> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Cuma Vaazı > Vaaz Projeleri > Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed  (Okunma Sayısı 1441 defa)
01 Ekim 2010, 16:48:34
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 01 Ekim 2010, 16:48:34 »



ALLÂH’IN SEVGİLİ KULU HZ. MUHAMMED


Tahir Tural


I- Konunun Plânı

A-   Hz. Peygamberi genel manada tanıma
B-   Hz. Peygamberin bazı vasıfları
a-   O, bir insandı ve insanlara değer verirdi
b-   O, çalışan ve tembelliği sevmeyen bir insandı
c-   O, müsamahakar ve hoş görülü bir insandı
d-   O, inançlara saygılıydı
e-   O, barış insanıydı

II- Konunun açılımı ve işlenişi


Konuya Peygamberimizin bir insan olduğunu, peygamberlikle vazifelendirildiğini anlatmakla girilir ve bunun insanlık için bir rahmet olduğu aktarılır. Peygamberimizin bizlere örnek olduğu ve onu örnek aldığımızda hayatımızın huzurlu olacağı aktarılır. Daha sonra da onun yüce vasıflarından toplumu ilgilendiren beş ana vasfı anlatılarak konuya son verilir.

III- Konunun özet sunumu

Yüce Allâh Kurân-ı Kerim'de Peygamberimiz (s.a.v. )’in bizim gibi bir insan olduğunu, O’nun peygamberlikle vazifelendirildiğini belirtiyor. (Kehf, 18/ 110)  Diğer bir ayeti kerimede ise âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (s.a.v. )’in büyük ahlak sahibi olduğunu (Kalem, 68/ 4) ve Allâh’ın Rasûlünde müslümanlar için güzel bir örnek bulunduğu (Ahzab, 33/ 21) bildiriliyor.
O’nun çevresinde yaşamış ve onun rahle-i tedrisinden yetişmiş olan Ashâbı Kirâm,  O’nun yaşayışının Kur’ân’ı yansıttığını belirmektedirler. Âlemlerin hürmetine yaratıldığı, O büyük insanı tanıtmak ve O’nun vasıflarını aktarmak çok zordur. Ancak günlük hayatından misaller anlatarak O, yüce insanı tanıtmaya çalışacağız
O bir insandı ve insanlara değer verirdi.
Bizler gibi oturup kalkan, yiyip içen, yatan uyuyan, evlenen ve çocuk sahibi olan, nihayet sonunda da ölen örnek bir peygamberdir. Şayet melek bir Peygamber olsaydı başarılı olmayacağı bilinen bir husustur. Zira insanlar emir ve yasaklar konusunda onun melek olduğunu, dolayısıyla da dini rahat yaşadığını öne sürecekler ve yaşamamaya mazeret ve malzeme yapacaklardı. Ayrıca Küreyş onun insan olmasını yadırgadı. “Bu ne biçim bir Peygamber, bizim gibi yemek yiyor ve sokaklarda dolaşıyor” (Furkan, 24/78) demekten kendilerini alamadılar. Halbuki O, melek olsaydı, meleklerden oluşan bir toplumun Peygamberi olması gerekecekti. (İsra, 17/ 95) Ama o, her seferinde kendisinin bir kul, bir insan olduğunu, bir Peygamber olduğunu kendilerine hatırlatıyor ve Allah dilemedikçe normal insanlar gibi gaybı bilmeyeceğini, fayda ve zarar veremeyeceğini, yağmur yağdıramayacağını ve hazinelerin yanında olmadığını kendilerine anlatarak insan olduğuna vurgu yapıyordu. Aralarındaki farkın sadece ona vahiy gelmesi ve bunu insanlığa tebliğle görevlendirilmesi olduğunu belirtiyordu.
İnsan, varlıkların en şereflisi ve mümtaz olanıdır. Dolayısıyla da her türlü saygıyı hak etmekte ve ona karşı yapılan hatalarda en büyük günahları oluşturmaktadır.
Zaten dinin gayesi, insanların inanç, can, ırz, nesil ve mal güvenliğini korumaktır. Bu beş hususu insan için zaruri saymıştır. Bu nedenle insanı haksız yere öldürme, inancından dolayı aşağılama, gıybet, iftira, haset, gurur, kibir, kin vb. gibi insanı manen yaralayan hususlar haram kılınmıştır. Aksine insanın en güzel ahlakla donatılmasını emretmiştir. Bu konuda da en güzel örnek kendisidir.
O, insana büyük değer verirdi. Yolda karşılaştığı kişilere önce kendisi selam verir, onlarla musafaha eder ve kendilerine dua ederdi. İnsanlara mütevazı bir şekilde yaklaşır, asla kibirlenmezdi. “Ey insanlar! Hepiniz Ademdensiniz, Adem ise topraktandır. İnsanlar tarağın dişleri gibi birbirine eşittir. Kimsenin diğerine takva dışında üstünlüğü yoktur”  buyurarak insanların aynı haklara sahip olduğunu ifade etmiş ve tek cümlede özetlemiştir.
O çalışan ve tembelliği sevmeyen bir insandı.   
Hz. Peygamber her konuda olduğu gibi bu konuda da öncüdür. O, daima çalışmış, zamanını en iyi ve en verimli şekilde planlayarak dolu dolu bir hayat yaşamıştır. “İki günü birbirine eşit olan zarardadır”  buyurarak her gün bir önceki güne göre daha ilerde olmak durumundadır.
Hz. Peygamber meşru kazanç için yapılan uğraşıların ibadet olduğunu vurgulamıştır. Bir gün sahabilerle birlikte oturmuş sohbet ediyorlardı. Bu sıralarda bir genç erkence kalkıp biraz ilerde kazma kürek çalışıyordu. Ashaptan bazıları, “Ya Rasulellah! Keşke bu delikanlı burada sizin sohbetinizde bulunsa da Allah yolunda mesai sarf etmiş olsa” dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v. ) şöyle buyurmuşlardır: “Böyle söylemeyin. Eğer o genç insanlara el açmamak, onlardan müstağni olmak, çocuklarının nafakasını kazanmak için çalışıyorsa Allah yolundadır. Yaşlı ve zayıf düşmüş olan anne babasına yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyorsa Allah yolundadır.” 
Diğer bir hadislerinde ise “Dünya işlerinizi ıslah edip yoluna koyunuz. Ahiretinizi de ihmal etmeyip onun için çalışınız.”  Peygamberimiz bu hadisleriyle dünya ahiret dengesinin kurulmasını temine çalışmaktadır. Biri diğeri aleyhine tercih edilmemeli belki ikisi birlikte dengeli olarak götürülmelidir. Bu husus oldukça önemli olduğu için Allah Teala Kurân-ı Kerim'de de bizleri bu dengeli yaşama yönlendiriyor.  Yüce Allah Kur’an da :“Allah’ın sana verdiği mallardan onun yolunda harcayarak ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma “buyurmaktadır. (Kasas ,77 )
Yüce Allah’ın bizim için koyduğu hayat kurallarına dikkat ederek beden sağlığımızı, ibadetlerimizi eda ederek ruh sağlığımızı koruruz. Zira biri diğerinin aleyhine ihmal edildiği vakit bazı huzursuzluklar baş gösterir. Bu nedenle Peygamberimiz de; “Sizin hayırlınız dini için dünyasını, dünyası için de dinini terk etmez. Belki her ikisini birlikte  çalışarak (kemale yürür.)  Diğer bir hadislerinde ise “Başkalarına muhtaç olmamak, çoluk-çocuğunun mutluğu ve komşularına yardım niyeti ile çalışan ve helalinden para kazananlar, yüzleri ak olarak Allah’a ulaşacaklardır.”  “Helalinden çalışarak, yorgun bir vaziyette yatağa giren insanın günahları affedilecektir.” 
Tembellik kişinin en büyük düşmanıdır. Önce çalışma ruhunu öldürür, azmini kırar sonrada ümitsizliğe iter ve kişinin başarısızlığına sebebiyet verir. Bu nedenledir ki Peygamberimiz tembellikten Allah’a sığınmışlardır.  Dikkatlerimizi çekmek ve bizleri bu tehlikeden uzaklaştırmak amacıyla bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:
”Benim hakkınızda korktuğum şu dört şeyden sizde sakının:
1- Şişmanlık,
2- Çok uyumak,
3- Tembellik,
4- İman zayıflığı.
O müsamahakar ve hoş görülü bir insandı.
Peygamberimiz (s.a.) müsamahakar ve hoşgörülü bir büyük gönle sahipti. O’nun adı Allah tarafından “çok acıyan, çok şefkatli” (Tövbe, 9/ 128) manasına gelen kelimelerle birlikte yazıldı. Hizmetinde 10 sene  bulunan Hz. Enes’in ifadesiyle bir defa bile “öf” dememişti, yapılan bir işe “niçin böyle yaptın” veya yapılmayana “niçin yapmadın” demeyecek kadar engin hoşgörü sahibiydi.
Hz. Enes (r.a.) naklettiğine göre, Peygamberimizle birlikte giderken bir bedevi peygamberimizin cübbesinden öylesine sert çekti ki, boynuna baktığımda tırmalandığını gördüm. Bedevi: Ey Muhammed! Yanında bulunan Allah’ın malından bana bir miktar verilmesini emret, dedi. “Peygamberimiz (s.a.) döndü, güldü ve ona bir şey verilmesini emretti.”
Ebu Sa'îdi'l-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor: "Bir bedevi Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek, Efendimizin uhdesinde bulunan alacağını istedi ve bunu yaparken sert davrandı. Hatta: "Borcunu ödeyinceye kadar seni tâciz edeceğim" dedi. Ashab-ı Kiram hazretleri bedeviyi azarlayıp: "Yazık sana! Kiminle konuştuğunu bilmiyorsun galiba!" dediler. Adam: "Ben hakkımı talep ediyorum" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm, ashabına: "Sizler niçin hak sahibinden yana değilsiniz?" buyurdu ve Havle Bintu Kays radıyallahu anhâ'ya adam göndererek: "Sende kuru hurma varsa benim borcumu ödeyiver. Hurmamız gelince borcumuzu sana öderiz" dedi. Havle: "Hay hay! Babam sana kurban olsun Ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Kadın, Resûlullah'a borç verdi, O'da bedeviye olan borcunu kapadı ve ayrıca yemek ikram etti. (Bu tavırdan memnun kalan) bedevi: "Borcunu güzelce ödedin. Allah da sana mükafatını tam versin" diye memnuniyetini ifade etti: Peygamberimiz de: "İşte bunlar (borcunu hakkıyla ödeyenler) insanların hayırlılarıdır. İçindeki zayıfların, incitilmeden haklarını alamadıkları bir cemiyet iflah olmaz" buyurdular."
O inançlara saygılıydı.
Din ve vicdan hürriyeti, insanın sahip olduğu en önemli haklardan birisidir. İnsanlık bu hakkı koruma noktasında hiç çekinmeden ölümü dahi göze almıştır. Savaşlar en çok bu yüzden meydana gelmiştir ki tarih de bunun canlı şahididir. Dolayısıyla da günümüzde din ve vicdan hürriyeti hakkında kaydedilecek her gelişme, dünya barışına büyük katkı sağlayacaktır.
Hz. Peygamber (s.a.) ve güzide ashabı bu hak ve hürriyetlere çok değer verdikleri için herkesi, kendi dinini yaşama ve öğretmesine izin vermişlerdir. Zira inanç kişinin hür iradesiyle yapacağı bir seçimdir. Bu hususu Kurân-ı Kerim “Dinde zorlama yoktur, artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır” (Bakara, 2/ 256) diyerek açık bir şekilde ortaya koyar. Zira insanları yaratan ve onlara her türlü nimeti veren Allah bile hiçbir zorlamaya yönelmeksizin, kendi yarattığı insanlara, kendisine inanıp inanmama hürriyeti vermişken (İnsan, 76/ 3), bazılarının kendilerini bu konuda yetkili görmelerinin anlamsızlığı ortadadır.  Kurân-ı Kerim’de Allah Teala şöyle buyurmaktadır: “Ey Muhammed! Sen öğüt ver, çünkü sen ancak öğüt verirsin. Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.” (Gaşiye, 88/21-22) İnsanlığı kurtuluşa ve doğruya davet etmek için gönderilen Peygambere tanınmayan ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:55:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed rüya tabiri,Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed mekke canlı, Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed kabe canlı yayın, Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed Üç boyutlu kuran oku Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed kuran ı kerim, Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed peygamber kıssaları,Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammed ilitam ders soruları, Allahın Sevgili Kulu Hz.Muhammedönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes