> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Vasiyetler bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vasiyetler bahsi  (Okunma Sayısı 1685 defa)
19 Haziran 2011, 17:00:50
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Haziran 2011, 17:00:50 »



VASİYETLER BAHSİ


734- îbni Ömer'den   (Radıyallahu Anh)  rivayet edilmiştir;

-Yanında vasiyet edeceği bir malı bulunan bîr müslüman için, yazılı vasiyetini yanında bulundurmadan iki gece geçirmesi uygun .(ihtiyatlı bir iş) değildir.»

Mütercim :

Üzerinde hac ve zekât gibi Allah haklan bulunan yahud şahid-siz insan hakları olan kimsenin kendi malından vasiyet etmesi vacib ise de, diğer hayır ve hasenat işleri için malının üçte birinden vasi­yet etmesi, dört mezhebe göre vacib değildir; ancak sünnettir ve mendûbdür.'F-akat bazı alimlere göre bu da vacibdir; çünkü bu hadîs-i şerifin metninde geçen hak kelimesinin görünüşteki manası itibar edilerek vasiyetsiz duran kimse haksız duruma düşmüş olacağı an­lamı çıkarılmaktadır. Halbuki dört mezheb imamları burada geçen hak kelimesine, tedbir ve ihtiyat manasını vermişlerdir. Böylece va­siyetsiz duran kimse, tedbirsiz ve ihtiyatsız hareket etmiş olacağını kabul etmişlerdir.

 

735- Ebû Hüreyre (radıyallahu Anh) der ki:

Bir kimse Peygamber Sallaîlahu Aleyhi ve Sellem efendimize ge­lerek.- Sadakanın en faziletlisi hangisidir? diye sorması üzerine ona şu cevabı verdiler:

«Sağlıklı, ihtiraslı, zenginliği umar ve fakirlikten korkar olduğun halde verdiğin sadakadır. Sadaka vermeyi geciktirip de can boğaza dayanınca falana şu kadar, falana bu kadar deme. Bu durumda mal zaten falanın olmuştur. (Bu ölüm üzere olan sözlerin kıymeti yok­tur; artık mal başkalarının olmuştur. Senin bu durumda dağıtmaya kalkışmanın bir manası yoktur.)»

Mütercim:

Sadakanın en faziletlisi, sağlık halinde verilen sadakadır. Sonra hastalık halinde verilendir. Daha sonra da vasiyet suretiyle ölümden sonra verilen sadakadır. Hayatta iken yaptırılan cami, medrese, mek-teb ve hastahane gibi hayır işleri de sadakanın en faziletlilerinden sayılmışlardır.

 

736- Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) der ki:

tarafından Peygamber Sallaîlahu Aleyhi ve Sellem ahretlerine: «Ey Resulüm! En yakın aşiretine (kabilen adamlarına imarda bulun., mealindeki ayeti kerime indirilince, Kureyş kabilesi­ni toplayarak onlara şöyle hitap ettiler:

«Ey Kureyş topluluğu! Siz, kendinizi (Allah Tealâ'dan) satın ah-mz t Allah m bir-Mfine iman ederek cehennem azabından canlarınızı kurtarınız). Allah'a karşı sizin için   elimden bir şey gelmez   (onun

azabından sizi kurtaramam).

Ey Abdi Menafoğullan! Allah'a karşı sizin için elimden bir şey gelmez.

Ey Abdülmuttaüb oğlu Abbas! Allah'a karşı senin için elimden bir şey gelmez.

Ey Allah'ın Peygamberinin halası Safiyye! Allah'a karşı senin için elimden bir şey gelmez.

Ey Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kızı Fatma! Ma­lımdan ne dilersen benden iste. Allah'a karşı senin için yapabileceğim bir şey yoktur.»

Mütercim:

Bu olay Mekke'de geçtiğine göre, Ebû Hüreyre bu hadîs-i şerifi başkasından işiterek Mürsel olarak rivayet etmiştir, deniliyor. Ya-hud, bu ayeti kerimenin inmesinden sonra, Hazreti Peygamberin, ya­kınlarına ihtarda bulunması ayn ayrı vakitlerde iki defa olmuştur. Birincisi, Mekke'de iken Ebû Leheb'e varıncaya kadar bütün akra­basını Safa adındaki yere toplayarak olmuştur. Orada yapılan tebliğ ve ihtardan Ebû Leheb fena halde öfkelenmiş ve Peygamber Sallaîla­hu Aleyhi ve Sellem'e kötü sözler söylemişti. Bunun üzerine «Ebû Leheb'in elleri kurusun (helak olsun)» mealindeki Tebbet sûresi na­zil oldu. Tabii ki bu olayda Ebû Hüreyre bulunmamıştı.

İkincisi, Medine'de islâmı kabul etmiş olan akraba ve yakınlarını toplayarak yine birinci şekilde onlara ihtarda bulunmuştu, denil­mektedir.

«Allah'a karşı sizin için elimden bir şey gelmez.» demek, Allah korusun, kötü bir akıbetle ahirete göçüb azaba tutulursanız, ben sizi kurtaramam demektir. Yoksa Hazreti Peygamberin mü'minlere ahi-rette şefaatçi olacağı kesinlikle sabittir.

 

737- İbni Ömer (Radıyallahu Anh) der ki:

Babam Ömer (R.A.) Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in za­manında, Medine şehrinin karşısında Hayber arazisinde Semğ adıyla bilinen hurma bahçesini sadaka olarak vermek istedi. Bu maksadla Hazreti Peygambere gidip: — Ya Resûlallah, elime gayet nefis ve.kıy­metli,bir mal (hurmalık) geçti. Allah rızası için onu sadaka olarak vermek istiyorum. Bunu ne şekilde sadaka vereyim? dedi. Hazreti Peygamber ona şöyle buyurdu:

«Malın aslini; satılmamak hibe edilmemek ve varislere de inti­kal etmemek, ancak mahsulü dağıtılmak şartı ile sadaka (vakıf) yap.

İbni Ömer der ki: Sonra Hazreti Ömer, o şekilde arazisini vakfet­ti. Şimdi o bahçenin gelirinden öncelikle Allah yolunda cihâd edenle­re, sonra kölelikten kurtulmak için borçlanan kölelere, yoksullara, müsafirlere, yolda kalmış muhtaçlara ve aynı zamanda akraba ve yakınlarımızdan muhtaç olanlara verilir. Bir de bu vakfın mütevel­lisi, kazanç sağlamıyarak ve hududu aşmayarak bu bahçenin meyva-larmdan yiyebilir, dost ve arkadaşlarına da yedirebilir.

Mütercim :

Zamnda ilk yapman vakıf, Hazreti Ömer'in  Anh) bu vakfı olmuştur.   Bir de.- «Vakıf yapanın yapan kimse, ne şekilde  Ve hadîs hükmü sinlik kazanır, ona vakfetmış olsa biIe «eçeril olur. imam Şafiî'ye göre olmaz;

varislerin   mülkiyetine   geçebilir, bir şahıs hem vakfeden hem de mütevelli olamaz.   Fakat mezheblere göre bu caizdir.

Bir de vakfın gelirinden ve yetimin malından, mütevellinin veya mallara bakmakla olan kişinin, emeği kanşlığmda haddi aşmaya-

tiilmesine dair hüküm bu hadisten çıkarıl-vakıf yapan kimse, vakfetmiş olduğu malın mütevsi kendisi ise,- onun da yöneticilik ücreti alması dahi caizdir, demiş­lerdir.                                                           

 

738- Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashaba hitaben şöyle buyurdu:

«Yedi mahvediciden sakınınız: Allah'a ortak koşmak, sihir, Al­lah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymak (adam öldürmek), faiz yemek, yetim malı yemek, savaş günü düşmanın Önünden kaçmak ve çevrede olup bitenlerden habersiz mümin ve iffetli kadınlara zina isnad etmek.»

Mütercim:

Böyle büyük günahların ve insanı helake götüren fenalıkların burada sadece yedi tane gösterilmesi, diğer hadîslerde olan ziyadeye engel değildir. Daha önce açıklaması geçmişti. İleride de inşa Allah açıklamalı olarak üzerinde durulacaktır.

 

739- Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu   Anh) rivayet   edilmiştir:

«Varislerim, Dinar (para veya miras) bölüşecek değillerdir. Ne-(miktar tereke) bırakırsam, zevcelerimin nafakası ve şahsi memu­rumun maaşından artanı sadakadır, (hazineye aittir),»

Mütercim:

Hazreti Peygamberin' pâk zevceleri, bütün müminlerin anneleri olmak hükmünde bulunduklarından bunların ebedi olarak başkâlarina varmaları haramdır. Bunlar ömürlerinin sonuna kadar, evelcö oldukları gibi, evlerinde oturmaları dinen gerekli bulunduğundan, ölünceye kadar geçim masraflarının karşılanması lâzımdır. Vakıf haline geçeiı malların bakımını ve idareciliğini yapan kimselere de tayin edilen ücret ne ise, onun da verilmesi gereklidir. Bunların dı­şında olan Peygambere ait gelir ve mallar, müslümanların hazinesi­ne aittir.

îşte bu hadis-i şeriften dolayı Hazreti Peygamberin hırkası, kılıcı ve diğer geriye bıraktığı mallar* onun varisi bulunan Fatma ve Abbas (Radıyallahu Anhüma) hazretlerine teslim edilmedi. Pâk zevce- Terine de miras diye hiç bir şey verilmedi. Hepsi müslümanların hazî­nesine intikal etti. Bütün müslümanlar, peygambere ait eserleri gör­mekle sevinç duymuşlar ve böylece sevab kazanagelmişlerdir.

 

740- Hazreti Osman'dan (Radıyallahu Anh) rivayet edilmiş­tir!

Hazreti Osman'ın idaresine karşı çıkanlar, evini kuşatmışlar ve onu halifelikten çekilmeye zorlamışlardı. Hazreti Osman muhasa-racılara şöyle seslendi:

— Sizi Allah'a okuyorum, yalnız Peygamberin ashabını Allah'a okumaktayım. Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, «Rûme kuyusunu kazana Cennet vardır.» buyurduğunu ve bu kuyunun, be­nim kazdırdığımı büenler değil misiniz? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, «darlık günlerinde (şahsi malından) orduyu donatana cennet vardır» buyurduğunu ve benim askerleri donattığımı bilenler değil misiniz? Hazreti Osman'ın bu sözleri onlar tarafından tasdik edildi.

(O halde bu gerçekleri bilerek beni öldürmeye nasıl kalkışıyorsunuz)

Mütercim;

Abdullah bin Sa'd bin Ebi Sarh adındaki adam, evelce vahy kâ­tibi iken dinden çıkarak (irtidat ederek) Mekke'ye kaçmış . Sonra Mekke fethedilince "kanı heder, sayılmışken Hazreti Osman'a olan akrabalığı dolayısıyle tekrar İslama girmişti. Hazreü Osman halife olunca, Hazreti Ebû Bekir'in oğlu Muhammed'in yerine Mısır valiliğine tayin edildi. Hazreti Osmatıın bu tasarrufundan Mısır halkı öf­kelendi ve ona karşı ayaklanarak Medine'ye girdiler. Hazreti Osma­n'ı kuşattılar. Sonunda da bu halifeyi şehid ettiler. Bu üzücü olay tarih kitaplarında uzunboylu geçmektedir. İşte o muhasara esnasın­da Hazreti Osman (Radıyallahu Anh) bu hadîs-i şerifi rivayet ederek kendisi hakkında Hazreti Peygamberin buyurdukları ile isyancıları insafa davet ederek bu hareketlerinden vaz geçmelerini istemişse de, onlar:

— Sen Hazreti Peygamberin zamanında iyi bir kimse idin; fakat

halife olduktan sonra, eveîce dinden çıkması ile şöhret bulan ve kanı hedef edilen Abdullah'ı bize vali tayin ederek başımıza musallat ettin, dediler ve muhasarayı devam ettirdiler. Sonunda da Hazreti Osman'ı şehid ettiler. Yezid'in — Alîah ona layık olduğu cezayı ver­sin — zamanına ve daha sonraki devirlere...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vasiyetler bahsi
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:45:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vasiyetler bahsi rüya tabiri,Vasiyetler bahsi mekke canlı, Vasiyetler bahsi kabe canlı yayın, Vasiyetler bahsi Üç boyutlu kuran oku Vasiyetler bahsi kuran ı kerim, Vasiyetler bahsi peygamber kıssaları,Vasiyetler bahsi ilitam ders soruları, Vasiyetler bahsiönlisans arapça,
Logged
29 Nisan 2018, 14:20:18
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 29 Nisan 2018, 14:20:18 »

Esselamu  aleyküm.Rabbim müslüman kardeşlerimizi hakkıyla ,islama uygun olarak,peygamber efendimizin sünnetine öğütlerine ötabi kalarak vasiyet eden ,miras bırakan kullardan eylesin .Rabbim razı oslun bilgilerden kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Nisan 2018, 01:13:31
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 30 Nisan 2018, 01:13:31 »

Rabbim bizleri herdaim Rızasına uygun olarak hareket edenlerden eylesin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes