> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Asrı Saadette İslam > Hz.Peygamberin savaş taktikleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz.Peygamberin savaş taktikleri  (Okunma Sayısı 9467 defa)
01 Ekim 2010, 17:59:58
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Ekim 2010, 17:59:58 »



Üçüncü Bölüm


HZ. PEYGAMBERİN (S.A.V.) SAVAŞ TAKTİKLERİ


I. Keşîf Ve İstihbarat
 

"Hz. Peygamber (s.a.v.)'in zamanındaki fütuhatın sür'atine mukabil bu savaşlarda nisbeten çok az insan kam akmıştır. Bu­nun tarihte misli yoktur; Hz. Peygamber (s.a.v.)'in siyasî hayatı evvela küçük bir şehir. Devletinde yani Medine'nin bir kısmında başlamıştır. Bu şehir devlet, bütün Arabistan yarımadasını enine boyuna kaplamış sonu gelmeyen ihtilaflar, kan davaları ve anarşi ile kuşatılmıştı. On yıla varmadan, evvelce küçük bir kasaba olan Medine, bir devletin başşehri oldu ki bu devletin kapladığı saha, Rusya hariç Avrupa büyüklüğündeydi ve bir buçuk milyon kilo­metre kareden fazla tutan bu diyarda bir sulh ve sükun nizamı tesis edilmişti. Ortaya çıkan bu mucizede istihbarat servisinin hissesi asla küçümsenemez. Hz. Peygamber (s.a.v.) tatbik ettiği yüksek sevkulceyş ile düşmana galebe etmesi yanında, bir düş­man hakkında bilinmesi gerekli bütün esaslı malumatı elde etme­si sayesindedir ki onları gafil avlamıştır."[232] Muhaberesiz muha­rebe olmaz kaidesine göre en güzel hareket eden Hz. Peygamber (s.a.v.)'dir. O, bu işe Mekke döneminde gereken ehemmiyeti ver­miş, hicret esnasında istihbarattan istifade etmiş, devletini kur­duktan sonra da bu servisi daha çok geliştirmiştir. Biz bu konuyu iki ana başlık altında inceleyeceğiz. [233]

 

A) Mekke Dönemi Ve Hicret Sırasında İstihbarat
 

Mekke'de müslümanlar cemaat halinde yaşıyorlardı. Müş­riklere karşı koyacak güçleri yoktu; onlarla çatışmaya niyetli de değillerdi. Kendilerini onların şerrinden korumanın yollarını araştırıyor ve bilhassa ilk zamanlar Hz. Peygamber (s.a.v.) ile görüşmek isteyen yabancılar hakkında araştırma yapıp bilgi topluyorlardı.[234]

Hz. Peygamber (s.a.v.) zaman zaman sahabeye yaptığı tavsi­yelerde, müşriklere karşı çok dikkatli davranmalarını, onlara sır sayılabilecek bilgileri kaptırmamalarını tenbih ederdi.[235] Böylece müşriklerin kendileri hakkında yapabilecekleri bilgi toplama işi­ni de Önlemiş olurdu. Müşriklerin dikkatini çekebilecek ve onlar tarafından engellenebilecek işleri gizlilikle yürütürdü. Akabe bey'atleri bu şekilde cereyan etmiştir.[236] Bu bey'atler, cemaatten devlete geçiş olan Hicretin alt yapısını oluşturmuştur. Hatta Mu-hammed Hamidullah: "Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından kurulan ve faaliyete geçirilen islâm devleti, kat'î ve sarih bir surette Hic­retten bir ay evvel tesis edilmişti. Bu tarih üçüncü Akabe anlaş­masının (Mat) akdine tesadüf eden tarihdir"[237] demek suretiyle bu bey'atlerin ehemmiyetini vurgulamaktadır.

Üçüncü Akabe bey1 atinden sonra Mekkeliler Hz. Peygamber (s.a.v.)'i öldürmeye karar vermişlerdi. Bu kararı Cebrail (a.s.) O'na haber vermiş O da hicret etmeye karar vermişti.[238] Şehir içinde ve dışında kendisini koruyacak kimseler olmadığı ve yol emniyeti de bulunmadığı için gizlice hicret etmeyi tercih etmiş­ti.[239]

Suikasd haberini öğlen vakti haber alan Hz. Peygamber (s.a.v.), hemen Ebubekr (r.a.)'m evine gitmiş ve beraberce hicret planını yapmışlardır. Bu plana göre, şehrin haricindeki Sevr Ma­ğarasında saklanacaklar, bu arada bir klavuzla anlaşacaklar ve şehirde ortaya çıkacak heyecanın yatışması için bu mağarada üç gün bekleyeceklerdi. Bu günlerde bir haberci Mekke'de olup bi­tenleri kendilerine rapor edecekti. Bu müddetin sonunda da her zaman kullanılmayan apayrı bir yoldan Medine'ye hareket ede­ceklerdi.

Böyle bir plan üzerinde karar kılındıktan sonra evine dönen Hz. Peygamber (s.a.v.)burada geç vakte kadar kaldı. Kameri ayla­rın son günleri olduğundan her taraf zifiri bir karanlığa bürünmüştü. Hz. Ali (r.a.)'yi evinde bırakıp kendisi çıktı. Evi kuşatılmış olmasına rağmen düşmanlarına görünmeden ayrılıp gitti.[240]

Hz. Peygamber (s.a.v.)'e suikast haberini ulaştıran Rukayka binti Ebi Sayfî b. Hâşim adlı bir hanımın olduğu rivayetleri de var­dır. Bu hanım, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in dedelerinin torunların­dan birisi olabilir.O, verdiği haberde, Hz. Peygamber (s.a.v.)in ge­celeyin yatağında suikasde uğrayacağım bildirmişti.[241]

Biz burada hicreti, tafsilatıyla anlatmayıp bir başka haber al­ma faaliyetinden söz edeceğiz. Hicretin birinci gününün gecesi Hz. Ebubekr'in oğlu Abdullah gizlice mağaraya geldi. Şehirde ce­reyan edenleri onlara haber verdi. O gece mağarada kaldı; sabah erkenden ayrıldı. Abdullah'ın bu işle görevlendirilmesinin sebebi, kendisinin çok akıllı, zeki ve güvenilir bir genç olmasından dolayı­dır. Hz, Peygamber (s.a.v.) ve Hz. Ebû Bekr (r.a.) mağarada kal­dıkları müddetçe, Abdullah bu görevini devanı ettirmiştir,[242] Ayrıca Hz. Ebû Bekr (r.a.)'in azad ettiği Âmir b. Fühcyre [243]çoban­lık yapıyordu. O da haber toplama işinde görevlendirilmiştir.[244] Herhalde, bunlann birinden şüphe edilir de müşrikler tarafından yakalanma gibi bir durum meydana gelirse, istihbarat işi aksa­masın ve bu işi ikincisi devam ettirsin diye düşünülmüştür.

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bu konudaki üstün başarısı, Mekke-lilerin etrafa saldıkları habercilerin hepsinin gayretini boşa çı­karmıştır.[245]

 

B) Medine İslâm Devletinde İstihbarat
 

Medine'de islâm Devleti kurulduktan sonra bu devletin korunması, büyütülmesi gerekiyordu. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu konuda çok gayretli davrandı. Kuruluş halinde olan devletin sırla­rının düşman eline geçmemesi için hassasiyet gösterdi. Bu konuda sahabesini yetiştirdi. Düşmanın bilgi toplayabileceği kaynak­ları kapattı. Sahabenin yalnız başına yola çıkmamasını, tek başı­na seyahat etmemesini tavsiye etti.[246]

Develerin boyunlarına asılan ve çeşitli şekilde sesler çıkaran aletlerin savaşa giderken kesinlikle çıkarılmasını emrederdi.[247] Seferlerinin hedefim gizli tutar,[248] Keşif kollarına düşmana yaka­lanmamalarını emrederdi.

Bir devlet başkam olarak Hz. Peygamber (s.a.v.), istihbarat ve karşı istihbarat konusunda şu şekilde bir yol takibetmiştir. [249]

 

1- Dârul-Harb'de Câsûs Bulundurma
 

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in amcası Abbas, müslümanlığı kabul etmiş fakat hicret etmemişti. Mekke'de kalmasını, Hz. Peygam­ber (s.a.v.) istemişti. Abbas (r.a.), zengin bir tüccardı. Taif ve Me­dine gibi şehirlerle devamlı temas halindeydi. Mekke'de ceryan eden hadiseleri Hz. Peygamber (s.a.v.)'e yazıyor ve O'nu her türlü şeyden haberdar ediyordu.[250]

İbn Abdilberr, bu konuda şunları kaydediyor:

"Rasûlullah'm amcası Abbas b. Abdilmuttalib, Hayber fethin­den önce müslüman oldu. Müslümanlığını gizliyor ve müşriklerin haberlerini Rasûlullah (s.a.v.)'a yazıyordu. Hz. Peygamber de kendisine "Mekke'de kalman daha hayırlıdır" diye yazdı."[251]

Bedir savaşına sebep olan kervanın hareketini,[252] Uhud sava­şından Önce müşriklerin hazırlığını, Hendek Savaşından önce, müşriklerin Medine'yi muhasaraya girişeceklerini ve bu uğurda civar kabilelerle ittifaklar yaptığım[253] öğrenen Hz. Peygamber (s.a.v.)'in elbetteki Mekke içinde bir casusu vardı; işte bu, amcası Abbas'dı.

Hz. Peygamber (s.a.v.), amcası Abbas b. Abdilmuttalib'den başka bir casus daha kullanmıştır. Mekke'de ailesi tarafından ezi­yet edilen ve evde kalmaya mahkum edilmiş iki müslüman genç vardı. Hicrî üçüncü yılda Peygamber (s.a.v.) Mekke'ye gönderdiği bir casusuna;

"Melikeye, git, orada filan adında, gizlice îslâm'a girmiş, sa­mimi müslüman olan bir kuyumcu vardır. Onu bul, gör. Kendini onun evinde saklarsın. Bu arada mahpuslarla teması sağlamaya çalış." şeklinde bir talimat vermiştir. Mekke'ye giden casus bu ta­limata göre hareket etmiş Ve kendisine havale edilen işi başarmış-

tır."[254]

 

2- Keşif Kolları Çıkarma:
 

Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine islâm Devletini kurduktan sonra, etrafa küçük çapta askerî birlikler çıkardı. Bu birlikler, düşmana göz dağı vermek müslümanlarm gücünü göstermek ve bilgi toplamak maksatları ile çalışırlardı.[255] Hz. Peygamber (s.a.v.), bu vesile ile kendi askerlerini de yetiştirmiş oluyordu. Böyle bir keşif kolu komutanına yazılı bir emirname verip: "bu mektubu, ancak şu yere ulaştığın zaman aç ve oku" diye emreder­di.[256] Komutanda o yere ulaşınca mektubu açıp maiyetindekilere karşı okur, böylece Hz. Peygamberin yazılı emrini onlara tebliğ ederdi. Haber toplamak maksadıyla çıkarılan keşif kolları on kişi­den fazla olmazdı; başlarına bir komutan tayin edilirdi.[257] Düşma­na gözdağı verecek seriyyeler ise kalabalık olabilirlerdi. Bilgi top­lamak için çıkarılan keşif kollarının mevcudunun az olması, hare­ket kabiliyetlerinin süratli olması içindir.[258]

 

3- Câsûs Kullanma:
 

Hz. Peygamber (s.a.v.), hazar ve sefer zamanlarında düşman­larını takip ettirmiş, onların durumları hakkında bilgi toplamış-

tır. Bunun için de bir veya iki kişiden müteşekkil casuslar kullan­mıştır.

Müslim, Enes (r.a.)dan şu hadisi tahric eder:

"Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Sûfyanin kervanının ne yaptığını öğ­renmesi için...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz.Peygamberin savaş taktikleri
« Posted on: 26 Nisan 2024, 12:45:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz.Peygamberin savaş taktikleri rüya tabiri,Hz.Peygamberin savaş taktikleri mekke canlı, Hz.Peygamberin savaş taktikleri kabe canlı yayın, Hz.Peygamberin savaş taktikleri Üç boyutlu kuran oku Hz.Peygamberin savaş taktikleri kuran ı kerim, Hz.Peygamberin savaş taktikleri peygamber kıssaları,Hz.Peygamberin savaş taktikleri ilitam ders soruları, Hz.Peygamberin savaş taktikleriönlisans arapça,
Logged
15 Ağustos 2019, 15:13:56
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 15 Ağustos 2019, 15:13:56 »

Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Ağustos 2019, 22:39:20
Melek Nur Çelik koü

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 298


« Yanıtla #2 : 15 Ağustos 2019, 22:39:20 »

Paylaşım için Allah razı olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
16 Ağustos 2019, 16:09:16
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 16 Ağustos 2019, 16:09:16 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes