> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Cuma Vaazı > Vaaz Projeleri > İslam ve İlim
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslam ve İlim  (Okunma Sayısı 2199 defa)
27 Eylül 2010, 18:53:40
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 27 Eylül 2010, 18:53:40 »



İSLAM VE İLİM


Bünyamin OKUMUŞ


I- Konunun Plânı

A-İslâm’da ilim ve ilme verilen önem
1-Kur’ân-ı Kerimde ilim
2-Hadis-i Şeriflerde ilim
3-İbadet merkezleri olduğu kadar eğitim ve öğretim kurumları olarak cami ve medreseler
B-İslâm’da ilim öğrenmenin maksadı
1-Tevhidin esası
2-İnsanın ve toplumun eğitimi
C-Dini ilimler ve Pozitif ilim
1-Dinî ilimlerin kaynağı
2-Pozitif bilimlerin kaynağı
3-Vahiy ve Akıl Çelişmezliği

II- Konunun Açılımı ve İşlenişi


İslâm’ın ilme ve ilim sahiplerine verdiği değer ilgili âyet ve hadisler zikredilerek vurgulanır. İlimde öncelikli maksadın Allah’ın tevhidini bilmek olduğu, tevhidin açılımını insanlara öğretmek ve hayata geçirilmesini temin için Yüce Allah’ın peygamberler gönderdiği hatırlatılır. İslâm’da ilmin, eğitim ve öğretimle yakından ilgili olduğu; bundan maksadın da bireysel ve toplumsal olarak ahlakî değerlerin kazanımı ve uygulanması olduğu belirtilir. Bu amaçla Hz. Peygamberden beri İslâm’ın ilk dönemlerinde camilerin ibadet merkezi olmakla birlikte aynı zamanda eğitim ve öğretim merkezleri olduğu da örneklendirilir. İslâm’ın ilk dönemlerinden beri hayatın idamesi için pozitif bilimlere ve bu konudaki araştırmalara büyük önem verildiği, İslâm âleminde tıp, matematik, kimya ve sosyal bilimlerde önemli merhaleler kat edildiği, bu konularda İbn Sîna, İbn Heysem, Birûnî ve İbn Haldûn gibi âlimlerin yetiştiği örneklendirilir. Dolayısıyla vahiyle akıl arasında bir çelişki olmadığı, vahyi kaynak alan dini ilimlerle aklı ve tecrübeyi esas alan fenni ilimlerin sahalarının farklı olduğu üzerinde durulur. İslam’ın temel kaynakları olan Kur’ân ve hadislerin akla büyük önem verdiği, bu iki kaynağın insana tefekkürü ve ilmi araştırmaları emrettiği hatırlatılır. Sonuç olarak İslâm’ın terakkiye mani olduğu iddiasının İslam’a yapılan bir bühtan ve iftira olduğu ifade edilir.

III- Konunun Özeti

“De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.”  âyetinden hareketle İslâm dininin ilmi, üstünlük sebebi olarak kabul ettiği belirtilir. Ancak Kur’ân, hayatı sadece maddî ve tek boyutlu bir olgu olarak görmediğinden bilgi edinme yoluyla elde edilen kazanımın da sadece maddi bir menfaat ve üstünlükten ibaret olmadığı da hatırlatır. İlimden asıl maksadın Allah’ı bilmek suretiyle ahlak ve adalete dayalı birey ve toplum oluşturmak olduğu belirtilir. Bu bağlamda ilim mücerret bilmekten ibaret kalmayıp uygulamaya dönüşürse, maddi olduğu kadar manevi üstünlük sebebi de olur. Bu takdirde, o kimse, Allah katında üstün bir rütbeye sahip olmuş demektir. İslâm’da ilim ve ilmi araştırmalar her zaman teşvik edilmiş hatta bu konuda Müslümanların diğer milletlerle yarışması ve onlardan ileri durumda olmasını bir mesuliyet olarak Müslümanlara yüklenmiştir. Sonuç olarak ilim ve ilmî araştırmalar, insanın ve toplumun lehine ise; insanı şerre değil hayra sevk ediyorsa faydalı, aksi takdirde şerre ve kötülüğe götürüyorsa zararlı olduğu ifade edilir. 

IV- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Âyetler

وَلاَ تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولـئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُولاً

“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp bunların hepsi ondan sorumludur.”
قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ

“De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.” 
Konuyla İlgili diğer Âyet-i kerimeler: 
Hucurât, 49/6; Mücâdele, 58/11.

V- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler

وعن أبي الدرداء رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: سَمِعْتُ رَسُولَ اللّه صلى الله عليه وسلم يَقُولَ: مَنْ سَلَكَ طَرِيقاً يَطْلُبُ فيهِ عِلْماً سَلَكَ اللّهُ بِهِ طَرِيقاً مِنْ طُرُقِ الْجَنَّةِ. وَإنَّ الملاََئِكَةَ لَتَضَعُ أجْنِحَتَهَا رِضىً لِطَالِبِ الْعِلْمِ، وَإنَّ الْعَالِمَ لَيَسْتَغْفِرُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَواتِ وَمَنْ في الارْضِ وَالْحِيتَانُ فِي جَوْفِ المَاءِ، وَإنَّ فَضْلَ الْعَالِمِ عَلى الْعَابِدِ كَفَضْلِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ عَلى سَائِرِ الْكَوَاكِبِ، وَإنَّ الْعُلَمَاءَ وَرَثَةُ ا‘نْبِيَاءِ، وَإنَّ الانْبِيَاءَ لَمْ يُورِّثُوا دِينَاراً وََلا دِرْهَماً وَلكِنْ وَرَّثُوا الْعِلْمَ فَمَنْ أخَذَهُ أخَذَهُ بِحَظِّ وَافِرٍ.

Ebu'd-Derda (ra)’dan Resûlullah (sav)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: “Kim ilim öğrenmek için bir yol tutarsa, Allah da onu cennete giden yollardan birine dahil eder. Melekler, ilim öğrenmesinden hoşnut olarak o kimseyi korurlar. İlim öğrenen için göklerde ve yerde olanlar, hatta denizdeki canlılar bile istiğfar ederler. Âlimin ibadet edene üstünlüğü, dolunaylı gecede ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne de dirhem miras bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar. Kim ilme sahip çıkarsa, büyük bir nasip elde etmiş olur.” 
عن حميد بن عبدالرحمن قال: سمعت معاوية رَضِيَ اللّهُ عَنْه يقول: سمعت رسول اللّه صلى الله عليه وسلم يقول: مَنْ يُرِدِ اللّهُ بهِ خَيْراً يُفَقِّهْهُ فِي الدِّينِ.

Humeyd İbni Abdirrahmân'dan rivayet edildiğine göre o, Hz. Muâviye’nin Resulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu işittiğini söylüyor: “Allah hakkında hayır dilediği kimseyi dinde fakih kılar.” 
 عن أبي أمامة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ذُكِرَ لِرَسُولِ اللّهِ صلى الله عليه وسلم رَجَُل عَابِدٌ وَعَالِمٌ. فقَالَ: فَضْلُ الْعَالِمِ عَلى الْعَابِدِ كَفَضْلِي عَلى أدْنَاكُمْ .

Ebu Ümâme (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sav)'a biri âbid diğeri  âlim iki kişiden bahsedilmişti.  Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir” buyurdu.
وعن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قَالَ رَسُولِ اللّهِ صلى الله عليه وسلم: مَنْ خَرَجَ فِي طَلَبَ العِلْمِ فَهُوَ فِي سَبِيلِ اللّهِ حَتّى يَرْجِعَ.

Enes (ra)’dan Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu rivayet ediliyor: “İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.” 
و عن سخبرة مرفوعاً: مَنْ طَلَبَ العِلْمَ كَانَ كَفَّارَةً لِمَا مَضىَ.
Sahbere (ra)'dan merfu olarak rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kim ilim öğrenmeği talep ederse, bu onun geçmişteki günahlarına kefaret olur.” 
عن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قَالَ رسولُ اللّهِ صلى الله عليه وسلم: الْكَلِمَةُ الْحِكْمَةُ ضَالَّةُ الْمُؤْمِنِ فَحَيْثُ وَجَدَهَا فَهُوَ أحَقُّ بِهَا.

Ebu Hüreyre (ra) “Resûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: “Hikmet, mü'minin yitiğidir. Mümin hikmeti nerde bulursa onu sahiplenir.” 
عن ابن عمرو بن العاص رَضِيَ اللّهُ عَنْهُما قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ صلى الله عليه وسلم: إنَّ اللّهَ لا يَقْبِضُ الْعِلْمَ اِنْتِزَاعاً يَنْتَزِعُهُ مِنَ النَّاسِ وَلكِنْ يَقْبِضُ الْعِلْمَ بِقَبْضِ الْعُلَمَاءِ حتَّى إذَا لَمْ يُبْقِ عَالِماً اتَّخَذَ النَّاسُ رُؤُساً جُهَّاًلا، فَسُئِلُوا فَأفْتَوْا بِغَيْرِ عِلْمٍ فَضَلُّوا وَأضَلُّوا.

İbn Amr İbni'l-Âs’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah, ilmi insanlardan söküp almak suretiyle yok etmez. Fakat ilim, alimlerin ölümüyle yok olur. Öyle ki, tek bir âlim kalmaz, halk da cahilleri (alim sanarak ilimde) önder edinir. Bunlar kendilerine sorulan meselelere bilgisizce fetva verirler. Hem kendilerini hem de başkalarını yanıltırlar.” 

VI- Yararlanılabilecek Bazı Kaynaklar

1-Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, “İlim” maddesi, c. 22, s. 109-114.
2-Nasr, Seyyid Hüseyin, İslam ve İlim, çeviren, İlhan Kutluer, İnsan yayınları, 1989.
3-Bilgiz, Musa, Kur’anda Bilgi, İnsan yayınları, 2003.
4-Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, çeviren, Mehmet Yazgan, İstanbul, 2004, c. 2, s. 626-669.
5- Afzalur Rahman, Sîret Ansiklopedisi, İstanbul 1996, c. 4, s. 135-309; c. 5, s. 289-350.
6-Yazır, Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1982, c. 2, s. 1439; c. 3, s. 1885; c. 4, s. 2513; c. 7, s. 4794; c. 9, s. 6184. 

Dipnotlar:


  Zümer, 39/9.
  İsra,17/36.
  Zümer, 39/9.
  Ebû Davûd, İlim 1(3641); Tirmizî, İlim, 19.
  Buhari, Farzu'l Humus 7; İlim, 13; İ'tisam 10; Müslim, İmâre 98; Zekât 98, 100.
  Tirmizî, İlim 19 (2688)
  Tirmizî, İlim 2 (2649), İbnu Mâce, Mukaddime 17, (227).
  Tirmizî, İlim 2 (2650)
  Tirmizî, İlim 19 (2688)
  Buhârî, İlim 34; Müslim, İlim 13 (2573)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslam ve İlim
« Posted on: 16 Nisan 2024, 23:38:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslam ve İlim rüya tabiri,İslam ve İlim mekke canlı, İslam ve İlim kabe canlı yayın, İslam ve İlim Üç boyutlu kuran oku İslam ve İlim kuran ı kerim, İslam ve İlim peygamber kıssaları,İslam ve İlim ilitam ders soruları, İslam ve İlimönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes