görülür. Kadınlar yaralıların tedavisi, Ölülerin nakli, yemek pişi­rilmesi ve su taşınmasıyla meşgul olurlardı. Ancak lüzumu halin­de Ümmü Ümâre gibi kahramanca çarpışan kadınlara da rastlan­maktadır.[215]

Yol boyunca kılavuz kullanan Hz. Peygamber, kılavuzun ehil olması halinde müşrik veya müslüman olmasında bir beis gör­mezdi. Ancak ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri
« Posted on: 18 Nisan 2024, 19:56:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri rüya tabiri,Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri mekke canlı, Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri kabe canlı yayın, Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri Üç boyutlu kuran oku Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri kuran ı kerim, Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri peygamber kıssaları,Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleri ilitam ders soruları, Hz.Muhammedin müşriklerle siyasi münasebetleriönlisans arapça,
Logged
20 Kasım 2018, 15:24:57
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 20 Kasım 2018, 15:24:57 »

Esselmau aleyküm.Her konuda peygamber efendimizi örnek alan onun yolunda onun sünnetine tabi kalıp yaşamını devam ettiren kullardan olalım.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Kasım 2018, 15:33:32
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 20 Kasım 2018, 15:33:32 »

Ve Aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes