> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Mekke-i Mükerreme nin fazileti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mekke-i Mükerreme nin fazileti  (Okunma Sayısı 2105 defa)
20 Haziran 2011, 15:16:15
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 20 Haziran 2011, 15:16:15 »



MEKKE-İ MÜKERREME'NİN FAZİLETİ VE KA'BE'NİN İNŞASI BAHSİ

 

475- Hazreti Cabir (Radiyallahu Anh) anlatıyor:

Peygamberlikten önce Kureyş'in ileri gelenlerinin emri ile Kabe bina edilirken Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem amcaları Haz-reti Abbas ile Kabe için omuzlarında taş taşırlardı. Bir ara Abbas Hazretleri:

Ya Muhammed, futanı çıkarıp omuzuna koy, dedi. Hazreti Ab-bas'ın bu teklifi üzerine Peygamber sallallahu Aleyhi ve Sellem fu­tasını çıkarıp omuzundaki taşın altına koyacağı sırada yere düş­tü ve gözleri semaya dikilip kaldı. Hazreti Abbas'a :

«Futamı bana göster!» dedi ve futasını alıp bağladı.

Mütercim :

Hazreti Cibril Aleyhisselâm gelip bu şekilde Hazreti Peygam­beri yere düşürerek avret yerlerini kimseye göstermemiştir. Bundan sonra da Hazreti Peygamberin avret yerlerini hiç bir kimse görme­miştir. Diğer Kureyş'in ileri gelenleri ise çırılçıplak Kabe'yi tavaf ederlerdi. Bunun sebebi de, güya içinde günah işledikleri elbiselerle mukaddes yeri tavaf etmek istemeyişlerindendi.

Mekke-i Mükerreme'ye büyük bir sel gelerek Kabe'nin büyük bir kısmını yıkmıştı. Bu sebeple Kureyş tarafından Kabe yeniden bina edilmişti. O sene Peygamber otuz beş yaşında idi; ve herkes gibi Kabe'ye taş taşırdı. Hatta Haccerü'l-Esved'in (siyah taşın) kendi ye­rine konması için Kureyş kabilesinin ileri gelenleri çekişmeye başla­dılar. Sonra şu hükme vardılar: En önce Harem-i Şerifin kapısın­dan kim gelirse o kimseyi hakem tayin ederiz; ve onun hükmüne razı olacağız. Bu karardan sonra en önce kapıdan. Hazreti Peygam­ber girince, Hazreti Peygamberi hakem tayin ettiler. Peygamber Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem de, büyük bir yaygı üzerine Hacer-i Es-ved'i koydu ve Kureyş'in ileri gelenleri hep birden bu yaygıyı yukarı kaldırdılar. Hazreti Peygamber de kendi mübarek elleriyle Haceri Esved'i yerine koydu. Bütün Kureyş ileri gelenleri bu durumdan memnun kaldılar.

 

476- Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha)  anlatıyor:

Hazreti Peygambere; Hicr-i İsmail (Hatim)   Kabe'den midir? diye sordum. «Evet!» buyurdular. Niçin bu kısmı Beytullah'a ilâve et­mediler de dişarda bıraktılar? dedim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

«Kavminin maddî imkânı çıkışmadı.» buyurdular. Ya Resûlallah! dedim, Beyt-i Şerifin kapısı neden yüksek yerde yapılmıştır? Pey­gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki:

«Kavmin, diledikleri kimseyi Beytullah'a soksunlar ve diledik­lerini de engellesinler diye kapıyı böyle yüksek yerde yaptılar. Eğer kavmin cahiliyet zamanından henüz (yeni) kurtulmuş olmasalardı ve bu sebeple onların kalbine bir inkâr ve itiraz gelir diye korkma-saydım, dışarda kalan küçük kısmı Beytullaha ilâve etmek ve kapısı­nı yere yapıştırmak isterdim.»

Mütercim:

Bu hadis-i şerifte, bir araya gelen iki zarardan hangisinin daha hafif ise onu tercih etmenin meşru bir yol olduğuna delâlet vardır. Burada Hicr-i İsmail'in Kabe'nin dışında kalması bu mukaddes yapı­nın esasına uygun değilse de yeni müslümanların herhangi bir de­ğişikliği yadırgamalarından korkularak eski durumu üzere bırakıl­ması tercih edilmiştir.

Bu hadis-i şerife ve bundan" sonrakine dayanarak İbni Zübeyr (Radıyallahu Anhüma) Peygamber'in işaret buyurduğu tarzda ye­niden Beyti Şerifi bina etti Fakat Haccac Yusuf bin sekafî, İbn-i Zü-beyr ile çarpışma esnasında yıkılan kâ'be'yi, İslâm'dan önceki du­rumuna irca ederek yeniden inşa etti. Daha sonra Harun Reşîd, İbni Zübeyr'in bina ettiği hale Kâbeyi çevirmek için İmam Malik'den fet­va istedi ise de, İmam Malik cevabında: Beyti Şerifin devlet reislerine oyuncak olmasından korkarım, dedi ve müsaade etmedi.

Kabe'nin' binasının bu güne kadar on defa yenilendiği belirtil­miştir. İlk önce Hazreti Adem'in yaratılmasından evvel melekler tarafından bina edilmiştir. 2. defa Hazreti Adem tarafından, 3. de­fa Hazreti Adem'in evladlan tarafından, 4. defa Hazreti İbrahim tarafından, 5. Amalika tarafından, 6. defa Cürhüm kabilesi tarafın­dan, 7. defa Kusay tarafından, 8. defa Bi'setten önce Hazreti Pey­gamberin de katılmasıyla Kureyş tarafından, 9. defa İbni Zübeyr ta­rafından, 10. defa da Haccac tarafından bina edildi. En sonra da yenilenmiş denecek şekilde Osmanlı padişahlarından Bağdad fatihi Sultan Murad bina etmiştir.

 

477- Hazreti Aîşe'den rivayet edilmiştir:

«Ey Aişe! Senin kavmin cahiliyettenl ' henüz çıkmış olmasaydı, Kabe'nin yıkılmasına emrederek onun dışarda kalan kısmını (Hicr-i İsmail'i) binaya dahil eder, kapısını yere yapıştırır, doğru ve batı kapıları olarak ona iki kapı yaptırır ve böylece Kâ'be'nin binasını İbrahim'in esasına ulaştırırdım.»

Mütercim:

Buna dait Izahat ayrıntılı olarak önceki hadîste geçmiştir.

 

478- Üsame bin Zeyd  (R.A.)'den rivayet edilmiştin

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke-i Mükerremeye vardıkları zaman Üsame bin Zeyd (Radıyallahu Anhüma) sordu:

— Ya Resûlallah! Nereye ineceksiniz? Mekke'deki evinize mi? Hazreti Peygamber şöyle buyurdu: «(Amcazadem) Akü, bize yer yurt mu bıraktı!»

Mütercim:

Hazreti Ali'nin ağabeyi Akil, Mekke'de kaldığı için, gerek babası Ebû Talib'in ye gerekse Hazreti Peygamberin evleriyle mülklerine konarak istediği gibi kullanmıştı. Esasen Hazreti Ali ile kardeşi Ca­feri Tayyar, babaları Ebû Talib'in ölümünde müslüman bulunduklarından Ebû Talib'e varis olamamışlardı. Ebû Talib'in mirası, küfür ' üzere bulunan diğer çocukları Akil ile Talib'e kaldı. Talib de Bedir savaşında kaybolduğundan Ebû Talibin bütün malına Akil varis ol­duğu gibi,  Hazreti Peygamber efendimize   babaları     Abdullah'dan miras olarak kalan bütün emlâki, hicret dolayısıyla olduğu gibi terk edildiğinden akrabalık yönü ile bu mülkün hepsini Akîl ele geçirmiş ve satmıştı. Diğer bir rivayete göre de, bu mallar daha sonra Akîl'in evladına intikal etmiştir. Sonra Akîl'in çocukları, Hazreti Peygambe­rin- mülkünü yüzbin dinar karşılığında Haccac'ın kardeşi Muham-nıed bin Yusuf'a satmıştır.

Bir de imam Şafiî Hazretleri bu hadîs-i şeriften Mekke'deki ev­lerin ve emlâkin satılması ve satın alınması, miras-olarak intikali ve bunların kiraya verilmesi ve kiralanması caizdir, diye hüküm çıkar­mıştır.

 

479- Ebû Hureyre (R.A.) 'den rivayet edilmiştin

Peygamber Sallallahu AJeyhi ve Sellem Hazretleri Mina'dan dö­nerken şöyle buyurdular:

«Yann ineceğimiz yer, inşallah Kinaneoğulian yamacı'dir. (Ku-reyş müşriklerinin küfür üzerinde sebat etmek için yeminleştikleri yer).»

Mütercim:

. Hazreti Peygamberin Mekke'den Medine'ye hicretlerinden önce Kureyş ve Kinâne kabileleri «Hayf-i Benî Kinane» adındaki Muhas-.sab semtine gidip, Hazreti Peygamberi öldürmek için kendilerine teslim edinceye kadar Haşim Oğulları ve Muttalib oğulları ile alış veriş etmemek, kız alıp vermemek, ve onlarla selâmlaşmamak üze­re sözleştiler. Bu sözleşme   metnini,    içlerinden Mansur bin İkrime kendi eliyle yazdı ve bunu Kabe'nin iç duvarına yapıştırdılar. Müs­lümanlar bu şekilde üç yıl Ebû Talib'in kesiminde kuşatılmış bir hal de kaldılar. Hazreti Peygambere Ebû Talib gelerek: Ey kardeşimin oğlu! Artık dayanamayacağım, ne yaparsanız yapınız. Sizi Kureyş'in

ileri gelenlerine teslim etmek,zorunda kalacağını, dedi. Hazreti Pey­gamber ona şu cevabı verdi:»

«Muhterem amcam! Artık sen merak etme, endişelenme. Kureyş tarafından yazılıp Kabe'nin duvarına asılan sözleşme metnini bu gece böcekler yiyerek mahvetmiştir. Andlaşma metninden yalnız Al­lah'ın adı kalmıştır.» Ebû Talib'e bu haberi verdikten sonra, o metni yazan Mansurun elinin çolak kaldığını da bildirmişti. Ebû Talib dö­nüşünde Kureyş ve Kinane kabilelerine şöyle dedi:

— Ey Kureyş kavmi! Kardeşim oğlu Muhammed CSallallahu Aleyhi ve Sellem), Kabe duvarına asılmış bulunan sizin sözleşme metnini Allah tarafından bir böcek musallat olarak mahvettiğini bana haber verdi ve onu yazan kâtibin elinin de çolak olduğunu .bil-dirdi. Kardeşim oğlunun bana haber vermiş olduğu şeylerde hiç bîr zaman gerçeğe aykırılık olmamış ve daima doğru olmuştur. Gelin, Kabe'yi açıp bakalım. Eğer kardeşim oğlunun dediği gibi, gerçekten1 Allah'ın adından başkası yenmiş ve mahvedilmişse bu tazyik ve eziyetten vazgeçiniz. Yok, eğer kardeşim oğlu bu hususta yalancı ise, ben de ne yaparsanız yapınız, kardeşim oğlunu size teslim edece­ğim.

Ebû Talibin bu sözleri üzerine Kureyş ileri gelenleri sevinmiş­ler ve Ebû Talibe: Bu defa insaf ve adalet ettin, dediler. Böylece gidip Kabe'yi açarlar. Bir de bakarlar ki, asılı sayfada bulunan yazılar Allah'ın ismi müstesna - tamamen böcek tarafındn yenmiş, kâtibin de eli çolak, olmuş. Böylece Hazreti Peygamberin mucizesi gün gibi açığa çıkmış^ Fakat yine Ebû Cehil: Bu bir çeşit sihirdir, diye baş kaldırdı ise de Kureyş'iri en ileri gelenlerinden Hişam, Züheyr, Zem'a, Mut'im ve Ebu'l-Yahza'dan ibaret beş kişi bu sözleşmeyi bozdu­lar. Hemen Mut'im bin Adiy ayağa kalktı ve adı geçen sayfayı Kabe duvarından kopararak parçaladı. İşte sözleşmemizi bozduk, bugün­den sonra müslümanlar hür ve serbesttir, diyerek Ebû Cehil'e ce­vap verdi. O günden itibaren müslümanlar Ebû Talib semtinden çı­kıp serbest oldular. Lâkin Ebû Talib'in ölümünden sonra yine eza ve cefaya başladılar. Nihayet hicret için Allah'dan izin geldi, Müslü­manlar hicret ettiler. Kureyşin zulüm ve işkencelerinden kurtuldu­lar. Sonunda da Mekke'nin fethedilişi ile bütün Mekke'liler İslâm olma şerefine kavuştular.

 

480- Ebû Hüreyre (R.A)'den rivayet edilmiştir: «Kabe'yi. Habeş'ilerden bir cılız bacaklı yıkacaktır.»

Mütercim;

Bu acıklı ve korkunç vak'a kıyamete yakın olacaktır. Kıyamet alâ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mekke-i Mükerreme nin fazileti
« Posted on: 19 Nisan 2024, 07:44:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mekke-i Mükerreme nin fazileti rüya tabiri,Mekke-i Mükerreme nin fazileti mekke canlı, Mekke-i Mükerreme nin fazileti kabe canlı yayın, Mekke-i Mükerreme nin fazileti Üç boyutlu kuran oku Mekke-i Mükerreme nin fazileti kuran ı kerim, Mekke-i Mükerreme nin fazileti peygamber kıssaları,Mekke-i Mükerreme nin fazileti ilitam ders soruları, Mekke-i Mükerreme nin fazileti önlisans arapça,
Logged
24 Aralık 2014, 18:44:59
Bahrişan 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 308


« Yanıtla #1 : 24 Aralık 2014, 18:44:59 »

okurken bazı yerlerde daldım gerçekten şaşırdığım yerlerde vardı allah  razı olsun paylaşımdan
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes