> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Peygamberlik nişanlari bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberlik nişanlari bahsi  (Okunma Sayısı 1626 defa)
17 Haziran 2011, 14:21:23
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Haziran 2011, 14:21:23 »



PEYGAMBERLİK NİŞANLARI BAHSİ


970- Abdullah bin Mes'ud (Radıyallahu Anh) der ki:

Bir seferde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ile beraberdik. Yolda suyumuz azaldı. Hazreti Peygamber bize şöyle buyurdu:

«Suyun artanını bulup getiriniz.» Ashab, içinde soktu ve sonra şöyle buyurdu:

«Mübarek ve temiz olan suya geliniz; bereket     Allah'dandır.»

Abdullah bin Mes'ud der ki: Hazreti Peygamberin mübarek par­makları arasından su fışkırdığını gözümle gördüm. Nitekim Hazreti Peygamber yemek yerken yemeğin teşbihini duyardık.

 

971- Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet   edilmiştir

«Siz, kıldan ayakkabı giyinen bir kavim ile savaşmadıkça ve ay­nı zamanda küçük gözlü, kırmızı benizli, küçük burunlu ve sanki yüzleri, birbiri üzerine katlanmış kalkanlara benzeyen (değirmi ve yumru olan) Türk boyu (Moğol) ile savaşa girmedikçe kıyamet kop-nıayacaktır. İnsanların bu vazifeye (devlet idareciliği görevine) düş­meden (girmeden) önce en isteksiz olanını, o sorumluluğa getirile­ceklerin en hayırlısı bulacaksınız. İnsanlar madenler gibidir. Cahili-yet zamanında hayırlı olanları islâmda da hayırlı olanlarıdır. Her­hangi birinize mutlaka bir zaman gelecektir' ki, beni bir kez görme­si aile ve servetinin bir misli artmasından kendisine daha sevimli olacaktır.» (Bağdad'ı. olarak Abbasî halifeliğini yıkan Türk Moğal (Serdarı Hûlâyâ (1217-1265) Peygamber efendimizin asırlar öncesin­den bildirdikleri bu korkunç savaşa öncülük eden kişi olabilir.)

Mütercim:

Dünyada hiç bir sâlih mümin düşünülmez ki, bu yolda Peygam­ber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine .şiddetli bir sevgisi ve aşkı olmasın. Hatta değil malını ve ailesini, kendi canını bile feda etmeye razı olacak çok ask ve muhabbet ehli vardır.

 

972- Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edilmiştir:

«SİZ: yüzleri kırmızı, burunları basık, gözleri küçük ve sanki birbiri üzerine katlanmış kalkanlar gibi (değirmi ve yumru) ve kıl­dan ayakkabı giyinen diğer milletlerden Hûz ve Kirman ile savas-madıkça kıyamet kopmayacaktır.

 

973- Ebû Hüreyre'den   (Radıyallahu Anh)   rivayet edilmiştir:

 

974- Ebü Hüreyre'den (Radıyallahu Anh)  rivayet edilmiştir: «Benim ümmetimin helaki, Kureyş kabüesinden bazı gençlerin

Mütercim:

Hadis-i şerif alimlerine göre bu zalimler. Mervan oğullanndan yezit ve Haccac-ı Zalim gibi kçtü idarecilerdir.

 

975- Huzeyfe (Radıyallahu-Anh) der ki:

Herkes Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine gelecek hayırlı işlerden sorardı. Ben ise, uğramaktan korktuğum için gelecek kötülüklerden sorardım. Bir ara sordum:

—  Ya Resûlallah! Siz peygamber olarak    gönderilmeden önce biz cahiliyette ve kötülükler içinde bulunuyorduk. Sizin gönderil­menizle bize bu saadet ihsan edildi. Sizin bu zamanınızda mevcud olan bu hayır ve saadetten sonra herhangi bir şer tkötülük ve fitne), olacak mıdır? Hazreti Peygamber:

«Evet!» buyurdu. Yine sordum:.

—  O serden sonra hayır var mı? Buyurdu ki:

«Evet, hayır var ve fakat o hayırda bulanıklık bulunacaktır.»

—  Bulanıklığı nedir? diye sordum. Buyurdu kiî

«Benim gösterdiğim yolun dışına çıkacak bir toplum gelecektir ki, onların hareketlerinden kimini şeriata uygun ve kimini de aykırı bulacaksın.» Sonra sordum:

—  Bu bulanık hayırdan sonra şer olacak mı? Şöyle buyurdular: «Evet, insanları cehennem kapılarına çağıranlar olacaktır. Kim

onların çağrısına uyarsa, onu cehenneme atacaklardır.»

—  Ya Resûlallah! dedim, bunları bize tanıt, (nasıl   insanlardır bunlar?» Bunun üzerine Hazreti Peygamber şöyle buyurdular:

«Onlar bizim derimizdendir ve bizim dilimizi konuşurlar.» De­dim ki: Eğer o zamana yetiştirsem bana ne enir edersiniz? Buyur­dular ki:

«Müslümanların cemaatine ve liderine bağlanırsın.»

—  Eğer müslümanlarm bir cemaati ve bir lideri yoksa, dedim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber:

«O zaman hütün fırkalardan (partilerin hepsinden) ayrıl. Ağaç kökünü ısırmak (ağaç altında barınmak) ve ölünceye kadar da bu durumda kalmak pahasına bile olsa.»

Mütercim :

Burada ağaç kökünü ısırmanın manası, son derece ihtiyaç içinde kalacak olsan bile yalnızlığı tercih et ve o zamanki fitne guruplaş-maları içine girme, demektir.

 

976- Hazreti Ali (Radiyalla.hu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den size bir hadîs an­lattığımda, yalan bir isnad da bulunmaktansa gökten düşüp param­parça olmayı yeğ tutarım. Fakat kendi işlerimiz konusunda size ko­nuştuğum zaman, savaş aldatmacadır, prensibinden hareket edebili­rim. Peygamber SaUallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu

işittim:

«Ahir zamanda bir kavim gelecek. Genç yaşlı, dar ve zayıf gö­rüşlüdürler. İnsanlığın en güzel lafım söylerler (laf ustandırlar) Okun av hayvanım Bir delip çıktığı gibi İslâm'dan çıkarlar. îmanla­rı haşerelerinden aşağı geçmez. Onları, nerede karşılaşırsam^ ol-dürünüz. Bunların öldürülmelerinin, öldürenler için kıyamet günü sevabı vardır.»

Mütercim:

Hadis alimlerinin açıklamasına göre bu hadîş-i şerif Pey­gamberin bir mucizesi olarak dinî hükümleri inkâr eden sapık fır­kalar ve fesad için koşanlar hakkında varid olmuştur. Gerçekten bunların hepsi meydana çıkmıştır.

 

977- Habbab bin Eret (Radıyallahu Anh) der ki:

Kureyş kâfirlerinden çektiğimiz ağır sıkıntı ve eziyetlerinden Peygamber Sâllallahu Aleyhi ve Sellem'e şikâyette bulunduk. Ken­dileri Kabe'nin gölgesinde, Bürde'sini yastık yaparak dinlenmekte idiler.

— Ya Resûlallah, dedik, kâfirlerin işkencelerinden kurtulmamız için Allah'a düa ediniz. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdular:

«Sizden önceki ümmetler içinde imanlı kişiye düşmanları tara­fından bir çukur kazılarak (boğazına kadar) o çukura gömülür ve Sonra bir testere getirilip başı üzerine konularak iki yarık açılır ve ve bu işkence onu hak dininden çeviremezdi. Kiminin de eti altın­daki kemik ve sinirleri demir taraklarla taranır ve bu işkence? onu dininden çeviremezdi. Allah Tealâ Hazretlerine yemin ederim ki, muhakkak bu dîn tamamlanacaktır. O zaman bir atlı, San'a'dan Hadramut'a kadar tek başın gidebilecek ve yalnız Allah'dan, bir de koyunlarına kurdun saldırmasından korkacaktır. Fakat siz, acele ediyorsunuz fher şeyin bir vakti var, bekleyiniz).»

Mütercim:

Peygamberin mucizesi olarak çok zamanlar böyle emniyet ve güven içinde yolculuklar yapılmıştır. Daima böyle huzur ve güven içinde bulunmak'müslümanların arzu ve temennisidir.

 

978- Hazreti Enes (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ensar'dan Sabit bin Kays'ı bir kaç gün göremedikleri için merak edip sordu­lar. Ashabdan biri, Ya Resûlallah, dedi, sizin için gidip durumunu öğreneyim. Böylece adam Sabit'in yanına vardı. Sabit'i evinde çok kederli ve üzgün bir halde buldu ve ona bu halinin sebebini sordu. Sabit cevap verdi:

— Halim çok fena, çünkü bu Sabit, sesini Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sesinin üstüne çıkarttı. Muhakkak ki, onun işlediği ameller boşa gitmiş ve kendisi de cehennem ehlinden olmuştur. «Seslerinizi Peygamberin sesinden yüksek çıkarmayın- mealindeki ayeti kerime mutlaka benim hakkımda nazil olmuştur. Akıbet ce­hennemlik olacağımdan kederlenerek evimde oturup ağlamakta­yım.

Sonra adam Hazreti Peygambere dönerek Sabit'in sözlerini an­lattı. Hazreti Peygamber haberciye şöyle buyurdu:

«Sabit'e git ve ona de ki: Sen cehennemlik değil cennetliksin.»

Adam gidip müjdeyi Hazreti Sabit'e verdi. Sonra Hazreti Sabit Yemame vak'asmdaki savaşta şehid oldu ve Peygamberin mucizesi de yerine geldi.

 

979- Berâ bin Âzib (Radıyallahu Anh) der ki:

Hazreti Peygamberin zamanında ashridan Üseyd bin Hudayır geceleyin namaz kılarken aşikâre olarak Kehf sûresini okuyordu. Evinin ahırında bağlı bulunan atı ürkmeğe başladı. Bunu duyan Üseyd, selâm vererek namazdan çıktı. Birden beyaz bir sis veya bulu­tun, etrafını sardığını gördü. Üseyd bu olayı Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e anlattı. Hazreti Peygamber buyurdular ki:

«Ey falan, okumalıydın! O gördüğün şey melek topluluğu idi.' Kur'an için indi.» Bir rivayette de şöyledir: «Kur'an okuyuşuna de­vam edeydiniz, sabaha kadar melekler Öylece kalacaklardı.»

Mütercim :

Bu hadîsin diğer rivayetlerinde: «Beyaz bulut İçinde bir takım kandiller gibi ışıklar gördüm.» demiştir.

 

980- İbni Abbas (Radıyallahü Anhüma) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hasta, olan bir bedevî'yi ziyaret etmek ve hatırını sormak üzere yanına vardı. Hazreti Pey­gamber, adetleri üzere, «geçmiş olsun, inşallah günahlara keffaret-tir,» şeklinde o hastaya tesellide bulundu. Adam:

— Sen bana geçmiş olsun, diyorsun. Halbuki benim hastalığım öyle gelip geçici değildir. Ancak bu hastalık, yaşlı bir ihtiyarın ba­şında kaynayıp onu mezarları ziyarete götürecek humma (sıtma) hastalığıdır, dedi. Hazreti peygamber de: «Peki, Öyle olsun!» buyur­du. (Aradan bir gün geçmeden de bedevi ölmüştü.)

 

981- Cabir (Radıyallahü Anh) Hazretlerinden rivayet edilmiş­tir:

Peygamber, Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bana:

«Desenli halılarınız var mı? diye sordular. Ben de, bizim desenli halımız nereden olacak! dedim. Hazreti Peygamber şöyle   buyurdu:

«Ama yakında desenli halılarınız olacaktır.»

Gerçekten peygamberin mucizesi olarak sonradan...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberlik nişanlari bahsi
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:27:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberlik nişanlari bahsi rüya tabiri,Peygamberlik nişanlari bahsi mekke canlı, Peygamberlik nişanlari bahsi kabe canlı yayın, Peygamberlik nişanlari bahsi Üç boyutlu kuran oku Peygamberlik nişanlari bahsi kuran ı kerim, Peygamberlik nişanlari bahsi peygamber kıssaları,Peygamberlik nişanlari bahsi ilitam ders soruları, Peygamberlik nişanlari bahsiönlisans arapça,
Logged
29 Şubat 2016, 19:32:38
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 29 Şubat 2016, 19:32:38 »

Efendimizin oyle cok mucizesi var ki.nitekim goz kor,kalp muhurlu olunca ne yapilirsa yapilsin nasibi yoksa eger  kisi imana yanasmiyor.Rabbim imanlarimizi tam ve saglam kilsin insallah.Allah razi olsun paylasim icin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes