> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Medine nin haremi bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Medine nin haremi bahsi  (Okunma Sayısı 1793 defa)
20 Haziran 2011, 15:07:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 20 Haziran 2011, 15:07:02 »



MEDİNE'NİN HAREMİ BAHSİ


512- Enes'den (Radiyallahu Anh) rivayet edilmiştir:

şurasından   şurasına kadar olan yeri sı).  Harem'dir. Bu bölgenin ağaçları ey icad edilmez. Kim bu Harem'de bir

mdat meydana getirirse, Allah'ın,   meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun.»

Mütercim:

Bu hadîs-i şerif İmam. Şafii Hazretlerinin delili olub, Medine'i Munevvere'nin gösterilen çevre dahili, tıpkı Mekke'nin Harem'i gibi mukaddestir. Bu hudutlar içinde av yapılması ve kendiliğinden yetişmiş olan ağaçların kesilmesi yasaktır. Ancak bunları yap­makla bir ceza veya tazmin gerekmez. Çünkü Medine şehri, Mek­ke gibi hac ve menâsik yeri değildir.

Hanefi Mezhebinde de Medine muhterem bir yerdir; fakat Mekke'nin haremi gibi değildir. Onun için Medine'de av avlamak ve ağaçlarının kesilmesi yasak değildir. Bu hadis-i şerifte olan yasaklama ise, Medine çevresinin güzelliğini korumak ve havanın temizliğini temin etmek içindir.

İmam Malik'e göre, Medine-i Münevvere Mekke-i Mükerreme'den daha faziletlidir.

 

513- Ebû Hüreyre (R.A.)den rivayet edilmiştir:

«Medine'nin iki kara taşlığı benim dilimle harem kılınmıştır.»

Ebû Hüreyre Hazreti Peygamberin Medine dışında oturan Harise Oğullarına şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

«Harisoğulları! Sizin Harem'in dışında kaldığınız mı sanılıyor? Hayır, siz Harem hudutları içindesiniz.»

Mütercim:

Medine şehri dışında iki sıra halinde taşlık tepecikler vardır, bu kara taşlıkların birisi Medine'nin doğusunda, diğeri batısmdadır, Medine şehri bu iki taşlığın arasında bulunuyor. Hak Tealâ Hazret­leri bu iki sıra taşlı tepecikler arasını Hazreti Peygamber hürmetine muhterem kılmıştır. İmam Müslim'in rivayetine göre Medine-i Mü­nevvere 'nin harem hududu, merkezden itibaren on iki mil karedir. Bu hadîs-i şerifi rivayet eden Ebû Hüreyre der ki: Uhud dağı eteğinde şehid olarak yatan Hazreti Hamza'nm batı­sında Harise Oğulları oturuyordu. Hazreti Peygamber bu kabileye vardığında onlara hitaben: «Ey Harise Oğulları! sizin mahallenizin Harem hudutları dışında kaldığı sanılıyordu. Oysa siz Harem hudut­ları içindesiniz.» buyurdu. Bu son ifadeden anlaşıldığına göre, bir alim ve müctehid, kuvvetli bir ihtimale dayanarak verdiği bir hüküm de yanıldığını görürse sonra düzeltip, önceki hükmünden dönmesi gereklidir.

 

514- Hazreti Ali'den rivayet edilmiştir:

« Medine, Âir'den falan yere kadar Harem'dir. Her kim bu çev­re içinde bir yenilik icad eder veya bunu icad edeni barındınrsa Al­lah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun.   O kimsenin ibadeti kabul olmaz, (veya özrü ve şehadeti kabul olmaz). Müslümanların zimmeti birdir  (müşterek zimmetlidirler). Her kim, bîr müslümanm taahhüdünü ihlal ederse (bozarsa) Allah'ın, melekle­rin ve bütün insanların laneti o kimsenin   üzerine olsun.   Onun da ibadeti kabul olmaz. Her kim, bağlı olduğu kişilerin izni olmaksızın başka bir cemaate bağlanırsa Allah'ın, meleklerin ve bütün insan­ların laneti onun üzerine olsun. Onun da ibadeti kabul olunmaz.*

 

515- Ebû Hüreyre (R.A)den rivayet edilmiştir;

«Bana kentleri yiyen (kendine bağlayan) bir kentte yerleşmem emredildi. Adına Yesrib diyorlar. Şimdi ise Medine'dir Bu Medine, demirci körüğü demirin pasını nasıl giderirse sinesinden kötü insan-sanlan öylece yok eder.»

Mütercim:

Bu Hadîs-i şerif Hazreti Peygamberin saadet devrinde olan münafık ve fasık kimseler hakkında varid olmuştur. Yahud ahir zaman­da Deccal çıkınca ona uyacaklara aittir; çünkü Medine'yi meşru bir maksad için terkedip başka yerlere gidenler hakkında olması müm­kün değildir. Zira saadet devrinden sonra Hazreti Ali bile Medine'yi bırakıp Kûfe'yi hilâfet merkezi edinmişti. Cennetle müjdelenen on kişiden Ebû Ubeyde, Zübeyir ve Talha Hazretleri de Medine'den çı­kıp kimi Şam'a, kimi Küfe cihetine gitmişlerdir. Yine Muaz bin Cebel, İbni Mes'ud ve Ammer bin Yasir gibi ashabdan büyük zat­lar Medine'yi bırakıp çıkmışlardır. O halde bu Hadîs-i şerif özel­likle birtakım insanlar hakkında muayyen bir vakit için varid ol­muştur. Şerkavî şerhinde böyle yazılıdır.

Bazı alimler bu hadîs-i şeriften Medine'nin diğer bütün islâm ülkeleri üzerine üstünlüğünü, hatta Mekke'den de daha faziletli ol­duğunu  söyleyerek hüküm çıkarmışlardır;   çünkü  Mekke'yi  islâm ülkesine sokan ve kendine bağlayan yine Medine'dir. Fakat İmam Malik Hazretlerinden başka alimlerin çoğuna göre Mekke-i Müker-rem'e daha faziletlidir. Mekke'yi fethedenlerin yine çoğu Mekke'den hicret etmiş olan muhacirler idi. Nitekim bütün insanların kıble ye­ri olan Kabe Mekke'dedir. Sonra, îslâmm temel ibadetlerinden biri olan hac  da Mekke'yi  ziyaret,  Kabe'yi tavaf, Arafat'da vakfe  ile yerine getiriliyor. Aynı zamanda öteden beri Mekke, Allah tarafın­dan Harem kılınmıştır. Dünya üzerinde ibadethane ve mescid ola­rak ük inşa edilen Kâ'be de Mekke'dedir. Bu Harem hudutları için­de av yapılması, ağaçlarının kesilmesi haram kılınmış ve bu suçlan işleyenlere ceza uygulanagelmiştir. Ayrıca bu şehir hakkında: «Kim buraya girerse, emin olur,» mealinde ayeti kerime vardır. Yine Mek­ke'de işlenen günahlar, diğer yerlerde işlenen günahlardan  büyük olur. Fakat Medine'de Peygamber    Sallallahu Aleyhi  ve Sellem'in kabri şeriflerinin bulunduğu Ravza-i Mutahhare yeri, değil Mekke4 Mükerreme'den, Kâbe-i    Muazzama'dan daha   faziletlidir,    dediler. Hatta Arş-ı Alâ'dan bile daha faziletlidir, diye söylemişlerdir. Böylece bütün peygamberlerin mübarek cesedleri ve mukaddes ruhları se­mada olmakla, yeryüzünde şerefli vücudlarının bulunduğu yer ar-zın diğer yerlerinden daha faziletlidir. Semada da ruhlarının bulun­duğu yer, semanın diğer yerlerinden daha faziletlidir, demişlerdir. Şerkavi şerhinde böyle yazılıdır.

 

516- Ebû Hûmeyd (Saîdî Radıyallahu Anh) der ki:

Tebük savaşından Peygamber Sallallahu Aleyhi -ve Sellem Hazretleri ile dönerken uzakta Medine şehrini gördüğümüz zaman, Hazreti Peygamber Medineyi göstererek: «Şu, Tabe'dir» buyurdu. CMedine-i Tayyibe'dir.)

Mütercim:

Medine şehrinin bir kaç ismi vardır. Tayyibe, Tâbe, Tâib. Bu üç isim, Medine arazisi güzel kokulu olduğundan   bu beldeye verilmiş adlardır. Yahud havası ve suyu güzel olduğundan verilmiş isimler­dir, denmiştir. Bir ismi de Beytu'r-Resûl ve Medinetü'r-Resûldür. Ay­rıca Harem ve Harem-i Resul gibi daha bir çok isimleri vardır,   ilk adı Yesrîb'din Kırk kadar ismi olduğu söylenir. Kur'an-ı Kerim'de ve bazı hadîs-i şeriflerde Yesrîb olarak adı geçer. İlk önce Medine şehri­ni kuran Amalika'lılardan Yesrîb adında bir kimse idi. Onun adı ile isimlendirildi. Fakat bu isim fesad bozuk bir mana taşıdığından böy­le çirkin bir ismi Hazreti Peygamber adetleri üzere Tâbe, Medine ve Tayyibe gibi isimlere çevirmişler ve Yesrîb adını hoş görmemiş­lerdir. Ayeti Kerime'de Yesrîb olarak geçmesi, münafıkların sözle­rini hikâyeden ibarettir. Nitekim ayeti kerimede :«Hani o Hendek sa­vaşanda münafiklardan^bir bölük: Ey Yesrîb   (Medine) halkı, burası sizin duracağınız yer değil, hemen dönün     (savaştan), diyorlardı,» şeklindedir. Geçen hadîs-i şerifte de: «Onlar, Medine'ye Yasrîb di­yorlardı.» buyurulnıakla bu Yesrîb isminin îslâmda muteber olma­dığı anlaşılmaktadır.

 

517- Ebû Hüreyre (R.A)'den rivayet edilmiştir:

«Medine'yi, en güzel günlerinde terkedip çıkacaklardır. Şehre yabanîlerden (yırtıcı yaban hayvanlarını ve kuşları kasdediyorlar) başkası girmeyecektir. Medine'ye kaldırılacakların en sonuncusu Müzeyne kabilesinden iki çoban olacak ve bunlar sürülerini Medine'­ye doğru haykırtı ile sürecekler ve Medine şehrini bir takım vahşi hayvanlarla dolu bulacaklardır. Bu iki çoban da Medine kenarında Şeniyyetü 'I-Veda' adındaki yere vardıkları zaman yüzükoyun düşe­ceklerdir, (öleceklerdir).»

Mütercim:

En kuvvetli görüşe göre, bu acıklı olay kıyamet kopmasına yakın ve Sûra üflenmesinden kısa bir müddet önce olacaktır. Çünkü yeryü­zünde en son harab olacak ve halkı tükenecek olan Medine olduğuna dair hadîs-i şerifler vardır. Gerçi Yezîdî'ler zamanında Medine'de acıklı bir şekilde katliam olmuştur. Bir günde onbin müslüman er­kek ve kadın öldürülmüş, geri kalan halk dağlara kaçmış ve vadi­lere sığınmış ise de, büsbütün boş kalmamıştır. Bu çoban olayı da geçmemiştir. Gerçi bir bu çoban fıkrasını başlı başına bir hadis imiş gibi sanmışlarsa da, doğrusu bütünü bir hadîstir. Bir hadis ka­bul edildiği takdirde de, henüz böyle bir olay geçmediği bilinmek­tedir.

İkinci ihtimale göre sözü geçen acıklı olay geçmiştir, demek de caiz olabilir. Çünkü Yevm-i Hırre (felâket günü) diye adlan­dırılan o acıklı olayda Medine'de onbin kişi öldürülmüştü.

 

518- Süfyan bin Züheyr (R.AJ'den rivayet edilmiştir: «Yemen fethedilecek ve bu fetihten sonra bazıları sessizce Me­dine'ye dönüp ailelerini ve kendilerine uyanları alarak Yemene eo-neceklerdir. Halbuki bilmiş olsalar, Medine onlar için daha hayırlı­dır. Şam da feth edilecek ve bazıları sessizce Medineye gele^e^ ailelerini ve kendilerine uyanları alıp Şam'a götüreceklerdir Halbu­ki bilmiş olsalar, Medine onlar için daha hayırlıdır. Irak da feth edi­lecek ve bazüarı sessizce Medine'ye gelecekler, ailelerim ve kendılerine uyanları alıp tekrar Irak'a dönecektedir. Halbuki bilmiş osalar, Medine onlar için daha hayırlıdır.»

Mütercim:

Bu haber Hazreti Peygamberin büyük mucize 1 erindendir. Zira bu sıraya göre önce Yemen bölgesi, sonra Şem bölgesi ve daha sonra Irak bölgesi fethedilmiştir. Gerçekten bu yerlerin su ve havasına ge­çim rahatlığına rağbet ederek Medine halkından çok kimseler aile­lerini ve kandırdıkları...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Medine nin haremi bahsi
« Posted on: 29 Mart 2024, 05:13:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Medine nin haremi bahsi rüya tabiri,Medine nin haremi bahsi mekke canlı, Medine nin haremi bahsi kabe canlı yayın, Medine nin haremi bahsi Üç boyutlu kuran oku Medine nin haremi bahsi kuran ı kerim, Medine nin haremi bahsi peygamber kıssaları,Medine nin haremi bahsi ilitam ders soruları, Medine nin haremi bahsi önlisans arapça,
Logged
29 Şubat 2016, 20:04:59
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 29 Şubat 2016, 20:04:59 »

Mekkede agaclarin kesilmedinin ,av yapilmasinin vs yasak oldugunu bilmiyordum.
Ya da daha once boyle bi seyin uygun olup olmayacagini dusunmemistim.
Allah razi olsun abla.ogrenmis olduk insallah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

29 Şubat 2016, 20:11:34
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 29 Şubat 2016, 20:11:34 »

Esselamü aleyküm ve rahmetüllah.  Rabbim paylaşım için razı olsun. Bizlere bu konuları öğrenmeyi nasip eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes