> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni  (Okunma Sayısı 17018 defa)
10 Nisan 2011, 15:28:45
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Nisan 2011, 15:28:45 »



Hz. Ali'nin Cenaze Namazı Ve Defni


Cafer b. Muhammed, babası Muhammed'den nakleder: Cenaze namazını Hz. Hasan kıldırdı ve başkanlık köşkünün yakınına defnedildi. Kabrini gizlediler.[1137]

Ebu Bekir b. Ayyaş "Hariciler kabri deşmesinler diye kabri belli edilmedi." der.[1138]

Şerik ve diğer bir ravi de "Hz. Ali'nin cesedini oğlu Hasen b. Ali Kûfe'den alıp Medine'ye nakletti" diye iddia eder.[1139]

Müberred de Muhammed b. Habib'in "Bir kabirden öbür kabir ilk taşınılan zat Hz. Ali'dir" dediğini rivayet ediyor.[1140]

Salih b. Ahmed en-Nahvî, Salih b. Şuayb aracılığıyla Hasen b. Şuayb el-Ferevî'den anlatıyor:

-Hz. Ali'nin cesedi bir sandığa konulup üzerine çokça Kâfur serpilip bir deveye yüklendi. Medine'ye götürmek istiyorlardı. Tay kabilesinin diyarına geldiklerinde bir gece deveyi kaybettiler. Deveyi Tay kabilesinden bazıları görüp sandıkta mal var zannederek tutup götür­düler. Açıp da cesedi görünce paniğe kapıldılar. Onu defnedip deveyi de kesip yediler.[1141]

Mutayyıın der ki: Eğer Rafizîler şu Küfe dışında (bu gün içinde) Hz. Ali'dir diye ziyaret edilen kabirdeki yatanın kim olduğunu bir bilseler kesinlikle kabri taşa tutarlardı. Zira o Muğira b. Şu'be'nin kabridir. (Eğer orası Hz. Ali'nin kabri orada olsa ben de evimi yanı başına getirir öldüğümde oraya defnedilmemi vasiyet ederdim.)[1142]

Ebu Ca'fer el-Bakır "Hz. Ali öldüğü zaman elli sekiz yaşı içindeydi." der.[1143]

Yine Ebu Ca'fer Muhammed'den Hz. Ali'nin altmış üç yıl yaşadığı da rivayet edilir. Hem bu rivayet Muhammed b. Hanefiyyeden de altmış üç olarak nakledilir. Bunu Ebu İshak es-Sübeyî ve Ebu Bekr b. Ayyaş (r.a.) altmış üç ya da altmış dört yaşında vefat etti." Sözü de bu görüşü güçlendiriyor.[1144]

Ca'fer-i Sadık babasının "Hz. Ali (r.a.) on yedi cariyesi var idi." dediğini söyler.[1145] (İbni Asakir der ki: Hz. Ali'nin cariyelerinin çok ol­ması -şehveti için değil- neslinin çoğalması arzusundan idi.)

Ebu İshak es-Sübey'î, Hubeyş b. Yerim'den nakleder: Hz. Hasan b. Ali (r.a.) bize bir hitabede bulunup, "Dün aranızdan öyle bir zat ayrıldı ki "ilimde ne kendinden öncekiler onu geçebildi ne sonrakiler ona ye­tişebildi. Rasulullah (s.a.v.) sancağı ona verirdi de o fetih gerçekleş­meden geri gelmezdi. (Cebrail sağında Mikail solunda onunla beraber çarpışıyorlardı. Öldüğünde) ne sarı (dinar) ne beyaz (dirhem) bıraktı. Sadece onun ihsan için ayırdığı paradan yedi yüz dirhem vardı. Onu ailesine bir hizmetçi edinmek için ayırmıştı.[1146]

Yine Ebu İshak, Amr el-Esam'dan naklediyor:

-Hz. Hasan b. Ali'ye: "Şia (Hz. Ali taraftarları) Hz. Ali'nin kıyamet kopmadan önce kesin dünyaya geri gönderileceğini iddia ediyorlar, ne dersin?" dedim. Hz. Hasan "Yalan söylüyorlar. Vallahi bunlar Ali'nin Şiası (taraftarları) olamaz. Biz babamın geri geleceğini bilsek onun hanımlarını evlendirmez, mirasını bölüştürmez idik." dedi. Bu haberi Şerik, Ebu İshak isnadıyla Amr el-Esam yerine Asım b. Damr isnadıyla Hz. Hasan'dan rivayet eder.[1147]

(Zehebi der ki) Biz Hz. Ali (r.a.)'a dair haberlerin hepsini yazmaya kalksak kitap çok uzardı.[1148]

 

Hz. Ali'nin Katili Abdurrahman B. Mülcim El-Muradî[1149]

 

Haricilerin ileri gelen iftiracılarından İbnu Yunus "Tarihi Mısır" adlı eserinde der ki: İbnu Mülcim Mısır'ın fethinde asker olarak bulundu. Orayı ele geçirmek için eşraf kimselerle proje yaptı. Kendisi o dönem meşhurlaşan Kuran okuyan (kurralar)'dan biri idi. Fıkıh tahsil etmişti. Tedul oğullarından olup onların Mısır'daki meshuf süvarilerinden biridir.[1150] Kuran'ı Muaz b. Cebel (r.a.)'tan öğrenmiş idi. Kendisi o dönemin tam anlamıyla abid bir sofusu idi. Rivayete göre Kuran'da acemce kelime var mı yok mu meselesini sorması için Sabiğ et-Temîmî'yi Hz. Ömer'e İbnu Mülcim yollamış idi.[1151]

Rivayet olunur ki Hz. Ömer, Amr b. El-Âs'a yazdığı mektubunda

"İnsanlara Kuran ve fıkıh öğretebilmesi için Abdurrahman b. Mülcim'in evini mescidi yakın bir yerde ayarla." demişti. O da ona geniş bir ev yeri verdi. Bu ev Abdurrahman b. Udeys el-Belevî denen herifin yani Hz. Osman'ın öldürülmesine katılan taraftarları arasında Küfe'de görüyoruz. Mısır'dan Kûfe'ye Hz. Ali'nin yanına gitti. Hz. Ali'nin saflarında Sıffeyn savaşında bulundu.

Derim ki: Sonra ona o mektup ulaştı. O da yapacağını yaptı. O ha­ricilerin en üstün imamlarından olduğu gibi Nusayri mezhebi salikleri de onu bir hayli ulularlar.

Fakih Ebu Muhammed b. Hazm der ki: Hariciler "Abdurrahman b. Mülcim yer yüzü halkının en faziletli insanıdır. Zira Hz. Ali'yi öldürüp de kendini öldürtmekle Lâhutî olan ruhunu vücudunun karanlığından ve bulanıklığından kurtarmıştır." diyorlar.[1152]

Ey müslümanlar! Şu deliliğe hayret edin.

Abdurrahman b. Mülcim hakkında İmran b. Hattan denen harici şu mersiyeyi yazdı:

1- Ey haşyet dolu (darbeyi indiren) darbesi! Bu darbe ile Arş'in sa­hibinin rızasına ulaşmaktan başka bir arzusu olmadı.

2- Ben onun mazisini şimdi hatırlıyorum ve kesin inanıyorum ki Al­lah katında terazide halkın eni iyi görevini yerine getirenin o olduğu anlaşılacak.

Rafizilerin katında ise, ahirette insanların en eşkıyası İbni Müleim'dir. Biz ehli sünnete göre ise: "Kendisinin cehenneme gide­ceğini umarız, ama Allah onun günahlarından vaz geçerse biz de vaz geçeriz. Bu konuda ne Hariciler gibi ne de Rafiziler gibi söylemeyiz. Hz. Ali'nin katilinin hükmü aynen Hz. Osman'ın katilinin hükmü gibi, Zübeyr'in katilinin Talha'nın, Said b. Cübeyr'in, Ammar'ın Harice'nin ve Hz. Hüseyin'in katilinin hükmü gibidir. Biz bunları öldürenlerden uzak durur ve Allah için onlara buğz da ederiz. Ama onların yargılamasını Allah'a havale ederiz.




[1137] Tarihi Bağdad 1/135; Tarihi Dımışk 42/536, 565; Belazuri, Ensab 2/257

[1138] Belazuri, Ensab 2/265; Tarihi Dımışk 42/566

[1139] T. Bağdad 1/137; T. Dımışk 42/566; Belazurî, Ensab 2/258

[1140] Tarihi Dımışk 42/566kesip yediler.1119

[1141] Tarihi Dımışk 42/567. Bu haber kesin uydurma olsa gerek. Zira hiç bir kaynakta Hz Hasan, Hz Hüseyin "Babasının cenazesini kaybetmekle itham edilmiyor. Emeviler için bu olay tam bir fırsatken onlar da bunu söylemiyor.

[1142] T. Dımışk42/567; Tarihi Bağdad 1/138

[1143] Hakim 3/144; Tabeani, Kebir 1/96; Tarihi Dımışk 42/568

[1144] Hakim 3/145; İbni Sa'd 3/38; Taberani, Kebir 1/96; Hatib, Tarih 1/135; Belazuri, Ensab 3/258; Tarihi Dımışk 42/571, 572, 573; İbnu Asakir bu konudaki bütün riva­yetleri toplamıştır. El-İstiab 3/57; Taberi 3/160, 161

[1145] Tarihi Dımışk 42/578 aynı isnadla 19 olarak

[1146] el-Futuh 4/146; İbni Sa'd 3/38; Tarihi Dımışk 42/580; Müsned-i Ahmed 1/257 no 1724, 1725, Zühd 166; Ebu Nuaym, Hilye 1/65; Belazuri 3/209; Zehebi metninde-fazladan bir "illa" kelimesi var.

[1147] Hakim 3/145; Tarihi Dımışk 42/588; Müsned 1/148 no 1269; Taberi 3/164; İbni Sa'd 3/39

[1148] İbni Asakir "Tarih-i Dımışk adlı eserinde 42'nci cildi sırf Hz Ali'ye tahsis etmiş. Onun hakkındaki rivayet farklılıklarını bile bahse konu etmişti. Zehebi merhumun en güzel yanı onun hakkındaki uydurmalara yer vermediği gibi bir çok kolda gelen rivayetlerin içindenen güvenilirini almış. Allah mükafatını bol versin.

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 411-413

[1149] Bkz. K. Futuh 4/133 ve devamı. Belazurî 3/249 ve devamı Taberi (Fihrist); El-Muhabber 17; Ahbaru't-Tıval 23, 24; İ. Kuteybe, Mearif 209; El-Vulat ve'1-Kudat 31; Vefeyatu'l-A'yan 2/65, 7/218

[1150] "Süvari şu andaki nesilimizce nalmaı kaybolan öncekilerce bile anlamı değişen bir kelime. O zaman ise ata binip at üstünde harp aletleriyle cambaz gibi hareket eden idi.”

[1151] El-İsabe 2/198 no 4123                                                                                 

[1152] Şehrisani, el-Milel ve'n-Nihal(2/159)'in kenarına basılan"El-Fısal fîl-milel ve'L-Ehvâl ve'n-Nihal"

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni
« Posted on: 28 Mart 2024, 11:46:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni rüya tabiri,Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni mekke canlı, Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni kabe canlı yayın, Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni Üç boyutlu kuran oku Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni kuran ı kerim, Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni peygamber kıssaları,Hz. Ali nin cenaze namazı ve defni ilitam ders soruları, Hz. Ali nin cenaze namazı ve defniönlisans arapça,
Logged
02 Temmuz 2021, 15:15:05
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 02 Temmuz 2021, 15:15:05 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Temmuz 2021, 06:00:54
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #2 : 03 Temmuz 2021, 06:00:54 »

Aleyküm selâm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes