> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Hicretin otuzuncu yıl olayları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicretin otuzuncu yıl olayları  (Okunma Sayısı 1340 defa)
12 Nisan 2011, 17:40:24
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 12 Nisan 2011, 17:40:24 »



Hicretin Otuzuncu Yıl Olayları


Bu yıl Velid b. Ukbe, Küfe valiliğinden azledilip yerine Said b. el-Âs tayin edildi. (Bunun sebebi şu idi: Abdullah b. Mes'ud ile Sa'd b. Ebi Vakkas arasında cereyan eden münakaşa, Hz. Osman'a ulaşınca ikisine de kızdı. Sonra Abdullah'ı bırakıp Sa'd'ı azletti. Sa'd'ın yerine Velîd b. Ukbe'yi atadı. Velid, Hz. Ömer'in Ceziratu'1-Arab valisi idi. Osman'ın üçüncü yılında Kûfe'ye geldi. Velid insanlarca çok sevilen yumuşak biri idi. Beş yıl boyunca da böyle idi. Evinde insanların yüzüne kapanan ka­pısı yoktu.)[59]

Sa'd (r.a.) otuzuncu yıl Horasan niyeti ile sefere çıktı. Yanında Huzeyfe, Hasan, Hüseyin, İbni Abbas, İbni Ömer, Abdullah b. Amr, İbnu Zübeyr gibi ashabın önderleri vardı. Abdullah b. Âmir de Basra'­dan Horasan'a doğru yola çıktı. Said'den önce davranıp Ebreşehr'de konakladı. Said de Kumıs'ta konakladı. Sonra Cürcan'a gelip iki yüz bin dinara sulh yaptı. Tamîse şehrine geldi. Tamise halkı müthiş bir savunma yaptı. Bunun üzerine Said, Huzeyfe'ye "Peygamberimiz korku namazını nasıl kılardı?" diye sordu, ve orduya korku namazı kıldırdı. O gün Said müşriklerden birine öyle bir darbe indirdi ki, kılıç omuzundan girip dirseğinin altından çıktı. Şehri kuşattılar. Halk "aman" dileyince -bir hileli söz kullanarak- "Sizden bir tek kişi öldürülmeyecek" diye söz verdi. Onlar da kaleyi açtılar. O da bir kişi hariç hepsini kılıçtan geçirdi.[60]

(Taberi naklediyor: İnsanlar Velid hakkında ikiye ayrılmıştı. Avam tabakası onu çok severken aristokratlar ona kızıyorlardı. Yine Ebu Kibrân'ın bir cariyesi: "Velid, insanlara hayır getirdi. Ganimetlerden ve hazineden kölelerle bebeklere bile hisse verirdi."dedi Bu yüzden hürlerle sonradan köleleştirilenler onun bu haline hiç memnun olma­dılar.)

Hz. Ömer, Velid'i Cezire mıntıkası valisi yapmıştı. Bir gün ana ta­rafının kabilesi olan Benî Tağleb'e gitti. Ebu Zübeyd diye birisi gelip, kabileden alacağı olduğunu söyleyince, Velid onun hakkını onlardan alıverdi. Velid Kûfe'ye atanınca bu zat gelip misafir konağına gelir ih­tiyacını görür giderdi. Önceleri Hıristiyan iken Velid'in idareciliğinin son yıllarında onun ısrarıyla Müslüman olmuştu. Müslüman olunca çok iyi. şiirler söyledi. Daha önce düşmanı olan Ebu Zeynep, Ebu Müverri' ve Cündüb'e biri gelip: "Velid bu Ebu Zübeyd'le içki içiyor olmasın?" deyince bunlar Kûfe'nin ileri gelenlerine gelip "Şu başınızdaki emirinizin sohbet vs. için yegane tercihi Ebu Zübeyd'dir. İkisi de şarap mübtelasıdır." dediler. Hepsi kalkıp Velid'e geldiler. Velid'in evinde kapı yoktu. Ona mescitten giren bir girizgah yapmışlardı. Velid onlardan ancak adamlar içeri girince haberi oldu ve önündeki bir şeyi acele çekip koltuğun altına sürdü. Birisi ona danışmadan elini sokup onu çıkardı. Bir de gördüler ki bir tabak, üzerinde bir iki üzüm tanesi. O, üzüm kalmadığı için ayıp olmasın diye tabağı saklamıştı. Adamlar çıkıp birbirlerini ayıpladı. Velid bu olanları Osman'dan gizleyip kim­seye bir şey anlatmadı. İnsanlar arasına fitne girer korkusuyla susup sabretti.

Yine bir keresinden bazıları gelip onu İbni Mesud'a gizlice içki içiyor diye şikayet ettiler. O da: "Birisi yaptığı günahı bizden saklıyorsa biz onun gizli hallerini araştıramayız." dedi. Velid bunu duyunca İbni Mesud'u çağırıp: "Senin gibi bir zatın bana zulmedenlere böyle cevap .vermesine nasıl razı olunur. Ben neyi gizleyebilirim ki. Senin bu cevabın, hakkında şüphe edilen kimseler için geçerlidir." deyince bir-fbirlerine darılıp daha ileri gitmediler.

Sonra o adamlar Velid uyurken gelip parmağından yüzüğünü çıkarıp Hz. Osman'a gelerek Velid'in sarhoş olduğuna yemin ettiler. O da Said b. el-Âs'a ona had vurulmasını emretti. Bu had sebebiyle iki aile arasına düşmanlık girdi.) Hatta halkın Velid'e sevgisi uzun süre devam etti. Sıffeyn savaşı olup, Muaviye Osman'ın velayetini üstlendiğinde bile, Osman (r.a.), Velid'e yapmadığı bir suç ile ayıpladı, diyorlardı. Hz. Ali (r.a.) onlara: "Sizin Osman'a yaptığınız bu itham tıpkı arkasında oturan | adamı öldürmek için kendine mızrak saplayan adamın yaptığı gibidir. Kendi yaptığı şey sebebiyle yediği sopadan Osman'ın ne günahı var. O, I onu görevden aldı. Artık onun yaptığı şeyle bizim bu günkü şu harbimizde Osman'ın ne suçu var! dedi.)[61]

Bu yıl Fars topraklarından Cor, Abdullah b. Âmir tarafından fethe­dildi. Oradan pek çok ganimet ele geçirdi. Abdullah b. Âmir fetihlere devam ederek Kâryân, Feyşicân, Erdeşir gibi Horasan topraklarından bir çok şehir ve esir ele geçirdi.[62]

Davud b. Ebi Hind der ki: Abdullah b. Âmir Fars topraklarını hicri otuzuncu yılda fethedince İran kisrası Yezdecürd oradan kaçtı. Abdullah b. Âmir ile Mücâşi' b. Mes'ud es-Sülemî peşine düştü.[63]

Halife b. Hayyat'ın anlattığına göre, Abdullah b. âmir Ziyad b. er-Rabî el-Haris'i Sicistan'a yolladı. O da Zalik Şirvas ve Nâşiroz'u fethetti. (Diğer komutanlar da orada Sicistan köylerinden bir kısmını fethetti.) Sonra Abdullah Zernec şehrini kuşattı. Dayanamayan halk, her birinde altın birer bardak olan bin genç hizmetçi karşılığında sulh anlaşması yaptı. Sonra İbnu Amir Horasan'a hareket etti. Öncü kuvvetlerinin komutasını Ahnef b. Kays'averdi. O da Herat ordusu ile karşılaşıp onları bozguna uğrattı.

Sonra İbnu Amir Ebraşehr'i, -ki bu Nişabur şehridir,- sulh ile -bir ri­vayette zorla- fethetti. Burada Halife b. Hayyat hariç diğer tarihçiler, Nişabur'da Kisrâ b. Hürmüz'ün iki kızının bulunduğunu ilave ederler.

Halife devamla der ki: Abdullah b. Amir, Emir b. Ahmer el-Yeşkurî'yi Tus ve civarına yolladı. O da oraları fethetti. Daha sonra Serah halkından kendisine gelenlerle yüz elli bin dinar karşılığında sulh yaptı.

İbnu Âmir, El-Esved b. Gülsüm el-Adevî'yi Ebreşehr topraklarında bulunan Beyhak şehrine yolladı. Esved Beyhak şehrini ele geçirdi ise de kendisi orada şehit oldu. Sonra İbnu Âmir, Ebraşehr diyarından geri ka­lan kısmını komutanları Kenara ile bir milyon dirhem ve iki yüz bin dir­hem değerinde, saklanabilen yiyeceklerden verilmek şartıyla anlaşma yaptı.

Merv halkı da Abdullah'a elçi yollayıp sulh istediler. Abdullah on­larla bir milyon iki yüz bin dirheme sulh yaptı. Mervlilerin sulh imzasını Merv lideri Maheveyh attı. Bir rivayete göre; İbnu Âmir değil, onun

komutanı olan Hatem b. Nu'man el-Bahilî bu anlaşmayı yapmıştır.

Abdullah b. Âmir, sonra dört bin kişilik bii: kuvvetle Ahnef b. Kays'ı gönderip, Tahâristân, Cüzcân, Fâryab, ve Tâlâkan askerilerini de onunla birleştirdi. Müşriklerin komutanı Tokanşah idi. Müthiş bir savaş oldu. Allah müşrikleri yenilgiye uğratıp Müslümanlara zafer verdi. On üç fer­sah (her fersah 31/4 mil) mesafe boyunca Müslümanlar onları katletti.

Sonra Ahnef, Merv'den Belh üzerine yürüdü. Onlar dört yüz bin dir­heme sulh yaptılar. Sonra Harzem şehrine gelip onlarla savaştı ise de yenmeye imkan bulamayıp geri döndü.

Abdullah b. Âmir, Huleyd b. Abdillah b. Züheyr'i Bazeğis ve Herat'a yolladı. Huleyd Herat'ı fethetti ise de, o döner dönmez halk sulhu boz­dular.[64]

Muhammed b. İshak der ki: Abdullah b. Amir, Merv'e bir ordu yol-ladı. Onlar anlaşmayı kabul edince şehir sulh yoluyla fethedilmiş oldu.[65]

Sonra Abdullah b. Amir Umre yapmak için Nişabur'dan ihram elbi­selerini giyerek yola çıktı. Horasan genel valiliğine el-Ahnef b. Kays'ı vekil yaptı. Mekke'ye varıp Umresini yaptıktan sonra Medine'ye geçip Hz. Osman'la görüştü.

Sonra Horasan halkı Müslümanlarla yaptıkları anlaşmayı bozdular ve Merv şehrinde bir kamp kurup büyük bir asker topladılar. Onlarla savaş­mayı El-Ahnef b. Kays üstlendi. Savaş yapıldı ve müşrikler mağlup oldu. Bu harp çok meşhurdur.[66]

Sonra Abdullah b. Âmir, Medine'den Basra'ya geçti. Hz. Osman'ın şehit edildiği zamana kadar Basra emiri olarak kaldı.

Muaviye de bunun gibi Şam'da kaldı.

Abdullah b. Amir bu yerleri fethedince, Hz. Osman'a gönderilen haraç mallan o kadar çoğaldı ki, ona hususi bir hazine yapıldı. Geçim kaynaklan müthiş çoğaldı. Öyle ki bir kişiye verilen hisse yüz bin Bedre mikdarı idi ki bir bedre dört bin Vâfiye (yani 47 milyon dirhem) tutar.

Kadı Ebu Yusuf: "Kisra'nın hazinelerinden iki yüz bin bedre (yakla­şık 94 milyon dirhem) ele geçti, her bedre dört bindir." der. [67]



[58]Taberi 4/269; Bu bölüm Taberi'ye göre terceme edildi.

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 26-27

[59] Taberi 4/269, 270; İbnu'1-Esir el-Kamil 3/105

[60] Taberi 4/270

[61] Taberi 47273; El-Kamil fi't-Tarih 3/105, 106    .

[62] Tarihi Halife 164

[63] Tarihi Halife 164; Belazuri, Futuhu'l-Buldan 311

[64] Tarihi Halife 164, 165; Taberi 4/301, 303; Taberi ve Muntazam'da bunlar otuz bi­rinci yıl olaylarıdır.

[65] Taberi 4/303

[66] Taberi ve Halife bu savaşı 31'inci yıl olayı olarak verir.

[67] İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 28-31

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicretin otuzuncu yıl olayları
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:23:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicretin otuzuncu yıl olayları rüya tabiri,Hicretin otuzuncu yıl olayları mekke canlı, Hicretin otuzuncu yıl olayları kabe canlı yayın, Hicretin otuzuncu yıl olayları Üç boyutlu kuran oku Hicretin otuzuncu yıl olayları kuran ı kerim, Hicretin otuzuncu yıl olayları peygamber kıssaları,Hicretin otuzuncu yıl olayları ilitam ders soruları, Hicretin otuzuncu yıl olaylarıönlisans arapça,
Logged
30 Haziran 2021, 20:02:17
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 30 Haziran 2021, 20:02:17 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Temmuz 2021, 02:21:09
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #2 : 01 Temmuz 2021, 02:21:09 »

Aleyküm selâm. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes