> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Veda hacci bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Veda hacci bahsi  (Okunma Sayısı 1615 defa)
16 Haziran 2011, 15:32:42
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 16 Haziran 2011, 15:32:42 »



VEDA HACCİ BAHSİ

 

1105- Ebû Bekr (Radıyallahu Anh) der kis

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Veda Haccı'ında kurban bayramının birinci günü Mina'da şöyle buyurdu-

«Zaman, Allah Tealâ Hazretlerinin gökleri ve yeri yarattığı gün­kü şeklinde devretmektedir. Sene, oniki aydır. Bunlardan dördü ha­ram (hürmet edilen) aylardır. Bu haram ayların üçü arka arkaya gelir ki, Zilkade, zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Bu haram aylar­dan dördüncüsü de, yalnız jlarak gelir ki, o da Mudar kabilesinin son derece hürmet ettikleri Receb ayıdır. Bu ay da Cumadalahire ayı ile Şaban ayı arasında gelir.  (Ayların yerlerini böylece belleyin ve cahiliyet devrinde yapıldığı gibi yerlerini değiştimeyin).»

Sonra Hazreti Peygamber sordu:

«Bu ay hangi aydır. Zilhicce değil midir?»» Biz: — Evet,- dedik. Yine sordular: «Bu belde hangi beldedir, Mekke değil midir?» Biz: —Evet dedik. Yine sordular: «Bugün hangi gündür, kurban bayramının birinci    günü değil midir?» Biz:

— Evet, dedik. Sonra Hazreti Peygamber şöyle buyurdu: «Bu beldenizde ve bu ayınızda şu günümüzün hürmeti (kud-siyeti) gibi canlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da sizin için mukad­destir. Sonra da Rabbiniz olan Allah'a kavuşacaksınız. Size amelle rinizden soracaktır. Dikkat ediniz! Sakin benden sonra doğru yoldan sapan kişilere dönüp birbirinizin boynunu vurmayınız.

Dikkat ediniz! Bu öğütlerimi burada bulunanlar, bulunmayanla­ra iletsin, kendilerine bu sözlerim İletilmiş olan bazı kimseler, bizzat benden işiten baza kimselerden daha kavrayışlı olabilir. Dikkat edi­niz! Size tebliğ ettim mi? (Bu sözü iki defa tekrarladılar) >

 

1106- Ebû Musa El-Eş'arî (Radıyallahu Anh) der ki: Arka­daşlarım, Tebük seferine giderlerken kendilerine binek hayvanı ve­rilmesi için beni Hazreti Peygambere gönderdiler. Ben de Hazreti Peygamberin huzuruna vardım ve dedim ki:

— Ya Resûlallah! arkadaşlarım bu seferde binmeleri için sizden binek hayvanı istemek üzere beni gönderdiler, Hazreti Peygamber bana şöyle buyurdular:

«Vallahi, size hiç bir binek hayvanı veremiyeceğim.» Hazreti pey­gamber bunu buyurduğu zaman öfkeli idi. Ben de Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellemin vermemesinden ve aynı zamanda bana gü­cenmiş olabilmesi korkusundan kederli olarak geri döndüm. Arka­daşlarımın yanına biderek aldığım red cevabını onlara bildirdim. Kısa bir zaman sonra benim adımı çağıran Bilâl Habeşi'nin sesini işittim.. Onun: Ya Abdullah bin Kays! çağrısına koştum. Bilâl bana de­di ki, Hazreti Peygamber seni istiyor; hemen çabuk gidiniz. Ben de Hazreti Peygamberin huzuruna çıktım. O sırada Hazreti Peygamber Sa'd bin Ubade Hazretlerinden satın almış olduğu altı deveyi kana göstererek:

«Yan yana duran şu iki deve ile yan yana duran şu iki deveyi al ve onları arkadaşlarına götür. Hem de onlara söylet Allah Tealâ Hazretleri (yahud Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretle­ri), sizi bu develere bindiriyor] bunlara bininiz,» buyurdu.

 

1107- Sa'd bin Ebi Vakkas (Radıyallahu Anh) der ki

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Tebük gazasına çıktığı zaman, Hazreti Ali'yi Medine'de halef bırakmıştı. Hazreti Ali ise:

— Ya Resûlallah! Beni birtakım çocuklarla kadınlar arasında mı bırakıyorsunuz? diyerek üzüntüsünü belirtti. Bunun üzerine Haz­reti Peygamber ona şöyle buyurdu:

«Sen bana karşı, Hazreti Harun'un Hazreti Mûsa'a karşı olan mertebesinde olmak istemez misin? Şu farkla ki, benden sonra pey­gamber yoktur.»

Mütercim:

Musa Aleyhisselâm Allah'dan vahy almak için Sina dağına gi­derken kardeşi Harun Aleyhisselâm'ı îsraîl oğullan kavmine halef bıraktığı gibi, ben de seni (ey Ali) Medine'de halef bırakıyorum, de­mektir. Rafizî ve Şiî'ler, bu hadis-i şerife dayanarak, Hazreti Peygamberden sonra Hazreti Ali'nin halife olması gerekir, Hilâfet onun hak-Kıdır. Çünkü bu hadîs, bir vasiyyet hükmündedir, demektedirler. Hatta Hazreti Ali'ye başkalarını tercih etmeyi de küfür saymışlar­dır. Bu sapık fırkalardan bir kısmı da, Hazreti Ali kendi hakkı olan hilâfeti arayıp dava etmediğinden Hazreti Ali'yi de islâm dışı gö­recek kadar sapıtmışlardir.

Hazreti Ali'nin Medine'de halef bırakılması, sadece Tebük sefe­rine çıkılacağı zaman olmuştur. Ayrıca Hazreti Harun (Aleyhisse­lâm) Hazreti Musa'dan (Aleyhisselâm) kırk yıl önce Tîh sahrasında vefat etmiştir. Bu itibarla Harun Aleyhisselâm, Musa Aleyhisselâm'-dan sonra halife olmadığı hususu da herkes tarafından bilinmekte­dir. Bunun için ehli sünnet alimleri, bu hadîsi- şerifin hilafet ve nü­büvvetin Hazreti Ali'ye ait olacağına herhangi bir delâleti yoktur, diyorlar.

 

1108- Kâb bin Malik Radıyallahu Anh der ki

Tebük gazasından başka, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve   Sel-lem'in yapmış olduğu savaşların,hiç birinden geri kalmamıştım. Gerçi Bedir gazasında bulunamamıştım. Bunun sebebi ise Hazreti Pey­gamber Bedir gazasına savaş niyeti ile çıkmamıştı, Şam'dan gelecek olan Kureyş kavmine ait ticaret kervanını ele geçirmek niyeti ile çıkmıştı. Cenabı Hak, böyle habersiz olarak düşmanlarla müsluman-ları Bedir'de karşılaştırdı. Bunun için Bedir savaşından geri kalmam ayıplanmaz.

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem hicret etmeden önce, Me­dine'den Mekke'ye hac mevsiminde gidip Mina'da Akabe denilen yerde geceleyin Hazreti peygambere biat eden Ensar içinde bile var­dım. Akabe'de İslam'ın ve Hazreti Peygamberin zafere ulaşması için ve Medine'ye gelecek muhacirleri yerleştirip korumak için her türlü yardımı yapacağımıza söz vermiştik. îşte bu Akabe gecesinde yapı­lan sözleşme ve sağlam bağlantı, bana göre, Bedir savaşı ile değişti­rilemez. Halk arasında Bedir gazası her ne kadar daha şöhretli ve büyük bir olay ise de, bence Akabe biatinde bulunmak daha önemli­dir. Çünkü islâmın ortaya çıkmasına başlıca sebeb bu Akabe sözleş-mesidir.

Tebük seferinden geri kalmama gelince:

Gerçekten Tebük gazasından'geri kalmam için hiç bir sebep ve özrüm yoktu. Çünkü o zamanda sahib 'olduğum malî ve bedenî kuv­vet ve imkâna hiç bir zaman sahib olmamıştım. Vallahi, savaşa ta­kaddüm eden günlerden hiç birinde hiç bir vakit iki deveyi bir araya getirememiştim. Halbuki bu Tebük savaşı günlerinde iki yük devesi ile iki binek devem vardı.

Sonra Hazreti Peygamber öteden beri savaşa çıkacakları zaman, başka bir hedef söyleyerek gerçek hedefi gizli tutardı. Fakat bu Te­bük seferi yaz mevsiminin şiddetli sıcağına tesadüf ettiği gibi, susuz çöllerden uzak bir yere gidileceğinden Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sehem Hazretleri bütün müslümanlara, seferin uzun ve yorucu olması sebebiyle hazırlık yapsınlar diye, Tebük seferine çıkılacağını açıklamış ve ilân etmişti. Hem de Hazreti Peygamberin ordusu o ka­dar kalabalıktı ki, bir divan defteri bunların isimlerini toplamaya yetmezdi. Otuz bin kişi oldukları söylenir.

îşte böyle kalabalık bir ordu içinde benim gibi birkaç kişinin bulunmayışını, Hazreti Peygamber ancak vahy yolu ile bilebilir sa­nıyordum. Hazreti Peygamberin Tebük seferine çıkış zamanı, meyvelerjn tanı olgunlaştığı ve gölgelerin arandığı bir mevsime rastla­mıştı.

Bu şartlar altında savaşa çıkacak olan bütün müslümanlar ha­zırlıklara koyuldular, gerekli ihtiyaçlarını temin ettiler. Ben de her sabah hazırlanmak niyetiyle evimden çıkardım, akşamleyin, hiçbir hazırlık yapmaksızın evime dönerdim. Her istediğim zaman yolculuk hazırlığını yapabileceğimi kendi kendime söyler dururdum. Bende bu ihmallik sürüp gitti. Öyle ki, herkes hazırlanıp Hazreti Peygamber ile yola çıktılar. Ben ise halâ yolculuk hazırlığına başlayamadım. Bu­nunla beraber bir gün sonra dahi olsa hazırlanır ve arkadan peygam­berin ordusuna kavuşurum, diyordum. Bir gün adetim üzere sabah­leyin çarşıya çıktım. Akşam üstü yine bir yolculuk hazırlığı yapmak­sızın evime döndüm. Bu hal bende devam etti. Bu arada Hazreti Pey­gamberin ordusu uzun .mesafeler alarak Medine'den uzaklaşmış ol­duğundan onlara yetişmek imkânı kalmadı. Böylece Tebük gazasın­dan mahrum oldum. Arada yine gideyim de orduya katılayım diye düşündüm ise de, bir türlü gidemedim. Keski gitmiş olsaydım.

Bir de Medine'de beni en çok üzen şey, Medine sokaklarında do­laştığım zaman ya münafık diye söylenen kimselerle, kör, topal ve biçarelerle karşılaşmış olmamdır. Bütün eli-kolu tutan müslümanlar savaşa çıkmış olduklarından bu özürlü kimselerden başkası sokak­larda dolaşmıyordu.

Hazreti Peygamber ordusu ile Tebük'e vardığı zaman beni hatır­ladı. Tebük'de istirahat halindeyken, kalabalık ashab topluluğu için­de Hazreti Peygamber sordu:

«Kâ'b ne yaptı?» Beni Seleme kabilesinden Abdullah bin Enis de­di ki: Ya Resûlallah! Kâb'ın ya iki kaftanı yahud da kibir ve gururu onu Medine'de alıkoymuş olmalıdır. Sonra Muaz bin Cebel Hazret­leri, Abdullah'a cevab olarak:

—  Kâ'b gibi bir adam hakkında ne fena söz. söyledin,   dedi ve Hazreti Peygambere dönerek şöyle konuştu:

—  Ya Resûlallah!, Kâ'b hakkında hayır ve iyilikten başka bir şey bilmiyoruz. Bunun üzerine Hazreti Peygamber bir şey söylememiş­ler.

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Tebük'den Medine'ye dönmek üzere hareket etmiş olduğunu öğrenince, düşünmeye başla­dım. Yarın Hazreti Peygamberin huzuruna nasıl çıkacağım ve onun oana karşı olan öfkesinden nasıl kurtulacağım?. Ne yapsam, bir ya­lan uydurupta özür mü dilesem, dosdoğru mu konuşsam, diye hesab ettim durdum. Hatta yakınlarımdan fikir sahibi kimselerin ve bilgin­lerin görüşlerine başvurdum, ne yapmam gerektiğini onlara danış­tım.

Nihayet Hazreti Peygamberin Medine'ye yaklaştığı haberi gelin­ce, evelce tasarlamış olduğum yalan vs kuruntuların hejssi kafamdan silindi. Böyle bir yalanın, beni H...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Veda hacci bahsi
« Posted on: 28 Mart 2024, 17:21:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Veda hacci bahsi rüya tabiri,Veda hacci bahsi mekke canlı, Veda hacci bahsi kabe canlı yayın, Veda hacci bahsi Üç boyutlu kuran oku Veda hacci bahsi kuran ı kerim, Veda hacci bahsi peygamber kıssaları,Veda hacci bahsi ilitam ders soruları, Veda hacci bahsiönlisans arapça,
Logged
29 Nisan 2018, 14:09:27
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 29 Nisan 2018, 14:09:27 »

Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri ömrünü peygamber efendimizin yolunda ,onun sünnetine tabi olarak ,öğütlerine uyarak yaşayan ve kurtuluşa eren rahmete erişen kullardan eylesin inşallah.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Nisan 2018, 14:05:56
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #2 : 30 Nisan 2018, 14:05:56 »

Aleyküm Selam.  Rabbim bizleri Peygamber Efendimiz'in yolundan bian bile ayrı koymasın inşaAllah. Amin ecmain
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Nisan 2018, 15:23:02
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #3 : 30 Nisan 2018, 15:23:02 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun Rabbim bizlere o mübarek yerlere gidebilmeyi nasip eylesin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes